ABD'nin S-400 krizindeki asıl derdi...

Haber7.com yazarı Kıbrıs İlim Üniversitesi Dekanı Prof. Dr. Ata Atun S-400 krizine ilişkin çarpıcı yorumlarda bulundu. Ata Atun bugünkü yazısında S-400 krizi ilgili yaptığı değerlendirmesinde, "Olay tamamen, Türkiye’ye saldırma ihtimalinin ortadan kalkması ihtimali üzerine kurgulanmış bir prodüksiyon." dedi.

ABD'nin S-400 krizindeki asıl derdi...
ABD'nin S-400 krizindeki asıl derdi...
GİRİŞ 02.11.2020 13:13 GÜNCELLEME 02.11.2020 13:14
Bu Habere 69 Yorum Yapılmış

İşte Prof. Dr. Ata Atun'un "ABD’nin S-400 rahatsızlığı" başlıklı yazısı; 

 

 

Türkiye’nin Rusya Federasyonu’ndan S-400 karadan havaya Uzun Menzilli Bölge Hava ve Füze Savunma Sistemini alması kendisini dünyanın jandarması olarak addeden, kısaca NATO olarak anılan Kuzey Atlantik Paktı’nın kurucusu ve yöneticisi ABD’yi belli ki çok rahatsız etti. Önce Türkiye’yi uyardı, ardından “Sakın alma, sana yaptırım uygularım, ekonomini batırırım, askeri gücünü de felç ederim” tehdidinde bulundu. 

"PES ETTİRME" ÇABASI SONUÇ VERMEDİ

 

 

Türkiye Cumhuriyeti bu tehditleri dikkate almayınca, iş çarıkları giyerek fiilen yaptırımlar uygulamaya koymaya geldi.

İlk adım ekonomiyi çökertme üzerine atıldı ve Türk Lirasını itibarsızlaştırmak için özellikle Londra Borsası devreye sokuldu ancak Türkiye ekonomisinin 2000’li yıllardan kalan bu tür yaptırımlara karşı olan bağışıklığı dikkate alınmadığından, biraz can yakmış olsa da beklenilen “pes ettirme” sonucunu vermedi.

ABD ikinci yaptırım adımını diplomatik kulvarda attı ve Türkiye’de ABD vatandaşları ile yabancılara yönelik terör saldırıları olabileceği duyurusu ile ABD Dışişleri Bakanlığı kendi vatandaşları uyardı, Ankara, İstanbul, Adana ve İzmir'deki ABD misyonlarının görevlerini geçici olarak askıya aldı. 

AZERBAYCAN-ERMENİSTAN KRİZİNDE DE TÜRKİYE'YE YAPTIRIM UYGULAMA DÜŞÜNCESİNE GİRİŞTİ!

Tüm bunların üzerine, Azerbaycan-Ermenistan çatışmasında, Ermenistan’ın 1992 yılındaki sözde savaş yeteneklerini ortaya koyamaması ve Azerbaycan ordusu karşısında ağır bir hezimete uğramasının gerçek nedenini Türkiye’nin kayıtsız, koşulsuz Azerbaycan’ın yanında yer almasına bağlayan ABD, Türkiye’ye yaptırım uygulamak için kendine bir bahane daha yaratma çabası içine girdi. 

TÜRKİYE, 'İSRAİL PLANINI' ÖNLEYİNCE İŞLER ÇIĞIRINDAN ÇIKTI

Girmesine girdi de, ABD ve İsrail’in Türkiye’nin güney sınırları boyunca terör koridorları oluşturma gayretleri ve İsrail’in kontrolü altında bir terör devleti kurma girişimleri Türkiye tarafından ne pahasına olursa olsun önlenince, işler çığırından çıktı. 

TÜRKİYE 65 SENE ABD'NİN SIKI KONTROLÜNDE KALDI

Olayı iki adım geriden okumaya başlayalım; 1947 yılında başlayan ABD-Türkiye ittifakı ve dostluğu, Marshall yardımı adı altında ekonomisinin ağır sanayiden budanmasına, IMF tarafından parasının ve Merkez Bankasının acımasızca denetim altına sokulmasına ve eğitim sisteminin yozlaştırılmasına rağmen 65 sene ABD’nin sıkı kontrolü altında devam etti. Bu ağır ABD hegemonyasına başkaldıran siyasiler 27 Mayıs 1960’da ve 12 Eylül 1980 tarihinde ABD tarafından organize edilen darbelerle politikadan uzaklaştırılmalarına rağmen, 15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleştirilmeye çalışılan 3. askeri darbe başarısız oldu ve Türkiye, ABD’den kopmaya başladı. 

S-400 krizi de ABD’nin bu başarısız askeri darbe girişiminden sonra ortaya çıktı.

***

S-400 RAHATSIZLIĞININ NEDENİ ASLINDA BAŞKA

1993-2003 yılları arasında Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanlığı yapan Glafkos Klerides döneminde GKRY’nin Türkiye’ye karşı kullanmak amaçlı Rusya’dan satın aldığı S-300 füzelerini, Türkiye’nin tehdidi sonrasında Kıbrıs yerine Yunanistan’ın Girit adasına konuşlandırmasına ses çıkarmayan ABD’nin Türkiye’nin S-400 almasından çok rahatsız olmasının nedeni aslında başka. 

ABD’nin NATO ülkelerinde sattığı savaş uçakları ile karadan havaya ve havadan havaya atılan füzelerin tümü, ABD ile İsrail savaş uçaklarını ve füzelerini dost olarak algılıyor ve onları “düşman uçağı veya füzeleri” olarak tanımlamıyor. Yani ABD veya İsrail uçakları/füzeleri bir savaş anında Türkiye’ye karşı kullanılırsa, Türkiye’nin bunları önleme ve düşürme olasılığı yok.

Ama Türkiye’nin elinde NATO üyesi olmayan Rusya Federasyonu’nun ürettiği ve ABD ile İsrail uçaklarını “Düşman” olarak tanımlayıp ölümcül darbeyi vurabilen S-400 füzelerinin olması, bir gün gerektiğinde Türkiye’ye savaş açma/saldırma niyetinde olabilecek ABD, İsrail veya NATO ülkelerinin orduları için tam bir baş belası.  

İşte ABD’nin bir türlü kabullenemediği ve Türkiye’ye ısrarla “Geri ver” diye emirler yağdırdığı, tehditler savurduğu S-400’lerin özelliği bu.

Gördüğünüz gibi olay tamamen, Türkiye’ye saldırma ihtimalinin ortadan kalkması ihtimali üzerine kurgulanmış bir prodüksiyon. 

YORUMLAR 69
  • Fenerli 3 yıl önce Şikayet Et
    Icimizdeki hainlere duyurulur niye s 400 leri almisik allah senden razi olsun reis
    Cevapla
  • Hassn 3 yıl önce Şikayet Et
    Türkiye artık dünyada var olduğunu iyice göstermelidir. Turkiye 5 ten büyüktür...
    Cevapla
  • Metin k. 3 yıl önce Şikayet Et
    Rusya ile S400 ve S500 lerin üretimine ortak olmalı ve üretim merkezi Türkiye de olmalıdır
    Cevapla
  • Barbaroslar geliyor 3 yıl önce Şikayet Et
    Bağımsız Türkiyem,biz bize yeteriz, yerli ve milli,
    Cevapla
  • İsrafil ÇENGEL 3 yıl önce Şikayet Et
    türkiye S-500 leri bile alsın natonun ve amerikanın türkiyedeki emelleri suya düşsün rusyadan bize zarar gelmezABD daha tehlikeli natoda tehlikeli Arap kırallıklarındada idarelerde halkta değil bir türkiye kıskançlığı ve düşmanlığı var inşallah bunlarıda tespit edelim o güce kavuşunca hesabını sorarız biz bize yeteriz canları cehenneme yemesekde olur ama savunmasız vatansız olmaz bağımsız türkiye olarak iç düşmanlar istemese bile kalacağız biz hiç bir ülkeye sığmayız gerekirse bayrağımızın dalgalandığı yerde vatanımızda çarpışa çarpışa şahadet şerbetini içeriz yeterki vatanımız sağolsun
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Smart büyüdü! Yeni modeli sosyal medyayı salladı! Tasarımcısı Türk çıktı
Mısır: Arap dünyasında Filistin için hareketlilik var