"Sahipsiz köpekler toplum için sağlık sorunu olmaya başladı"

Son dönemde kuduz vakaları arttı. İstanbul Veteriner Hekimler Odası Başkanı Arslan, sahipsiz köpeklerin toplum için sağlık sorunu olmaya başladığını söyledi ve alınması gereken önlemleri sıraladı.

"Sahipsiz köpekler toplum için sağlık sorunu olmaya başladı"
"Sahipsiz köpekler toplum için sağlık sorunu olmaya başladı"
GİRİŞ 11.11.2022 11:03 GÜNCELLEME 11.11.2022 11:03
Bu Habere 1 Yorum Yapılmış

İstanbul Veteriner Hekimler Odası Başkanı Prof. Dr. Murat Arslan, sokaklardaki sahipsiz köpeklerin kuduz olayında olduğu gibi bir toplum sağlığı sorunu olmaya başladığını belirtti.

Arslan, sokaklardaki sahipsiz köpeklerin giderek büyüyen bir sorun haline geldiğini, bu haliyle yapılan çalışmaların popülasyonun kontrol altına alınmasına yetmediğini söyledi.

Şu anda belediyeler aracılığıyla sahipsiz köpekler için kısırlaştırma, küpelenme ve sokağa bırakılma çalışmaları yapıldığını anlatan Arslan, şöyle devam etti:

"Ancak bu uygulamalar ülkenin veya bir şehrin her bölgesinde aynı oranda yapılamıyor. Örneğin İstanbul'da bazı bölgelerde düzenli ve kontrollü yapılabildiği halde bazı ilçelerde bu yürütülemiyor. Bunun birçok nedeni var ve giderek bu konu bir toplum sağlığı sorunu olmaya başladı. Yani sahipsiz köpekler, ülkemizde artık gürültü yapmaları ya da korku kaynağı olmaları yönüyle değil de, kuduz olayında olduğu gibi toplum için bir sağlık sorunu olmaya başlıyor."

Sahipsiz köpeklerin kısırlaştırılması yetkisinin yerel yönetimlere verildiğini ancak bu konuda yeterli destek verilmediğini dile getiren Arslan, bazı belediyelerde veteriner işleri müdürlüğünün bile olmadığını, bazılarının da bu işlere ciddi bütçe ayıramadığını belirtti.

"KISIRLAŞTIRMA GEREKİYOR"

Arslan, Türkiye'de bu sorunla mücadele yönteminin kısırlaşma olduğunu ve mevcut mevzuatla başka bir yolun bulunmadığını dile getirerek, şöyle devam etti:

"Farklı ülkelerde bu sorunu çözebilmek için farklı stratejiler uygulanmıştır. Örneğin Avrupa ülkelerinde ya da dünyanın başka ülkelerinde öncelikle sahiplendirilmeye çalışılıyor, belli bir süre beklendikten sonra uyutma yoluna gidiliyor. Bizde gerek kanunlar gerekse toplumsal değerler nedeniyle bu yöntem mümkün değil. O halde yapılacak tek şey var, çok ciddi bir şekilde popülasyon yönetimini doğru şekilde yapmak gerekiyor."

Popülasyon yönetimi konusunda yerel yönetimlere bütün imkanlar sağlansa bile sorunun çözümü için en az 5-10 yıllık bir planlama yapılması gerektiğine işaret eden Arslan, yerel yönetimlere bütün imkanlar sağlanmaması halinde ise sahipsiz köpeklerin sayısının yönetilebilir bir sayıya indirilmesinin mümkün görülmediğini kaydetti.

BİTLİS'TEKİ KUDUZ VAKASI

Bitlis'teki kuduz vakasına da değinen Arslan, bir köpeğin ısırması sonucunda bir çocuğun hayatını kaybettiğini, bu olayda insan sağlığının söz konusu olduğunu vurguladı.

Kuduza bütün dünyada çok tehlikeli bir hastalık olarak bakıldığını ve hastalık için özel önlemler alındığına dikkati çeken Arslan, şunları kaydetti:

"Sadece sokak hayvanlarıyla bulaştığı düşünülse de kuduz, yaban hayatından da bulaşabilir. Özellikle yaban hayatıyla temas halinde olan bölgeler daha risklidir. Örneğin Bitlis'teki bu vaka da yaban hayatı kökenli olabilir. Bu yönüyle büyükşehirlerde de risk mümkün, zira köpekler ormanlara atılmaya başlandı. Köpeğin buradaki yaban hayatıyla teması olduğunda, ısırıkla insanlara kuduzu bulaştırabilir. Kuduz doğrudan ısırıkla veya kuduz etkeninin içinde olduğu vücut sıvılarının bir yaradan insan vücuduna geçmesinden sonra hastalık bulaşabiliyor."

"KUDUZ, AŞILAMAYLA YÜZDE 100 ÖNLENEBİLİR"

Arslan, kuduz hastalığının bulaştığı vücuttaki yerin tedavi açısından önemli olduğunu anlatarak, "Isırılma ayaklardan, bacaklardan ya da el gibi vücudun uç dokularında oluştuysa sinirler yoluyla beyne ulaşması uzun zaman almaktadır. Bu tip ısırıklarda, erken teşhis ve tedaviyle ölüm önlenebilir. Isırılmadan sonra birkaç haftada bile tedavi şansı olabilir. Kuduz ölümcüldür ancak aşılamayla yüzde yüz önlenebilen bir hastalıktır." dedi.

KAYNAK: AA
İbrahim Can Haber7.com - Haber Şefi
Haber 7 - İbrahim Can

Editör Hakkında

İbrahim Can, 1993'te İstanbul'da doğdu. İnternet haberciliği kariyerine 2011’de başladı. İki yıla yakın küçük ölçekli sitelerde çalıştıktan sonra, 2012'nin Ekim ayında yenisafak.com'a başladı. 6,5 yıl çalıştığı yenisafak.com'da Gündem, Eğitim, Hayat, Dünya, Spor ve Video kategorilerinde çalıştı. Bir süre akşam sorumluluğu yaptı. Son olarak Ana Sayfa Editörü oldu. 2019'un Haziran ayında Haber7'de Gündem Editörü olarak göreve başladı. Hem Haber7 hem de Yeni Şafak'ta kültür sanat, eğitim ve siyaset alanları başta olmak üzere birçok alanda özel haber, infografik ve video hazırladı. Hala Haber7'de Haber Şefi olarak çalışmalarına devam etmektedir.
YORUMLAR 1
  • iiiiiiiiiiiiiiiii 1 yıl önce Şikayet Et
    hayvanseverler bu işi halleder merak etmeyin Bunlar insanları çok severler
    Cevapla
DİĞER HABERLER
Stopaj oranları yenilendi! Resmi Gazete'de yayımlandı
Tarım Kredi Kooperatif Market'te mayıs ayına özel yeni indirimli ürünler listesi!