Turkuaz CEO'su suikasti FETÖ kumpası mı?

Kazakistan Türk İşadamları Derneği Başkanı (KATİAD) ve Turkuaz Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Pilge’nin yaralandığı, şirket Ceo'su Hayri Ersoy’un da  öldüğü suikastla ile ilgili açılan davada tetikçi Ali Başaran’ın 4 kez ifade değiştirdiği ortaya çıktı.  Başaran son ifadesine olayı tüm detaylarıyla anlatarak, davanın bir FETÖ kumpası olduğunu gün yüzüne çıkardı.

Sabah'ta yeralan habere göre İstanbul Ümraniye’de 7 Ekim 2009 tarihinde meydana gelen olay şöyle yaşandı. Kazakistan Türk İşadamları Derneği Başkanı (KATİAD) ve Turkuaz Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı ve ‘Kazak Kral’ olarak da tanına Zeki Pilge, iş görüşmesi yapmak için, şirket CEO'su Hayri Ersoy ve Kazakistanlı BTA bankasının bölge satış sorumlusu Ubayda Kuttybavea ile birlikte, Ümraniye'ye de bulunan Bank Asya Genel Müdürlüğü'ne gitti. Görüşmelerinin ardından yola çıkan Pilge’nin aracı kırmızı ışıkta kurşun yağmuruna tutuldu. Olayda işadamı Zeki Pilge ağır yaralanırken, şirketin Ceo’su Hayri Ersoy hayatını kaybetti.

Başka bir suçtan Rize’de tutuklu bulunan Ali Başaran olayı kendisi ve dayısı Rıfkı Kamburolğu’nun işlediğini iddia ederek savcılığa başvurdu.

Ali Başaran ikinci kez verdiği ifadesinde Erkan Bülent Haberal ile birlikte dayısı Rıfkı Kamburoğlu’nun yanı sıra Recai Turna isimli kişinin de olayda azmettirici olduğunu iddia etti.  Suikast için ise 1.500.000 dolara anlaştıklarını söyledi.

Tetikçi Başaran 3 kez verdiği  ifadede ise daha önceki ismini verdiği kişilerin yana Allahverdi Ölmez’i de kattı.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri tarafından gözaltına alınan 13 şüpheliden 5'i, "Tasarlayarak kasten adam öldürme" suçundan tutuklanırken, Erkan Haberal ise emniyet ifadesinin ardından serbest bırakılmıştı.

Anadolu Örgütlü Suçlar, Kaçakçılık ve Ekonomik Suçlar Soruşturma Bürosu Savcısı, 7 şüpheli hakkında, "Tasarlayarak kasten adam öldürme", "Tasarlayarak kasten adam öldürmeye teşebbüs" ve "Tasarlayarak öldürmeye azmettirme" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açtı.

Savcılık, Erkan Haberal ve İsmail Kavuncu'nun da aralarında bulunduğu 6 kişi hakkında ise "Suç işlemek amacı ile örgüt kurma, yönetme, üye olma", "Tasarlayarak kasten adam öldürme" ve "Tasarlayarak kasten öldürmeye teşebbüs" suçlarından 'yeterli şüphe oluşturacak delil bulunmadığı' gerekçesiyle takipsizlik kararı verdi.

Dava devam ederken, tek delil olarak kabul edilen TİB’den alınan HTS kayıtlarında 621 kez oynandığı iki ayrı bilirkişi tarafından tespit edilerek, olayın tamamen FETÖ’nün bir kumpası olduğu ortaya çıktı.

TİB RAPORUYLA OYNANDI

Olayda yaralanan Zeki Pilge’nin avukatı, FETÖ’nün avukatlar imamı Hüseyin Ataol ve ortağı  avukat Hasan Küçük tarafından organize edildiği, polis müdürleri, savcılar ve TİB'çilerin ortak hareket ettikleri kumpas, TİB'te sahte delil üretildiğinin ortaya çıkmasıyla çöktü.

HEPSİ FETÖ’CÜ ÇIKTI

Soruşturmayı yürüten ve olayın seyrini değiştiren savcılar Ali Güngör ve Akif Özgün FETÖ'den tutuklandı. Soruşturma safhasında yer alan İstanbul İstihbarat Şube müdürü Ali Fuat Yılmazer, Organize İşler Müdürü Nazmi Ardıç, yardımcısı Ahmet Kalender, Emniyet Müdürü Mahir Çakallı, Emniyet Amiri Ahmet Üzümcü de tutuklandı.  Şüpheli Ali Başaran’ı  sorgulamak üzere Rize'ye gidip ifade alan  A.G. ve İ.G. adlı komiserler de meslekten ihraç edildi. Tutuklamalara dayanak teşkil eden ilk HTS  kayıtlarını hazırlayan TİB Başkanı Osman Nihat Şen ve ekibi de FETÖ’den tutuklandı ve  haklarında ağırlaştırılmış müebbet ve 55 yıl hapis istemiyle dava açıldı.

Anadolu 9. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılama devam ederken, bilirkişi TİB raporlarında 621 kez oynama olduğunu belirtince, 15 ay tutuklu kalan işadamı Müjdat Güler tahliye edildi.

FETÖ’NÜN İMAMI GÖRÜŞMEK İSTEDİ RED ETTİM

Son duruşmada sanık Allahverdi Ölmez’in avukatı “soruşturmanın başından itibaren soruşturmayı yürüten emniyet birimleri ve cumhuriyet savcıları FETÖ soruşturması kapsamında tutuklanmış ya da meslekten ihraç edilmiştir. FETÖ’nün imamı olduğu bilinen avukat Hüseyin Ataol ilk celseden sonra beni arayıp görüşme talebinde bulundu. Ben görüşme talebinin mesleki kurallarına aykırı olduğunu belirtip red ettim. Ataol’un yurt dışına kaçtığı belirtiliyor. Ayrıca darbeden sonra FETÖ’nün karargahı haline geldiği TİB kapatılmıştır. Sahte HTS raporlarının olduğu beyan edilmektedir. BTK’ya yazı yazılarak HTS kayıtlarında oynanma yapıldı” diyerek olayın tamamen FETÖ kumpası olduğunu söyledi.

5 MİLYON DOLARLIK VAAD

Tetikçi Ali Başaran,  4 kez ifade değiştirerek FETÖ’cü polislerin kumpasını anlatan mahkemeye el yazısıyla 4 sayfa yeni bir ifade verdi. Başaran, ilk ifadesini tamamen Erkan Haberal’dan  para koparmak için verdiğini, 2 ifadesini ise İstanbul’da gelen iki polisin  yönlendirmesiyle 5 milyon dolar vaat edip, itirafçı olması durumunda da ceza indirimi yapılacağı  karşılığında verdiğini, ancak vaat edilen hiçbir sözün yerine getiremediğini anlattı. Başaran, ayrıca polislerin kendisine yerini bilmediği ve çocuk esirgeme kurumunda kalan çocuğunun bulunarak, babaannesine teslim edileceği sözü verdiklerini, ancak bu sözlerini de tutmadıklarını, yargılama sırasında Zeki Pilge’nin avukatından işaretle para istediğini, avukatın ise gülerek “tamam” işareti yaptığını, ancak bugüne kadar hiçbir vaadin yerine getirilmediğini belirtti.    

PİLGE’Yİ KAZAK VALİ VURDUTTU

Başaran, ifadesinin devamında, olayı bir Kazak Vali olarak bildiği bir kişiden 750 bin dolarını peşin aldığı, geri kaln 750 bin doları da suikast sonrası alma karşılığında yaptığını belirtti. Tetikçi ifadesinde, asıl hedef olan Zeki Pilge’nin suikasttan yaralı kurtulması neticesinde ise geri kalan 750 bin dolarını alamadığını itiraf etti.