Çapa üç bebeğin ölümüyle sarsıldı

Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Cerrahi Bölümü’nde tedavi görürken ölen çocuklarının ihmal kurbanı olduğunu öne süren üç aile savcılığa suç duyurusunda bulundu.

Çapa üç bebeğin ölümüyle sarsıldı
Çapa üç bebeğin ölümüyle sarsıldı
GİRİŞ 01.03.2006 08:59 GÜNCELLEME 01.03.2006 08:59
Bu Habere 28 Yorum Yapılmış
İstanbul Üniversitesi İstanbul (Çapa) Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Cerrahi Bölümü’nde tedavi görürken ani biçimde yaşamını yitiren çocuklarının ihmal kurbanı olduğunu öne süren Ağgül, Yalman ve Kılıç aileleri savcılığa suç duyurusunda bulundu. Aileler, son altı ay içinde 10 çocuğun yaşamını yitirdiği belirtilen bölümdeki ihmalden Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Alaatin Çelik ve ekibini sorumlu tutttu. Günde 30 ila 40 çocuk hastanın bakıldığı klinikte, yoğunluğa rağmen kadro sıkıntısı olduğu ve ölümlerin buradan kaynaklandığı öne sürüldü.

PROF’LAR BİRBİRİNE GİRMİŞTİ

Gözlerin çevrildiği İTF Çocuk Cerrahisi Bölümü bazı haberlerle basına da yansımıştı. Prof. Dr. Alaattin Çelik ve Prof. Dr. Tansu Salman tarafından 1983 yılında kurulun profesör kadrosuna son olarak Hüseyin Özbey dahil olmuştu. Ancak Çelik ve Salman’ın, Özbey’in profesörlüğünü kabullenemedikleri ve bu nedenle bir kurul toplantısında kavga ettikleri öne sürülmüştü. Prof. Dr. Özbey, kavgada elinin ve omzunun ezildiğini söylerek Adli Tıp’tan rapor almıştı.

DOKTOR DAYANMIYOR

Son iki yılda 10 asistanın hiçbir neden göstermeden ayrılarak başka bölümlere geçmesi sonucu şu an sadece iki asistan görev yapıyor. Yine yardımcı doçentler Cem Boneval ve Selim Aksüyek ile birlikte iki uzman doktor da bir süre önce başka bir bölümde göreve başladı. Bölümdeki asistan sıkıntısı üzerine eski dekan Prof. Dr. Emin Darendeliler 2004 yılında, Prof. Çelik’e asistan ihtiyacı olup olmadığını dilekçeyle sormuş, Çelik ihtiyaç olmadığı yanıtını vermişti.

Bölümde endoskopi cihazı başta olmak üzere cihaz açığı da bulunduğu bildiriliyor.

DEKAN DOĞRULADI

İTF Dekanı Prof. Dr. Mustafa Keçer de bölümde bazı sıkıntılar olduğunu doğrulayarak “Bir ihmal yaşandığına inanmıyorum. Hiçbir doktor hastasının ölmesini istemez. Bazı asistanlarımızın memnun olmadığı için ayrıldığı doğru. Bize gelen bütün iddiaları samimiyetle inceliyorum. Eksik cihazları en kısa sürede tamamlayacağız” dedi.







Yoğun bakıma almadılar

HASTANEDE hayatını kaybeden bir diğer kurban da 55 günlük Taha Mert Yalman. Fıtık ameliyatından birkaç sonra yaşamını yitiren Mert’in annesi Gülesel Yalman, oğlunun yoğun bakım servisine alınmadığı için öldüğünü öne sürdü. Acılı anne Yalman, “Bana ‘Yoğun bakıma indireceğiz, 1 milyonunuz var mı’ dediler. Olmadığını söyleyince yoğun bakıma götürmediler. Ameliyattan 8 saat sonra çocuğumun öldüğü söylendi” dedi. Yalman, hastanenin oğlunun genetik bozukluğu olduğunu söylediklerini belirterek, “Prof. Çelik’e gittim, benimle görüşmek bile istemedi. Otopsi istedim. Param yok deyince yapmadılar. O serviste kaldığım sürede 6 çocuğun ihmalden öldüğüne tanıklık ettim” diyerek, isyan etti. Yalman, Fatih Cumhuriyet Savcılığı’na sorumlular hakkında suç duyurusunda bulundu.







Küçük Emre masadan kalkamadı

ÇOCUKLARINI aynı hastanede kaybederek mahkemeye başvuran ailelerden biri de Erzurumlu Kılıç ailesi. Henüz 1,5 yaşındaki oğlu Emre Kılıç’ın rahatsızlanması üzerine Erzurum Atatürk Üniversitesi’ne götürdüklerini söyleyen baba Ömer Kılıç, “Yapılan tetkikler sonucunda karaciğerinde tümör olduğu ve İstanbul’a gitmesi gerektiği söylendi. İlk olarak Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi’ne başvurduk. Ameliyattan önce ilaç tedavisi önerildi. Yer olmadığı için Çapa Onkoloji’ye sevk edildi” dedi.

Baba Kılıç, muayenenin ardından İTF Çocuk Cerrahisi Servisi’ne gönderildiklerini ve Emre’nin Prof. Dr. Alaatin Çelik tarafından ameliyata alınmasına karar verildiğini belirterek “Ne var ki ameliyatta kanaması durdurulamamış. Emre’yi kaybettik. Bunun üzerine Fatih Cumhuriyet Savcılığı’na Prof. Çelik ve ekibi hakkında suç duyurusunda bulunduk” dedi.







Oğlum doktor kurbanı

YAĞ çözücü içen 16 aylık Efe Ağgül Çocuk Cerrahisi Bölümü’nde hayatını kaybeden küçüklerden biri. Oğlunun doktorların ihmaline kurban gittiğini söyleyen baba Aleeddin Ağgül, Prof. Dr. Çelik, Uzman Dr. Feryal Gün ile asistanlar Özlem Tepret ve Çağatay Korkut hakkında suç duyurusunda bulundu. Cumhurbaşkanlığı’ndan Başbakanlığa yetkili makamlara da başvuru yapan baba Ağgül, acı olayı şöyle anlattı:

“Çapa’ya başvurduk. Yer bulamayınca Özel Çapa Hastanesi’ne götürdüm. Bir gün sonra, ‘tedavi edemeyiz’ denilerek Çapa’ya gönderdiler. Yine yatırmak istemeyince tanıdık aracılığıyla Prof. Çelik’e ulaştım. Yatırdık. Asistan Doktor Özlem Tepret baktı ama hiçbir şey yapamadı. 72 saat sonra oğlum ameliyata alındı. Ameliyat sonrası Prof. Çelik bana ‘midesini aldık istiyorsan git bak’ diyerek, hakaret etti. Çocuğum ameliyattan üç gün sonra hayatını kaybetti. Çünkü zamanında ameliyat etmediler.” Prof. Çelik’e ameliyat için 300 YTL öğretim üyesi (bıçak parası) da ödediğini söyleyen Aleeddin Ağgül, “Efe benim ilk çocuğumdu. Hukuki mücadelemi sonuna kadar sürdüreceğim” dedi.

Haber: Özkan TAMİRAK (Akşam)
YORUMLAR 28
  • Nam 5 yıl önce Şikayet Et
    Neredeeeen nereye 11 yıl önceki pialiklerini yiyorsa şimdi yapsınlar
    Cevapla
  • Erkin Ceyhun 17 yıl önce Şikayet Et
    Sn Nasrengin ; bırakın Felatun\'u da... Şeyh Nazım hz.ne gel.... Sn. yazar bak ; Şeyh Nazım 10 kişiye konustu; yankısı cihanı kapladı: \"Risale-i Nur okumaktan artık fayda kalmadı ; olsa olsa malayanidir.\" Felatun Efendiyi yazmıssın okuya okuya 671 kişi okumuş... Dalgalı denizlere açıl... Okyanus ötelerine açıl... Şeyh Nazım hz. yine demiş ki \" Niye ardından gidilecek bir adam bırakmadın a mubarek ; ne yapalım biz bu kitapları ?\" Sen ne dersin ?
    Cevapla
  • Sami Sezai 17 yıl önce Şikayet Et
    Kardeşlerim dinde SENET dörttür.Kitap, Sünet, İcma, bunlara uygun Kıyas!. İslam itikadına göre bunların dışında hiçbir şey İLHAM, RÜYA(sadık da olsa) vs senet değildir.Kim ki böyle bir iddiada bulunursa şunu hatırlatırız ki;evliyanın ilhamı başkalarına senet olamaz.EHLİ SÜNNETİN görüşü budur.Rüya ve ilhamın senet olabilmesi için RASULLERE gelmesi şarttır.Buna da vahiy denir.Rabbimiz bu ümmeti MÜLHİMUN eline bırakmamıştır.Din ilham ve rüya ile hasıl olsaydı, Allah-ü teâlânın peygamberler ve kitaplar göndermesine lüzum KALMAZDI.
    Cevapla
  • Sami Sezai 17 yıl önce Şikayet Et
    Sayın KENAN ACEMİ kardeşim!..Tek kitap Risale-i Nur DEĞİLDİR!. 1400 yıl önce de, bugün de ve kıyamet kopana kadar ALLAH\'ın tüm insanlığa gönderdiği ve hükümlerinden sorumlu tuttuğu APAÇIK(herkesin anlayabileceği)tek kitap KUR\'ANdır.Kim ki bu kitaba ve kitabın vahyedildiği RASULe (sünneti ortadadır) çağırıyorsa o HAKK yolundadır.Bu yol EFENDİMİZİN pak yoludur.Bunlar kurtuluşa ermiştir.Eğer biri bunun dışında bir başka kitaba ve kişilere çağırıyorsa bil ki bunlar da HAKK yolunun gayrısıdır ve bunlar da helak olacaklardır.Sen eğer samimi isen Kur\'an\'a sarıl kurtuluşa ER!
    Cevapla
  • taşralı.69 17 yıl önce Şikayet Et
    BEDİÜZZAMAN&RNK-29. MEKTUP.... ERKİN GARDAŞIM VE DİĞER EHL-İ TASAVVUF DİNDAŞLARIM; 29. MEKTUP\'u ve özellikle de \"8 ve 9. Telvih\"i mutlaka ama mutlaka okusunlar. Tarikatın azim menfaatleri ve vartaları ancak böyle anlatılabilir... Adeta ilmi bir keramet. ALLAH (cc.), cümlemizi hem itikadımızda hem yaşantımızda hem de \"yorumlarımız\" da hamlık-nadanlık ve çiğ\'likten muhafaza etsin. Amin...
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Hindistan'dan Pakistan'a füze saldırısı! Pakistan: Hindistan'a ait 5 savaş uçağı düşürüldü
Şampiyonlar Ligi'nde geri dönüşlerin gecesi! 7 gollü düelloda ilk finalist belli oldu