TYB Başkanı Arıcan: Kıbrıs, vatan toprağı olduğu kadar bir vicdan coğrafyasıdır

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi İsmet Korukoğlu, Devlet Su İşleri Genel Müdürü Mehmet Akif Balta, Türk Dünyası Mimarlar ve Mühendisler Birliği Genel Başkanı İlyas Demirci, Sanat Tarihçisi-Yazar Kâmil Uğurlu, eşi Hilal Uğurlu’nun da katıldığı programa çok sayıda davetli katıldı.

Programda bir konuşma yapan Arıcan, “Şiirin, mimarinin ve tarihin iç içe geçtiği, Akdeniz’in kalbinde yüzyıllardır medeniyetlere ev sahipliği yapmış bir ada: Kıbrıs… Bugün burada sadece bir kitap tanıtımında değil, aynı zamanda bir gönül köprüsünün, bir kültür mirasının ve müşterek hafızamızın izharında buluşuyoruz. Sayın Dr. Kâmil Uğurlu, kültür hayatımıza kazandırdığı pek çok kıymetli eserle yalnızca bir şehir tasvircisi değil; aynı zamanda geçmişi bugüne, bugünü yarına bağlayan zarif bir kültür mimarıdır. Onun kaleminden çıkan şehrengizler –Hatay, Konya, Eskişehir, Sakarya-Oş ve şimdi de Kıbrıs– aslında şehirlerin ruhuna yazılmış lirik birer mektuptur. Her biri, bir medeniyetin kıyısında sabırla bekleyen bir hatırayı, bir sesi, bir yüzü görünür kılar.” dedi.

“Kıbrıs üzerine yazılan bu şehrengiz, sıradan bir şehir monografisi değil; insanın iç dünyasına yönelmiş, kültürün, acının ve umudun toprağında yürüyen bir keşif yolculuğudur” diye konuşan Arıcan sözlerini şöyle sürdürdü:

“ Bu kitap, Arap Ahmet Paşa Sokağı’nda yükselen cumbalı evlerden, Varoluş Savaşı’nda sokaklara adlarını vermiş yiğitlere kadar; bir milletin hatırasını, bir adanın vicdanını şiirle, hikmetle ve zarafetle anlatıyor. Her satırında şairce bir dikkat, mimarca bir incelik var. Kıbrıs’ın taşına yazılan dramlar, insanına sinmiş kahramanlıklar ve toprağına kök salmış medeniyet izleri bu eserde yeniden can buluyor. Dr. Kâmil Uğurlu Bey’in Türk Yazarlar Birliği tarafından verilen Üstün Hizmet Ödülü, işte bu tür eserlerin ardındaki büyük emeğin ve düşünce derinliğinin bir takdiridir. TYB olarak bizler, hem bu eserin kültürel değerine hem de bu büyük yolculuğun ardındaki müktesebata şükran borçluyuz. Aynı zamanda rektörü olmaktan onur duyduğum Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi, Kıbrıs üzerine yürüttüğü disiplinlerarası akademik çalışmalarla adanın yalnızca politik değil, kültürel ve felsefî derinliğini de anlamaya çalışmaktadır. ASBÜ’nün Türk dünyasıyla kurduğu entelektüel bağların önemli bir halkasını da bu ada oluşturur. Çünkü Kıbrıs, sadece bir kara parçası değil; mavi vatanın vicdanı, Türk milletinin hafızasıdır.”

Konuşmasında Türkçenin 4. Uluslararası Şiir Şöleni’ni Girne’de düzenlediklerini ifade eden Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan, “Türkçenin şair yüreğini, Kıbrıs’ın incelikli tarihîyle buluşturduk. Bugün burada tanıttığımız bu eser, o şölenin manevi yankısıdır. TYB’nin Kıbrıs’taki faaliyetleri, yalnızca kültürel diplomasi değil; aynı zamanda ortak dilin, ortak duygunun, ortak kaderin de tahkimidir. Elbette bu kitap bir şehrengiz olarak kendi mecrasında bir güzellemedir. Ancak onu daha da kıymetli kılan, Türk Dünyası Mühendisler ve Mimarlar Birliği gibi önemli bir yapının katkısıyla vücut bulmasıdır. Bu birlik, teknik bilgiyle estetik duygunun nasıl bir araya gelebileceğinin, şehir ve medeniyet tasavvurunun somut bir örneğini sunmaktadır. Onlar, şehirleri sadece yapıların değil, ruhların da inşa edildiği mekânlar olarak görmektedir. Bugün burada, sadece bir kitap değil, bir medeniyetin izini sürüyoruz. Ve bu iz, Akdeniz’in ortasında, kalbi Türkçe atan bir ada olan Kıbrıs’tan geçiyor. Kıbrıs, bir vatan toprağı olduğu kadar bir vicdan coğrafyasıdır. Ve bu kitap, Kıbrıs’a yazılmış en güzel dualardan biridir. Emeği geçen herkese, özellikle de kıymetli büyüğümüz Sayın Dr. Kâmil Uğurlu’ya ve Değerli eşi Hanımefendiye TYB ailesi adına şükranlarımızı arz ediyor; bu güzide eserin, kalplerde ve kütüphanelerde yer bulmasını diliyoruz. Kıbrıs bir güzelliktir. Kıbrıs bir emanettir. Kıbrıs, bizimdir.” ifadelerini kullandı.

Türk Dünyası Mühendisler ve Mimarlar Birliği’nin desteklediği eser, Kıbrıs üzerine yazılmış ilk şehrengiz olarak edebiyat ve şehir kültürü tarihinde önemli bir yere sahip.