Üstel: Cemaat evlerine yasa dışı evrak koymadım
Erzincan'daki ''silahlı terör örgütü'' davasında MİT Erzincan Şube Müdürü Şinasi Demir ile MİT mensupları Sadri Barkın İnce ve Kıvılcım Üstel'in sorgusu tamamlandı. MİT mensubu üstel, suçlamaları reddetti.

MİT mensubu Üstel, davanın bugünkü oturumunda yaptığı savunmada, hakkındaki suçlamaları reddederek, tahliyesini talep etti.
Gizli tanık ''Erzincan''la MİT Müsteşarlığının bilgisi dahilinde görüştüğünü ifade eden Üstel, ''Ben gizli tanık 'Erzincan'la 12 Mayıs - 15 Haziran 2009 tarihleri arasında görüştüm. Daha sonra konu değişikliği nedeniyle bu kişiyle görüşmeyi kestim'' diye konuştu.
Ardından Mahkeme Başkanı Mustafa Karatay, Üstel'in çapraz sorgusuna geçildiğini bildirdi.
Karatay'ın, gizli tanık ''Erzincan''la hangi isimle görüştüğünü ve gizli tanık ''Erzincan''dan cemaat evlerine silah veya yasa dışı evrak koymasını isteyip istemediğini sorması üzerine Üstel, söz konusu tanıkla ''Kerem'' kod ismiyle görüştüğünü belirterek, ''Gizli tanık 'Erzincan'dan cemaat evlerine silah veya yasa dışı bir evrak koymasını istemedim. Bu yalandır. Bu olaydaki tek gerçek, benim mağdur olduğumdur.'' diye konuştu.
Üye Hakim İsmail Şahin de Üstel'e, iddianamede adı geçen Tabip Yüzbaşı Yıldırım Öz'le ilgili gizli tanık ''Erzincan''dan bilgi alıp almadığını sordu.
Bunun üzerine Üstel de Kara Kuvvetleri Komutanlığının MİT Müsteşarlığına yazdığı yazı doğrultusunda söz konusu bilgiyi talep ettiğini belirterek, şunları kaydetti:
''Yüzbaşı Öz'le ilgili bilgiyi gizli tanık 'Erzincan'dan aldım. Kendisinin Kurtoğlu Cemaatine üye olduğunu ve zaman zaman cemaat evinde kaldığını bana söyledi. Ben de Kara Kuvvetleri Komutanlığının MİT Müsteşarlığına yazdığı yazı doğrultusunda gerekli raporumu hazırladım ve üstlerime sundum. Yüzbaşı Öz'le ilgili güncel irticai bilgilerinin bulunup bulunmadığı talep edilmişti.''
-SADRİ BARKIN'IN SAVUNMASI-
Sadri Barkın İnce de hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini belirterek, tahliyesini talep etti.
MİT'in 2007 yılındaki atamalarında Erzurum'a görevlendirildiğini, daha sonra ise tayininin Erzincan'a çıktığını ifade eden İnce, Erzincan'da Yıkıcı Dini Faaliyetler Şubesi'nde görev yaptığını hatırlatarak, çalışmalarını resmi kurallar çerçevesinde sürdürdüğünü kaydetti.
İnce, daha sonra Mahkeme Başkanı ve salonda bulunan avukatlar ile sanıkların, sorularını yanıtlamaya hazır olduğunu belirterek, savunmasını bitirdi.
Ardından Karatay, Sadri Barkın İnce'ye gizli tanık ''Erzincan''la kaç kez görüştüğünü ve bu görüşmelerde kod isim kullanıp kullanmadığını sordu.
İnce de görüşmelerinde ''Burak'' kod ismini kullandığını ve gizli tanık ''Erzincan''la toplam 20 kez görüştüğünü ifade etti.
Tutuklu sanık Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner'in ise göreve giderken personelin görev sefer yazısı alıp almadığını sorması üzerine İnce, göreve, araçla çıktıklarında mutlaka görev sefer yazısı aldıklarını söyledi.
-MİT MENSUPLARININ AVUKATI SADULLAH KARA'NIN SAVUNMASI-
MİT mensuplarının savunmasının tamamlanmasının ardından avukatları Sadullah Kara da savunmasını yaptı.
Kara, yaptığı savunmada, müvekkillerinin gizli tanık ''Erzincan'' tarafından öne sürülen eylemlerle suçlandığını, müvekkillerinin, bu tanığın iddia ettiği gibi hiçbir yasa dışı faaliyetle ilgilerinin bulunmadığını söyledi.
Gizli tanık ''Erzincan''ın öğrenci olduğunu ve Erzincan'da görevli Yüzbaşı Öz ile aynı evde kaldığını belirten Kara, savunmasını şöyle sürdürdü:
''Bu iddianame, yalanlarla, gizli tanık iftiralarıyla süslenmiş bir iddianamedir. Gizli tanık 'Erzincan' olarak bilinen Abdulvahap Güllü ile bu Yüzbaşı'nın aynı cemaat evinde kalıyor olması ve MİT'in internet sitesine 4 kez ısrarla e-mail göndermiş olması, müvekkillerimin bu işin içine çekilmek istendiğini açıkça gösteriyor.
Gizli tanık, birileri tarafından donatılmış. Bu tanığın verdiği ifadeler incelendiğinde askeri istihbaratla bağlantısı olduğu da anlaşılmaktadır. Müvekkillerimin örgütle, sanıklarla hiçbir şekilde bağlantısı bulunmamaktadır. Görevlerini yasal çerçevede icra etmişlerdir.''
Gizli tanık ''Erzincan''ın, aynı dava dosyasında ''şüpheli'' sıfatıyla bulunduğunu belirten Kara, söz konusu tanığın verdiği ifadelerin bu nedenle hükümsüz olduğunu savundu.
Kara, müvekkilleri hakkında ortaya atılan suçlamalarla ilgili bütün delillerin toplandığını ve sabit ikametgahları olduğunu belirterek, tahliyelerini istedi.
''BU DAVANIN EN BAHTSIZ KİŞİLERİNDENİM. ERZİNCAN'A ATANMASAYDIM BELKİ DE ŞU ANDA BU DAVAYI TELEVİZYONLARDAN İZLEYECEKTİM''
Erzincan'daki silahlı terör örgütü davasında MİT Erzincan Şube Müdürü Şinasi Demir ile MİT mensupları Sadri Barkın İnce ve Kıvılcım Üstel'in sorgusu tamamlandı.
Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz yargılanan 3. Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk dışında tüm sanıklar, sanık yakınları ve sanık avukatları katıldı.
Davanın bugünkü oturumunda Demir'in savunmasından önce söz alan tutuklu sanık Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner, gizli tanık ''Erzincan''ın beyanlarının bulunduğu 3 CD'nin kendilerine halen verilmediğini belirterek, söz konusu CD'lerin savcılık kasasında bulunduğunun ifade edildiğini, CD'lerin adli emanete alınması gerektiğini söyledi.
Cihaner, adliyenin giriş ve çıkış kapılarında bulunan kameraların davanın görüldüğü tarihlerdeki kayıtlarının da muhafaza altına alınmasını talep etti.
Erzincan Jandarma Alay Komutanı Albay Ali Tapan da hakkında teknik izleme kararı olduğunu belirterek, bu karar doğrultusunda Erzincan'da yaptıkları emniyet ve asayiş toplantılarının teknik takibe alınmamasını istedi.
Bu toplantılara vali ve kaymakamların da katıldığını ifade eden Tapan, şunları kaydetti:
''Bu toplantılarda gizli istihbarat bilgileri paylaşılır. Şu an 9 ilçe, 30 karakol, 3 bin 500 personelin sorumluluğunu taşıyorum. Böyle gizli bir toplantının teknik takibe alınmasının terörle mücadele açısından risk oluşturduğunu düşünüyorum. Çünkü soruşturma savcılarının ve emniyet mensuplarının elde ettiği bu bilgilere sahip çıkamadıklarını görüyorum. Valilik binasında yapılan asayiş toplantısı ile il emniyet komisyonu toplantılarının teknik takibe alınması terörle mücadeleyi doğrudan ilgilendirdiğinden, en azından bu iki toplantı için bu kararın kaldırılmasını istiyorum.''
-MİT ŞUBE MÜDÜRÜ DEMİR'İN SAVUNMASI-
MİT Erzincan Şube Müdürü Şinasi Demir de savunmasında, hakkındaki suçlamaları reddederek tahliyesini talep etti.
Demir, MİT'in çok katı bir hiyerarşiye sahip olduğunu belirterek, ''Bugüne kadar Sayın Başbakanımızın izni olmadığı için savunma yapmadım. Çünkü yasa gereği Başbakan'dan izin alınması durumunda ifade verebiliyoruz. Şu anda gerekli iznin geldiğini öğrendim ve artık savunma yapacağım. Bana yöneltilen tüm sorulara da cevap vereceğim'' diye konuştu.
Bunun üzerine söz alan Demir'in avukatı Sadullah Kara, iznin Başbakan'dan değil MİT Müsteşarlığından alındığı bilgisini verdi.
Savunmasına devam eden Demir, Erzincan'a 1 Temmuz 2009'da atandığını, bu tarihten sonra bir ayın yerleşmek için geçtiğini, ağustos ayında yıllık izinli olduğunu, eylül ayında ise Ankara'da görevli olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
''Suçlamalarla karşılaştığım tarihte Erzincan'da 4 aylık geçmişim bulunuyordu. Bu 4 ayın 40-45 günü fiili olarak Erzincan'daydım. Bu davanın en bahtsız kişilerindenim. Erzincan'a atanmasaydım belki de şu anda bu davayı televizyonlardan izleyecektim. İddianamede adı geçen gizli tanık 'Erzincan'la 15 Ekim 2009'da tanıştım. Bize bilgi verdiği için kendisiyle görüştüm. Bunu görevini yapan iyi bir bölge müdürü olduğum için yaptım. Gizli görev yapan kişileriz. Bu davadan sonra fotoğraflarımız, kimliklerimiz gazetelerde yer aldı. Meslek hayatım bitmiştir. Zaten bu davaya alınmakla en büyük cezaya çarptırıldım. Türkiye'nin en genç bölge müdürlerinden biriydim. Ancak geleceğim karartıldı. İsimlerimiz artık yurt dışı istihbarat servislerinin arşivlerine dahi girdi. Artık mesleki kariyeri geçtim. Özgürlüğümün derdine düşmüş durumdayım.''
Birlikte yargılandığı kişilerden Orhan Esirger, Şenol Bozkurt, Ahmet Saraçlar ve Yaşar Baş'ı tanımadığını ifade eden Demir, diğer kişileri ise görevi gereği tanıdığını belirtti.
5 aydır cezaevinde bulunduğunu, halen neden burada olduğuna anlam veremediğini ifade eden Demir, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Gizli tanık 'Erzincan' bizim eleman adayımızdır. Kendisiyle görüşme sebebim de bu yüzdendir. Tamamen resmi kurallar çerçevesinde kendisiyle görüşmeler yapmışımdır. MİT mensubuyum ve birileriyle görüşmem çok doğaldır. Şu anda burada terör örgütü üyesi sıfatıyla karşınızda bulunmaktan zul duyuyorum. Hayatımda hep bana verdikleri için Allah'a şükrettim ama şu Erzincan'a atandığım güne lanet ettim ve halen de lanet ediyorum. Suçsuzum, tahliyemi istiyorum.''
-DEMİR'İN ÇAPRAZ SORGUSU-
Daha sonra, mahkeme başkanı Mustafa Karatay, Şinasi Demir'in çapraz sorgusuna geçildiğini bildirdi.
Karatay'ın gizli tanık ''Erzincan''la kaç görüşme yaptığını sorması üzerine Demir, 3 görüşme yaptıklarını söyledi.
Gizli tanığa maddi vaatte bulunup bulunmadığının ve görüşmelerde hangi ismi kullandığının sorulması üzerine de Demir, ''Görüşmelerde 'Şahin' kod ismini kullandım. Bu, rutin yaptığımız bir şeydir. Kendisine herhangi bir maddi vaatte de bulunmadım ancak MİT elemanlarına zaman zaman belirli miktarlarda ödeme yapılır. Kendisine de makbuz karşılığında 200-300 lira arasında ödemeler yapılmıştır. Bunları MİT Müsteşarlığına da bildirdim'' dedi.
Şinasi Demir, Karatay'ın, gizli tanık ''Erzincan''la görüşmelerin aniden kesilmesinin sebebini sorması üzerine de şahsın çelişkili bilgiler verdiğini ve kendisiyle bu nedenle görüşmeyi kestiklerini belirterek, ''Kendisi bizle irtibata geçtiğinde Kurtoğlu Cemaati üyesi olduğunu söylemişti. Fakat yaz tatilinden geldikten sonra Fethullah Gülen cemaatinde önemli bir görevin kendisine verileceğini bize iletti. Bu durum da kendisinin tutarsızlığına ve kendisiyle ilişkimizin kesilmesine en büyük sebep oldu'' diye konuştu.
Üye hakim Ali Kaya'nın da gizli tanık 'Erzincan' MİT elemanlarıyla birlikte İlhan Cihaner'le görüştürüldü mü?'' sorusuna Demir, ''MİT Müsteşarlığında elemanla olan ilişkinin mahremiyeti çok önemlidir. Kişinin eşi ile olan ilişkinin mahremiyeti ne ise elemanla olan ilişkinin mahremiyeti de odur. Kendisini kimseyle görüştürmedim'' cevabını verdi.
Tutuksuz sanık Ali Tapan'ın Avukatı Hüseyin Özarslan da Demir'e ''Sadece suç işlemiş kişiler hakkında mı bilgi topluyorsunuz?'' diye sordu.
Demir, şahsın sabıkalı olması gerekmediğini, MİT olarak herkes hakkında bilgi toplayabileceklerini söyledi.
Ardından söz alan Cihaner'in de ''Gizli tanık 'Erzincan', size Polis Okulu sınavı sorularının kendilerinde olup olmadığını söyledi mi?'' sorusuna Demir, ''Gizli tanık 'Erzincan', Adıyaman Besni'de Polis Okulu sınav sorularının kendilerine verildiğini iddia etti ancak soruları bize göstermedi'' yanıtını verdi.