Mumcu'yu işkence sonrası 'öldürdüm' dedim
Gazeteci Uğur Mumcu'nun öldürülmesinin üzerinden 21 yıl geçti. Bugüne kadar 629 kişi sorgulandı, gözaltına alındı, tutuklandı. Ancak cinayet aydınlatılamadı. 5.5 yıl hapis yatan Abdülhamit Çelik de bu isimlerden biri.

Yıllar sonra olayla ilgili kitap yazan Çelik, "Gördüğüm işkenceler yüzünden ‘Uğur Mumcu'yu ben öldürdüm' demek zorunda kaldım" dedi.
24 Ocak 1993'te, Türk basının önde gelen ismi, "sakıncalı piyade" gazeteci Uğur Mumcu, Ankara'da uğradığı bombalı suikast sonucu hayatını kaybetmişti.
Mumcu'nun otomobiline konulan bomba sadece Ankara'da değil, tümTürkiye'de yankılanmış; milyonlar sokağa dökülmüştü. O puslu günlerde yetkililer özellikle İran'ı işaret ediyordu. Birçok kişi gözaltına alındı. Her gün yeni bir "Uğur Mumcu katili" yakalanıyordu. Ocak 2000'de Mumcu'nun katili olduğu iddiasıyla tutuklanan isimlerden biri de Abdülhamit Çelik'ti. Umut operasyonunda yakalanan 3 itirafçının "Bombayı İranlılar koydu. Biz yardımettik. Abdülhamit Çelik de tercümanlık yaptı" demesi üzerine Çelik gözaltına alındı. Örgüt üyeliğinden 5.5 yıl hapis yattı. İddiasına göre "Uğur Mumcu'yu ben öldürdüm" ifadesini işkence altında verdi.Mahkemede suçlamaları reddetti. Çelik, suikasttan 21 yıl sonra, yaşadıklarını, hakkındaki suçlamaları, sorgudaki işkenceleri "Uğur Mumcu'yu Ben mi Öldürdüm?" adlı kitabında anlattı.
‘629 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI'
Abdülhamit Çelik'le yeni çıkan kitabı hakkında konuşmak için bir araya geldik. Kitabın adından yola çıkarak ilk sorumuzu yönelttik: "Uğur Mumcu'yu siz mi öldürdünüz?'' Çelik, önce tebessüm etti, sonra da sorumuzu yanıtladı: "Bu sorunun cevabını zaten kitabımın adında veriyorum. ‘Uğur Mumcu'yu ben mi öldürdüm?' diye soruyorum. Hayır, ben öldürmedim. Uğur Mumcu suikastı kapsamında toplam 629 kişi gözaltına alındı, sorgudan geçirildi, kimisi de tutuklandı. Bu kişilerden 100'ü aşkını gördüğü işkenceler yüzünden ‘Uğur Mumcu'yu ben öldürdüm' demek zorunda kaldı. O kişilerden biri de bendim. 9 gün boyunca işkencelere maruz kaldım. Sonunda önüme koydukları ifadeyi imzaladım.''
İNGİLİZCE ÖĞRENDİ
Çelik, terör örgütü üyesi olmak suçundan 9 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Cezaevinde hem İngilizce öğrendi hem de Açıköğretim Fakültesi İşletme Bölümü'nden mezun oldu. 5.5 yıl yattıktan sonra tahliye edildi. Yargıtay'ın cezasını onamasından sonra 6 ay daha hapis yatacak olan Çelik, savcılık tebligatını bekliyor.
‘SABAHA KARŞI ALINDIM'
AİHM'ye de başvurduğunu söyleyen Çelik, gözaltına alınışını şu sözlerle anlattı: "1989'da Tevhid ve Selam dergilerinin halkla ilişkilerini yürütüyordum. İran devrimine sıcak bakan yazılar yayınlanıyordu. 1990'da Farsça öğrenmek için İran'a gitmiştim. 1996'da öldürülen 2 İranlı ile ilgili gözaltına alındım, işkenceye maruz kaldım ama sonrasında beraat ettim. İsmimizin üstü çizilmişti bir kere. Hayatımı değiştiren tarih ise 5 Mayıs 2000'di. Sabaha karşı gözaltına alındım."
‘OLAY GÜNÜ DÜĞÜNÜM VARDI'
Abdülhamit Çelik, gözaltına alınmasıyla ilgili; itirafçılar Yusuf Karakuş, Fatih Aydın ve Muzaffer Dağdeviren'in verdikleri ifadelerin etkili olduğunu kaydetti: "Verilen ifadede ‘Biz 2 İranlıya yardım ettik, bombayı İranlılar koydu. Abdülhamit Çelik de tercümanlık yaptı' denilmiş. Suikastın olduğu gün İstanbul'da dünya evine girmiştim. 24 Ocak tarihli düğün davetiyemiz, video kaydı da vardı. Ama savcı, ‘Sabah bombayı koymuştur, akşam da evlenmiştir' dedi. Hayatımda bir kez bile olsun Ankara'ya gitmemiştim. Mumcu'nun evinin önünde tatbikat yaptırdılar. ‘Sen tercümanlık yaptığını kabul et, gerisi önemli değil' dediler.''
‘DERİN DEVLET YAPTI'
Çelik, "Eskişehir Cezaevi'ne geldikten 1 hafta sonra sürpriz bir ziyaretçim oldu'' dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü: "Gelen savcıydı. ‘Uğur Mumcu'yu ben öldürdüm' diye yazan ifadeyi imzalatan savcı. Bu kez, ‘Bu suikastı yapmadım' diye ifade ver' dedi. Ben o ifadeyi vermedim. 6 ay sonra mahkemeye çıkıp ‘Uğur Mumcu'yu ben öldürmedim' dedim. Zaten yeni katiller bulunmuştu. Ama bu kez de terör örgütü üyesi olmak suçundan hapis yatmaya devam ettim. 21 yıl geçti, suikast hâlâ aydınlatılmadı. Bana sorarsanız, eğer bir suikast bunca yıldır aydınlatılmadıysa bunu yapan derin devlettir.''
‘Çarmıha gerdiler'
Abdülhamit Çelik, 9 gün boyunca yaşadığı işkenceyi şu sözlerle anlattı: "Ellerim ve gözlerim bağlı bir şekilde tazyikli soğuk suyla vücudum donuncaya kadar suya tutuldum. Mumcu'yu öldürdüğümü itiraf etmemi istiyorlarmış. İstanbul Terörle Mücadele birimi, olayı kendileri çözmüş gibi göstermek için insanlık dışı ne kadar işkence varsa yapmaya çalıştılar. Bunlardan bir tanesi de çarmıha germekti. Vücudu çimdiklemek, sigara söndürmek sıradan işkencelerdi..."
‘En büyük işkenceci başkoruma'
ÇELİK'in kitabında çarpıcı bir de iddiası var: "Bugün Cumhurbaşkanlığı'nın başkoruması, bizim davada en büyük işkenceci olarak görev yaptı. Bu durumu defalarca bildirmemize rağmen görevinde herhangi bir değişiklik olmadı."
‘İşkencecimle Fatih'te karşılaştım'
Çelik, tahliye olduktan sonra işkencecilerden biriyle yolda karşılaştığını söyledi: "Kucağında bebeği vardı. Beni görünce beti benzi attı. Sapsarı kesildi. Gözlerinin içine bakarak yanından geçip gittim."
Habertürk
-
odursun 11 yıl önce Şikayet EtHURŞİT DİLAVER. bahsettiğin savcı Ankara savcı Yrd.sı DOĞAN ÖZ dür.Beğen
-
muharrem tosun 11 yıl önce Şikayet Etبِسْمِ اللهِ الرَّحْمنِ الرَّحِيمِِBismillahirrahmanirrahim. ejder ejder sen maksadın niyetin acık ve acık ca söyle . bu ülkede bir suikast var ise kim olursa olsun acığa cıkarılmalıdır . alt kimliyi ne olduğuna bakılmadan suikastin her zaman bir mj taşımakdadır. ugur mumcuyu bulunması bu devlet görevlilerin boynunun borcudur . muhsin yazıçıoğlu ile ilğili haber cıkdığında bu defada hırank dinkmi diyeceksin . butopraklarda kimsenin öldürülmesi taraf olunamaz ...Beğen Toplam 2 beğeni
-
İsmail DOĞAN 11 yıl önce Şikayet Etejder ejderha. evet ben duydum ve kimin yaptığı belgeleriyle ortaya kondu ama balık hafızamız malesef bunu da unuttu niye amaç belli siyonizmin plan yaparken bir değil iki üç hesap birden yapar ve konular öyle bir işlenir ki dün dündür bügün bügündür olur ve millet ne zaman ye es e düşşe hem olayı provoke etmekte gecikmezler misal işlenen faili meçhul cinayetler ne zaman ve ne şekilde gelir gündeme gelir kronolojiye bir bakınBeğen Toplam 1 beğeni
-
hursit dilaver 11 yıl önce Şikayet Etibrahim çiftçiyi hatırladım da... 1978-79larda nisan mayıs aylarında Hacettepe doktoru Necdet güçlü öldürüldü.bir de savcı öldürüldü. savcıyı İbrahim vurdu dediler. İbrahim mahkemede '29 kişi daha ben öldürdüm diyor,niye bana yıkıyorsunuz 'demişti.o savcının ülkücülere çok işkence ettiği söylenmiş ve infaz bu nedenle gerçekleşmiş.meğerse o savcı ergenekonun bir bacağını yakalamış,bu anlaşılınca bizim ülkücülere gaz verilmiş ama ülkücü yerine derin amcalar öldürmüştü. Hacettepe doktoru da hastanedeki ülkücülere çok eziyet ediyor diye öldürüldü diye duymuştuk.birileri doğrusunu açıklasa bari..savcının adını unuttum ama doktorun ki kalmış. KİM VURDU BUNLARI..UGURU DA ,ÇETİN EMECİ DE BULUN. hadi HABLEMİTLİĞLUNU ANLADIK,alman vakıflarına takmıştı..bu ülkede almanlara ve İngilizlere takmayın.RAİF KARADAG petrol fırtınasını yazdı,evinde ölü bulundu .TakviMlerde ingilizi diline dolayan arkadaşlarımız var.aman dikkat.Beğen Toplam 1 beğeni
-
Ejder Ejderha 11 yıl önce Şikayet Etmumcu'yu bırak. muhsin yazıcıoğlu neden ve kim tarafından kimin amaçları uğruna öldürüldü. devletin bu işin üzerine gittiğini duydunuz mu. hükumetin bu işi namus meselesi yapması gerekirken, hiçbir şey olmamış gibi davranması manidar değil mi.Beğen Toplam 7 beğeni