Bunu hak etmedim diyen kadınlar

Yaşları, geçmişleri, eğitimleri, meslekleri farklı. Farklı zorluklar için, farklı zamanlarda 'Ben bunu hak etmedim' demişler. İşte yaşamda haksızlığa uğrayan kadınların demeçleri

Bunu hak etmedim diyen kadınlar
Bunu hak etmedim diyen kadınlar
GİRİŞ 08.03.2006 08:12 GÜNCELLEME 08.03.2006 08:12
Bu Habere 6 Yorum Yapılmış

Haksızlığa uğradığımızda söylediğimiz bu söz, hakkımızın ne olduğunun da göstergesi. Kadınlar bugün haklarını aramak için sokaklarda olacaklar. Biz de 8 Mart haftasında farklı mesleklerden kadınlara, 'Ben bunu hak etmedim' dedikleri anları sorduk


Yaşları, geçmişleri, eğitimleri, meslekleri farklı. Farklı zorluklar için, farklı zamanlarda 'Ben bunu hak etmedim' demişler. Ancak hepsi, bu zorluklarla tanışmalarının sadece kadın olmalarından kaynaklandığında hemfikir. Çünkü kadın olmak, yarışa geriden başlamak, her kavşakta zorlanmak demek. Yaşama alanlarını genişletmek için çabalayan kadınlar, haklarını, haksızlıkları ve nedenlerini anlatıyorlar...


Özgür Erbaş / Özlem Altunok




PROF. DR. TÜRKÂN SAYLAN


71 / ÇYDD Başkanı



Çerkez geleneklerine göre, kocaya saygı ve hizmet eğitimiyle büyütülmüş, iki erkek çocuk doğurmuş bir kadın fiziksel olarak kocasından daha güçlü kuvvetli olmasına karşın 15 yıl boyunca dayak yemiş. Bir gece, o da adama bir tokat atmış ve adam 'Beni dövebilirmişsin' diyerek şaşırıp kalmış. Kadın yaşadığını 'Bir anda aklım başıma geldi ve o güne kadar saygı diyerek ona el kaldırmadığımı fark ettim' diye anlatmış.


Benim hayatımda da böyle bir 'tokat' oldu. Küçük oğlum bir gün bana bağırmaya başladı. Bana niye bağırdığını sorduğumda, 'Babam sana bağırıyor, ben de bağırırım' deyince benim de aklım başıma geldi. Ben de tüm kadınlar gibi, düzelir umuduyla sekiz yıl bekledim. Kadınlar, radikal çözümlere varmakta zorlanıyorlar. Çünkü toplum bize kendimizi güçsüz hissettiriyor, kendi hayatımıza sahip çıkmamızın önüne geçiliyor. Bu nedenle, 'Ben bunu hak etmiyorum' demek yerine hayatımıza sahip çıkmamız gerekiyor.


 




MERAL TAMER


61 / Gazeteci



16 yaşındayken önce babam, ardından annem 4 ay içinde beni terk edip gittiler; öldüler.


Tek çocuktum ve o tarihe kadar üzerine titreyerek büyütülmüştüm. Tam da genç kız olmaya hazırlanırken bir anda hayatın ortasında yapayalnız ve şaşkın kalıverdim. Siz bu soruyu sorduğunuzda hayatımı geriye sarıp sevgililerimi, kocamı, hocalarımı, genel yayın yönetmenlerimi teker teker gözümün önünden geçirdim. Ve karar verdim ki tam büyüme çağında annesiz-babasız kalmak, hayatım boyunca bana yapılan en büyük haksızlıktı. Daha doğrusu, onların ölümünün hemen ardından birkaç yıl içinde değişik nedenlerle o kadar incinip üzüldüm ki, kendiliğinden bir savunma mekanizması oluşturmuşum. Zırhım çok sağlam. Belki de bu yüzden hiç kimse, bana daha büyük bir haksızlık yapmadı, ya - pa - ma - dı... Gücümün yettiği noktada tabii ki haksızlık yapılmasına izin vermedim, gücümün yetmediği noktada ise haksızlığın altında ezilmek yerine kendime bambaşka bir rota çizerek yoluma devam ettim.




TÜRKAN KAYTAN KÜRKÇÜ


45 / Mali Müşavir



İlkokulu bitirdiğim gün mezuniyet töreninde öğretmenimiz yanıma gelip 'Seni okula göndermek istemezlerse gelip beni bul' dedi. O zamana kadar okula gitmeme ihtimalim olduğunu hiç düşünmemiştim. Bunu evdekilere söylediğimde es geçtiler ve bir süre sonra 'Sen kız çocuğusun okula gitmesen de olur' dediler. Bütün bir yazı çok kötü geçirdim. Küçücük bir kız çocuğuydum ve oyun oynamak aklıma bile gelmedi o yaz. Sürekli okula gidip gidemeyeceğimi düşünüyordum. Okulun açılmasına bir hafta kala, beni okula göndermeyecekleri kesinleşti ve yıkıldım. Tam bir hafta ateşler içinde yattım. Ailem o kadar endişelendi ki son gün resmim çekildi, önlüğüm alındı ve okula başladım. Bu olay Doğu'da ya da Güneydoğu'da değil Aydın'da yaşandı. Bu korkuyla hem okula hem de hayata sarıldım ve elimden alınmasına bir daha izin vermemeye karar verdim.


Bu nedenle iş görüşmelerinde, 'Siz çalışırken çocuğunuza kim bakacak' diye sorduklarında, 'Şu anda karşınızda kocam olsaydı, ona da aynı soruyu soracak mıydınız' diyorum.


 




ÇİÇEK AYMAN


41 / Aşçı



Bugüne kadar kadın olarak bana yaşatılan o kadar çok şeyi hak etmiyorum ki... Bu sistemde kız çocuğu, sevgili, anne, birisinin karısı, iş kadını olarak yaşadığım birçok zorluğu hak etmiyorum. Mesela eşimden ayrılırken gördüğüm şiddeti, o sancılı süreci yaşamayı hak etmiyorum. Çalıştığım iş yerlerinde sırf kadın olduğum için erkeklerden daha az para almayı, bir erkekten daha iyi yemek yaptığım halde bu becerimin görülmemesini hak etmiyorum. Hem kabul görmek hem de erkeklerden korunmak için 'erkek bir hayat' yaşamak zorunda kaldım; neşeli, aktif, pozitif yanlarımı gizleyip, kendimi kafamda şapka, elimde tespihle 'erkek gibi kadın' olarak göstermek zorunda kaldım. Erkek kafasıyla kurulan bu sistem, kadını eziyor ve istersen ağzınla kuş tut, erkeğin gözünde hep cinsiyetinle varsın. Erkek, kadını kadına bıraktı, artık kadınlar birbirleriyle uğraşıyor ve sonuçta yine erkeği var etmek için uğraşıyorlar.


 




AYGÜN GÜLHAN


45 / Doktor



Erkeğe bağımlı yaşamayı, onun eline bakmayı hak etmediğimi düşünüyorum. Ben pek çok ortamda ezilmediysem bunu ekonomik özgürlüğüme borçluyum. İki kızım var, oğlum olsaydı bu kadar endişeli olacağımı sanmıyorum, ama kızlarım için çok endişeliyim. Onların da kendi ayakları üzerinde durmasını istiyorum. Hem çalışan hem de çocuk yetiştiren bir kadın olarak hamilelik izni, kreş olanağı gibi sosyal haklarım güvence altına alınsaydı işte de evde de daha verimli olabilirdim. Doktor olarak en çok kadın hastaların güvensizliğini hak etmediğimi düşünüyorum. Bunu kadınları suçlamak için söylemiyorum ama evde ezilen kadın, kendisi gibi kadın olan doktora da güvenmiyor. Kendi ezilmişliklerinin acısını kadın doktorlardan çıkarıyorlar. Kendilerini bir erkeğin muayene etmesini tercih ediyor ve ona daha fazla saygı duyuyorlar.


 




EBRU AKMAN


30 / Endüstri Psikoloğu



Tek cümleyle, sırf kadın olduğum için bana erkeklerden farklı davranılmasını hak etmiyorum diyebilirim. Zaten diğer haksızlıklar bunun etrafına örülüyor. Küçükken, söylediklerimin dinlenmemesini hak etmediğimi, dolayısıyla bunun bir haksızlık olduğunu düşünürdüm. Çünkü küçük de olsam söylediklerime değer verilmesini isterdim.


Çalışma hayatında, bekar bir kadın olarak, evli kadınlara göre düşük statüdeymişim gibi algılanmayı hak etmediğimi düşünüyorum. Bekâr kadınlar ast üst ilişkisinde, 'evin kızı' gibi algılanıyor. İşe dair eleştiriler de azarlama tonuyla yapılıyor. Ayrıca pazarlık durumlarında, sırf kadın olduğum için daha az ciddiye alınmayı da eklemeliyim.


Haksızlığa uğradığımı hissettiğimde, eğer açıktan yapılan bir saldırıysa savaşıyorum, ama gizli saklı durumlar yaratılıyorsa açıkçası bunu ortaya çıkaracak cesaretim olmuyor. Ürküp kaçabiliyorum.


 




FİLİZ KOÇALİ


48 / SDP Genel Başkanı



Babam, 'Vicdanını ve adalet duygunu kaybetme' diyerek büyüttü beni. Bu söz beni haksızlık karşısında durmaya yönlendirdi. İlk isyanım da babama karşı oldu, çünkü annemi eziyordu. İnsanın gözünün önündeki aile sevgisi, din, saygı gibi perdeler yırtılınca, ezen ezilen ilişkisini görmeye başlarsın, birini görünce geri kalanı peşinden gelir. Ben de anneme, babama, okul idaresine hep isyan ettim. 30 yıldır, 'Bunu hak etmiyorum' demedim, çünkü son söylediğimde, aktif siyasete girmeye karar verdim ve ondan sonra, 'Bana bunu yapamazsınız' demeye başladım. Kadın olarak, özel hayatta, kamusal alanda ve tabii politikada ayrımcılığa uğradığımda, daha yüksek sesle kavga ediyorum. Sonuçta cinsiyetçi bir sistemde yaşıyoruz ve ayrımcılık var, ama ben o duyguyu unutalı çok oldu.


 




GÜLCAN KAYA


24 / Milli Piyango Satıcısı



Piyango satıcısı olmayı hak etmedim. En büyük hayalim hemşire olmaktı, olmadı. Çünkü babam ortaokuldan sonra, 'Kızlar okumaz' dedi ve beni okutmadı. Ancak her şeye rağmen ayaktayım, ekmeğimi kazanıyorum. Hem de İstiklal Caddesi gibi, aklınıza gelen her türlü belanın ortasında; tinercisiyle, serserisiyle baş ediyorum. Bunun için mutluyum. Yine de zaman zaman, 'Bende şans olsa erkek olurdum' demekten kendimi alamıyorum.


Bugüne kadar hiç şiddete maruz kalmadım, buna birinin cesaret etmesine izin vermem. Hatta tipini beğenmediğim insanlara bilet bile satmıyorum. Sonuçta beş yıldır burada bütün gün çalışıyorum ve rahatsız etmeye kalkanlar oluyor, ama onlarla baş etmenin yolunu da öğrendim.


 




GÜLNAZ AKSU


34 / Hediyelik Eşya Ticareti



Evde oturmayı, eve kapatılmayı, dışarı çıktığımızda da cinselliğimizle değerlendirilmeyi hak etmiyoruz. Yolda, sokakta erkeklerin tavırlarına, bakışlarına maruz kalmayı hak etmiyorum. Ben 15 senedir hediyelik eşya üzerine ticaret yapıyorum. Bir kadın olarak ticaret gibi zor bir alanda kendinizi tanıtırken çok dikkatli olmanız gerekiyor, ama erkeklerin böyle bir sorunu yok. Bir de beni en çok kadınların birbirlerine tolerans göstermemesi üzüyor. Oysa birbirimizle dayanışma içinde olmamız lazım. Ben şanslı bir çocukluk geçirdim, anneannemin kendine güvenini, kendisini kocasına hiç ezdirmediğini gördüm, şiddetle hiç tanışmadım. Bu yüzden kendime çok güveniyorum. Kadınlara yaşatılanları kabullenmemeliyiz, baş kaldırmalıyız.


 




TÜLİN BAYRAM


27 / Sağlık İdarecisi



Erkeklere göre daha kısıtlı, zor bir hayat yaşatılmasını, belirli kalıpların içine yerleştirilmeyi hak etmiyorum. Bana erkek kardeşimden farklı davranılmasını da hak etmiyorum. Size kız olduğunuz için kısıtlamalar getiriliyor, onunsa sürekli sırtı sıvazlanıyor. Size hem başarılı, hem iyi kız ol, hem de iyi bir aile kur diyerek sürekli sorumluluk yükleniyor, erkeklere ise sonsuz hak tanınıyor, başarısız olmaları sorun edilmiyor. Okulda ya da işte, erkek arkadaşlarımın kadına bakışından da rahatsızım. Kadını nasıl sahiplendiklerini, size ne gözle baktıklarını anlamanız hiç de zor değil. Erkekler sadece cinsiyetlerinden dolayı her şeyi kendilerine hak görüyorlar. Onları idare etmeyi ve susmayı istemiyorum.




ŞENCAN DOĞU


39 / İşletmeci



Küfür duymayı, küfredilmeyi hak etmiyoruz. Nedense bütün küfürler kadına yönelik, ben şimdiye kadar erkeğe yönelik hiç küfür duymadım. Herhalde erkekler egolarını tatmin etmek, daha üstün olduklarını göstermek için bizim üzerimizden konuşuyor, sinirleniyorlar. 12 yıldır dükkân işletiyorum ve iş hayatında kadınların birbirlerinin işini daha da zorlaştırdığını görüyorum. Aynı başarıyı bir erkek gösterdiği zaman kimsenin gözüne batmıyor, ama siz başarılı olduğunuzda niyeyse dikkat çekiyor. Erkeğin başarısı kabul edilebilir, kadının başarısıysa katlanılmaz, şüpheli oluyor. Bunu hak etmiyoruz!


(Cumhuriyet Dergi)

YORUMLAR 6
  • Resul Biçici 17 yıl önce Şikayet Et
    Aynen öyle. İşte süleyman tamda böyle bir şey maalesef...Halk için değilde nefis için yapılan siyasetin insanı ne hale getirdiğinin nasıl yalnız bıraktığının en tipik örneği..Yaptıklarının hizmetlerininin(!) semeresini görmek yerine hesabını düşünmek zorunda kalmak hele bu yaştan sonra çok da iyi bir durum olmasa gerek....
    Cevapla
  • Sabit Kal 17 yıl önce Şikayet Et
    Daha cocukken bile onun pis pis siritmasindan nefret ederdim. ve hala nefret ediyorum. \"Biz Türkiye\'ye ihrac ettigimiz herseyin komisyonunu onun hesabina dogrudan dogruya göndeririz\" diyen yabanci sirket managerleriylede yurd disinda karsilasinca cocukluk hislerimin beni yaniltmadigini anladim. Peygamberimizde (asv) diyorya \"imanda cocuklar gibi olun\" diye. Acaba bu haksiz bir ön yargimi diye defalarca hesaba cektim nefsimi, ancak bir cok insanin ayni seyleri ifade ettigini duyunca, acaba ferasetmidir beni ona karsi böyle nefretle dolduran diye kendime sordum. Acaba?!
    Cevapla
  • Ahmet Gül 17 yıl önce Şikayet Et
    DERISI KALINDIR BABANIN. Baz insanlarin derisi kalin olur ,igneyi batirsanda hisetmez, iste demirel bunlardan biri.Bu adamin TÜRKIYEYE hic faydasi olmamistir yalnizca kendisi ve yandaslari kirallar gibi yasamislardir. o meshur alis veris, gaz, civi, cimento, petrol. daha buna benzer bir cok kuyruklar yilarca devam etmistir ,ve bilhassa o meshur iki anahtar parolasi unutulmaz. Korkarimki yarin birgün obir tarafa göc ederse,yinede MALTEPE CAMIINE GETIRECEKLER;Benim gönlüm istemiyor.
    Cevapla
  • hasan yegin 17 yıl önce Şikayet Et
    Hırsının esiri olmak. Haklısın Fatih bey.onurlu gitmesini bilmek,milletin gönlünde taht kurmak herkeze nasip olmaz.Demirel\'de bunu bilemeyenlerden bir cumhurbaşkanı.
    Cevapla
  • Alperen Sağıroğlu 17 yıl önce Şikayet Et
    Demirel\'in lakabı neden baba?. Çocuğu olmadığı halde neden BABA deniyor. Çünkü 40 yıl boyunca milletin anasını ağlattı da ondan. O anaların çocukları tabii ki ondan nefret edecek.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Arsası olanlar dikkat... 1 Eylül'de başlayacak, bakanlık kiraya verecek
Türkiye'nin gündemine oturan Ayşe Tokyaz cinayetinde kan donduran görüntüler!