Mehmet Görmez: Midemize oruç tutturduk ama parmak uçlarımıza tutturamadık

İslâm Düşünce Enstitüsü [İDE] Başkanı Mehmet Görmez, 'Zor Zamanlarda Söz Ahlakı' başlığı ile yayınladığı videoda, koronavirüsle mücadele ettiğimiz bu süreçte dünyayı insanlarla birlikte kardeşçe paylaşmanın ve özgürlüğün ne büyük bir nimet olduğunun farkına vardığımıza vurgu yaptı. Görmez, ayrıca medya ve sosyal medya üzerinden hakaret ve çirkin sözlerin de amel defterine tabii olduğunu hatırlattı.

GİRİŞ 16.05.2020 17:52 GÜNCELLEME 16.05.2020 17:52
Bu Habere 25 Yorum Yapılmış

Diyanet İşleri Eski Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, İslâm Düşünce Enstitüsü (İDE) Youtube kanalında "Zor Zamanlarda Söz Ahlakı" başlıklı bir konuşma yaptı. Görmez, konuşmasında son dönemde medya ve sosyal medya üzerinden kin ve nefret söyleminin arttığına dikkat çekti.

İşte Görmez'in açıklamalarından önemli başlıklar:

 

MİDEMİZE KALBİMİZE ORUÇ TUTTURDUK AMA PARMAK UÇLARIMIZA TUTTURAMADIK

Başkan Görmez, söz ahlakı ile ilgili olarak çok önemli konulara değinerek , "Salgın döneminde birbirimizi yargılamaktan vazgeçemedik. En büyük ayrılığı söz üzerinden yaşadık. Söz üzerinden kırıp döktük birbirimizi. Kendimizi siper edindiğimiz dijital kalemizden, sosyal medya hesaplarımızdan, klavyemizin tuşlarını birbirimizin kalbime sıkarcasına kullandık. Midemize oruç tutturduk ama parmak uçlarımıza tutturamadık. " dedi.

 

EN MARUF SÖZÜ KULLANMAK VAZİFEMİZDİR

İnsanları dinin rahmetine davet eden, kendisini hoca gören kardeşlerimiz ile ilgili önemli bir husustan bahsetmek istiyorum. Dini insanlara, denç nesillere anlatma konumunda olanlar, en güzel sözü, en yumuşak sözü, en saygılı sözü, en gönül alıcı sözü, en mağruf sözü, en rahatlatıcı sözü kullanmak bizim vazifemizdir.

İnsanları dine sadece hikmet ve öğütle dine davet etmek zorundayız. Davet öfkeyle, bağırarak çağırarak olmaz. Reklam ve progpaganda dili ifşadın dili olamaz. 

KİMSE SOSYAL MEDYANIN ÇATIŞMACI DİLİ ÜZERİNDEN KONUŞAMAZ

BugÜn hiçbir islam bilgini, hiçbir hocamız medyanın, sosyal medyanın çatışmacı dili üzerinden konuşamaz. Sosyal medyanın çatışmacı diliyle insanlar Allah'ın dinine nasıl davet edilir. Emr-i bil Maruf'un dili sadece maruf olur.emr-i bil maruf münker bir dille kavli münkerle olmaz. Kavli leyyin sahibi olmak zorundadır Allah'ın dilini insanlara anlatan herkes. 

İnsanların kalbine doğru ve güzel sözle dokunmak zorundayız. Yumuşak konuşmak, bir kötülük değil tevazudur. Kibir alçaltır, tevazu yüceltir. Mü'min alçak gönüllülük kanatlarını herkese açmak zorundadır.  Rabbimizin ifadesidir resulüne...

KLAVYENİN BAŞINDA YAPTIĞIMIZ İŞ DE AMELDİR

Sözün öncesinde niyet vardır. Niyet amellerin çekirdeğidir. Sözün öncesinde irade vardır, bir düşünce vardır. Sonrasında ise iş vardır, amel vardır, davranış vardır. Aslında burada şunu da unutmamak gerekir; Sözün kendisi de bir ameldir. Sözle estetiği yakalayamayan bir insanın davranışlarında da ahlak ve estetik aramak beyhudedir. 

Şimdi artık klavyenin başında parmaklarımızla yaptığımız şey de ameldir. Ağızdan çıkan her söz hakikat terazisinde mutlaka tartılacaktır. İnsanın dilinden dökülen her söz Allah'ın gözetici melekleri tarafından kayıt altına alınır. 

YORUMLAR 25
  • Adanalı 3 yıl önce Şikayet Et
    Hocam, Allah razı olsun ne güzel söylemişsiniz, söyletene (Allah C.C) binlerce şükür...
    Cevapla
  • Selim Es Said 3 yıl önce Şikayet Et
    Diyanet kurumlarından yetişenlerin ehli sünnet tarafı zayıf,itikatları kusurlu,3 kelime öğrenen mezhebi kabul etmeyip kendine göre dini yaşayıp fetva veriyor,vahabiler gibi mutlak içtahatı inkar ediyor.fetöde diyanetin vaiziydi,Cübbeliye ilahatcı deyince cin çarpmışa dönüyor adam haklı,işin iç yüzünü görüyorda ondan
    Cevapla
  • Refik 3 yıl önce Şikayet Et
    Hadisleri reddeden, görev yaptığı sürece Fetöye karşı hiç birşey yapmayan başkan değil mi bu?
    Cevapla
  • Vanlı 3 yıl önce Şikayet Et
    aynen
    Cevapla
  • Milli 3 yıl önce Şikayet Et
    Medya sanki düzgün, önce medya insan gibi olsun.müslüman mahallesinde salyangoz satıyorlar, sonra halkı suçluyorlar, ahlâk yok medyada.
    Cevapla
  • Bakı yeşil 3 yıl önce Şikayet Et
    Mide ve kalp tutmuşsa parmak ucuda tutmuştur. Hele kalp tutacak parmak ucu tutmayacak çelişkili, insan vücudunda bir et parçası vardır hadisi şerifine ters. Buda dizel motor gibi sonradan alışanlardan sık sık gündeme gelmek istiyor Davutoğlu amcası gibi.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Türkiye'nin beklediği an geldi! Arda Güler golle döndü
Şırnaklı damatla Ukraynalı gelinin düğününde servet takıldı