Anzakların gözünde en centilmen Türkler

Çanakkale'de Mehmetçik'in canı pahasına yarattığı destan, İngilizler'e destek amacıyla Birinci Dünya Savaşı'na katılan Anzaklar'ın hafızalarında derin izler bıraktı.

Anzakların gözünde en centilmen Türkler
Anzakların gözünde en centilmen Türkler
GİRİŞ 23.04.2008 23:37 GÜNCELLEME 23.04.2008 23:37
Bu Habere 2 Yorum Yapılmış

Dünya savaş tarihinde özel bir yeri olan Çanakkale Zaferi, vatanı uğruna kanını, canını tereddüt etmeden feda etmeye hazır evlatlara sahip bir milletin, sonsuza kadar şerefle yaşayacağının katını olarak anıtlaştı.

Savaş sırasında yaralı askerlerini, Türk siperine yakın ve açık bir araziden geçirerek taşımak zorunda kalan Anzaklar, Türk siperlerinden hiçbir müdahaleye ve atışa maruz kalmadı. Siperlerden başını çıkararak Anzaklar'ı izleyen Mehmetçik'in bu davranışı, savaş sırasında gösterilen tam bir insanlık örneğiydi.

AA muhabirinin, bir dönem Türkiye'nin Avustralya Büyükelçiliği görevinde bulunan Baha Vefa Karatay'ın, Çanakkale Savaşları'na katılan Anzaklar'ın anılarını anlattıkları mektuplardan yola çıkarak yazdığı "Mehmetçik ve Anzaklar" adlı kitabından derlediği bilgiye göre, Gelibolu Yarımadası'nda 93 yıl önce 14. Sahra Hastanesinde er olarak görev yapan E.H. Darby, önce düşman, sonra dost olduğu ülkenin kahramanları Mehmetçiklerle ilgili düşüncelerini, "Türk askerleri yalnızca dünyanın en cesur, en iyi savaşçıları değil, aynı zamanda en centilmen askerleridir" sözleriyle dile getirdi.

Savaş başladığında henüz 17 yaşında olan, ancak askere alınmak için yaşını 21 olarak büyüten Darby, mektubunda, görev yaptığı hastanenin yakınına yanlışlıkla düşen üç mermi için Türk komutanlığının açıklama yaparak, özür dilediğini ifade etti.

Çanakkale Savaşları'na Yeni Zelanda 28. Topçu Taburunda katılan Üsteğmen George D. Shawe da savaştan 44 yıl sonra geldiği Gelibolu Yarımadası'nda, çarpışmalarda kıl payı kurtulduğu mevziyi bir kez daha görebilme arzusuyla gerçekleştirdiği gezisinde, farklı duygular içindeydi.

"Türk askeri, Gelibolu'daki kahramanlığını Kore Savaşları'nda, Birleşmiş Milletler kuvvetleri içindeki mümtaz durumlarıyla yine göstermişlerdir" diyen Shawe, Gelibolu ziyaretinde Mehmetçikler'in torunlarının, kendisinin Avustralyalı bir Anzak olduğunu öğrendiklerinde gösterdikleri yakınlık ve konukseverliğin, hayatı boyunca unutamayacağı derin izler bıraktığını belirtti.

MEHMETÇİKLE EL ELE VEREN ANZAK ASKERİ


1 Mayıs 1915'te 1. Avustralya Tümeninin 2. taburuna takviye için gönderilen askerler arasında yer alan çavuş L.H. Barlett ise bu savaştan belki en duygusal şekilde ayrılan askerlerden biriydi.

Barlet, Mehmetçik'in 19 Mayıs günü başlattığı büyük taarruzda, Türkler'in gösterdikleri cesareti ve "Ya zafer ya ölüm" yönündeki inancını takdirle izlediklerini ifade etti.

Bu savaştan 5 gün sonra, taraflar arasında yapılan 9 saatlik ateşkeste ölülerin gömülmesine çalışıldığı sırada, Mehmetçik ile temas etme imkanı bulduklarını ve onlara samimi bir şekilde "Coni Türk" diye hitap ettiklerini anlatan Barlet, 6 Ağustos tarihinde Anzaklar'ın yaptığı taarruzda bacağından yaralandı.

Yaralı bir subayın çantasında bulduğu elektrik fenerinin ışığında yarasını sarmaya çalışan Barlet, yanına gelen kendisi gibi bacağından yaralı Türk askeriyle birlikte el ele vererek bulabildikleri sargılarla diğer yaralıların yaralarını sardılar, kurumuş dudaklarına mataralarda kalan suları damlattılar.

Barlet ve Mehmetçik, savaşlarda düşman tarafların askerleri arasında az rastlanabilecek bir centilmenlikle el sıkışarak ayrıldılar.

YORUMLAR 2
  • selim nihavend 17 yıl önce Şikayet Et
    anzaklar bize dusman degildi ki. anzaklar para ve ingiltere\'ye destek amacli turkiye\'de savastilar. turkiye\'ye dusmanlik beslemediler. gallipoli filmini izlerseniz (mel gibson un oynadigi) orda da gorursunuz. tabi filmde guya anzaklarin sungu savasiyla kaybettigi turklerin makineli tufekle kazandigi gosteriliyor. orasi yanlis biraz.
    Cevapla
  • mert vidinli 17 yıl önce Şikayet Et
    . bu açıklamalar vicdanları rahatlatmaz onlar paralı askerlerdi ve tecavüzkar bir davranış içinde bu ülkeye saldırdılar şimdi vicdanlarını rahatlatmaya çalışıyorlar ama boşuna onlar değil miydi 13yaşındaki esir çocuğu kaç süngüde ikiye ayrılır vücudu diye iddaya giren yine esir Türkleri aç bırakıp kaç gün dayanacaklar diye iddaya giren bu zalimleri haber yapmayın kardeşim midem bulanıyor damarlarım zonklamaya başlıyor
    Cevapla
DİĞER HABERLER
Dijital euro geliyor! ABD'li ödeme sistemlerine darbe vuracak
Son dakika: Erdoğan'dan peş peşe telefon görüşmeleri!