Başaran: Söylediğimiz şeyler darbe gibi algılandı

Ergenekon tutuklusu Birol Başaran, Marmara Üniversitesinde düzenlenen ''Siyaset ve Hukuk Okulu'' konulu panelde yaptığı konuşmaya değinerek, ''Hiç darbeyi düşünmememe rağmen, söylediğimiz şeyler darbe diye algılandı ve böyle yorumlandı'' dedi.

Başaran: Söylediğimiz şeyler darbe gibi algılandı
Başaran: Söylediğimiz şeyler darbe gibi algılandı
GİRİŞ 15.12.2009 17:27 GÜNCELLEME 15.12.2009 17:27

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada savunmasına devam eden Başaran, Atatürkçü Düşünce Derneğinin (ADD) 8 Şubat 2008'de düzenlediği ''Siyaset ve Hukuk Okulu'' paneldeki konuşmasından söz etti.

''Hiç darbeyi düşünmememe rağmen, söylediğimiz şeyler darbe diye algılandı ve böyle yorumlandı'' diyen Başaran, konuşmasında ''Savaşta barutu iyi kullanmak lazım'' sözüyle benzetme yaptığını söyledi. Başaran, 'burada daha az miting yapalım' demek istediğini ifade ederek, şöyle devam etti:

''Panelde darbeyle ilgili hiçbir şey konuşulmadı. Soru cevap bölümüne gelindiğinde, 'Arkadaşlar kıvırmaya gerek yok. Darbe mi, şeriat mı, kısmında ben darbeyi tercih ediyorum' dedim. Kişisel düşüncem bu. Tabii ki demokrasiyi istiyoruz. Ama ikisi arasında bir tercih yapmam gerekirse darbeyi tercih ederim. Darbe bir insanın kolunun kırılması ise şeriat kanser olmasıdır. Kol kırılınca tedavi edilebilir ama kanser tedavi edilemez. İnsan kolunun kırılmasını mı ister, kanser olmayı mı? Darbe oluyor 10 yıl sonra geçiyor, ama şeriat geçmiyor. Darbeler Türkiye'de geçiyor. 1980'de darbe olmuş. 10 yıl geçmiş, düzelmiş. 30 yıldır darbe olmuyor. Darbe iyi bir şey değildir, ama geçer. Şeriat geçmiyor. Böyle düşündüğüm için terör örgütü üyesi olacaksam olayım. Panelde konuşmak, ADD'de konuşmak suç değildir.''

Tutuksuz sanıklardan emekli Orgeneral Şener Eruygur ile ilgili olarak iddianamede yer alan telefon görüşmesinin ise kendisine yönelik dinlemeler sonucu olmadığını ifade eden Başaran, söz konusu panelde ''boşboğazlık yapıp, çok konuştuğunu'', konuşmasının daha sonra basında haber olarak yer aldığını söyledi.

Başaran, ''Şener Eruygur'u zor durumda bıraktığım için üzüldüm. Adam zaten başına bir şey gelmesin diye dikkatli davranıyor, ben adamın başını derde soktum. Onun için arayarak, 'Korkmayın bir şey olursa ben üzerime alırım' dedim. 'Başınızı derde soktuk' diye teselli eden bir konuşma yaptım. Şener bey ile bu panele gitmeden ve panelden sonra hiç konuşmamız yok. Panelle ilgili problem nedeniyle konuşuyorum. Şener bey sonra İlker Güven'i arıyor, 'alkışlamışız', diyor. 'Başımızı derde mi soktuk' diye tedirgin oluyor. Konuşmanın içeriği bu'' şeklinde konuştu.

Birol Başaran, iddianamede, telefonla görüştükleri belirtilen emekli Orgeneral Hurşit Tolon'u ilk defa Metris Cezaevinde gördüğünü söyledi.

''Ergenekon'' kelimesini 2008 yılında duyduğunu, Tuncay Güney'in adını ise cezevinde girdiğinde öğrendiğini belirten Başaran, birinci ''Ergenekon'' davasının sanıklarından İbrahim Benli gözaltına alındığında, Emin Gürses de tutuklandığında avukatı olan Filiz Esen'in yardımcı olduğunu kaydetti.

-TELEFON GÖRÜŞMELERİ-

Başaran, ikisi muhasebecisiyle, ikisi iş ortağıyla, ikisi de avukatıyla yaptığı telefon görüşmelerinin içeriğini açıklayarak, bir telefon görüşmesinin de CHP ile ilgili parti içinde yaptıkları çalışmaya ilişkin olduğunu söyledi.

Birinci ''Ergenekon'' davasının tutuksuz sanığı Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu ile beş yıllık süre içinde 13 telefon görüşmesinin olduğunu ifade eden Başaran, kendisini ADD'yi ziyaret ettiği 2005 yılında panellere çağırdıklarını dile getirdi.

İddianamede, Eruygur ile 28 telefon görüşmesinin yer aldığını belirten Başaran, ''Savcının bu görüşmelerin kaç tanesinin 2005, kaç tanesinin 2006, kaç tanesinin 2007 yılında yapıldığını belirtmesini istiyorum. Eruygur ile 2005 yılında tanıştım. Bir ara yakın görüştük, toplantı yaptık. Daha sonra herkes kendi yoluna gitti. Ben ADD'den ayrıldım'' dedi.

Birol Başaran, 2001 yılında CHP Genel Başkanlığına aday olduğunu ve kendisine 6 oy çıktığını dile getirerek, ''Bu çok ciddi bir adaylık değildi. Tanınmıyordum, ismim duyulsun diye aday oldum. Ben CHP'de siyaset yapmak istiyorum, bunun nesi suç. Kim bana 2001 yılında 'git CHP'yi ele geçir' dedi. Örgüt üyeliği demek, emir almak demektir. Ben kimseden emir almam. Özgür irademle aday oldum. CHP'yi çok seviyorum, Anayasal hakkımı kullandım'' diye konuştu.

Duruşma Başaran'ın savunmasını yapmasıyla devam ediyor.

KAYNAK: AA
YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
İsrail'den son dakika Gazze kararı! Ordudan seferberlik hazırlığı
Garanti Bankası'ndan bir açıklama daha geldi: O saate kadar açık olacak!