Kolu kesilen Meryem'e bir kötü haber daha

Meryem Üstüntaş’ın kolunun kesilmesi üzerine ailenin, olayın yaşandığı Yozgat Devlet Hastanesi ve o gece çalışan hastane personeli hakkında, kızlarının elinin kesilmesinden sorumlu oldukları gerekçesiyle şikayetçi olduğunu anlatan ailenin avukatı Emel Özbek İrem, suç duyurusuna Yozgat Cumhuriyet Savcılığı’nın ’takipsizlik’ kararı verdiğini söyledi.

Karara tekrar itiraz ettiklerini, itirazlarının kabul olduğunu ifade eden Özbek İrem, “Yapılan soruşturmaların ardından Cumhuriyet Savcılığı ikinci defa davanın açılmasına gerek yok kararı vermişti.

Buna itiraz etmiştik, itirazımız kabul görmüş yeniden soruşturmaya devam edilmişti. Ancak yine Adli Tıp Kurumu’nun vermiş olduğu rapora istinaden dava açılmasına dair bir karar daha çıktı. Şimdi yine itirazımızı yapacağız. Ancak önemli olan bizim sorduğumuz soruların cevabını alabilmemiz.

Raporun objektifliği konusunda ciddi şüphelere düştük

Çünkü artık Adli Tıp Kurumu’nun verdiği raporun objektifliği hususunda ciddi şüphelerimiz var. Çünkü raporda şöyle diyor. ‘Serum cilt altına sızmış, bunun neticesinde komplikasyon oluşmuş, ama bu komplikasyon sağlık çalışanları tarafından o kadar iyi yönetilmiş, müdahaleler edilmiş ki buna rağmen kol kesilmekten kurtulamamış’ denilmektedir. Ama bize serumun neden cilt altına sızdırıldığını buna kimin sebep olduğunun cevabı Adli Tıp Kurumu’nun raporunda verilmemiştir. Bu yüzden bu raporun objektifliği konusunda ciddi şüphelere düştük” dedi.

Sağlık çalışanlarının hiç mi kusuru yok?

Özbek, “Eğer bu raporu kabullenirsek küçük Meryem için bu dava açılmazsa öksürük, bulantı sebebiyle hastaneye gittiğimizde iğne olduğumuzda serum alındığında kolumuz da kesilebilir, bacağımız da kesilebilir o halde bunu kabullenmiş anlamına geleceğiz. Yani burada televizyon izleyen, internetin başından kalkmayan, cep telefonuyla oynayan sağlık çalışanlarının hiç mi kusuru yok?

Sorularımızın cevabını alıncaya kadar uğraşacağız

Kol kesildi dava da yok, kusurlu da yok deniliyor. Kol kesildi yen de içinde mi kalsın diyeceğiz. Bu nedenle itirazımızı yeniden yapacağız. Yine sonuç vermezse Avrupa İnsan Haklarına kadar gidip hukuki olarak sorularımızın cevabını alıncaya kadar uğraşacağız” diye konuştu.