Şeyh Ahmed Ziyauddin Gümüşhanevi'nin vefatının 128. yılı

Bugün, Muhaddislerin Sonuncusu olarak da bilinen Şeyh Ahmed Ziyauddin Gümüşhanevi'nin vefatının 128.'inci yılı.

Şeyh Ahmed Ziyauddin Gümüşhanevi'nin vefatının 128. yılı
Şeyh Ahmed Ziyauddin Gümüşhanevi'nin vefatının 128. yılı
GİRİŞ 14.05.2021 15:06 GÜNCELLEME 14.05.2021 15:06
Bu Habere 13 Yorum Yapılmış

Bugün, Muhaddislerin Sonuncusu olarak da bilinen Şeyh Ahmed Ziyauddin Gümüşhanevi'nin vefatının 128'inci yıl dönümü. Şeyh, Mehmet Zahid Kotku Hazretleri ile Esad Coşan Hocaefendi'nin de şeyhi. 

Osmanlı'nın yetiştirdiği en büyük ehl-i sünnet âlimlerinden, ''Hitâmu'l Muhaddisîn'' (Muhaddislerin Sonuncusu) ismiyle de mâruf, beynelmilel bir şöhrete sahip Hazreti Şeyh Ahmed Ziyauddin Gümüşhanevî'nin vefatının 128. sene-i devriyesi.

Mevlâna Hâlid-i Bağdâdî'nin ifadesiyle, "İrşâdı ile Anadolu'yu, Avrupa'yı, Asya'yı, Afrika'yı ve Uzak Doğu'yu aydınlatacak zât, açılmamış velâyet goncası..." olarak nitenlendirilen Gümüşhanevî Hazretleri, 1813'de Gümüşhane'nin Emirler Mahallesi'nde doğmuştur.

Şeyh'in hayatı, sosyal medya hesabından Emirzade kullanıcı adlı hesabından paylaşıldı. 

Halifelerinden Mahmud Es'ad Coşan hocanın anlatımıyla;  ''Gerçek bir âbid ve zâhid, cihâd-ı ekberi ve cihâd-ı küffârı bihakkın eda etmiş örnek bir mücahid, Nakşibendî-Hâlidî silsilelesinde kendi adına özel bir şube teşkil edecek kadar ileri mertebede bir şeyhler şeyhi aşkın en yüksek tasavvufî makam olduğuna dair bir eser yazmış olmasına rağmen, şöhret ve şatafata kapılmamış, ilm-i zâhiri ve ilm-i bâtını, tasavvufu, tarikati ve şeriati beraber götürmüş, ehl-i sahh ve ehl-i temkinden, çok ciddi ve çok vakur bir ârif-i kâmil; yüzden fazla kâmil mürebbî ve halife yetiştirmiş bir mürşid-i kâmil ve mükemmil, nice nice hadis, kelam, fıkıh ve tasavvuf eseri yazmış çok velud bir müellif; muhaddis, mütekellim, fakih, kutbu’l-aktâb, gavsü’l-vâsılîn” Ahmed Ziyâuddin el-Naşibendî el-Müceddidî el-Hâlidî.''

Milâdi takvime 1893 tarihinde sabahleyin saat on sularında, sekerât halindeyken ansızın gözünü açıp; “Hepsini isterim yâ Kibriyâ’!” diyerek dâr-ı bekâya irtihal eylemiştir.

Bu anı talebelerinden Korvet Kâtibi Mustafa Fevzi Efendi divânında şöyle anlatmaktadır:

Hâlet-i nez'inde ol kavl-i sahîh
Söyledi bir söz ki gayetle fasih.

Gözlerin açdı didi Ahmed Ziyâ
Hepsini ben isterem yâ Kibriyâ! 

(İşte bu hâldeyken gözünü açıp gayet açık bir şekilde şöyle demiş: "Ey Allah'ım, hepsini isterim.)

Son sözü derler bu olmuş Hazret'in
Ol Ziyâüddîn âli himmetin.

(Bu söz o Hazret'in son sözü olmuş.)

Üç kere aksırdı işitdi sâmiún
Didiler "innâ ileyhi râciûn"

(Sonra üç kez aksırmış, yanında bulunanlar vefat ettiğini görunce istirca etmişler: 
"İnnâ lillâh ve innâ ileyhi râciûn" ayetini okumuşlar.)

YORUMLAR 13
  • Bozoklu 2 yıl önce Şikayet Et
    Bir dost, Senin gibi dost düşman başına diyeceğim ama düşmana yazık.
    Cevapla
  • HACI 2 yıl önce Şikayet Et
    Bu mubareği eleştireceğinize önce kendinizi eleştirin. Size ne zarar verdi yada dine ne zarar verdi faydasından başka. RABBİM rahmet eylesin
    Cevapla
  • Trabzon 2 yıl önce Şikayet Et
    Rabbım şefaat ve hizmetlerine nail etsin inşallah..
    Cevapla
  • Siz 2 yıl önce Şikayet Et
    Bir dost derki ben şefaatin kime verildiği iyi bilirim ondan kimseye verilmedi o gaybı bilir haşa ama peygamberimizi bilmiyor sanırım bilseydi şefaat edeceğinide bilirdi sanırım
    Cevapla
  • Bozoklu 2 yıl önce Şikayet Et
    Ama verilecek inşAllah
    Cevapla
  • bir dost 2 yıl önce Şikayet Et
    demek iştedigim iste bu şefaat yetkisi şuan kimseye verilmedi
    Cevapla
  • bir dost 2 yıl önce Şikayet Et
    uçtu kaçtı taifesi
    Cevapla
  • Ramazan 2 yıl önce Şikayet Et
    Ayeti kerime de salih olun denilmiyor salihlerle olun deniliyor. Salihlerle olunmadığı sürece öğrenilen her bilgi o kişiyi dinden ve imandan daha da uzaklaştırır. Güzel duan için de teşekkür ederim.. Kişinin kendisini bırakıp başkaları ile uğraşması (kendisi için iyi olmasa da) öğüt verdiği kimseler için iyi olabilir.
    Cevapla
  • bir dost 2 yıl önce Şikayet Et
    Ramazan Allah (cc) sana islamı öğrenmeyi nasip etsin
    Cevapla
  • Ramazan 2 yıl önce Şikayet Et
    Cahil üçe ayrılır. Senin cahilliğin 3. olanından.. En cahil olanı da budur.. Bilmez ama bilmediğini de bilmez.. Yani kendini bilir sandığı için o şeyi öğrenme ihtiyacı da hissetmez. Bunun cahilliği bakidir. Bu kimse için pek de fazla yapılabilecek bir şey yoktur.
    Cevapla
  • Koblay 2 yıl önce Şikayet Et
    Görene,görene..Yoksa..Köre ne?
    Cevapla
  • Mert 2 yıl önce Şikayet Et
    128. Yıl, bu 128i gözüm bir yerden ısırıyor ama:))
    Cevapla
  • Ramazan 2 yıl önce Şikayet Et
    Bununla paranın nasıl bir bağını kurdun merak ediyorum.. Dini imanı para sözü tam da senin için söylenmiş gibi..
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Fitili ateşleyen Güney Afrika'dan bir İsrail adımı daha! Resmen harekete geçtiler
CHP'li belediyede bir 'akraba ataması' daha: Eşini daire başkanı, kardeşini müdür yaptı!