Kadir Sarmusak'tan iki bomba iddia

TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu dün, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nda onbaşı rütbesiyle askerlik yaparken Batı Çalışma Grubu (BÇG) belgelerini Emniyet İstihbarat'a sızdırdığı gerekçesiyle, 'Köstebek Davası'nda yargılanıp, beraat eden Kadir Sarmusak'ı dinledi.

Sarmusak basına kapalı gerçekleşen toplantıda köstebek iddialarını bir kere daha reddetti.

BORSA DÜŞMEDEN ÖNCE ÇIKTILAR

Sarmusak üst düzey bazı generallerin 28 Şubat'ta borsaya 100- 150 bin dolar para yatırıp spekülasyon yaptığını ileri sürdü. Sarmusak, ismini verdiği generallerin ülkenin genel havasına göre borsadaki paralarını bazen çektiğini, bazen de artırdığını belirtti.

Bu borsa hareketlerinden birinin de Sincan'da tankların yürütüldüğü 4 Şubat'ta yaşandığını iddia eden Sarmusak, " Borsadan kağıt satın alan generaller, tanklar Sincan'a çıkmadan bir gün önce bütün hisse senetlerini sattı" ifadelerini kullandı.

SOL ÖRGÜTLERE MÜHİMMAT DAĞITTILAR

Kadir Sarmusak, askerin, Niğde'de bulunan bir askeri mühimmat deposundan alınan mühimmatı askeri araçlarla getirdikleri Adana kırsalında sol örgütlere dağıttığını iddia etti.

ACZİMENDİLERİN BİR KISMI ASKERDİ

Sarmusak 28 Şubat döneminin aktörlerinden Aczimendiler'in bir kısmının asker olduğunuda ileri sürdü.

DEMİREL YÜZÜNDEN DEŞİFRE OLDUM

Burada bulunduğum sırada Deniz Kuvvetleri'nin arşivine de girdim, burada gördüğüm belgeleri okuyup ezberledim. (Emniyet'e bilgi sızdırması) Bunları ezberden çıkardım. Emniyet İstihbarat ile konuştum. Burada konuştuğum kişi Hanefi Avcı idi. Ancak daha sonra, Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Bülent Orakoğlu benim getirdiğim imzalı bir belgeyi MGK'ya götürüp, dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e verdi, o da askerlere iletince rolüm açığa çıktı.

Sarmusak, talebi üzerine basına kapalı yapılan toplantıda şunları söyledi:

ALMAN CİHAZINI TAMİR ETTİM

"1994'de polis okulundaki 9 aylık eğitimin ardından askere alındım. Acemi eğitiminin ardından da Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na gittim. Beni çağırıp eski bir cihazı göstererek, 'Bundan anlar mısın?' dediler. Bu bir iletişim tespit cihazıydı. 50 yıl önce bir Alman gemisinden sökülmüş. Endüstri Meslek Lisesi Elektrik-Elektronik Bölümü mezunu olduğum için tamir ettim. Cihazla 3 kişi dinleniyordu. Bir hakim albay, bir hakim savcı ile üst düzey bir komutan.

SUBAYLAR FİŞLENDİ

Batı Çalışma Grubu'nu (BÇG) Güven Erkaya örgütledi. Erkaya, orada subayları tespit eder, fişlerdi. Benim tanık olduğum, 11 subayın, Deniz Kuvvetleri'ndeki kütüphanenin yanındaki boş odada işkence ile ifadelerini aldı. Hatta bunları sorguya ben getirir götürürdüm. O sırada (Deniz Kuvvetlerindeki bir memurun adını vererek) Eşi TBMM'de çalışırdı, onun kanalıyla gizli zabıtları gelirdi."

KOMİSYON ÇIKIŞI SORULARI CEVAPLADI

Komisyon çıkışı basın mensuplarının sorularını cevaplayan Sarmusak şunları söyledi: ''Mahkemem bittiği gün bütün basın mensuplarına 'Türkiye'de her şey değişiyor. Artık bugünden sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak' demiştim. 15 yıl geçti, hiçbir şey eskisi gibi olmadı. Ve artık 'askeri sır' diye bir şey de kalmadı. Bugün geldiğimiz nokta,bizimiçin iyibir noktadır.Ben de üstüme düşen görevi, bana ne verildiyse onu yapmaya çalıştım, onların talep ettiği doğrultuda. Vatana olan son görevimi de yaptığımı düşünüyorum. 15 yıl boyunca bir çok kişi konuştu.Ne kadar çok konuşuluyorsa o kadar bilgi kirliliği oluyor. Bilgi kirliliği, toplum mühendisliği devam ediyor bu şekilde. Ama sabit noktalarla, somut şeylerle konuşursanız bir sıkıntı olmaz. Ama bilgiyi kirletirseniz, olanı da saptırmış oluyorsunuz.''

KOMİSYONDAKİ ÜYELERİN KAFASI KARIŞTI

Sarmusak, kendisinden şüphelenen bir memuru anlatırken, milletvekilleri "Oradaki bir memur bile senden şüpheleniyor ama sen Deniz Kuvvetleri'nin kalbinde her şeyin içindesin, bu nasıl oluyor?" diye itiraz ettiler. MHP'li Özcan Yeniçeri, "Çok şaşırtıcı" dediği bu anlatımların önemli bölümünün teyide muhtaç olduğunu belirterek, "Kafamız karıştı" dedi.