Adalet Bakanı Bozdağ, kadın hakim ve savcı adaylarıyla buluştu
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Kadına karşı şiddetle mücadelede Türkiye'nin merhamete değil adalete ihtiyacı var. Hakların, hukukun, kanunun, adaletin emri ne ise bunların gereğini eksiksiz ve tam yapmaya ihtiyacımız var." dedi.
Bozdağ, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla Türkiye Adalet Akademisi'nde düzenlenen programda kadın hakim ve savcı adaylarıyla bir araya geldi.
Tüm kadınların Dünya Kadınlar Günü'nü kutlayan Bozdağ, aralarında kadın ve çocukların da olduğu birçok masumun hayatını kaybettiği Rusya-Ukrayna arasındaki savaşın tez zamanda bitmesini diledi.
Bozdağ, milletin adalet beklentisine cevap veren hakim ve savcıların görevinin önemine işaret ederek, "Verdiğiniz her karar, her bir vatandaşımızın hukukumuza, adaletimize, yargımıza ve devletimize olan güvenini, bağlılığını artıracaktır. Her yanlış karar da hukukumuza, devletimize, adaletimize inancı zayıflatacaktır. O yüzden yargı görevi yapanlar, hak ve adaletin yanında toplumsal birliğimizin, huzur ve güvenimizin, kamu düzenimizin iyi olmasında da çok önemli bir görevi ifa ediyor." diye konuştu.
Türkiye'nin kanayan yaralarından birinin "kadınlara şiddet" olduğunu söyleyen Bozdağ, "Kültürümüz, medeniyetimiz, tarihimiz, ahlakımız, Anayasamız ve hukukumuz kadına karşı şiddeti değil kadına karşı saygıyı, insana karşı saygıyı esas alır ve emreder. Bir milletin kültürü, medeniyeti, ahlakı, yasaları kadına karşı şiddeti men edip saygıyı emrederken bu kadar şiddetin, kötülüğün olmasını anlamakta gerçekten zorlanıyoruz." ifadelerini kullandı.
Bozdağ, bu noktada hakim ve savcılara önemli görevler düştüğünün altını çizerek, soruşturma ve yargılamanın adil yürütülmesinin, hak ve adalete göre hükümler verilmesinin, cezaların caydırıcılığının etkin uygulanmasının kadına karşı şiddetin engellenmesine katkı sağlayacağını vurguladı.
Bakan Bozdağ, "Kadına karşı şiddetle mücadelede Türkiye'nin merhamete değil adalete ihtiyacı var. Hakların, hukukun, kanunun, adaletin emri ne ise bunların gereğini eksiksiz ve tam yapmaya ihtiyacımız var." dedi.
"Sakın böyle hakimler olmayın"
Kadına karşı şiddetle mücadele konusunda önemli çalışmalar yapıldığını anlatan Bozdağ, kadınları ayrıştırıcı ve incitici kavramların Türk hukukundan temizlendiğini kaydetti.
Bozdağ, Anayasada kadınlar ile erkeklerin eşit haklara sahip olmasına rağmen uzun yıllar bunun uygulanamadığına işaret ederek, şöyle devam etti:
"Türkiye'de başı açık, başı örtülü kadınların eğitim, seçilme ve istihdam hakları, Anayasa ve yasalara, taraf olunan insan hakları sözleşmelerine rağmen uzunca bir süre eşit şekilde uygulanamadı. Anayasa Mahkememiz, Danıştayımız başta olmak üzere bunların hak ve adalet olduğunu; haksızlığın, eşitsizliğin, ayrımcılığın olduğu bu uygulamaların hukuk devletinin gereği olduğuna dair sayfalarca kararlar yazdılar. Sakın böyle hakimler olmayın. Haksızlığa 'hak' diyen, ayrımcılığa 'eşitlik' diyen, hukuk devletini ayaklar altına alan düzenleme ve uygulamalara 'hukuk devletinin gereği' diyen hakim ve savcı olursanız, hangi mahkemede üye olursanız olun hukuku, Anayasa'yı, hakları ve eşitliği ayaklar altına almış olursunuz."
Yürüttükleri çalışmalara değinen Bozdağ, bu sayede bugün eğitim, çalışma ve siyasi hayatta kadınların hepsinin eşit şekilde yerini aldığını ifade etti.
"Hakim ve savcılarımızın yüzde 43'ünü kadınlar oluşturuyor"
Bozdağ, kadın istihdamının artırılması için de ciddi adımlar atıldığını belirterek, "2002'de 1847 kadın hakim ve savcımız varken şu anda 8 bin 294 kadın hakim ve savcımız görev yapmaktadır. Şu anda hakim ve savcılarımızın yüzde 43'ünü kadınlar oluşturmaktadır. Sınavdaki başarıya baktığımızda, son mülakata girenler içinde kadınların başarısının erkeklerden daha fazla olduğunu görüyoruz ve yakın gelecekte kadın-erkek sayısının eşitleneceğini, belki de kadınların sayısının daha da artacağını öngörüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Cezaların caydırıcılığının hukukun her alanında artırıldığını dile getiren Bozdağ, "Yeni hazırlanan, bugün milletvekillerimizin üzerinde çalıştığı ve yakında Meclise sunulacağını tahmin ettiğim düzenlemeler içerisinde kadına karşı şiddeti önlemek için önemli düzenlemeler yer almaktadır." bilgisini verdi.
Bu düzenlemeler hayata geçtiğinde, halk arasında "kılık, kıyafetinden dolayı indirim" algısına yol açan takdiri indirim nedenlerine sınırlama getirileceğini aktaran Bozdağ, vicdanları sızlatacak indirim uygulamalarının ortadan kaldırılmasını sağlayacak hazırlıkların Meclis tarafından sürdürüldüğünü söyledi.
Bozdağ, "Aynı şekilde kadına karşı kasten yaralama, eziyet, işkence ve tehdit suçlarının cezaları artırılmakta ve kendini korumaktan yoksun bulunan kişiye ve engelliye karşı işlenen suçlar ile kadına karşı kasten yaralama ve sağlıkçılara karşı kasten yaralama suçları ile canavarca hisle bunları işleme CMK'nin 100. maddesinde tutuklama nedeni varsayılan haller arasına alınmaktadır." ifadelerini kullandı.
"Kadın mağdura baro tarafından ücretsiz avukat görevlendirilecek"
Bozdağ, şu an sadece cinsel saldırı ve hapis cezası 5 yıldan fazla olan suçlarda talep halinde baro tarafından avukat görevlendirmesi yapıldığını hatırlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Burada da kadınlarımız aleyhine çok ciddi mağduriyetler ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle yaptığımız, yapılacak çalışmalar kapsamında Meclisimizin gündemine gelecek düzenlemeler içerisinde artık kasten yaralama, eziyet, işkence, tehdit, cinsel saldırı, çocukların cinsel istismarı suçlarının tamamında ceza miktarına bakılmaksızın talepleri halinde her bir kadın mağdura baro tarafından ücretsiz avukat görevlendirilecektir. Davaya katılım sağladıktan sonra da ücretsiz avukat görevlendirmesi devam edecektir."
Bekir Bozdağ, "ısrarlı takibin" ilk defa Türk Ceza Kanunu'nda müstakil bir suç olarak düzenlendiğini bildirerek, "Israrlı şekilde fiziken takip veya bilişim sistemleri, telefon, elektronik ortamdan, üçüncü şahıslar üzerinden kişinin kendisi veya ailesiyle ilgili tehdit oluşturacak veya onları sıkıntıya sokacak takipler ilk defa suç olarak geliyor, düzenleniyor. 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası yaptırıma bağlanıyor. Eğer ısrarlı takip, kişinin işi veya okulu bırakmasına, evini, işini, şehrini değiştirmesine yol açacak durumdaysa suçun nitelikli halleri arasına konuyor ve cezanın 1 yıldan 3 yıla kadar artırılarak uygulanacağı öngörülüyor." bilgisini aktardı.
Programın sonunda kadın hakim ve savcı adaylarıyla fotoğraf çektiren Bozdağ, kadınlara karanfil verdi.