PKK'lılar Ahmet Budak'la bayramlaşacağız demiş

Habertürk yazarı Muhsin Kızılkaya, PKK'nın şehit ettiği Hakkarili siyasetçi Ahmet Budak'ın oğlu Samet'in ağzından, o gün yaşananları anlattı.

Kızılkaya'nın anlattığına göre bayram sabahı kapıyı çalan 2 terörist, kapıyı açan Samet'e "Babanı çağır misafir geldi" dedi, bunun üzerine Samet babasını çağırdı ve teröristlerden biri "Bayramın kutlu olsun Ahmet" dedi, silahına davrandı...

İşte Muhsin Kızılkaya'nın şiirsel bir dille yazdığı yazıda, PKK'nın yaptığı bayram katliamında yaşananlar:

YAPTIKLARI YANLARINA KALMADI

Samet bir şeyin ters gittiğini anladı ama çok geçti... Baba kapıya geldiğinde 2 hain, "Bayramın kutlu olsun" deyip kurşun yağdırdı. Babası gözünün önünde yığılırken Samet bayıldı. Cenazede şu pankartı taşımıştı; "Allah kimsenin yaptığını yanına bırakmaz." Teröristler 2 gün sonra öldürüldü.

Bayram günü, gözünüzün önünde, sizin hiç babanızı öldürdüler mi? Benimkini öldürdüler. Kendime geldiğimde anneme, kız kardeşlerime baktım ve o saat yaşlandım. “İnsan babasını kaybettiğinde, çocukluğunu da kaybedermiş” çünkü.

BABAM BAYRAMLIKLARIMI ANKARA'DAN GETİRMİŞTİ

Geceden çıkardığım bayramlıklarımı tekrar giydim. Babam Ankara’dan getirmişti. Sık sık giderdi Ankara’ya babam. Geçen sene bu vakitlerde Başbakan Ahmet Davutoğlu, adaşı babam Ahmet Budak’ı Hakkâri’nin milletvekili adayı diye tanıtırken birlikte televizyona çıkmışlardı. Hepimiz gurur duymuştuk onunla, gelirken her birimize bir sürü hediye getirmişti.

Beraber oturduk kahvaltıya, annemin bayram için pişirdiği “kade”den bir lokma almıştım ki, kapı çaldı. Hepimiz aynı anda birbirimize baktık. Gidip kapıya bakmak bana düşerdi. Babamdan hiçbir işaret beklemeden kalktım yerimden. Kapıya doğru giderken ağzımda taze çöreğin tadı vardı... Açtım kapıyı, karşımda iki genç... Kara kuru, yüzleri dağ güneşinde yanmış, iki ruhsuz...

BABANI ÇAĞIR, MİSAFİR GELDİ

Kara kıyafetler içinde şeytanın iki elçisi gibi geldiler bana ilk anda, ama olsun yolları kapımıza düşmüştü. “Baban evde mi?” dedi birisi, “Çağır hele, misafir geldi”. Kapılarımız her zaman açıktır buralarda misafire. Hele bayram günü... Herkes ev ev dolaşır, bayramlaşır, birbirimize kimlik sormayız.

BAYRAMIN KUTLU OLSUN AHMET DEDİLER, KURŞUN YAĞDIRDILAR

Hem içeridekiler de toparlansın diye seslendim babama: “Baba, misafir geldi...” Döndüm, babam bize doğru geliyordu. Misafiri kapıda karşılamak âdettendir. O an bir şeylerin ters gittiğini anladım ama artık çok geçti. Her şey çok kısa süre içinde oldu. İkisi aynı anda davrandılar silahlarına: “Bayramın kutlu olsun Ahmet!” sözü hangisinin ağzından çıktı bilmiyorum. Kürtçe konuşan silah, Kürtçe kelimeleri bastırdı, o ana kadar “Baba” dediğim o koca Kürt sendeledi.