Remzi Erdem'in ilk şiir kitabı çıktı

Sonsuza Taşınmak

Bakışlarımda nemli rüzgârlar esiyor
Bir buruk acı,
Sevgi arıyor köşe bucak
Dinmedi susuzluğum, nasıl dinsin ki!
Anama taç kurdum yoksulluk yakutundan
Kuşağına zümrüt gibi dizdim kederi
Gözlerine kara çizgiler çektim sürme yerine
Yanaklarına kan buladım allık
Bileğine halka taktım zinciri
Ellerine nasır tutuşturdum yol yol
Düşüne paranga vurdum
Fikrine hücre yaptım tek pencereli
Öyle değil mi?
Nesli tükenen panda
Acıma acı katıyor Mehmet!
Duygulanıyorum...
Şu sokak köpekleri var ya,
İçimi parçalıyor
Hele o karabataklar
Ya farelere zehir veren hainler
Bir gün utanacaklar mı dersin.

Bosna'ya atılan bomba
Çevreyi kirletiyormuş
Ne korkunç...
Rahmet berekettir
Çevreme yağan yağmur
Susuzluğumu gidermiyor ki
Kuraktan çatlamış duygularım doymuyor
Biliyor musun?
Secde yerleri daha nasır tutmamış yüzümün
Ve gözyaşım
Göllemedi henüz yeryüzünde
Yolları Kâbe'den çevirenler
Seccademe tersine mıh çiviliyor
Olsun!
Kalbime giden yollarda tuzak yok
Alnımdan akacak kan damlalarında
Kulluk nurunun aydınlığı var.
Kaç gündür şafakları gözlüyorum
Kaç gündür... kaç gündür...
Tespihimle...
Seninle...
Onunla...
Kara zulümlere inat
Bir sevda şarkısı değil
Özlem mırıltıları dudaklarımda

Her nefes
Bin diriliş müjdesi
Varsın onlar
Kuklalıklarından aldıkları madalyaları
Assınlar yakalarına
Ya da avunsunlar çocukça
Şimdi Kâbe'de put yok
Kalbimde hiç...
Ben Bizans külahlı aramıyorum birileri gibi
Hakaret olmasa körlere
Kör olsun diyeceğim
Kızıyorum, kızıyorum
Kızıyorum, Allah için kızıyorum
Aklara kara çalanlara
Günler gecelere hasret
Geceler gündüzlere muhtaç
Dudaklar tebessüme
Biz ise sonsuza talibiz
Yolumuz aydınlık, karartamaz karanlıklar
Dün mahallede top oynuyorlardı
"gol" diye haykırırken
Dünyayı kurtardığını sanıyordu
Bugün ağzı açık
Hayranlıkla USA'yı temaşa ediyor.
Bir köşede

"bir yıldız da ben olabilsem" diye
Hayıflanıyor
Ne yazık...
"gol"den "ol"a geçememiş beyni
Topa tekme atanlar şimdi
Onu tekmeliyor.
Burnuna halka takılan
İsteyerek kolunu sallayamaz ki...
Zamanda kusur yoktur
Suç, ilahlık taslayanda bilesin
Üç günlük dünya nimetine köle olanda
Ve bir de
Batılı taç yapıp başına takanda
Yüksekler ulaşılmaz değil dostum
Çıkmaya gönül ister
Kuşlar bile kendince uçar asumanda
Mermiler şehitlere
Şehitler cennete doğru...
Bizler uçmayı unuttuk
Kanatlarımızı kırıyoruz
Ama bir gün
Üç beş değil binlerce kanat
Bizi sonsuza taşıyacak

16.10.1994 Düzce

KİTABIN KÜNYESİ

Kitabın Adı: Sonsuza Taşınmak

Yazarı: Remzi Erdem

Sayfa sayısı: 141

ISBN: 978-605-63695-0-6

Baskı tarihi: 1. Baskı Mart 2013

İletişim:

Remzi Erdem
0532 567 77 88
0216 422 33 20

REMZİ ERDEM KİMDİR?

1951 yılının bir sonbahar sabahı, Düzce'de beş çocuklu bir ailenin dördüncü çocuğu olarak dünyaya geldi. İlk okulu komşu mahalledeki bir okulda bitirdi. Ardından Düzce İmam-Hatip Lisesine devam etti. İmam-Hatip Okulu'dan sonra İzmir Yüksek İslam Enstitüsüne kaydını yaptırdı. 1976 yılında mezun oldu.

1973 yılında İstanbul'a gelerek gazeteciliğe başladı. Günlük yazıların yanında hikaye ve roman dalında da çalışmalarda bulundu.

1976'da Ankara'ya gitti. Memuriyete başladı. Askerlik görevini İskenderun Arsus'ta (Uluçınar) bahriye asteğmen olarak tamamladı. Askerlik dönüşü memuriyetten ayrılarak yeniden gazetecilik hayatına döndü. 1978 de ailevi sebepler yüzünden Düzce'ye geri dönüş yaptı. 12 eylül ihtilali sebebiyle mağdurlar arasında yer aldı ve yaklaşık 10 yıl yasaklılar arasında kaldı. Cezaevi ve sürgün dönemlerini müteakip öğretmenlik mesleğine Muş'ta başladı.

Kısa dönem öğretmenlik sürecinin ardından 1995 de İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden KİPTAŞ'ta göreve başladı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi bünyesinde yaklaşık 16 sene çalıştıktan sonra 2010 da emekli oldu.

Edebiyat ve şiirle tanışması İmam-Hatip Okulu dönemlerine kadar uzanır. Ama asıl ilgi, İzmir'de okul yıllarında başlar. Bu dönemde yayıncılık hayatına da adım atar. Eski şairlerden ve kendisinin de edebiyat hocası olan Fuat Edip Baksı onu fazlasıyla etkiler. Ama aynı yıllarda Üstad Necip Fazıl Kısakürek ve Mehmet Akif Ersoy gibi cumhuriyet dönemi şairleri ile Osmanlı dönemi şairlerinden de etkilenir.
İş hayatı boyunca da yazı ve şiir yazmaktan hiç vaz geçmedi. Yazdıklarının bir çoğunu yayınladı. Bir kısmını da kendi arşivinde muhafaza etti.

Son dönemlerde şiirlerini yayınlamaya karar verdi. Ciddi ve yorucu bir çalışmaya girdi. Böylece bu eser ortaya çıktı.

"Mevlâ bizlere daima hak yolunda olmayı nasip etsin."