Seyahat kısıtlaması gündemde! Koronaya inanmayanlar için öneri

Koronavirüs salgınında yeni bir pik noktasını yaşarken yeni tedbirler ve yasakların gelmesi de an meselesi. Kanal 7 Ankara Temsilcisi ve Haber7 Yazarı Mehmet Acet, koronavirüse hala inanmayanlar ile ilgili yapılması gerekenler ve alınması muhtemel yeni tedbirler hakkında bir köşe yazısı kaleme aldı.

Seyahat kısıtlaması gündemde! Koronaya inanmayanlar için öneri
Seyahat kısıtlaması gündemde! Koronaya inanmayanlar için öneri
GİRİŞ 20.11.2020 09:47 GÜNCELLEME 20.11.2020 10:00
Bu Habere 12 Yorum Yapılmış

Mehmet Acet, "Korona salgınına bir türlü inanmayanları ne yapacağız?" isimli köşe yazısında  Prof.Dr. Mehmet Ceyhan'ın da önerileriyle birlikte önemli detaylara değindi.

Mehmet Acet'in köşe yazısı:

Çıplak gözle olmasa da, normal mikroskopla olmasa da, elektron mikroskopla görülebilen bir virüs belası ile karşı karşıyayız.

 

 

Bir milimetrenin bir milyonda biri büyüklüğünde.

Göremiyoruz ama var işte.

Bütün dünyadaki koronavirüsleri topladığınız takdirde toplamda bir gram kadar bir ağırlığı oluyormuş.

Ama Dünya’yı nasıl sarstığını hep birlikte görüyoruz, yaşıyoruz işte.

Sınıf tanımadan, zengin fakir ayrımı yapmadan, gelişmiş ülke, gelişmemiş ülke farkı gözetmeden, siyah tenli, beyaz tenli, sarı tenli imiş hiç umursamadan herkesi birden eşitleyiverdi bu salgın.

İnananlar için de, inanmayanlar içinde…

İbret alınacak o kadar çok şey var ki…

Ama bir de, böyle bir virüs olduğuna inanmayan, inanmadığı için tedbir almaya da yanaşmayan bir grup var.

Etrafınızda görüyorsunuzdur.

Bunu bana son telefon konuşmamızda Hacettepe Üniversitesi’nden Prof.Dr. Mehmet Ceyhan Hoca hatırlattı.

Dedi ki;

“En büyük problem bunlar. Bir türlü inanmayan bir grup var. Bunlara ne devletin dediği, ne bizlerin dediği, ne sizlerin, basının dediği işe yaramıyor.”

Peki, bu gruplara karşı ne yapmalı?

Ceyhan Hoca, Diyanet ve dini grupların devreye girmesi gerektiğini söylüyor:

“Cemaatler devreye sokulacak, din adamları devreye sokulacak o gruplara ulaşmak lazım.”

-Peki Cuma hutbelerinde bu durum anlatılsa, nasıl olur diye sorduğumda Prof Ceyhan, 2010 başında ortaya çıkan Kuş Gribi salgını sırasında yapılanları hatırlatıyor:

“Hutbe mesela çok etkili oluyor. Biz onu yaşadık. Kuş gribinde (2009 sonu 2010 başları) Diyanet İşleri Başkanlığının hazırladığı bütün metinlerde insanların neler yapması gerektiği, nasıl korunacağı hep yer aldı ve bir ay boyunca her Cuma, bu tekrarlandı.”

Korona pandemisi başladığından beri Diyanet’in yine sorumlu bir tutum sergilediğini söylememiz lazım.

Hatta diyebilirim ki, korona tedbirlerinin en ciddi şekilde uygulandığı yerler camiler oluyor.

Cuma namazlarında, vakit namazlarında maske, mesafe kurallarına herkes büyük bir ciddiyetle özen gösteriyor.

Cuma hutbelerinde korona karşısındaki ‘duyarsızlığın’ kul hakkına girdiği yönünde uyarılar yapıldığını da biliyoruz.

Ama belki, daha fazlasını yapmak, bu uyarıları sürekli hale getirmek faydalı olabilir.

İşin içinde ‘kul hakkı’ varsa, bu doğrudan dinin alanına girer, o yüzden.

Mehmet Ceyhan Hoca ile, yeni korona tedbirlerini de konuştuk.

Kendisi diyor ki;

“Tabi ki bunların ciddi bir etkisi olacak. Yüzde yüz olmasa da. Özellikle 20 yaş altına dönük kısıtlamalar ve okulların kapanması çok önemli bir faktör.”

Avrupa ülkelerinin birçoğunda çok sayıda kısıtlama tedbiri alınmasına rağmen okullar kapatılmadı.

Ceyhan, buna rağmen okulların kapatılması fikrini doğru buluyor.

“Okullar gerçekten özellikle çocukların gidişi, gelişi ciddi bir risk oluşturuyor.

Avrupa’da kapatan ülkeler oldu ama diğer ülkeler mesela Fransa ve Almanya gerekirse bütün toplumu kapatacağız, okulları kapatmayacağız dediler. Özellikle devlet okullarında o şartları sağlamak kolay değil. Taşrada, siz istediğiniz kadar bir buçuk metre mesafe deyin, o şartları mümkün değil sağlayamıyorsunuz. Zaten çocuk vakaları da çok arttı. İlk döneme göre, 7,8 katı kadar çocuk hastamız oldu bizim.”

Ceyhan hoca bu tedbirlere ilave olarak seyahat kısıtlamasını da öneriyor.

Bu bağlamda, “Yine izin alınarak gitmesi gerekenler gitsin ama kayıt tutulmadan bu yapılırsa, bu, virüsün İstanbul’dan diğer şehirlere yayılması anlamına gelecektir” diyor.

Bu önlemlerin sonuçlarını iki hafta sonra görmeye başlayacağız. Tabi bu kararları almak karar vericiler açısından da kolay değil. Sağlıkla ilgili sıkıntıları azaltmak için, ekonomik faaliyetlerden taviz vermek gerekiyor.

Gerçekten güç bir denge.

Şu virüs, anası Sars virüsü gibi iyi yönde bir mutasyona uğrasa ve hızlıca hayatımızdan çekip gitse ne güzel olacak.

YORUMLAR 12
  • Erhan 3 yıl önce Şikayet Et
    Bence iki hafta komple kapatılmalı ülke. Iki haftada kimse batmaz, zengin de olmaz.
    Cevapla
  • kemal kemal 3 yıl önce Şikayet Et
    inanılacak gibi değil ....
    Cevapla
  • ali 65 üstü 3 yıl önce Şikayet Et
    ilk vürüs turistlerden geldi vebalini türk halkı çekiyor ilk önce türistlere yasaklanmalı seyahat izni
    Cevapla
  • misafir 3 yıl önce Şikayet Et
    Bu önümüzdeki iki hafta çok kritik günleri geri geldi şaka gibi
    Cevapla
  • Vaaay 3 yıl önce Şikayet Et
    İnanmıyoruz ama yine de belki vardır diye önlem alıyoruz
    Cevapla
  • Gezgin 3 yıl önce Şikayet Et
    İnanmayanlar artık inansa iyi olur ciddiye almalı herkes. Benimde şüphelerim vardı 5 gündür yakalandım pozitifim. İnanın bana yakalanmak istemezsiniz ikinciye çeken bilir. Hasta olanlarada acil şifalar diliyorum
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
CHP adayı istifa edip AK Parti'ye geçti: CHP mitingini DEM'e sattılar
Biden ve eski ABD başkanlarının katılacağı bölgede olağanüstü güvenlik önlemleri alındı