Erken seçim kararının arkasındaki gerçek!

Güvenlik ve Strateji Uzmanı Ağar, devletin seçimin erken yapılmasını bir güvenlik, bir beka meselesi olarak algılayıp o şekilde davrandığını söyledi.

Erken seçim kararının arkasındaki gerçek!
Erken seçim kararının arkasındaki gerçek!
GİRİŞ 20.04.2018 10:36 GÜNCELLEME 20.04.2018 10:39
Bu Habere 8 Yorum Yapılmış

Güvenlik ve Strateji Uzmanı Abdullah Ağar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin son zamanlarda çok sert bir mücadelenin içinde olduğunu söyledi. 

Darbe girişiminden sonra özellikle YPG ve PKK ile hem sınır içinde hem sınır ötesinde ve DEAŞ'la da Fırat Kalkanı Harekatı'na girişilen bir mücadele gerçekleştiğini aktaran Ağar, "Bunlar kendi dinamikleri içerisinde çok sert oldu. Hatta ve hatta öyle ki özellikle Fırat Kalkanı'nda silahlı kuvvetlerimizin bir şekilde DEAŞ tarafından mağlubiyet yaşaması için çok uğraşıldı." ifadesini kullandı.

 

 

Türkiye'nin Zeytin Dalı Harekatı'nda 2. Dünya Savaşı'ndan sonra dünyanın hiç tanık olmadığı bir tahkimatla mücadele etmek zorunda kaldığını anlatan Ağar, şöyle devam etti:

"Bu tahkimatın içerisinde binlerce teröristle mücadele etmek zorunda kaldık. Bu sahada yaşamış olduğumuz mücadelelerden de bunlarla birlikte bütün milli güçlü unsurları ilgilendiren hem içeriden hem dışarıdan sayısız tehdit ve manipülasyonla karşı karşıya kaldık. Bu aslında çağımızın savaşı demek. Türkiye çağımızın uygulanmakta olan dördüncü nesil savaşının hedefi halinde. Devletin aklı bunu biliyor. Özellikle 15 Temmuz darbe girişiminden sonra orta irtifadan seyredercesine Türkiye'de OHAL ilan edildi. Bu aslında o günün koşullarında sıkıyönetim de olabilirdi. Devlet OHAL'i tercih etti ve OHAL ile birlikte başta terör örgütleriyle mücadele ve bu mücadeleyle birlikte ortaya çıkan süreci kendi istediği şekilde yönetmek ve yönlendirmek istedi."

Ağar, Türkiye'nin bölgede yaşanana sıkıntılar yüzünden göç alması nedeniyle değişim sürecine girdiğinin altını çizdi.

ERKEN SEÇİM KARARI

Ağar, böyle bir atmosferde 2019'a kadar ortaya çıkabilecek olası belirsizlikler, sıkışmalar, hassasiyetler ve şu ana kadar yapılan mücadelelerin neden olduğu bazı birikimlerin bulunduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Sonuçta devlet dedi ki, 'Ben devletim.' Devletin ve kamunun güvenliği nedeniyle temel refleks üzerine bir erken seçim kararını aldığını ön görmemiz gerekiyor. Aslında sadece güvenlik kavramı içerisinde değil, güvenlik kavramının kuşatmış olduğu bütün alanlarla ilgili temel bir yaklaşım var. Devlet, bir şekilde hem siyasi hem kültürel, ekonomik, bilimsel, teknolojik, coğrafi ve moral değerleri açısından bu seçimin erken yapılmasını bir güvenlik, bir beka meselesi olarak algılayıp o şekilde davrandı. Şu an bunu tam anlamıyla karşı karşıya kalabileceği tehditlerin ve bu tehditleri üretebilecek unsurlara karşı yaptı bunu. Tabii şimdi her karşı eylemin zamanca bir hazırlığa ihtiyacı var. Bir karar safhası var, bir yığınak safhası var, bir sızma, yerleşme safhası var keşif ve uygulama safhası var." 

KARAR MEKANİZMALARI UYUM İÇİNDE OLMALI

Erken seçim kararının Türkiye'ye karşı tehdit üreten gerek yerel gerekse bölgesel ve küresel aktörlere zamanca fırsat sunulmamak üzere alınmış bir karar olduğunun altını çizen Ağar, sözlerini şöyle tamamladı:

"Belki iç siyasi dengeler ve iç siyasi dengelerin kendine özgü politikaları ama ben açıkçası bu fotoğrafı böyle görmüyorum. Küresel fotoğrafta küresel anlamda ortaya çıkan tehditlerin Türkiye'ye olan yansımalarını göz önünde bulundurarak 'primer' faktör olarak değerlendirilen ve bu doğrultuda bir seçim yapma tercihi olarak değerlendiriyorum. Özellikle yakın dönemde Türkiye'nin sınır ötesi alanlar, özellikle Münbiç'te ve Fırat'ın doğusundaki alanlarda Irak'ın kuzeyindeki alanlarda ve tartışmalı bölgelerinde gerek siyasi gerek diplomatik gerekse askeri etkilerinin olacağı bir süreç var önümüzde. Bu sürecin etkili bir şekilde yönetilebilmesi için Türkiye'deki karar verme mekanizmalarının bu süreçte uyum içerisinde hareket ediyor olması lazım. Bu yapılabildiği takdirde ülkenin bekasıyla ilgili olumlu sonuçlar alınır.

Her yapılan yığınağın mutlaka ekonomik anlamda bir karşılığı var. Bunun üretmiş olduğu risklerin de minimize edilmesi için çünkü hem geçmişte yaşananlar var hem de gelecekte yaşanacaklar var. Bunu seçim iklimine girmiş bir ülkede arzu edildiği şekilde yapılabilmesi o kadar kolay değil çünkü sonuçta toplumda birtakım dalgalanmalara ve kırılmalara da sebebiyet verebilir. Hem dışarıdaki mücadelenin ve içerideki mücadelenin topluma olan maliyetini hep beraber ahenkli bir şekilde yönetilmesi gerekiyor ki arzu edilen sonuçlar ortaya çıksın." 

KAYNAK: AA
YORUMLAR 8
  • Reis 5 yıl önce Şikayet Et
    Her zaman daima reisin yanındayız. Olmasa olmazımız devletin bekasıysa gerisi tefarrufattır.
    Cevapla
  • Valla 5 yıl önce Şikayet Et
    Hayatimda ilk defa MHP ye oy vermiyecem bu firavun ve ordusunu milletin basina bela etigi.icin
    Cevapla
  • Giresunlu 5 yıl önce Şikayet Et
    En zor zamanlarda elini taşın altına koyduğu icin bu seçimde hayatımda ilk defa MHP ye oy vereceğim.Sözüm söz oyum MHP ye ve Cumhur ittifakına.
    Cevapla
  • koray 5 yıl önce Şikayet Et
    hiçde alakası yok, bu mantığa göre seçimde yapmayalım demokraside olmasın. beka sorunu içinde savunma bakanlığı, istihbarat, dışişleri çalışmıyor mu? bu tür sorunlar her yüzyıl olacaktır. burda sorun mahalli seçimlerle başkanlık seçimlerinde mhp-akp ittifakının karşı karşıya gelmesini çözme meselesidir.
    Cevapla
  • Ağzıolankonuşuyor 5 yıl önce Şikayet Et
    Biraz haber oku bilinçlen daha kanunda olmayan silah yerine geçmeyen molotof 2 sene önce kabul edildi 82 darbe anayasasıyla yönetiliyor bu ülke hep torba yasalar çıka çıka yamalı bohça gibi oldu çünkü kanununda bir çok eksiklik var terör kanunuyla ilgili ağır kararlar çıktı yeni bu cumhur ittifakınmillet için uğraşıyor taş koymayın yol olun yol !
    Cevapla
  • doğrucu 5 yıl önce Şikayet Et
    Devlete kafa kaldıranın, kafasını koparacaksın.İhanet edenide ibreti alem için sallandıracaksın.Nokta.
    Cevapla
  • Ayyıldız 5 yıl önce Şikayet Et
    Aynen katılıyorum.. başka türlü bitmez bu hainlikler.. dışarıdaki düşmandan çok içimizde hain var.. memleketin ekmeğini yiyor,suyunu içiyor her türlü imkanını kullanıp üstüne hainlik yapan kansizlari temizlemeden huzur yok..olmaz..
    Cevapla
  • Ben 5 yıl önce Şikayet Et
    Bu dediklerinin hiç birisi olmuyor ama
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Yeniden Refah Partisi’nde aklın yolu bir: “Büyükşehirlerde destek Cumhur’a!”
Hamas’la ilgili en vahim iddiaydı! ‘Toplu tecavüz’ iftirasını İsrail de yalanladı