Hayatü's Sahabe

Hindistanlı büyük âlim Yusuf Kandehlevî’nin meşhur eseri Hayatü’s Sahabe Semerkand Yayınları tarafından neşredildi.

Hayatü's Sahabe
Hayatü's Sahabe
GİRİŞ 01.06.2016 10:29 GÜNCELLEME 01.06.2016 10:29

Eser daha evvel başka baskılar da yapmış. Hatta yanlış isimlerle veya muhtasar şekillerde dahi neşredilmiş. Yine de büyük ilgi görmüş. Bu baskının çevirmeni Dr. Hüseyin Okur. Eserin dört cildi toplamda on dokuz bölümden oluşuyor. Her bölümde ayrı ayrı eserlerden süzülerek verilmiş hikâyeler, hadisler, nakiller mevcut. Genel hatlarıyla bölümler üzerinden giderek söylersek işlenen konular: Allah’a imana ve resûlünü tasdike davet, biat, Allah yolunda baskılara katlanma, hicret, nusret, cihad, sahabilerin söz birliğine önem vermesi, infak, nefsani arzulardan sıyrılma, güzel ahlak, gayba iman, namazda toplanma, ilme rağbet, zikir, dua ve ashabın hutbeleri gibi başlıklardan oluşmaktadır. Sahabe biz Müslümanlar için ilk örnek nesildir.

Efendimizin çevresinde adeta bir hâle olup, İslam’ın yayılmasında baş aktörlerdir. Bugün sahabe hayatı ve hadisler etrafındaki bir takım şüpheleri biraz da o asra dair bilgisizliğimiz ve buna bağlı cahil cesaretimize bağlamak lazım. Hâlbuki Allah-ü Teâla nasıl buyuruyor o kutlu nesil için: “Kuntum hayra ümmetin uhricet lin nas” Yani; siz, insanlar içinden çıkmış en hayırlı ümmetsiniz. Kesin delille meşruiyetleri sağlanmış Asr-ı Saadet neslinin hayatları bizim için bir roman olmaktan çok ötede manalar ifade etmekte. Bu sebeple bu kitabın Müslümanlar için ana kaynaklardan biri olma hüviyeti taşıdığı kanaatindeyiz. Sahabe neslinin zühd ve takvası, cihadı, ahlakı, zikirleri, duaları gibi birçok konuda fazlasıyla malumat içeren bu kitap, Üstad Kandehlevî’nin de ömürlük eseri sayılır.

Bu eserden hariç bir eseri daha Hindistan’da ders kitabı olarak okutulan üstadın, bu eseri davetçi çizgisinin de bir yansıması adeta. Kitabın ilk bölümünün (Allah’a ve İmana ve Resûlünü Tasdike Davet) en uzun bölümlerden biri olması belki de buna işaret ediyor. İmam Nedvî’nin de dediği gibi “Tebliğ Cemaatinin lideri eş- Şeyh Muhammed Yusuf Kandehlevi’nin dört büyük cilt halindeki Hayatü’s Sahabe isimli eseri, Sahabelerin hayatı, iman ve İslam’a davet konusundaki fedakârlıkları, ahlak ve yaşayışları konusunda nerdeyse bir ansiklopedi niteliğinde olup, kendi sahasında yazılmış eserlerin en genişi, en kapsamlısı ve konu bakımından en zengin olan eserler arasında yer alır.”

ANSİKLOPEDİK ÇALIŞMA

Kitabın ilmî değerinin büyüklüğü yanında Müslümanlar arasındaki yaygınlığı da ciddi bir mahiyettedir. Kandehlevî, eseri ashab hakkında tek bir kaynakta nadir olarak bulabileceğimiz bir nitelikte ansiklopedik bir çalışmayla bu yekûna ulaştırmıştır. Eser hadis, siyer, tarih ve tabakat kitaplarından incelenerek bir araya getirilmiştir. Bu bakımdan sahabenin yaşayış özelliklerinin kıssa ve hikâyeler aracılığıyla doğrudan anlatılması derin bir etki uyandırmaktadır. Bizim için ilk elden okunduğunda dinimizi yaşama şeklini bir örnek olarak görebileceğimiz bir tablo sunmaktadır.

MÜSLÜMANLAR İÇİN BİR YAŞAYIŞ REHBERİ

Kitap ilerledikçe öncelikle belirtilen hususta peygamberimizin örnek yaşayışını sonra ashabın yapıp ettiklerini okuruz. Ashabın belli başlılarının ardından diğer sahabilerin başlarından geçenler; her birinin iman seviyelerine göre adeta parlak birer tablodur. Okudukça bir yandan derin bir hasret bir yandan hazır ölçüleri göreceğiz. Bu bakımdan Müslümanlar için bir yaşayış rehberi sayılacaktır. Hazreti Ali (r.a) dahi onların durumlarını nasıl sözlerle ifade etmiş. “Vallahi ben Hz. Muhammed’i (s.a.v) ve onun sahabilerini görmüş biriyim. Ancak bugün onlara benzeyen hiçbir şey göremiyorum. Onlar sabaha çıktıklarında açlıktan benizleri sapsarı olurdu. Saçları tozdan darmadağınık ve secde etmekten ötürü iki kaşlarının ortasında tekenin ayak izi gibi bir iz bulunuyordu. Allah için geceyi namaz ve ibadetle geçirir, Allah’ın kitabını okurlardı.

Namazda kıyamda yoruldukları zaman secdede biraz uzun kalarak dinlenirlerdi. Sabah olunca da rüzgârlı bir günde ağacın sağa sola sallanması gibi sallanarak Allah’ı zikrederlerdi. Gözlerinden akan yaşlar elbiselerini ıslatırdı. Allah’a yemin ederim adeta bu topluluk (arkasında namaz kılanlar) gaflet içinde gecelemişler.” Bu sözleri okuyan bir Müslüman, boş görüntülerde tuhaf melankoliler aramak yerine sahabe neslinin kendini Allah’a ve davasına verişinde bir ferahlık ve büyüklük, bir gayret ve aşk görmeli ve silkelenmelidir. Bu eserde bunun gibi daha nice örnekler teker teker sıralanmış. Hatta bir kıssa başka rivayetlerdeki ekleme veya farklarıyla da verilmiş. Böylece olaya şahit olan veya aktaran kişinin de ilmi derecesinde bir boyut sağlanmış oluyor.

Sahabenin ne denli bir imana sahip olduğunu görmek her devrin Müslümanını şöyle bir düşünmeye sevk edecektir. Zira yukarıdaki alıntıda Hz. Ali (r.a) memnuniyetsizliğini aslında başka bir kutlu nesle karşı yapmıştır. Tabiin içinde bu sözleri etmiştir. O halde bugünün Müslüman’ı ne yapsın? Bu eser biraz da önümüze bir hedef koyuyor bu bakımdan. İmanımızı kuvvetlendirmek ve kendimizi sıgaya çekmek için bir fırsat oluşturuyor aynı zamanda. (Safiye Yaşar, Vahdet için hem okudu, hem de yazdı)
 

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
İsrail'den Batı Şeria'da kanlı baskın! Evi buldozerle yıktı, şehitlerin naaşlarını çaldı
Aliyev imzaladı... Azerbaycan ile Türkiye arasında gelirde çifte vergilendirme kaldırıldı