Ahlaki talebe, ahlaksız saldırı

Sosyal medya üzerinden hastanelerin yoğun bakımında yaşanan gayri ahlaki ve gayri insani duruma karşı ahlaki bir talepte bulunan Prof. Dr. Faruk Beşer'e akademisyen ve STK temsilcileri de destek verdi.

Ahlaki talebe, ahlaksız saldırı
Ahlaki talebe, ahlaksız saldırı
GİRİŞ 03.03.2018 17:14 GÜNCELLEME 03.03.2018 23:34
Bu Habere 101 Yorum Yapılmış

Prof. Dr. Faruk Beşer, sosyal medya hesabından çok masumane ve bir iddiayı aydınlatmak için Sağlık Bakanlığı'na yönelik şu soruyu sormuş; “Sağlık Bakanlığı yetkililerine; yoğun bakımda kadın erkek ayrı odalarda tutmak mümkün değil mi? Hastaları çıplak yapmak zorunluluk mu? Öyleyse kadına kadın, erkeğe erkek doktor bakamaz mı? Bir giren beni bir daha oraya koydurursanız hakkımı helal etmem diyor, bundan memnun musunuz?” demiş ve bir kesimin saldırısına maruz kalmıştı.

Sözlerine açıklık getiren Prof. Dr. Faruk Beşer'e haklı bir destek de İstanbul Medeniyet Üniversitesi'nden Prof. Dr. M. İhsan Karaman'dan geldi.

 

 

28 ŞUBAT'TA OLDUĞU GİBİ MÜSLÜMANLARA DÖNÜK BİR SALDIRI

Kendisine yönelik saldırılarla ilgili konuşan Prof. Dr. Faruk Beşer, “Son dönemlerde bazı medya organlarında 28 Şubat döneminde olduğu gibi Müslümanlara dönük bir saldırı var. Bazı medya organları hayatları boyunca kadını tahrik etmekten, kadını açmaktan, açılan kadınlardan, kadın teninden, cinsellikten, yasak şaktan, zinayı aşk gibi gösterdikleri haberlerden para kazanmışlardır. Buna hala devam ediyorlar. Onun için bu alanın ellerinden gitmesini istemiyorlar. Toplumda söyledikleri karşılık bulan, lafı dinlenen hocaları itibarsızlaştırmak suretiyle, onların dinlenmemesini sağlamaya çalışıyorlar. Böylece toplumda bir karşıtlık, bölünmüşlük meydana getirerek bir savaş oluşturuyorlar.” dedi.

HABERLERİ ÇARPITIYORLAR, YALAN SÖYLÜYORLAR

“Haberleri çarpıtıyorlar, yalan söylüyorlar, alçaklık yapıyorlar.” diye konuşan Prof. Dr. Beşer, “Kötü dediğimiz ne varsa yapmaktan çekinmiyorlar. En küçük bir meseleyi cinselliğe bağlıyorlar. Ben yoğun bakımda insanlar açıkta bırakılmasın deyince, bazı ahlaksızlar, ‘sen oradaki açık insanlardan etkileniyor musun' diye cevap veriyor. Hatta ahlaksız bir köşe yazarı ağza alınmayacak ifadeler kullanarak bunun üzerinden saldırıya geçti. Yani benim orada annem yatıyor, ıstırap duyuyor, o açılması ona hastalığının yüz katı ızdırap veriyor, ben o örtünsün dediğim zaman ‘sen açık olanlardan etkileniyorsun' diyecek kadar alçalmış varlıklara dönüşüyorlar. Bu yazıları yazanlar, olumsuz anlamda TV ve gazetelerde yer verenler, bazılarının adına tetikçilik yapıyor. Böyle yaparak toplumu germeye ve kutuplaştırmaya çalışıyorlar. Sanki hasta hakları belli bir kesimin hakları, Müslümanların ve mütedeyyinlerin, mahremiyeti bilenlerin hakkı değilmiş gibi düşünüyorlar. Böyle adi bir saldırının altındayız.” şeklinde konuştu. 

BUNU BİR SALDIRIYA ÇEVİRMEK ASLA DOĞRU DEĞİLDİR

İstanbul Medeniyet Üniversitesi'nden Prof. Dr. M. İhsan Karaman da yaşananlara dair şunları söyledi; “Bazı insanların söylemleri, başka insanlar tarafından doğru kabul edilmeyebilir, bu tamamen ayrı bir konudur. Ama bunu bir saldırıya çevirmek asla doğru değildir. Bunu kabul edemeyiz. Bize göre Faruk Hoca'nın şu an söylediği doğrudur, hakikattir ve kanayan bir yaradır. Bilimsel, ahlaki ve insani olarak evrensel kurallar çerçevesinde insan hakları gereği çok doğru bir karardır. Elmalarla armutları karıştırmak Hoca'ya ve onun söylediği hakikate karşı işlenmiş bir cürüm olur. Bu noktada söylenen cümlenin, ifade edilen mananın, teklif edilen önerinin yüzde yüz haklı olduğuna inanıyoruz. Vicdan ve ahlak sahibi bilim adamları da bu konuya böyle bakıyor.”

YOĞUN BAKIMDAKİ ÇIPLAKLIK ASLA KABUL EDİLEMEZ

“Bu konuda saldıranların çok itimat ettiği batı tıp literatüründe de aynen bizim, Faruk hocanın savunduğu ‘yoğun bakımda mahremiyet' mevzusu dile getiriliyor.” diyen Prof. Dr. Karaman sözlerine şöyle devam etti: 

“Aynı şekilde yoğun bakımda çıplaklığın asla kabul edilemeyeceği ve bunun bir düzene koyulması gerektiği, şayet bu mahremiyet dikkate alınmasa özelikle giyim hususu göz ardı edilirse hasta çıktıktan sonra da derin psikolojik travmalara yol açabileceği batı literatüründe ifade ediliyor. Bizim için batı çok önemli değil, biz kendi inancımız doğrultusunda hareket ederiz. Saldıranların bizi gericilik, batıyı ise ilericilikle itham ettiği için onların ileri batısının da görüşlerini hatırlatmak istedim. Hakikat bir tanedir, kim söylerse söylesin bu konuda referansımızı batıdan da alabiliriz. Hem evrensel hukuk kuralları, insan hakları ve insanın onuru ve saygınlığı prensipleri açısından hem de batı tıp literatürü açısından söylenen şey son derece doğrudur. Sağlık otoritemizin bu konuda hastaların ve yakınlarının ciddi bir talebi hakkında düzenleme yapması son derece elzemdir.” 

 

KAYNAK: DOĞRUHABER
YORUMLAR 101
  • adalet 6 yıl önce Şikayet Et
    kesinlikle haklı. ameliyattan sonra kadın erkek farketmez, insanı o kıyafetlerle herkesin içinde baygınken gezdirmek saygısızlıktır
    Cevapla
  • Yoğun bakım 6 yıl önce Şikayet Et
    Eyyy yoğun bakım yorumu yapan yorumcu Allah'ın emirlerinden daha mı iyi biliyorsun sen ? Kadın ve erkek çıplak hasta da olsa aynı odada olması günahtır... Bunu sağlayacak sizlersiniz.... Toplumun üzerinden elinizi çekin artık...
    Cevapla
  • Yogun Bakım5 6 yıl önce Şikayet Et
    Bebeklik çağından sonra, neredeyse ilk defa, tuvalet ihtiyacını giderememek, altındaki bir beze yapmak zorunda kalmayı da bir düşünün ve deyin ki "Neden insan yoğun bakıma dönmek istesin?" Şu konuyu daha uzun anlatırım ben bile ama bitmez, siz şunu bilin kardeşlerim; Yoğun bakımdaki yakınlarınıza, en sizin kadar özenli, merhametli ve kendi yakınımız gibi bakıyoruz, hatalarımız elbet olur her insan gibi ama çok dikkat ediyoruz, İslami, insani, vicdani her konuda. Bilinci yerinde ve Namaz kılmak istiyor ise teyemmüm, başlarında bazen Yasin okuyan genç arkadaşlarımız bile var. Hocam sen bunları düşünme de inançlı, vicdanlı bir nesil yetiştir, gerisi çözülür gelir inşallah.
    Cevapla
  • Yogun Bakım4 6 yıl önce Şikayet Et
    Yoldan geçenleri alıp oraya yatırmıyorlar işte. Hocamız yoğun bakımlardaki hangi durumdan rahatsız olmuş ya da kaç kere bir hastaneyi ziyaret edip de yoğun bakımların işleyişi hakkında bilgi almış bilmiyorum ama birazcık bilenler için bile söyledikleri anlamsız geliyor. 2. ve 3. Basamak yoğun bakımları görmenizi isterim, buradaki hastaların, bu hocamızın dediklerini umursuyorlar mı bir görün? Hastalar umursamıyor demek, buna dikkat edilmediği anlamında mı? Bunu da yoğun bakımlardan çıkan hastalara sorun, işin doğrusunu öğrenmek istiyor iseniz.
    Cevapla
  • Yogun Bakım3 6 yıl önce Şikayet Et
    Evet, bilinci yerine geldikten sonra hastalar orada kalmak istemezler ve hiçbir hasta da oraya dönmek istemez ki bunun mahremiyet ihlali, çıplaklık ile fazla alakası yoktur. Benim de yoğun bakımda bulunmak en büyük korkumdu bayağı bir süre. İnsanın kendisini ölüme en yakın hissettiği, çaresiz ve yalnız kaldığı bir zaman ama gerekli olduğu durumda kullanılan bir alandır.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
İsrail'den Lübnan'da SİHA ile suikast: Komutan Şerahbil Ali es-Seyyid şehit oldu
Diri diri gömülen adamdan 4 gün sonra gelen mucize çığlık