Türkiye olmasaydı bugün Kıbrıs’ta Türk varlığı olmazdı!

Haber7 yazarı Prof. Dr. Ata Altun, Kıbrıs'taki Türk varlığı tartışmalarına değinerek, “Türkiye olmasaydı”yı düşünmek bile istemiyorum zira Türkiye olmasaydı bugün Kıbrıs’ta Türk varlığı olmazdı." diye yazdı.

Türkiye olmasaydı bugün Kıbrıs’ta Türk varlığı olmazdı!
Türkiye olmasaydı bugün Kıbrıs’ta Türk varlığı olmazdı!
GİRİŞ 16.08.2021 10:19 GÜNCELLEME 16.08.2021 10:28
Bu Habere 8 Yorum Yapılmış

Haber7 yazarı Prof. Dr. Ata Atun bugünkü, "Mehmetçik’siz bir Kıbrıs olamaz!" başlıklı yazısında "'Türkiye olmasaydı'yı düşünmek bile istemiyorum zira Türkiye olmasaydı bugün Kıbrıs’ta Türk varlığı olmazdı... " diye yazdı. 

Prof. Dr. Ata Atun'un bugünkü köşe yazısı şöyle:

"Sosyal medyada bir bey, “biz direnmeseydik, Türkiye burayı rüyasında göremezdi” diyor. Ben de ona diyorum ki, Türkiye olmasaydı sen böyle bağımsız bir devlette yaşayıp, böyle laflar edemezdin. Sana mehel görünen sadece azınlıktı.

“Türkiye olmasaydı”yı düşünmek bile istemiyorum zira Türkiye olmasaydı bugün Kıbrıs’ta Türk varlığı olmazdı.

Canını hiçe sayan, Kıbrıs’ı vatanının bir parçası görerek korkusuzca savaşan Mehmetçikle ilgili anılarımız çok. Ben yeri gelmişken birini anlatayım;

Kahraman Mehmetçiklerimiz, 14 Ağustos 1974 sabahı başlayan 2. Barış Harekatında, önlerine çıkan Rum Milli Muhafız Ordusu (RMMO) ile onlara Yunanistan’dan takviye gönderilen Komando Birliklerini adeta silindir gibi ezmiş, 15 Ağustos akşam üstü Mağusa’mıza ulaşmışlardı.

1974 Kıbrıs Barış Harekatı'ndan tarihi fotoğraflar. (Kaynak:MSB)

96 yıldır hasretle beklediğimiz Mehmetçik ile göz yaşları içinde kucaklaştıktan sonra Mekanize Birlik Komutanı rahmetlik Üsteğmen Erdoğan Acar’a, “Lefkoşa’dan çarpışa çarpışa kaç saatte geldiniz Mağusa’ya” diye sorduğumda aldığım yanıt beni şok etmiş, bir o kadar da Mehmetçiğimizle bir kez gurur duymama neden olmuştu. Bana verdiği yanıt “yaklaşık 1 saat”ti.

Şaşırmamın sebebi,1974 yılında Lefkoşa-Mağusa arası tek şerit bir yol olduğundan için otomobille dahi ancak 45-50 dakikada gelinebilmesiydi.

“Eeee, Rum ordusu ile karşılaşmadınız mı, hiç çarpışmadınız mı?” diye sorduğumda, “Bizi uzaktan gören Rum birlikleri, yakınlaşmamızı bile beklemeden hemen kaçıyorlardı, bu nedenle tek bir kurşun bile atmadan Mağusa’ya geldik” demişti rahmetlik Erdoğan komutanımız.

1974 Kıbrıs Barış Harekatı'ndan tarihi fotoğraflar. (Kaynak:MSB)

1963-1974 yılları arasında Kıbrıs Cumhuriyeti Rumlar tarafından işgal edilmiş olduğu için, yasal prosedürle RMMO’nun gereksinim duyduğu tüm silahlar, tank, kariyer, kamyon, top, tüfek, roket atar ve gerekli olan her tür cephane, bol miktarda yasal yollardan Kıbrıs’a gelmekteydi. Sayıca bizlerin dört katı olan Rumlar da, Kıbrıslı Türkleri adadan atmak ve yok etmek için, korumasız Türk köylerine saldırırlarken, kendilerini “aslanlar” zannediyorlardı. İşte bu çakma aslanların Mehmetçik’in karşısında sıçanlar gibi kaçacak delik aradıklarını gözlerimle görmenin mutluluğunu yaşadım.

17 Ağustos sabahı, ben ve yanımda bir manga mücahitle komutanımızın emri ile Mağusa ve Karpaz bölgesinde bulunan Rum köylerine, “çatışmadan teslim olmaları” talimatını götürmek için yola çıktık. Yaklaşık 15 dakika gittikten sonra ana yolun kenarında Türk Silahlı Kuvvetlerine ait bir cipin yana devrilmiş olduğunu gördük. Tekerlekleri halen dönmekte olduğundan tuzak olabilir düşüncesi ile etkin mermi mesafesi dışında durduk ve silah arkadaşlarımın kimi aracımızın arkasına, kimi de banket içine mevzilenirken ben de temkinli bir şekilde cipe yaklaşmaya başladım. Arkadaşlarımın çalılara ve olası siperlere ateşine kimse yanıt vermeyince etrafta Rum askerleri olmadığına karar verdim ve koşarak cipe yaklaştım.

1974 Kıbrıs Barış Harekatı'ndan tarihi fotoğraflar. (Kaynak:MSB)

Yana devrilmiş cipte bir şoför ve bir astsubay vardı. Şoför tarafı yukarıda, astsubayın tarafı yola yapışmış vaziyetteydi. Astsubayın yüzü ve elbiseleri kan içindeydi. Ben her ikisinin de vurulduğunu düşündüm ve hemen astsubayımızı koltuğundan yavaşça çekerek yere boylu boyunca yatırmaya çalıştım. Gözüm sol eli ile sıkı sıkı üzerini kapatmaya çalıştığı, kan içindeki sağ eline gitti. Bir anda başparmağının yerinde olmadığını fark ettim… Kopup bir yerlere fırlamıştı başparmağı.

Astsubayımıza “merak etme parmağını bulup hemen seni hastaneye götüreceğim” der demez, sanırım ne olduğunu yeni yeni fark etmeye başladı ve beni itekleyerek “Silahım, silahım… Silahımı bulmalıyım... O benim namusum” diyerek ayağa kalkmak için hamle yaptı. Bu arada ben de kopan başparmağı arıyordum gözlerimle. “Silahını boş ver komutanım, nasıl olsa buluruz, seni hastaneye yetiştirelim, kanı durdursunlar, parmağını diksinler” dememi hiç dikkate almıyor, -belki de beni hiç duymuyor- “Silahım, silahım… O benim namusum. Onsuz hiçbir yere gitmem” diyordu aralıksız…  

Silah arkadaşlarıma “komutanımızın Kırıkkale 45’lik tabancasını hemen arayıp bulun” dedim. Çare yoktu… Silahı bulmazsak astsubayı hastaneye götüremeyecektik. Bize saatler sürmüş gibi gelen bir iki dakika sonra bir arkadaşımız “buldum” diye haykırıp, koşa koşa astsubayımızın silahını getirdi. Silahını gören astsubayın yüzü güldü ve kendinden geçerek bayıldı.

1974 Kıbrıs Barış Harekatı'ndan tarihi fotoğraflar. (Kaynak:MSB)

Silahını parmağından daha önemli gören kahraman Mehmetçiği hemen seferi hastaneye yetiştirdik. Başarılı bir ameliyatla parmağı da yerine dikildi. Ameliyatı yapanların bir tanesi, KKTC 3. Cumhurbaşkanı Dr. Derviş Eroğlu, diğeri de rahmetlik amcam Başhekim Dr. Ali Atun’du.

İşte o gün, niye Türk askerinin girdiği her savaşta başarılı olduğuna bir kez daha tanık oldum…

Aradan yaklaşık 20 yıl geçtikten sonra Mağusa’da bir bey yanıma geldi. Tanımıyordum… Bey, kendini tanıtmadan sağ elinin başparmağını uzattı ve gülerek “bunu tanıdın mı?” diye sordu. Nasıl unutabilirdim ki başparmağının kopmuş olmasına rağmen silahı bulunmadan hastaneye gitmeyi reddeden kahraman Mehmetçiği. Sarıldık, kucaklaştık, hasret giderdik…

İyi ki varsın Mehmetçik, iyi ki varsın anavatanım Türkiye’m. Sayende hayattayız, KKTC’mizi kurduk, başımız dik, egemen ve özgürüz…"

KAYNAK: HABER7
YORUMLAR 8
  • 1954 2 yıl önce Şikayet Et
    hee bir kemali iktidar yapsınlasr ki bütün amaçları o . bakalım kıbrısmı kalıyor .etrafımızı daki adaları yunanlılara peşkeş çeken chp zihniyetinin iktidar olmasını dört gözle bekliyorlar . ekrem imamoğlu seçilmeden önce boşunamı gitti atinaya .seçildiğinde yunanlılar istanbulu pontuslu kazandı diye çok sevindiler .
    Cevapla
  • Düşünen Adam 2 yıl önce Şikayet Et
    Kıbrıs adasında Türkler olmasaydı, bugün Akdeniz de neler olurdu? 74 Barış Harekatı olmasaydı bugün Akdeniz de hangi düşman veya düşmanlar olurdu? Barış Harekatı sadece Kıbrıslı Türklerimi kurtardı !
    Cevapla
  • Misak-ı Milli 2 yıl önce Şikayet Et
    Osmanlı'dan gelen kan hakkıyla Kıbrısın, Adalar Denizi'nin ve Batı Trakya'nın tamamı Türkiye'ye aittir. İngiliz-İtalyan oyunlarıyla savaşmadan topraklarımıza çöküp Müslüman halka soykırım yapan işgalci Yunan ve Rum çeteleri topraklarımızdan ilk fırsatta kovulmalıdır.
    Cevapla
  • Karabağ 2 yıl önce Şikayet Et
    Misakı milli alanları peki ya oralar neresi Halep, Musul, Kerkük buralar?
    Cevapla
  • misafir 2 yıl önce Şikayet Et
    Hocam eski c başkanınız mustafa rumoğlurum öyle demiyor ama tc bize mutsuzluk getirdi diyor.
    Cevapla
  • siha 2 yıl önce Şikayet Et
    Türkiye olmasaydı Kıbrısta türk olsa ne olur olmasa ne olur anlamadım ki Nasıl bir mantık
    Cevapla
  • Kenen 2 yıl önce Şikayet Et
    CHP olurdu de ki yerine otursun sözler
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
İki sektörde akıl almaz rakamlar! Devleti soymuşlar, maliye peşlerine düştü
Başıboş köpek saldırıları devam ediyor! Yaşanan son Aydın'dan...