19. Enka Kültür ve Sanat Kış Etkinlikleri başlıyor
Enka Kültür ve Sanat’ın düzenlediği “19. Enka Kültür ve Sanat Kış Etkinlikleri”; bugün dünyaca ünlü piyanistimiz Burçin BÜKE Konseri ve XV. Yüzyıl’dan Bugüne İznik Çinileri Sergisi ile başlıyor.

İki ay süre ile devam edecek olan etkinlikler kapsamında; konserler, bale gösterileri ,son döneme damgasını vurmuş tiyatro oyunları,Mevlevi Sema Gösterisi ve Enka Sanat Galerisi’nde düzenlenen sergiler yer alıyor.
İstinye Sadi Gülçelik Spor Sitesi Enka Oditoryumu’nda düzenlenen etkinliklerin başlama saati 20:30.İsteyen katılımcılar,her etkinlik öncesi saat 19.00’da Taksim-AKM önünden kalkacak servis ile etkinlik merkezine ulaşabiliyor. Etkinlik bitiminde ise, Enka Oditoryum’undan kalkacak servis konukların Taksim-AKM’ye ulaşımını sağlıyor. Servisten yararlanabilmek için etkinliklerden en az iki gün önce Enka ile bağlantıya geçerek rezervasyon yaptırılması yeterli.
Etkinlikler için biletler; www.biletix.com , www.enkasanat.org adreslerinden, Biletix satış noktaları ve Enka Vakfı’ndan temin edilebilir. Konserler 30 YTL, Tiyatro ve Bale 20 YTL’dir. Gösterilere 8 yaşından küçük çocuklar alınmıyor, ayrıca koltuk sayısı sınırlı ve yerler numarasız olduğundan, önceden rezervasyon yaptırılması tavsiye ediliyor.
Tarih : 6 Kasım-25 Aralık
Yer : Enka Oditoryum
Adres : Sadi Gülçelik Spor Sitesi
İstinye İstanbul
19. ENKA KÜLTÜR VE SANAT KIŞ PROGRAMI
(06 KASIM - 25 ARALIK 2007)
06 Kasım 2007 Salı 19:00
SERGİ
“XV. Yüzyıl’dan Bugüne İznik Çinileri Seçkisi”
06 Kasım 2007 Salı 20:30
KONSER
Burçin Büke
“Secret Garden”
13 Kasım 2007 Salı 20:30
TİYATRO
Oyuncular Tiyatro Grubu
Hişt Hişt
21 Kasım 2007 Çarşamba 20:30
TİYATRO
Oyun Atölyesi
Evlilikte Ufak Tefek Cinayetler
27 Kasım 2007 Salı 20:30
TİYATRO
Ortaoyuncular
Beni Ben mi Delirttim
4 Aralık 2007 Salı 20:30
BALE
Çıplak Ayaklar Dans Kumpanyası
Şehirde
10 Aralık 2007 Pazartesi 19:00
SERGİ
Kubbe “ Sonsuz Döngü ” Kamil Fırat
10 Aralık 2007 Pazartesi 20:30
GÖSTERİ
The Masters Ensemble
Ustalar Topluluğu
Mevlevi Sema Gösterisi
18 Aralık 2007 Salı 20:30
BALE
İstanbul Dans Tiyatrosu
Mahrem
25 Aralık 2007 Salı 20:30
KONSER
Akbank Oda Orkestrası
Mevsim Salatası
Şef: Cem Mansur
Solist: Alexander Markov
19.Enka Kültür Sanat Kış Etkinlikleri
PROGRAM DETAYLARI
06 KASIM 2007 SALI Saat – 19:00
SERGİ-Enka Sanat Galerisi
“XV. Yüzyıl’dan Bugüne İznik Çinileri Seçkisi”
“XV. Yüzyıl’dan Bugüne İznik Çinileri Seçkisi”
Bir “İznik Çini Projesi” etkinliği.
“İznik Çini Projesi”, İznik’te devam eden çiniciliği ve İznik çinileri tarihini araştırmak ve tanıtmak amacıyla Gül Naz Mimaroğlu tarafından yürütülüyor.
XV. Yüzyıl’dan Bugüne İznik Çinileri Seçkisi sergisi İznik Çini-Eşref Eroğlu Sanat Evi’nin yeniden ürettiği Osmanlı Sanatı’nın önemli bir parçası olan İznik çiniciliğinin XV. yüzyıldan XVII. yüzyıla uzanan sürecini yansıtan çinilerden oluşuyor. Sergide dönemin farklı üsluplarından örneklerle dekorlanmış çiniler yer alıyor ve bununla birlikte İznik çinisi tarihi ve çini yapımı hakkında bilgi veriliyor. “İznik Çini Projesi” etkinlikleri kapsamında Enka Okulları öğrencilerinin katılımıyla gerçekleşecek atölye çalışmasının ürünleri de sergi ile iç içe sunuluyor.
İznik doğumlu Eşref Eroğlu ve ailesinin 1985’te çiniciliği İznik’e geri kazandırmak amacıyla kurduğu İznik Çini-Eşref Eroğlu Sanat Evi günümüzde üretilen İznik çinilerinin en iyi örneklerine imza atıyor.
Papa XVI. Benedikt’e İstanbul ziyareti sırasında hediye edilen çininin üretimcisi olarak da tanınan İznik Çini-Eşref Eroğlu Sanat Evi’nin işleri özel koleksiyoncular, kültür merkezleri ve müzeler tarafından ilgi görüyor. Çeşitli parçalar Japonya, İngiltere ve Portekiz’de müze koleksiyonlarına dahil edildi; Türkiye, Macaristan, Suudi Arabistan ve Japonya’da mimari yapılarda kullanıldı. �
Tamamlanması için defarca işlem gören ve fırınlanan çinilerin yapımı Eşref Eroğlu’nun ifadesiyle “Çile işi” bu anlamda çinicilik her bir parçası emekle, sevgiyle ve sabırla ortaya çıkarılan bir uğraş.
İznik Çini-Eşref Eroğlu Sanat Evi çinilerinin her tabakası Klasik İznik Çinisi’ni temel alarak geliştirdikleri formüllerle tamamen elde hazırlanıyor. Çiniler; yüksek oranda kuvars içeren beyaz hamur, göz akı renginde astar, çeşitli maden oksitlerden elde edilen boyalar ve fırınlanıp camlaştırılan kurşunlu sırdan oluşan dört kat uygulama sonucunda tamamlanıyor. Sır altı boyama tekniği ile yapılan İznik tipi çinilerin diğer seramiklerden farkı yapımında kullanılan bu malzemelerden kaynaklanıyor. Sırrı halen çözülememiş olan İznik Kırmızısı’na benzer bir kırmızıya ulaşan İznik Çini-Eşref Eroğlu Sanat Evi bu boyanın yapımında İznik toprağını kullanıyor. Çinilerin yapımında kullanılan bir çok malzeme İznik ve civarından elde ediliyor, çinilerin işçiliği de aynı şekilde İznikliler tarafından yapılıyor, tıpkı yüzyıllar öncesindeki gibi.
“İznik Çini Projesi” ustalıkla üretilmiş çinilerle, XV. Yüzyıl’dan Bugüne İznik Çinileri Seçkisi’nde İznik çinisinin geçmişi ve bugününe dair bir hikaye anlatıyor.
Bu sergiyi Enka Sanat Galerisi’nde Kasım ayı boyunca ziyaret edebilirsiniz.
06 KASIM 2007 SALI Saat - 20:30
KONSER
BURÇİN BÜKE “Secret Garden”
1966 İzmir doğumlu sanatçı 1977 yılında “Harika Çocuk” sınavını kazanıp Mithat Fenmen ve Gülay Uğurata ile piyano, İlhan Baran ile teori ve kompozisyon çalışmalarını sürdürdü. Ankara Devlet Konservatuarı ve Hannover Müzik Akademisi’ndeki eğitiminin ardından, 1992’de Hannover Müzik Akademisi solistlik sınavını birincilikle bitirdi. Uluslararası Lanciano Piyano Yarışması’nda birincilik aldı. Almanya, İngiltere, Fransa, İtalya, Yunanistan, Amerika, İspanya, Bulgaristan, İsrail, Avusturya, Hollanda, Mısır, İsviçre ve Estonya’da konserler veren sanatçı ilk CD’sini “My Dream” i 2000 yılında, ikinci CD’sini “Personal Touch”ı ise 2004 yılında çıkardı. Yeni albümün Secret Garden’la bizlerle beraber olan Büke Liszt’den Beatles’a, klasikten caza müzik ziyafeti sunuyor.
Piyano : Burçin Büke
Davul : Cengiz Baysal
Kontrabas : Volkan Hürsever
Program
Liszt Hungarian Rhapsody No.2
Chopın Scherzo No.2
Bach Wachet auf,ruft uns die Stimme
Büke Above all
Büke Have a nice party
Lennon Yesterday
M.Davis Nardis
Büke Secret agent
13 KASIM 2007 SALI Saat - 20:30
TİYATRO
OYUNCULAR TİYATRO GRUBU
“Hişt Hişt”
Sait Faik’in Öykülerinden 0yunlaştıran : Selma Köksal , Gülsüm Soydan
Yöneten : Selma Köksal
Çevre Düzenlemesi ve Işık Tasarımı : Kamil Fırat
Oynayanlar : Emrah Kolukısa, Fuat Onan, Ayça Öztürk, Ege Soydan
“Hişt Hişt” adlı oyunu zaman zaman, Kafka, Nazım Hikmet, Leyla Erbil gibi edebiyat devlerinin, tiyatro evrenindeki görsel ve işitsel izdüşümlerinin peşine takılmış grubumuzun, bir başka dünya ve Türk edebiyatı devi ile, Sait Faik’le dansıdır.
Oyunun konusu yalnızlık, iletişimsizlik kısırdöngüsündeki insana, Sait Faik’in insan, hayvan ve doğa sevgisiyle dopdolu dünya önerisini yinelemek olduğunu söylesek de, Sait Faik’in yağmurlu bir havada kendini sokaklara vurduğu bir gece, karşısına çıkan köpeğe söylediklerini, paylaştığımızı ekleyerek, sözü, ustasına bırakalım;
“… Günün birinde dostluklardan, insanlardan ve hayvanlardan ve ağaçlardan ve kuşlardan ve çimenlerden yapılmış bir vazife hissi ile çarpan yüreklerle dolu bir alemde yaşayacağımızı düşünelim…”
Sait Faik (Öyle Bir Hikaye’den)
21 KASIM 2007 ÇARŞAMBA Saat - 20:30
TİYATRO
OYUN ATÖLYESİ
“Evlilikte Ufak Tefek Cinayetler “
Yazan : Eric-Emmanuel Schmitt
Çeviren : Şehsuvar Aktaş
Yöneten : Kemal Aydoğan
Sahne Tasarımı : Bengi Günay
Müzik : Tolga Çebi
Işık Tasarımı : İrfan Varlı
Yönetmen Asistanları : Toğan Şerif Önay, Gözde Kırgız
Oynayanlar : Haluk Bilginer, Vahide Gördüm
Fransa’nın ünlü oyun ve roman yazarı Eric-Emmanuel Schmitt’in “Evlilikte Ufak Tefek Cinayetler” adlı oyunu Evlilik çatısı altında kadın ve erkeğin birbirleriyle olan ilişkilerini, nefretlerini, sevgilerini, tutkularını, öldürme isteklerini konu alıyor. Oyunun rollerini Haluk Bilginer ve Vahide Gördüm paylaşıyor.
27 KASIM 2007 SALI Saat - 20:30
TİYATRO
ORTAOYUNCULAR
“Beni Ben Mi Delirttim”
Yazan ve Yöneten : Ferhan Şensoy
Giysi : Solange Den Vondel
Sahne Tasarımı : Ferhan Şensoy
Müzik : Vanina Michel
Gibi Yapanlar : Ferhan Şensoy, Ali Çatalbaş, Elif Durdu
Psi - Komik Oyun
Kelami adından şikayetçi. Babası da acayip, hiç böyle isim konulur mu çocuğa? Çocuk değil zaten, büyümüş, şizofren olmuş, bir tımarhaneye koyulmuş, orada tımar edilerek ve kendi kendine söylenerek, hayatını düşünmekte, hatırlamakta, hatırladığı sahneler oynanmakta. Cebir öğretmeni, askerdeki komutanı, umarsız aşkı Leyla, ilk mesleği garsonlukla ilgili skeçler, Kelami’nin ‘Beni Ben Mi Delirttim?’ sorusuyla Türkiye’yi sorgulayan şizofren söylemini içine girmekte.
04 ARALIK 2007 SALI Saat - 20:30
BALE
ÇIPLAK AYAKLAR DANS KUMPANYASI
“Şehirde”
Koreografi : Charles Cre-Ange
Dansçılar : Candaş Baş, Aslı Öztürk, Maral Ceranoğlu, Duygu Güngör,
Erdinç Anaz, Mihran Tomasyan
Müzik : Steve Reich
Işık Tasarım : Charles Cre-Ang
Işık Uygulama : Cem Yılmazer, Sema Öztaş
Çıplak Ayaklar Kumpanyası kimdir?
Çıplak Ayaklar Kumpanyası alternatif bakış açılarını barındıran dansçıların kurduğu bir proje topluluğudur. Amacı Türkiye’de giderek gelişmekte ve tanınmakta olan Modern / Çağdaş Dans (hareket-performans-tiyatro-video vb.) sanat dalının önemli bir temsilcisi olmak ve düzenli eser üretip farklı bir sahne dili oluşturabilmektir. Bu amaçla faaliyetlerini koreografik eserler dışında eğitim, festival, farklı sanatçılarla birleşmeler (ortak üretim) ve organizasyon alanında da sürdürmektedir. Türkiye’ de modern dans alanında önemli bir açığı doldurduğuna inanan topluluk, deneysel bir zeminde durmayı tercih eder.
Ön Ayak Projesi
Çıplak Ayaklar Kumpanyası çalışmalarını 4 yıldır sürdürmektedir. Projelerini, çalışmalarını bugüne kadar Dans Buluşma stüdyonun sponsorluğunda gerçekleştiren topluluk için artık kumpanyaya ait bir çalışma mekanı vazgeçilmez bir ihtiyaç olmuştur. Çıplak Ayaklar kendine Tophanede 200m2’lik tek katlı bir stüdyo kiraladı. 3 hafta gibi kısa bir sürede harabe halindeki bu binayı ekip kendi ve dostlarının çabalarıyla alternatif bir mekana dönüştürmeyi başardı. Ancak hala bir çok eksiği olan mekana destek için çağdaş dans alanındaki önemli isimlerin “Ön Ayak” projesi için bir araya gelip bu mekanın paylaşım-üretim alanına dönüşmesinde katkıda bulunabilmeleri fikri geliştirildi. Ön Ayak projesi Mustafa Kaplan, Aydın Teker,Tuğçe Tuna, Emre Çelik, Emre Olcay, Şafak Uysal, Semaver Kumpanya ve Enka’nın desteğiyle 4 Aralık’da Enka’da sahnelenecek.
Çağdaş dans seyircisine unutulmaz bir gece yaşatacağını düşündüğümüz bu karma destek temsilinde Çıplak Ayaklar da yeni mekanlarında Fransız Koreograf Charles Cre Ange’la ürettikleri son eserleri “şehirde”yi ilk defa İstanbul seyircisine oynayacaklar.
Şehirde
Charles Cre-Ange Türkiye dans izleyicisinin yakından tanıdığı, Fransa’nın kendine özgü hareket dilini yaratmış önemli koreograflarından. Koreografileri “Piece a Conviction”, “L’encontre”, “Davet” İstanbul, Çanakkale ve Ankara’da birçok festivalde farklı sahnelerde seyirciyle defalarca buluştu.
Cre-Ange’ın Çıplak Ayaklar için hazırladığı son eser Şehirde müziğin ve matematiğe dökülmüş hareketin izleyiciyi adeta hipnotize ettiği, iç içe geçmiş, karmaşık ama İstanbul gibi kendi kaosunda düzeni yakalamış bir koreografi.
Bir yap-boz’a benzeyen Şehirde özenle tüm parçaları birleştiriyor ve resmin bütününü şehirde koştururken farkedemediğimiz güzelliğiyle seyirciye sunuyor.
“Puzzle ; “to puzzle” fiilinden gelir ve rahatsız etmek anlamında kullanılabilir. Hayatta her şey yaşayan ya da yaşamayan bir şekilde birbirine bağlanır, kesişir, karşılaşır yada birbirine benzer.” Şehirde bu kesişmeleri anlatmak için tasarlanmıştır
10 Aralık 2007 Pazartesi 19:00
SERGİ
Kubbe “ Sonsuz Döngü ” Kamil Fırat
Döngüsel olanı içinde barındıran “sema” daireseldir…
“Benden önceki zamanı, benden sonraki zamanı ve nesneme dair zamanı” gördüğümüz daire… Geçmişten geleceğe akan zamanın değil, bir saçınım halinde tüm zamanlara doğru akan zamanın mekanı: Daire… Bir yüzüyle döngüsel olana karşılık gelirken bir yüzüyle de merkezi yapısı, içedönük ve kapalı haliyle durağandır…
Daireselliğin yapı da en önemli karşılığı Kubbe’dir. Uzunluğun, yüksekliğin, genişliğin, derinliğin ve en önemlisi zamanın her yöne aktığı “aura”yı saran boşluk kütlesi… Kubbe’de içerisi kendini saranı anlatır… Dışarının temsilidir içerisi… Aklın ve sadeliğin temsili olan kare ve türevlerinin üzerinden gökkubbeye doğru yükselen, dışsalın tezahürü olan Kubbe…
Kubbe; Osmanlı’nın sonradan benimsediği, ancak çok kısa sürede kendileştirdiği ve bir anlamda da kendi tarihsel gelişimini anlattığı yapı ögesi.
“Kubbe” fotoğraf sergisi yukarıdaki düşüncelerin ışığında şekillenmiştir.
10 ARALIK 2007 PAZARTESİ Saat - 20:30
GÖSTERİ
THE MASTERS ENSEMBLE
USTALAR TOPLULUĞU
“Mevlevi Sema Gösterisi”
Program
Tasavvuf Müziği
Hicaz Hümayun Peşrevi
Nice Bir Uyursun Uyanmazsın Güfte: Yunus Emre
Dağlar ile Taşlar ile Güfte: Yunus Emre
Buyruğun Tut Rahman’ın Güfte: Aziz Hüdayi
Gel, Gel Yanalım Ateş-i Aşka Güfte: Nesimi
Ömrün Bitirmiş Viranemiyem Güfte: G.Muzaffer Özok – B.Abdullah el Ferec
Acemaşiran Ayini
Hüseyin Fahrettin Dede(1854-1911) Bektaş Mesnevihanesi Şeyhi
Sema Gösterisi
The Masters Ensemble - Ustalar Topluluğu; ülkemizin çeşitli sanat kurumlarına mensup değerli sanatçılar tarafından, 2002 yılında kurulmuş olup, Geleneksel Musikimizin en güzel örneklerini vererek seyircisiyle buluşuyor.
Tasavvuf dünyasının düşünce adamı, şair Mevlana Cellaleddin-i Rumi’nin (1207-1273) 800. doğum yıldönümü nedeniyle, 2007 yılı, Unesco tarafından, Dünya Mevlana Yılı ilan edilmiş ve tüm dünyada çeşitli etkinliklerle kutlanmaktadır.
Enka Kültür ve Sanat olarak, Dünya Mevlana Yılı kapsamında, etkinliklerimizin arasında, Mevlevi müziği ve Sema gösterisi yer almaktadır.
Mevlevi Sema’ı
Devran ve mukabele olarak da bilinen Mevlevi Ayini, müzikle beraber dervişlerin kendi çevrelerinde dönerek yaptıkları ibadet şeklidir.
Ayin “selam “ denilen dört bölümden oluşur.
Semaya katılan dervişlerin serpuşuna, sikke denilir. Hırka tabir edilen giysi kullanılır. Semazenler, yakasız, gövdeyi saran, belden aşağısı geniş, beyaz bir giysi olan tennure giyerler.
Semada temel hareket çark atma denilen dönüştür. Selamlaştıktan sonra semazenler çaprazladıkları kollarını yavaşça acar, sağ ellerinin avuç içi yukarıya, sol ellerini aşağıya bakacak şekilde tutarak Yaradanlarına zikrederler.
18 ARALIK 2007 SALI Saat - 20:30
BALE
İSTANBUL DANS TİYATROSU
“Mahrem”
İstanbul’un zengin tarihi ve kültür çeşitliliği altyapısından beslenerek, ulusal ve uluslar arası sanat atmosferine dans projeleri üretmek üzere kurulmuştur. Grubun yöneticisi Geyvan Mcmillen bu kültürel çeşitlilik ve zenginlikten yola çıkarak dans dili anlamında özgün ifadeler yaratmayı ilke edinmiştir.
Dançılar ait oldukları sosyal ve kültürel gerçekliğin kendilerini taşıdığı noktadan yola çıkarak kendi yerli vücut dillerini araştırmaktadırlar.
İDT geçmiş yıllarda CRR konser salonu bünyesinde performanslar gerçekleştirerek; Chicago uluslararası dans festivali, Sarajevo Uluslararası Kış festivali ve Venedik Bienali dans sempozyumuna katılmıştır. Bu sene Venedik Bienali Vakfı’nın 4.uluslararası dans festivalinin davetlisi olarak 13 ve 14 Haziran tarihlerinde Venedik Tese Delle Vergini tiyatrosunda gösteri yapmıştır.
İstanbul Dans Tiyatrosu şuana kadar Geyvan Mcmillen ve aralarında İsmael Ivo (Brezilya), Nicole Caccivio (İsviçre), Morgan Belanguer (Fransa), Paul Clayden (İngiltere) ve Uğur Seyrek (Türkiye) olmak üzere çeşitli koreograflarla çalışarak projeler üretmiştir.
25 ARALIK 2007 SALI Saat - 20:30
KONSER
AKBANK ODA ORKESTRASI
“Mevsim Salatası”
Program
A.Vivaldi: “Mevsimler” Solist: Alexander Markov
A. Brincken: “Mevsimler”
A. Raskatov: “Seasons’ Digest”
Şef: Cem Mansur
İstanbul’da doğan Cem Mansur müzik eğitimini Londra’da City University, Ricordi Şeflik Ödülünü aldığı Guildhall School of Music and Drama, ve daha sonra Leonard Bernstein’ın öğrencisi olduğu Los Angeles Filarmoni Enstitüsü’nde görev aldı. Uluslararası üne sahip birçok solistle konserler vermiş olan Cem Mansur’un son yıllarda sık sık birlikte çalıştığı kuruluşlardan bazıları: Kirov Operası, Royal Philharmonic Orchestra, London Mozart Players, City of London Sinfonia, BBC Concert Orchestra, George Enescu Filarmoni Orkestrası, Concerto Grosso Frankfurt, Prag Ulusal Tiyatrosu, Mexico City Filarmoni Orkestrası ve Londra Holland Park Opera Festivali.
1998 yılında Akbank Oda Orkestrası daimi şefliğine getirilen Cem Mansur, İngiltere’nin en eski ikinci korosu İpswich Choral Society’nin fahri başkanıdır.
Solist : Alexander Markov (Keman)
Günümüzün en heyecan verici virtüözlerinden olan Alexander Markov Moskova’da doğmuş ve babası, kemancı Albert Markov ile keman derslerine çok küçük yaşta başlamıştır. Daha sekiz yaşında iken babası ile birlikte orkestralar eşliğinde konserler vermeye başlamış, 14 yaşında iken kemanın efsane ismi Jascha Heifetz tarafından çok ender rastlanan bir davet alarak ABD’ye çağrılınca ailesiyle birlikte ABD’ye göç ederek Heifetz’in öğrencisi olmuş, 1982 yılında da Amerikan vatandaşlığına geçmiştir.
Uluslararası alanda ün yapmış Alexander Markov, şu an, dünyadaki en büyüleyici kemancılardan biri olarak gösterilmektedir. 19.yüzyılın virtüöz keman repertuarı ile belki de hiç kimsenin ulaşamadığı bir üne kavuşmuştur. Paganini’nin solo keman için 24 kaprisini çalması olay olan sanatçı, halen bir resitalde bu eserin tümünü icra eden çok az sayıdaki kemancıdan biri olarak bilinmektedir. Bruno Monsaingeon’un yönetmenliğini yaptığı bir filmde Paganini’nin bu eserini seslendiren Markov, çok zor olan bu keman
yapıtının tüm dünyada popüler olmasını sağlamıştır.
Uluslararası Paganini Keman Yarışması’nda elde ettiği birincilikle altın madalya kazanan Markov, Philadelphia Orkestrası, Orchestre de Paris ve BBC Senfoni Orkestrası gibi ünlü orkestralar eşliğinde konserler vererek çok büyük beğeni kazanmış ve eleştirmenlerden tam not almıştır. Son zamanlarda solist olarak katıldığı konserlerden bazıları şunlardır: Lorin Maazel ve Orchestre de Paris, Charles Dutoit ve Montreal Senfoni Orkestrası,Neeme Jarvi ve Detroit Senfoni Orkestrası, Ivan Fischer ve Budapeşte Festival Orkestrası, Zdenek Macal ve New Jersey Senfoni Orkestrası ve Sir Neville Marriner ile Yunanistan konseri. Ayrıca Markov’un J.Remington ile bestesini yaptığı ve İzmir Devlet Senfoni Orkestrası solistliğinde olağanüstü bir performansla seslendirdiği “Elektro Keman ve Orkestra İçin Rock Konçerto” sanatseverler ve Türk basını tarafından büyük ilgi toplamıştır.
Akbank Oda Orkestrası
Türkiye’de özel sektörün müziğe desteğinin ilk örneğini oluşturan Akbank Oda Orkestrası, 1992 yılında kurulmuştur. İlk yıllarda değişik şef ve solistlerle birçok salonda faaliyet gösteren orkestra, 1996 yılında ülkenin en iyi genç profesyonel müzisyenleriyle yeniden yapılanmış ve bugün program içeriği, dinamik kişiliği ve icra kalitesi açısından özel bir yere sahip olmuştur.
Orkestra, İstanbul’un her iki yakasında sunduğu düzenli konser dizilerine ek olarak Anadolu turneleri ve çoğunlukla üniversitelerde düzenlenen Gençlik Konserleri ile birlikte, yılda yaklaşık 25 konser vermektedir.
Cem Mansur’un daimi şefliğe getirildiği 1998 yılından beri Akbank Oda Orkestrası program tutarlılığının ön planda olmasına özen göstermiştir. Akbank Oda Orkestrası, 2000-2001 sezonunda konser öncesi sohbetlerini başlatmıştır. Büyük ilgi gören bu sohbetlerde Cem Mansur, dinleyicilerle seslendirilen programla ilgili bilgileri, düşüncelerini ve bestecileriyle ilgili anekdotları paylaşmaktadır.
Enka Kültür ve Sanat etkinlikleri kapsamında 3 yıldır Bahar ve Kış programlarında düzenli konserlerine devam eden Akbank Oda Orkestrası, gençleri klasik batı müziğiyle buluşturmak amacı doğrultusunda Enka Okulları’nda Gençlik konserleri de vermektedir
1. Kemanlar
Hakan Şensoy
Mesut Çınar
Ülkü Koper
Ayda Tunçboyacı
Nilgün Yüksel
Yonca Aktunç
2. Kemanlar
Seda Subaşı
Dolunay Erten
Tuba Bayav
Özlem Merdinli
Yaren Budak
Ali Rıza Gültekin
Viyolalar
Deniz Yücel
Ahmet Altınel
Seçil Öztürk �
Viyolonseller
Şafak Erişkin Sökmen
Jülide Canca Eke
Eda Şakul
Erman İmayhan
Kontrbaslar
Farheng Ş. Bahçeban
Arda Agoşyan
Klavsen
Ayşe Nil Menteş
Evrim Baştaş