Prof. Ercan'dan İstanbul için felaket senaryosu

TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası Baş Danışmanı, İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Övgün Ercan, olası 7.5 büyüklüğündeki bir depremde İstanbul'daki yapılardan yüzde 2'sinin ayakta kalabileceğini belirterek, "Bu da 100 yapıdan 2 yapı demektir. Bu Türkiye'nin bir gerçeği. Orada kim oturur biliyor musunuz? Ülkenin bahtsız insanı oturur. Yani yıllık geliri yüzbin doların üstünde olan insanlar yaşar. Ama yoksulların evleri göçer. Olay budur" dedi.

Ercan, "Bundan sonra Türkiye'de olası bir afette 'suçlu ayağa kalk' denilirse eğer ayağa kimin kalkması gerekiyor biliyor musunuz? Sayın Çevre ve Şehircilik Bakanımızın ayağa kalkması gerekiyor. Çünkü onun boynunda idam ipi var. Yaptığı iyi işler belki alkışlanmayacak, ama kötü uygulamalar yer edinecek" dedi.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Yerel Yönetimler Kamu İşverenleri Sendikası (YERELSEN) ile Van Valiliği'nce düzenlenen ''Kentsel Dönüşümde Sektörler Buluşuyor'' toplantısında konuşan İTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Ercan, kentsel dönüşümün Türkiye'nin en büyük projesi olduğunu ifade etti. Ercan, Van'da da bu sayede işsizlerin dağa değil inşaata gideceğini belirterek, "Bu bölgede terörün en aza indirilmesi için de kentsel dönüşüm biricik çare" dedi. Van'da yıkımların ana nedenlerinden birinin yer altı sularının fazla olması olduğunu belirten Ercan, "Bu sığ sular yapıların depremden etkilenmesine neden oldu. Birçok yapı yıkılmış. Sağlam yapıların yapıldığını gördüm. Bu da beni sevindirdi" diye konuştu.

"İSTANBUL'DA 7.5'LİK DEPREMDE AYAKTA KALACAK YAPI ORANI YÜZDE 2"

Türkiye'de mühendislik hizmeti alan yapı oranının yüzde 7 olduğunu vurgulayan Ercan, "Bugün İstanbul'da bir deprem olsa, 7.5 büyüklüğünde deprem sarsıntısı olsa ayakta kalacak yapı oranı yüzde 2'dir. Bu da 100 yapıdan 2 yapı demektir. Bu Türkiye'nin bir gerçeği. Orada kim oturur biliyor musunuz? Ülkenin bahtsız insanı oturur. Yani yıllık geliri yüzbin doların üstünde olan insanlar yaşar. Ama yoksulların evleri göçer. Olay budur" dedi. Ercan, yapı güçlendirilmesine şiddetle karşı olduğunu belirterek, "Güçlendirme olayını nereye yaparsın? Atalardan miras kalan yapılara yaparsın. Ama gelişigüzel bir yeri güçlendirmek olmaz. Benim 81 yaşındaki anamdan çevirip güçlendirip 18 yaşındaki bir kız yapamazsın. o 81'dir. 1967 yılında Adapazarı'nda güçlendirme yapılan yapıların tamamı yıkıldı. İnsanların hatalarından ders alması gerektiğini bilmesi gerekiyor" dedi.

"VAN'DA GELECEKTE DE BU TÜR DEPREMLER OLACAK"

Van'ın, TOKİ'nin konutları yaptığı çok sağlam olan dağlık kesimine kentin taşınması gerektiğini belirten Ercan, gelecekte de benzer depremlerin bölgede olabileceğini söyledi.

"BAKANIN BOYNUNDA İDAM İPİ VAR"

Ercan, Türkiye'de yapıların yıkılmasının yüzde 64 nedeninin paslanma olduğunu açıkladı. Paslanmanın insandaki karşılığının 'kemik erimesi" olduğunu söyleyen Prof. Dr. Ercan, Bayram Oteli'nin yıkılma nedeninin de bu olduğunu hatırlattı. Ercan, "Bundan sonra Türkiye'de olası bir afette 'suçlu ayağa kalk' denilirse eğer ayağa kimin kalkması gerekiyor biliyor musunuz? Sayın Çevre ve Şehircilik Bakanımızın ayağa kalkması gerekiyor. Çünkü onun boynunda idam ipi var. Yaptığı iyi işler belki alkışlanmayacak, ama kötü uygulamalar yer edinecek. Bakandan sonra ayağa kalkması gerekenler belediyeler, üniversiteler, yükleniciler (müteahhitler), yapı denetim sayışmanı, yer-yapı inceleyiciler. Demek ki bu altı birim bundan sonra olabilecek bütün kıyımlardan ve kırımlardan sorumludur. Van depremi Van'da kızgın alan bıraktı. Eminim gelecekte yine 7.2 büyüklüğünde deprem olacak. Bu kızgın alanı bulup Van'ı kaplıca şehri yapmalıyız" dedi.

"SİGARA İÇENİN EVİNİ EN SON ONARIR, EN SON KREDİ VERİRDİM, O ZATEN ÖLMÜŞTÜR"

Trafik kazası gibi yapay olayların doğal afetlerden daha fazla can aldığını belirten Ercan, "Bir diğer zıkkım sigaradır. Sigara içmek sağlığa zararlı değildir, suçtur. Hiçbir inek, keçi tütün tarlasında otlamaz. İnsanlara hiç değilse keçi bilinci gerekiyor. Ben başbakan olsam 4. Murat gibi bunu yasaklardım. Her yıl sigaradan 105 bin kişi ölüyor. O zehir zıkkımın yıllık maliyeti 6.5 milyar. Sağlık giderleri için de 2.5 milyar harcanıyor. Yetki bende olsa sigara içenin evini en son onarır, en son kredi verirdim. O zaten ölmüştür" diye konuştu.

HABERTÜRK