Son dakika: Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Kılıç'tan önemli açıklamalar...
Son dakika haberi: Cumhurbaşkanı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı, Büyükelçi Akif Çağatay Kılıç Başkent Kulisi'nde Kanal7 Ankara Temsilcisi Mehmet Acet'in gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
SON DAKİKA HABERİ: Kanal7 ekranlarında Mehmet Acet'in sunumuyla yayınlanan Başkent Kulisi'nin bu haftaki konuğu Cumhurbaşkanı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç oldu. Kılıç, canlı yayında gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
Kılıç'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şu şekilde;
En önemli dönük noktası 8 Aralık'tan sonraki yaşanan süreç. 61 yıllık Baas rejimi yıkıldı ve savaşın olmadığı bir döneme girdik diye bir tarihi ortaya koyabiliriz. İç karışıklık başladığı andan itibaren hem insani açıdan hem ülkemizin çıkarları doğrultusunda yakından takip ettik.
Suriye'de 8 Aralık'taki dönüm noktasından sonra ortaya çıkan görüntüleri görüyorsunuz. Toplu katliamlar, hapishaneler...
1 buçuk sene öncesinde Cumhur İttifakı'nın karşısında yer alan muhalefetin neler söylediklerini biliyoruz. Ciddi manada Cumhurbaşkanımızın hem şahsına hem de AK Parti politikalarına ciddi saldırılar oldu. Hiç kabul edilebilir olmayan nefret söylemi açık açık söylendi. O zamanlar bunları söyleyenler şimdi çok farklı şeyler söylüyor.
8 Aralık'tan sonra Türkiye'nin nerede ve nasıl durduğunu tüm Dünya gördü. Derin stratejik bir sürecin sonucunda bu konumdayız. Derin devlet aklı devredeydi.
Biz Türkiye olarak yaşanan konuların doğrudan içerisinde olmadık ama her zaman akıl olarak fikir olarak doğru yola evrilmleri konusunda yardımcı olarak zorla değil telkinle tecrübemizle birlikte, yanlarında olduk. Dikte olmak gibi bir şey olmaz. MİT ve Genelkurmay'ın Dışişleri Bakanlığı'nın buradaki çalışmalarıyla tırnak içinde söylüyorum bir 'sömürgeci' anlayışa sahip olmadığımızı çok net ortaya koyduk.
İnsan hayatına mal olan mücadelelerin verildiği, bazı devletlerin uydu vekillerinin orada ciddi manada sıkıntılara sebebiyet verdiğini gördük. Bunlar geçmişte oldu fakat unutmamamız gerekiyor. Şimdi salim adımlarla hareket etmemiz gerekiyor.
Şimdi orada; farklı grupların bir araya gelebildiği, günlük hayatı sürdürebilecek bir bürokratik yapının filizlendiğini görüyoruz. 1 ay oldu yeni bir düzen çıkıyor ortaya. Bir görelim, 13-14 senelik bir iç savaştan çıkıldı. Silahlı savaşın kimseye bir fayda getirmediğini tüm dünya gördü. Dünya'nın geleceğine hiçbir katkı olmadığını bu savaşların herkes görüyordur.
PKK /YPG TERÖRÜ TASFİYE EDİLEBİLECEK Mİ?
Biz her zaman Türkiye'de terörün bitmesi gerektiğini ve sonunun olamayacağını, bir yere varamayacaklarını hep dile getirdik. Türkiye ordusuyla, güvenlik güçleriyle bu noktada NATO müttefikleri arasında DEAŞ ile mücadele etmiş tek NATO müttefikidir. Dolayısıyla bu noktada duruşumuz çok net. PKK nasıl bir terör örgütü ise DEAŞ, El Kaide gibi örgütler bizim nezdimizde yok edilmesi gereken terör örgütleridir.
Dolayısıyla bütün terör örgütlerinin amasız fakatsız, ön koşulsuz bir şekilde, silahı bıraktık deyip geleceğe bakmak lazım. İç kamuoyunda farklı yerlere çekmek isteyenler oldu. Cumhurbaşkanımız dün de konuştu. Bizim teröre karşı bir mücadelemiz var ve biz bu terörü bitirmek istiyoruz. Terör örgütü lağvedilirse iyi olur, olmazsa devletin gücü bu mücadeleyi sürdürüp devletin kudretini yansıtmak konusunda da bir çekincemiz olmaz. Hedefimiz 'Terörsüz Türkiye'.
Suriye'deki yeni durum Türkiye açısından avantaj olarak da görebiliriz, geleceğe beraber yürümek olarak da görebiliriz.
TUSAŞ'a yapılan saldırıdan sonra PYD YPG ve PKK unsurları ile birtakım firmalar ve merkezleri de kurulu olduğunu düşündüğümüz altyapılarını da yok ettik. Onlar teröre destek veriyor.
Terör örgütlerini sonlandırmanın zamanı her zamandır. Burada esas olan Cumhurbaşkanımızın söylediği şeydir; Silahı ya gömersiniz, ya da gömülürsünüz. Biz terörün bitmesi için mücadele ediyoruz. Halen aynı noktadayız. Devletin ve siyasetin belli noktalarda çalışmaları vardır. Bugün beklediğimiz çok net; o da örgütün lağvedilmesi. Herhangi bir şart yoktur.
Her devlet olabilecek her senaryo karşısında 'Ben ne yaparım?' diyerek planlar yapar. Cumhurbaşkanımızın çağrısı çok net; şartsız atılması gereken adımlar var. Cumhur İttifakı'nın da düşüncesi çok net. Çok şeffaf bir şekilde biz ne olduğunu söylüyoruz.
Şuanda PKK, YPG, PYD'nin Suriye'de hiçbir geleceğinin olmayacağı ve buna karşı hiçbir müsamahada olmayacağız bellidir. Her türlü güç unsurunun da devreye sokulmasının da masada olduğu kullanmaya Türkiye Cumhuriyeti'nin karar vereceği bir dönemdeyiz. İlk gün ne dediysek orada duruyoruz. Örgüt şuanda orada sıkıştı.
(ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Vekili John Bass ile yapılan görüşme)
Geçiş döneminde Trump ekibinin mevcut hükümet ile iyi bir diyaloğu var onu görüyoruz. Dolayısıyla görüşlerimizin yeni yönetime de intikal etmesi için önemsediğimiz bir görüşme trafiği.
ABD'nin 'Suriye'de mevcudiyetimiz devam edecek' söylemini ben yadırgadım. Şuandaki hükümette görev alan kişilerin 8 gün sonra yönetimin değişmesiyle bir karar hakkı yok. Bu görüşü yansıtacak kişilerin yerinde 8 gün sonra başka isimler olacak. Anlaşamadığımız yer olduğu doğru, ama anlaştığımız kısımlar da var. Suriye'deki yeni yönetimin geleceği ile ilgili adımlar atılıyor.
Biz yıllarca dedik ki silah göndermeyin YGP'ye PYD'ye. Haklı çıkmanın da 'memnuniyeti' içerisindeyiz. Maalesef haklı çıkıyoruz.
Türkiye olarak artık söylediğimiz şeylerin bir ağırlığı var. Trump döneminde genel çerçevenin iyi olacağını düşünüyoruz, umudumuz o yönde. Bizim burada görevimiz en iyi şekilde Sayın Cumhurbaşkanımızın Sayın Trump ile görüşmesinin altyapısını oluşturmak. Bütün konular F-35 ve S-400'ler meselesi dahil çalışılıyor. Türkiye'nin savunma sanayiisindeki ilerlemesi, ekonomimizin toparlıyor olması farklı bir ilerleyiş içerisinde olacağız.
-
Habil 1 ay önce Şikayet EtYeni süreçte, Türkiye'yi bekleyen asıl tehlike, ABDnin dünyanın terör örgütü olarak tanıdığı pkknin lağvedilip, böylece Türkiye'nin "işidle savaşan kahraman" ypg-sdf ye müdahale sebebini yok etme oyunu olabilir mi? Pkk lağvedildi diye sevinirken, ABD Suriyede Irak gibi, hava sahası kapalı, ypgistan kurarsa ne olacak? Türkiye bir an önce ypgyi yok etmeli...Beğen Toplam 3 beğeni
-
HIDIR BUDUR 1 ay önce Şikayet EtNiye o zaman milletin beynine " federasyon ve Kürtçe ikinci dil" olacak çağrışımları yankılanıyor. Bundan 10-15 sene önce Aytunç ALTUNDAL başta bazı gazeteciler " APO'yu özellikle milliyetçi bir parti" tarafından hapisten çıkaracaklar sözlerini nereye koyacağız. Emperyalizm ne diyorsa o yapılıyor dedikodusu bile kötü. BU BULANIKLIK BİR AN ÖNCE GİDERİLMELİBeğen Toplam 4 beğeni
-
Zaza 1 ay önce Şikayet EtTerör örgütüne en zor şartlarda operasyon yapılıp terör örgütü sınırlandırılmışken bundan sonrası bir çorap söküğü inşallahBeğen Toplam 1 beğeni
-
Eskimalatyalı 1 ay önce Şikayet EtResmen olarak söylemediler ama uygulama olarak bizi NATO'dan attılar. NATO bir savaşa girerse biz de gireceğiz ama biz savaşa girersek NATO bizim için savaşmayacak. Sonuç olarak Amerika ve Avrupa Birliği uzantılı yerlerden, Rusya İran uzantılı yerlerden ve Arap liginde artık söz sahibi değiliz. Şimdi geri kalmış Afrika ülkeleri ile görüşerek kendimizi avutuyoruz.Beğen Toplam 2 beğeni
-
Hayy 1 ay önce Şikayet EtHakkın yanında olduktan sonra Afrika ile birlikte olmak daha büyük kuvvettir kuvvet haktadır ne NATO ne çin İran ne de ABD gelecek Türkiye Afrika Türkiye cumhuriyetleri ve Araplar ile olacak hayırlısı ile bu avuntu değil hakkıntanında olmanın verdiği bir cesaret ve heyecandır NATO'nun da ABD nın de çin ve İran'ın da Allah CC belasını versinBeğen Toplam 2 beğeni
-
Zaza aydo 1 ay önce Şikayet Etşu marketlerede bi kudretinizi gösterseniz Bir zahmetBeğen Toplam 7 beğeni