Yoksulların ve Sivillerin isyanı yok sattı
Son dönemlerde tıkanan Türk Şiirinde Yoksulların ve Sivillerin isyanının ses bayraktarlığını yapan Cahit Koytak'ın ‘Toplu Eserleri’nin ilk cildinin ilk baskısı birinci haftada tükendi, yayıncısı bile bu işe şaşırdı.
Yirmi iki yaşında Sezai Karakoç'un Diriliş Dergisi'nde yayınlanan şiirleriyle edebiyat dünyasında sahneye çıkan Modern Türk Şiirinin usta seslerinden Cahit Koytak'ın son kitabı fiyatının yüksekliğine rağmen büyük ilgi gördü. 200 adedi numaralandırılmış olarak 1200 adet basılan ve 25 TL'den satılan kitabının ilk baskısı satışa çıktığının ilk haftasında tükendi.
Türk Şiirinin politikadan uzaklaştığı ve sorunlarla boğuşarak güçlü bir ses çıkartamamanın acısı içinde kıvrandığı dönemlerde, sivil hayatı tehdit eden darbe girişimlere ve baskılara isyan ederek, sivillerin ve yoksulların ses bayraktarlığını ele alan Cahit Koytak'ın şiirleri Türk Şiirinde yeni çığır açmayı başarmıştı.
Cahit Koytak'ın şiirlerinin gücü son kitabına gösterilen ilgi ile de perçinlenmiş oldu.
Timaş Yayınevi yöneticisi Osman Okçu konu hakkında, "Biz kitabı büyük ustanın sanatını taçlandırmak ve adına yakışır bir eser koymak için olabildiğince özenli ve şiir hayranlarına hayli yüksek gelecek bir fiyatla bastık. Bu eserden satış beklentimiz yoktu. Sanata hizmet olarak vazifemiz olduğuna inanarak bastık. Ama bizi bile şaşırtan bir gelişme ile kitabın ilk baskısı bir hafta içinde bitti. Yayınevi olarak gösterilen ilgiden tabi ki memnunuz. Ama en büyük sevincim büyük ustanın sanatının böylesi yoğun bir ilgi ile taçlandırılamsı oldu" dedi.
İlk kitabı 1990 yılında İlk Atlas adıyla Yazı Yayıncılık'tan neşredilen Cahit Koytak, ilk şiirleri Diriliş dergisinde yayınlandıktan sonra Kriter, Yönelişler, Kelime ve Yedi İklim dergilerinde imzasına yer verilmişti. Dergah, Defter, Kayıtlar, Kaşgar edebiyat dergilerinin şiirleri yayınlanan Koytak, ricamızı kırmayarak bazı şiirlerini Haber 7.com sitesinden okurlara ulaştırmıştı.
Cahit Koytak, Haziran 2009 tarihinden itibaren Taraf gazetesinde Yoksullar ve Siviller İçin Tezler başlıklı köşesinde Pazartesi günleri hayranlarına seslenmeyi sürdürüyor.
Ünlü Şair Cahit koytak, "Benim şiirlerim getto içinde doğan ve onlara hitap eden bir şiir değil, çok daha profesyonel bir yayın içinde değerlendirilmesini istiyorum. Öngördüğüm vasıfta bir yayınevi olursa kitaplar basılmayı bekliyor. Onlar bekledikçe de içlerine yeni şiirler giriyor. Bir sebep yok kitap olmamaları için" diyordu.
Onun beklentisine cevap veren yayınevi TİMAŞ oldu. Yayınevi şairin edebi yönünün tartıyılmasının bile abes olduğu şiirleri Şömizli (gömlekli), sırtı bez, iplik dikişli ve gümüş yaldızlı bir kapakla ulaştırdı okurlara. La Poetica Commedia alt başlıklı “Yoksulların ve Şairlerin Kitabını” 320 sayfalık hacimle raflarda göz kamaştırdı. Üç ciltlik serinin ilk kitabının ilk baskısı bir haftada tükendi.
Türk şiiri sözünü mü yitirdi’, ‘Türkiye’de şiir satmaz’ yargılarını tekrar düşünmeyi sağlayabilecek bu gelişme, “Türk şiiri gettosundan çıkıyor” şeklinde yorumlanıyor.
Şair, ‘Yoksulların ve Şairlerin Kitabı’ için “Yazdığım her şeyin bir bütünün parçası olduğunu düşünüyorum. Onu hissederek yazıyorum. Büyük bir define haritasının kayıp parçalarını keşfedercesine, her yazdığım şey o bütünün dolmayı bekleyen bir parçası gibi doğuyor bende. Aslında bütün gerçek şairlerin böyle bir bütünlük içinde yaşadıklarına inanıyorum ama ben bunu kendimde çok baskın bir şekilde hissediyorum.” diyor.
Kitabın ikinci baskısı şiirseverlerle buluşmaya hazır.
|
Ömer Erdem'in kitap Hakkında Radikal Kitap'ta çıkan yazısından bir kesit Timaş yayınları tarafından kitaplarının cilt cilt yayımlanacağını işittiğimiz şair ,yer yer iç dökümü yer yer alıp başını gitmekle dolu şiirlerini şimdilik şiirimizde sadece kendisine özgülük toplamına kavuşan bütünlükle armağan ediyor bize. Bazı şairler şiiiri eksilte eksilte büyük sanata varırlar Cahit Koytak şiiri ise kendisini doğura doğura, sınırlarını, ülkelerini, insanlarını sayfalarını,kelimelerini yarata yarat varoldu, varolmayı sürdürüyor. Sayfalarım, kelimelerini yarata yar varoldu, varolmayı sürdürüyor. Hiç şüphe duymuyorum ki alıp onun aynasına bakmadan dönüp onun şiirini terazisine çıkmadan ne olduğumu neler olup bittiğini anlayamayacağınız Sağırlığımız ve körlüğümüz artacak Daha artacak. Ortalık eli sopalı markalı kahramanlardan kurtulamayacak.Babaları yoksul bir ayakkabı tamircisi 0lan ama gönlünün ve ömrünün örsünde aşk kadar saflığı da yaşatan çağ katibi olarak ve biz neden burada yok neden onlara seslenmedik neden biz ayaklarına gitmedik diyecek, diyebilecek. Cahit Koytak şiirinin baskın yönü şüphesiz değdiği her şeyi şiir olarak yazabileceğine duyduğu sürekli ve ısrarlı inançtır. Söz ile söyleme arzusu duyuruş ile yaygınlaştırıp yayma buluş ve acemilik doğu ile batı ilahiyat ile mitoloji,pervasızca yan yana getirilir iç içe odalarda aynı sedirlere oturtulur benzer er dinlettirilir. Nuh Tufanı öncesinde ve sonrasında sözün kemiğinden yapılma dil sazı ne kadar tınıyı toplayabil-kadar hoşgörü kuyusunda toplanabilmişse onların şiirden ansiklopesini-yazar Koytak. Onun zihni zaman makinesi gibi işler. Daha doğrusu kültürün ve şiirin zaman makinesini 0 icat etmiştir. yirminci ile yirmi birinci yüzyılın ortak aklının eşiğinde geçmişe doğru nasıl yazılır ve çağlar arasındaki duvarlar nasıl yıkılır onun şiiridir aynı zamanda- Diyeceğim Cahit Koytak şiiri bitmez bir şiirdir. Ne yazması ne okumasıyla. Zamanıdır Hem ileri hem geri bakmanın... |
(Haber 7)
