Ergenekon'un isim babası Gladio'yu yazdı
Araştırmacı yazar Zihni Çakır, yeni çıkan kitabında "Korku İmparatorluğu Gladio"yu yazdı. Masonik yapılanma ve Ülkücülerin önemli belli olaylarda nasıl kullanıldığını anlatan Zihni Çakır'ın kitabı, yine fırtınalar koparacağa benziyor.

Yazar Zihni Çakır ile Profil Yayınları’ndan çıkan ve çok tartışılacağa benzeyen son kitabı “Korku İmparatorluğu GLADIO”yu konuştuk.
İlk kitabıyla Ergenekon Soruşturma sürecinin isim babası diye de anılan Çakır, sonraki kitap çalışmalarında da yapı ile ilgili herşeyi ilk açıklayan olmuştu.
Öyle görünüyor ki yine tartışılacakları ilk dillendiren olacak.
Sizleri çok yormadan, Zihni Çakır’ın sorularımızı cevaplandırırken tereddüt bile etmeden söylediği ve keyifle okuyacağınız sözleriyle başbaşa bırakalım.
- Neden Korku İmparatorluğu?
- 1960’tan bu yana seküler laikler ile nihilist Kemalistleri esir alan ideolojik sapkınlığın alkış tuttuğu darbeler ve (yüzlerce aydını da kapsayan) binlerce faili meçhul cinayet ve katliamlar yaşanmış bir ülke için başka bir tanım bulamadım.
- Ve GLADIO
- İşte bu sapkın ideolojinin, 60’larda komünizm 80’lerden bu yana da İslam’ı, devlete yönelik tehdit kabul etmesiyle meşrulaştırdığı gizli ve gayrimeşru operasyon birimini es geçmemek için
Bu ülkede yaratılan korkunun temelinde Gladio denen ‘darbe’ ve cinayet şebekesinin direkt eli olduğu için
- Çok iddialı bir isim.
- Sanırım evet. Ama ben yarım yüzyılı aşan karanlık bir düzeni ifade etmekte yetersiz kaldığını bile düşünüyorum.
KURTLAR VADİSİ ZAMANLAMASI NEDEN?
- Sahne alması beklenen Kurtlar Vadisi GLADIO filminden bir esinlenme oldu mu kitabınıza isim koyarken?
- Yoo
Bir esinlenme olamayacak kadar eski bir isimdi benim kitap projemde bu.
Ayrıca Kod Adı Darbe kitabıma da bu ismi vermeyi düşünmüştüm. Yine 1995’te notlarını tutmaya başladığım roman projem için de bu ismi planlıyordum.
- Peki neden şimdi?
- Ergenekon süreciyle beraber ve hatta daha net tarih verecek olursak bu yılın Ocak ayında Başbakan Erdoğan ile Ergenekon yapılanmasının avukatlığına soyunan siyasal aktörler arasında “Korku İmparatorluğu” tartışması yaşandı.
Başbakan’ı Korku İmparatorluğu kurmakla itham ettiler.
Başbakan’da derin devlet örgütlerine destek veren ya da bunları savunanları asıl Korku İmparatorluğu’nu kurmakla suçladı.
Ben buna bir şey daha ekledim o dönem; sadece kurmamışlar aynı zamanda iktidar mücadelesinde sırtlarını milli iaredeye değil bu imparatorluğun bekçisi olan GLADIO’ya yaslamışlardı.
O dönem devam ettiğim projeye Korku İmparatorluğu adını vermenin doğru olacağına kanaat getirdim böylelikle.
Başından beri Ergenekon’un bir GLADIO yapılanması olduğuna inandığım için de şimdiki isim bütünlüğü çıktı ortaya.
MASONİK YAPILANMA NİÇİN BU KADAR ÖNE ÇIKTI?
- Tapınakçılar’dan Bilderbergciler’e ve Masonlara birçok gizli cemiyete de işaret etmişsiniz kitapta.
- GLADIO, egemenlik ve nihayetinde de mutlak otoriteye ulaşma savaşının kanlı örgütü olduğuna göre, bu egemenlik savaşımının ana unsurlarına da işaret etmek gerekmez mi?
Bugün ister ülkemizdeki ister NATO’nun müttefiki diğer ülkelerdeki GLADIO ya da Kontrgerilla operasyon birlikleri bu gizli cemiyetlerin kontrolü altına girmişse elbette bu cemiyetlere işaret etmekte fayda gördüm.
Düşünün ki ANAP gibi bir ‘Türkiye partisi’ yavaş yavaş işletilen bir süreçle tarihe gömülüyor. Altını kurcalayınca bu sürecin Tapınakçıların Türkiye ayağıyla başlatıldığını görüyorsunuz.
Bütün bunları ve GLADIO’nun temel harcını atan NATO’nun hangi siyasal ve sermaye odakları tarafından kurulduğunu, bu odakların hangi gizli cemiyetlerin kontrolünde bulunduğunu bilmeden, GLADIO ve bu örgüt eliyle yaratılan korku imparatorluğunu anlayamazsınız.
- Kitabınızı bütün olarak ele alınca buram buram antisemitizm kokuyor sanki
- Kesinlikle öyle bir gayret içerisinde olmadım, fikri anlamda da böyle bir düşünce yapısına sahip değilim.
Ama eldeki yapı, anlatmak istediğiniz faili meçhuller başta olmak üzere darbe süreçleri ve kaos eylemleri bunlara dayanıyorsa es mi geçeceksiniz? Bu yaşıma kadar kendi iradem dışında herhangi bir kontrol mekanizmasına teslim etmedim ki düşüncemi yazmayı ve yaymayı.
Abdi İpekçi suikastından Uğur Mumcu’ya tüm eylemlerin perde arkası Yahudi sermayesinin kontrolündeki güç odaklarına dayanıyorsa bunu yazmaktan imtina edemezdim elbette.
Örneğin Uğur Mumcu’nun katlinden birkaç gün evvel İstanbul’da yürütülen sözde İslami Örgüt operasyonları ve buralarda ele geçirildiği söylenen ancak sonradan gaiplere karışıp; Mumcu suikastıyla ortaya çıktığı şüphesi doğan patlayıcılarla MOSSAD bağlantısını nasıl göremezdim?
ÜLKÜCÜLERİ ÇOK KIZDIRACAK GİBİ
- Ülkücü camiayı da çok kızdıracağa benziyor bu kitap.
- Bence birileri kızmak ya da öfkelerini kontrolsüzce şiddete yöneltmek yerine bir kez daha düşünüp benzer hatalara düşmemeli.
Bu kitapta, vatan aşkından başka kaygısı olmayan ülkücü kitlenin arasına sızdırılan ajan provokatörler eliyle nasıl bir katliam mangasına dönüştürüldüğüne dikkat çekerken, bugün de benzer tehdidin var olduğuna işaret ettim.
1980 Askeri Darbesi’ne davetiye çıkaran, Maraş, Malatya, Çorum olayları, Abdi İpekçi suikastı gibi karanlık eylemlerde ülkücü teşkilatların nasıl kullanıldığını anlatmaya çalıştım.
Bugün de “ülke bölünüyor” diye AK Parti’ye karşı benzer kışkırtma senaryolarının hayata geçirilimek istendiğini düşünürsek haksız bir tespit sayılmaz bunlar. Ama buna rağmen kızacaklarsa da kızsınlar ne yapalım
- Sadece o değil ki GLADIO-Ülkücü koalisyonu çıkıyor kitabınızdaki bölümleri ortak değerlendirince.
- MHP davasında rahmetli Türkeş’in söylediklerinden tutun geçmiş dönem ülkücü liderlerin sonradan deşifre olan ilişkilerine kadar hepsi koalisyonu da aşan bir kardeşlik ortaya koymuyor mu sanki!
ASALA’yı finanse eden Ermeni diyasporasıyla ASALA’yı yok etmekte kullanıldığı öne sürülen ülkücülerin üstelik silah ticaretine dayalı ortaklıklarını görmezden mi gelecektim?
80 öncesi MHP’nin Almanya faaliyetlerinde bir Nazi partisiyle ilişkisini, bu partinin de GLADIO’nun beyni sayılan Reinhard Gehlen bağlantısını bilmezseniz MHP-Kontrgerilla ilişkisini anlayamazsınız.
KİMLER GÖZDE, KİMLER GÖZDEN ÇIKARILDI
- Bugüne gelecek olursak; Ergenekon ile ilgili ciddi iddialar da var. Bu yapıların İtalya’daki P2 benzeri bir loca tarafından desteklendiğini öne sürüyorsunuz.
- Yanlış değil ki. Bakınız İtalya’da Casson en çok yüksek yargıçlar ve askeri bürokrasinin tepkisiyle karşılandı. Çünkü P2’nin hükmetttiği en kritik odaklardı buralar.
Bize bakın. Savcılar nereye gelince tıkanıyor? İşte son örnek; Albay Çiçek vak’ası. İkinci kez jet bir tahliye süreci.
Ne diyeceğiz buna adalet tecelli etti mi diyeceğiz? Peki bu adalet Veli Küçük, Levent Ersöz, Mustafa Levent Göktaş gibi isimlere neden tecelli edemedi? Gözden çıkarıldılar çünkü.
Bu sürece daha fazla kurban veremeyiz denmek isteniyor sanırım.
Ötekiler kurbandı denmek isteniyor.
Ayrıca tutukluluğa itirazın değerlendirilmesi için seçilen zamanlama, üyeleri HSYK tarafından değiştirilen bir Ağır Ceza Mahkemesi’nin nöbetine denk düşüyor.
Öyle olmasa ne olacak peki?
Ast’tan başlayan bir yol sonunda Üst’e varmayacak mı?
Yargı galiba kışla duvarına tosladı bu kez.
İTALYA’DAKİ P2 BENZERİ YAPILANMA
- Buradan nereye varacağız peki?
- Şuna getireceğim.
Bütün bu organize hareketlerin arkasında mutlaka P2 benzeri bir loca olmalı.
Böyle bir konuya işaret eden TBMM Susurluk Araştırma Komisyonu Üyesi rahmetli Mehmet Bedri İncetahtacı’nın, “Susurlukla mason ilşkisinin ortaya çıkarılması gerektiği” açıklamasından sonra esrarengiz bir kazayla hayatını kaybetmesi tesadüf değil bence.
Bu yöndeki araştırmalarımdan ulaştığım kanaatle, ARMADA diye loca türü masonik bir yapıya işaret ettim kitabımda.
Elit bir yapı bu.
Askeri, yargı ve siyasi bürokrasinin elitlerinden oluşuyor.
Öyle sanıyorum Encümen-i Daniş ile kardeş bir yapı.
Büyük Kulüp üyelerini, ülkedeki mason localarını düşünürsek bu yapının pozisyonuyla P2’nin pozisyonundaki benzerliği de anlarız.
- Kitaptan yola çıktığımızda, sözünü ettiğiniz korku imparatorluğunun sarsıldığını anlıyoruz.
- Evet.
Kesinlikle.
Bu imparatorluğun surlarında bir gedik açıldı bir kere. Örneğin Türkiye’nin ‘Yeni Dış Politika Konsepti’, ezici bir toplumsal taban bulan demokratikleşme ve şeffaflaşma hamleleri bu gediği koca deliklere çevirdi.
Ergenekon süreciyle başlayan deşifre ve tasfiye hamleleri, imparatorluğun bekçisi kanlı örgütü de dağıtmaya başlayınca o imparatorluğun kalesine girip zaptetmek daha da kolay bir hal aldı.
Öyle sanıyorum ki yakın bir zamanda o öldürücü darbe de gelecektir.
GÜLEN CEMAATİ İLE İLİŞKİLENDİRİLMESİ
- Önceki 4 kitap çalışmanız ve medyada yer alan demeçlerinizle belli bir kalıba sokuldunuz. Gülen Cemaati ve siyasal iktidarla ilişkilendirildiniz. Haklılık payı var mıydı bunların?
- Bu tür haber ve yorumlara sadece gülüyorum.
Hayatım boyunca ne iktidardan ne de cemaatten tek bir insanla; bırakın çıkarı; insani çerçevede bile bir ilişkim olmadı.
Ha cemaate bakış açım ayrıdır, ilişkili olmam ayrıdır.
Cemaate bakış açımı sorsalar tabii ki müspet.
Cemaatin toplumsal ve toplumlararası diyalog için oynadığı rol ile Türk İslam misyonerliğindeki başarısını sadece ben değil iyi niyetli her Türk bireyi alkışlamalıdır.
İktidara gelince.
Mevcut iktidarı parlamenter istikrar açısından önemsiyorum.
Ezber bozan politik tercihlerini alkışlamamak mümkün değil.
Demokratikleşme, AB’ye uyum sürecindeki kararlılığı, devletin şeffalaştırılması, siyasi otorite üzerindeki (bir türlü kırılamayan) askeri oligarşi baskısının enterne edilmesi girişimleri az şeyler değil ki.
Bireyi karşısında devleti değil devlet karşısında bireyi koruyup kollayıcı bir yürütme anlayışı tercih etmesini göz ardı mı edelim iktidarın?
- Nasıl tanımlıyorsunuz kitabınızı?
- Korkularımızdan arınıp, sarmalandığımız korku duvarlarını yıkan hipnozik bir panzehir sanırım.
Kalıplaşmış, statükoya esir edilmiş paradigmalarımızdan arınabileceğimiz bir tür cesaret hapı.
Kitapla ilgili teknik bilgileri görmek için bu linki kullanabilirsiniz
-
hande yılmaz 15 yıl önce Şikayet Etİddia edilen Ergenekon masonik bir örgüt. İddia edilen Ergenekon örgütünün simgesi ve herşeyinden anlaşıldığı gibi masonik bir örgüttür. Bir mason, mason localarında alınan kararları uygular. Kanunları değil, milletin iyiliğini değil, Türkiyenin menfaatini değil. Türk-İslam Birliği Türkiyenin her açıdan menfaati ve tüm sorunların çözümü. Türkiyenin gelişmesini kendileri için tehdit olarak gören dünya masonluğu elbette bu büyük birliği engellemek için kirli planlarını uyguladılar.Beğen
-
feride yıldız 15 yıl önce Şikayet EtKaranlık ve aydınlık. İsim o kadar önemli değil. Bugün Ergenokon yarın gladio. Mühim olan bu karanlık örgütlerin arkasında masonların olması. İlk kez bunları Adnan Oktarın Masonluk kitabından öğrendim. Zihni Çakırın kitabını merak ediyorum, açıkçasi. Delikanlı birisine benziyor, bu kitabı yazdığına göre.Beğen
-
mehmet tokat 15 yıl önce Şikayet EtERGENEKONUN ARKASINDA P2 MASON LOCASININ TÜRKİYE YAPILANMASI VARDIR. dünyada sadece italyada yok mason locaları. türkiyede de etkili olmamakla birlikte yurt dışından yönlendirmelerle hareket etmeye çalışan mason karanlık odaklar var. bu karanlık odaklar türkiyeyi kaosa, çökertmeye çalışıyor. bu yüzden, legal isteklerin ağaları paşalarıymış gibi on binlerce provakasyonu türkiyede uyguladılar ve türkiyenin başına kabus gibi çöktüler. bunu niye sadece akparti bitirmeye çalışıyor. mhp ve chp niye bitirmeye çalışmıyor?Beğen
-
mehmet tokat 15 yıl önce Şikayet EtERGENEKON BİTMEDİ, SADECE HAREKET İMKANI AZALDI. akpartiye olan kininiz sizi insanlar arasında hükmederken adaletsizliğe sürüklemesin. Allah adaletle hükmedin buyuruyor. akparti yapması gerekeni yapıyor, darbecileri on binlerce faili meçhulu yapanı bulmaya, ortaya çıkarmaya çalışıyor. hukuksuzlukları gidermeye, yargının içine sızan karanlık odakları bulup çıkarmaya, kürt kardeşlerimizi bölünmeye zorlayan zihniyete karşı savaş veriyor akparti. bu yönden hepimiz akpartiye destek veriyoruz. ben oy verin demiyorum, sadece destekleyin diyorum.Beğen
-
Mehmet Bodur 15 yıl önce Şikayet EtONLARI ANLIYORUM DA AMİGOLARINI ANLAMIYORUM.... Onların menfaatleri var. Günlerini gün ediyorlar. Bir eli yağda bir eli baldalar. Kurdukları oligarşik yapıyı devam ettirmek istiyorlar. Kendi çaplarında haklılar. Lakin şu amigolara ne oluyor onu anlamıyorum. Sırf AKPye gıcıklık olsun diye insan bilmediği bir yapının amigoluğunu yapar mı? Tamam AKPyi beğenmiyorsun. Ve bu gayet normal. Benim de bir sürü beğenmediğim yönü var. A be kardeşim, sen şimdi Gladioyu beğeniyormusun ki amigoluğunu yapıyorsun?Beğen