'Son Tango' davasında muhbir kavgası
"Son Tango" adı verilen operasyon kapsamında haklarında dava açılan 13 sanığın yargılanmasına devam edildi. Urfi Çetinkaya'nın da aralarında bulunduğu 12 sanığın katıldığı duruşmada muhbir tartışmaları yaşandı.

Duruşmada, Urfi Çetinkaya'nın avukatı Hatip Mercan, "Matador Operasyonu Davası" kapsamında tutuksuz yargılanan Cemal Nayır'ın cezaevindeki Çetinkaya'ya bir mektup gönderdiğini söyledi. Bu mektupta Nayır'ın, Çetinkaya'nın sözünü ettiği muhbirin kendisi olmadığını kaydettiğini belirten avukat Mercan, mektubu Mahkeme Heyeti'ne sundu.
Mahkeme Heyeti Başkanı da Cemal Nayır'ın dosyaya gönderdiği dilekçede, "Urfi Çetinkaya'nın kendisiyle ilgili dedikodular yaptığını, sözü edilen muhbirin kendisi olmadığını, üzerindeki iftira kampanyasının bitirilmesini istediğini, duruşmada ifade vermeye hazır olduğunu, ifadeye gelirken de devlet güvencesi talep etmediğini"
bildirdiğini tutanağa geçirdi.
Duruşmada tanık olarak dinlenen Zeki Altınkılıç, Urfi Çetinkaya'nın Çatalca'daki çiftliğinde çalıştığını ve Çetinkaya'yı 27 yıldır tanıdığını belirterek, Çetinkaya'nın, bacanağı Talip Doğan ile Cemal Nayır'ın çiftliğe girmesini yasakladığını kaydetti.
Altınkılıç, Doğan'ın 5 yıldan beri çiftliğe gelmediğini de sözlerine ekledi. Çetinkaya'nın çiftliğinde çalışan ve tanık olarak dinlenen Salim Karadeniz, Ramazan Durna ve Sadık Uçar da çiftliğe yardım almak amacıyla insanların geldiğini ve çiftliğin girişinde kimlik kontrolü yapıldığını ifade ederek, Urfi Çetinkaya'nın gelenlerin kimliğini gördükten sonra içeriye girmelerine izin verdiğini kaydetti.
Duruşmada söz alan Urfi Çetinkaya, geçen celsedeki ifadesinde Cemal Nayır'ın adını telaffuz etmediğini belirterek, Nayır'ın duruşmada dinlenmesini istemediğini söyledi. Çetinkaya, "Ben sarmısak yemedim ki ağzım koksun. Ama Cemal'in ağzı kokuyor" dedi. Duruşmada söz alan diğer sanıklar da tahliyelerini istedi. Sanıkların tahliye taleplerini reddeden Mahkeme Heyeti, duruşmayı erteledi.
-NAYIR'IN MEKTUBU-
Bu arada, Cemal Nayır, Çetinkaya'ya gönderdiği mektupta, "Sen de biliyorsun ki ben ispiyoncu değilim. Öyle bir şey yapmam. Öyle şeyler yapacağıma gider kafama sıkarım daha iyi" şeklinde ifadelere yer verdi. Nayır, mektubunu, "Her şeye rağmen seni seviyorum. O koğuştaki günleri hatırlamak istemiyorum. Biliyorum zor şartlarda kalıyorsun.
Allah yardımcın olsun. Bir an önce özgürlüğüne kavuşmanı temenni ediyorum" şeklinde bitirdi.
-İDDİANAMEDEN-
İstanbul DGM Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, operasyonlarda ele geçirilen 505 kilogram eroin, 163 kilogram baz morfin ve 98 kilogram afyon sakızının bir kısmının Türkiye'de, bir kısmının da yurtdışında satılmak istendiği anlatılıyor.
Tutuklu sanıklar Urfi Çetinkaya, Enver Sari, Mehmet Ali Yılmaz, Suat Seyfi Şark, Mehmet Yılmaz, Hasan Çüter, Sadrettin Çekici, Hüseyin Uysal, Seracettin Dinçer, Faruk Alpaslan ile tutuksuz yargılanan Orhan Tekin ve Muzaffer Dinçer'in "teşekkül oluşturarak uyuşturucu madde imal etmek" suçundan 30 ile 60'ar yıl arasında ağır hapse çarptırılması istenen iddianamede, tutuklu diğer sanık Nejdet Kaya'nın "teşekkül oluşturarak uyuşturucu madde ticareti yapmak" suçundan 12 ila 30 yıl arasında ağır hapisle cezalandırılması talep ediliyor.