İHH'dan Gazze'de ateşkes çağrısı: "İsrail-İran savaşı 12 günde durdurulduysa..."
İHH tarafından düzenlenen toplantıda Genel Sekreter Ahmet Göksun, “Devletler nasıl İsrail-İran savaşını 12 gün içerisinde durdurabildiyse, Gazze’de uygulanan katliamların da durdurulması için ellerinden geleni yapmak durumundalar.” dedi.
İHH Genel Merkezi’nde düzenlenen basın açıklamasına çok sayıda gazeteci katıldı. Toplantıda ilk olarak söz alan İHH Mütevelli Heyeti Üyesi İzzet Şahin, Gazze'de büyük bir soykırım ve katliam yaşandığını belirterek, “Amerikalıların itirafı ile Gazze’ye 6 nükleer silah gücüne tekabül eden bomba atıldı. Gazze'deki katliamlar hiç durmadan devam ediyor. Abluka bir an önce kaldırılmalıdır. Gazze'de 20 yıla yakın süredir dünyada örneği görülmemiş bir abluka uygulanıyor. Öyle dönemler oldu ki bir bardak suyun içeriye giremediği dönemler yaşandı. Bir de ablukayı kaldırmak için sivillerin yaptığı çalışmalara karşı şiddet uygulanıyor. Gemiler yola çıkıyor, uluslararası sularda vuruluyor. Karadan birileri yola çıkıp ablukayı kırmak için harekete geçiyor ve engelleniyorlar. Bu yardımları engelleyecekseniz insani yardımları siz sokun. Ablukayı siz kaldırın” dedi.
YARDIM ADI ALTINDA İNSANLAR KATLEDİLİYOR
ABD ve İsrail’in kurduğu Gazze İnsani Yardım Vakfı’na değinen Şahin, “İnsanları tel koridorların içerisine soktular. Bir koli yardım alabilmek için hayatını ortaya koyarak oraya girdiler. Bu uygulama başladığından bugüne kadar 600’den fazla Gazzeli hayatını kaybetti. Bir çuval gıda gösteriyorlar etrafa keskin nişancılar yerleştirerek insanları katlediyorlar. Böyle bir şeyi tekrar yaşamamak için başta ülkemiz olmak üzere İslam alemindeki bütün askeri unsurları göreve çağırıyoruz. O kapıların açılmasını, yardımların güvenli bir şekilde içeriye girmesini ve dağıtılmasını üstlensinler. Yoksa bu zilleti bu ümmet daha ne kadar taşıyabilir?” ifadelerini kullandı.
"İSRAİL'E DESTEK VERENLER UTANMIYORLAR MI?"
“Bunca katliama rağmen, verdikleri silahların ve bombaların sivil insanlara yağdırılacağını bilmelerine rağmen başta Amerika olmak üzere dünyada hala İsrail’e militer manada, askeri manada destek olan ülkeler var.” diyen Şahin, “Hiç çocuklarından ve halklarından utanmıyorlar mı? Bu saldırılar kendi ailelerine, kendi şehirlerine yapılmış olsaydı ne yaparlardı? Kendi topraklarına 20 yıldır abluka uygulansa bu insanlar ne yaparlardı? Kendi toprakları işgal edilse savunmazlar mıydı?” diye konuştu.
"DAHİL OLAN ÜLKELER ABRAHAM ANLAŞMALARI'NDAN ÇEKİLMELİ"
Şahin konuşmasına şöyle devam etti: “Daha İsrail-İran Savaşı'nın ateşkes ilanı yapılır yapılmaz ABD Başkanı’nın da söylediği bir söz var: ‘Bazı ülkeler Abraham Anlaşmalarına dahil olmak istediklerini söylediler’ diyor. Birkaç gün geçiyor Tel Aviv sokaklarında Arap aleminin liderlerinin birçoğunun fotoğraflarının olduğu billboardlar asılıyor. Bu anlaşmaları daha önce yapan ve bu gaflette bulunanlar mutlaka bu anlaşmadan çekilmelidir. Adları yeni geçenler de net bir şekilde tavırlarını koymalıdır. İsrail tarihinde hangi anlaşmaya sadık kaldı? BM Güvenlik Konseyi’nde kaç yüz karar çıktı, hangisini uyguladı? İsrail gidiyor İran’ı vuruyor, ‘size de böyle yapacağım’ diye tehdit ediyor. Anlaşmalara Abraham koruması adını veriyor. Yani kendisini korumak için seni pasifleştirmeyi, silahsızlandırmayı, güçsüzleştirmek istediğini ilan ediyor. Diyelim ki anlaştılar, İsrail onları vurmayacak mı? Daha şimdi Lübnan’la anlaşma yapıldı, her gün Lübnan’ı vurmuyorlar mı?” dedi.
"BARIŞ GÜCÜ KURULARAK GAZZELİLER KORUNMALI"
Uluslararası Ceza Mahkemesi başta olmak üzere uluslararası kuruluşların dik durmalarını ve davaları sonuna kadar yürütmelerini istediklerini belirten Şahin, “Aksi takdirde kendilerini inkar manasına gelir. Başka bir şey, diplomasinin bir karşılığı kalmadı. ‘Diplomatik olarak gideceğiz orada konuşacağız, burada konuşacağız, şu kadar dışişleri bakanı bir araya geleceğiz konuşacağız’. Bunların hiçbirinin karşılığı kalmadı. Başta Mehmetçik olmak üzere İslam alemindeki her bir ülkeden bir barış gücü gitsin Gazze’nin içerisinde bulunsun ve bu insanları korusun. Uluslararası hukukta insani müdahale diye bir şey var. Bosna’da örneğini gördüğümüz bir şey var. Gazze’de bunun gerçekleşebilmesi için ne olması gerekiyor? Bir tane insan kalmadan hepsinin ölmesi mi? Gazze’den medyaya yeni yansıyan bir haber: insanları defnedecek mezarlık kalmamış” dedi.
"ETRAFINDAKİ ÜLKELERİN DUYARSIZLIĞI İSRAİL'İ GÜÇLÜ GÖSTERİYOR"
“İslam İşbirliği Teşkilatı üyeleri ve diğer ülkelere bir çağrımız var” diyen İzzet Şahin, “İsrail ile tüm ilişkilerinizi kesin. Büyükelçiliklerinizi kapatın. Onların büyükelçileri varsa gönderin. Hava sahalarını kapatın. Denizden ve karadan sahalarınızı kapatın. Abluka nedir onlar bunu görsünler. İsrail’in gücü güç değil. Onu güçlendiren etrafındaki ülkelerin duyarsızlığıdır” ifadelerini kullandı.
İsrail, açlık silahına sarıldı! Genç, yaşlı dinlemeden katlediyor!
"GAZZE BOMBALANMAYA DEVAM EDİYOR"
İzzet Şahin’in ardından söz alan İHH Genel Sekreter Ahmet Göksun, “Gazze için bireysel olarak yapılabilecek en büyük destek unutmamaktır. Unutmak katliamların tekrarlanmasına neden olacak bir sebeptir. Unutturulmak istendi. Malumunuz 12 günlük bir savaş yaşandı. İsrail İran’ı vurdu. Ciddi bir karşılık da gördü. Nihayetinde bütün dünya harekete geçti ve bu savaş 12 gün içerisinde durduruldu. Durdurulmasının en büyük sebebi İsrail halkı ilk defa 7 Ekim’den bu yana ve daha önceki dönemlerde de yaşattıklarının bir kısmını 12 gün içerisinde yaşadılar. Ve nihayetinde 12 gün içerisinde bu savaş sona erdi. Ama o savaş devam ederken de ve bugün de hala Gazze bombalanmaya ve insanlar siviller, kadınlar, çocuklar katledilmeye devam ediyor” dedi.
İSRAİL' YAPTIRIM ÇAĞRISI
İHH’nın sağlık ocaklarının, aşevlerinin vurulduğunu, personellerinin şehit edildiğini hatırlatan Göksun, “Bizim tespit edebildiğimiz 274 yetim çocuğumuz şehit edildi. Gazze içerisinde 454 bin bina yok oldu. Bugün savaş dursa Gazze’nin yeniden imarı belki 10 yıldan daha uzun sürecek. Ülkeler, devletler nasıl İran-İsrail savaşını 12 gün içerisinde durdurabildiyse, artık Gazze’de uygulanan bu katliamların da durdurulması için ellerinden geleni yapmak durumundalar. Bunu insanlığa karşı borçlular. Dünya genelinde vicdan sahibi insanlar harekete geçmiş durumda. Bu insanlar Gazze’deki katliamlar dursun diye harekete geçti. Ve bu topluluklar devletlerine sesleniyorlar, ‘artık bir şeyler yapın ve Gazze’deki katliamları durdurun’. Yapılması gereken şey, toplantılar yapmak, kınamak, toplantı sonuç bildirgelerini okumak değildir. Artık yapılması gereken şey, İsrail'e ciddi yaptırımlar uygulayarak işgalin sona ermesini sağlamak ve yardımların Gazze’ye güvenli geçişini sağlamaktır. Devletlerden beklentimiz budur. Kapıları açsınlar, biz insani yardım alanında şimdiye kadar yaptıklarınızdan kat ve kat fazlasını yapmaya hazırız” diye konuştu.
"HEMEN ŞİMDİ ATEŞKES SAĞLANSIN"
İHH Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Emre Kaya ise, “Şu an Gazze'deki hemen hemen herkes şunu söylüyor: ‘Bir saat içinde değil, hemen şimdi ateşkes sağlansın.’ Beşikteki bebekten en yaşlısına kadar kimsenin Gazze'de güvenli bir yeri kalmadı. Her taraf enkaz yığını. Gazze'de insanların oturacakları kaldırımları dahi kalmadı. Uluslararası yapılar Gazze'ye yardım ulaştıramaz duruma geldi. Her ne vakit Gazze'de ateşkes konuşulsa İsrail daha azgın bir şekilde saldırıyor. Gazzelilerle konuştuğumuzda söyledikleri şey, İsrail’in saldırılarında azalma yok. ABD ve İsrail tarafından Gazze İnsani Yardım Vakfı adında bir kuruluş kuruldu. Yüzlerce insanı yardım dağıtırken katlettiler. Önceden Gazze'ye yardım malzemeleri girdiğinde bunlar bir koordinasyon dahilinde ihtiyaç sahiplerine bir şekilde ulaştırılabiliyordu. Fakat şimdi güvensizlik ortamını daha da artırdılar. Artık BM kurumları ve içerideki uluslararası yardım kuruluşları dışarıdan gelen yardımların sevk ve idaresinde ciddi zorluklar yaşıyor. Tüm bunların sebebi, İsrail’in Gazze’de uygulamak istediği insani yardım uygulama metodu. Tekraren Gazze'de en büyük ihtiyacın ateşkesin bir an önce sağlanması olduğunu vurgulamak istiyorum” dedi.