Rami Kütüphanesi’nde "Çizgi Roman Okulu Sanat Etkinliği" gerçekleştirildi
Kadim medeniyetlerin izlerini taşıyan İstanbul, bu kez sanatın gönülle buluştuğu özel bir etkinlik olan Çizgi Roman Okulu Sanat Etkinliği'ne Rami Kütüphanes'nde ev sahipliği yaptı.
İstanbul İl Millî Eğitim Müdürlüğü, Öğretmen Akademileri ve Rami Kütüphanesi iş birliğiyle hayata geçirilen proje, Eğitimci, Araştırmacı ve Yazar Fehmi Demirbağ’ın öncülüğünde yürütülüyor.
Proje, gençlere sadece çizim tekniklerini değil; estetik, ahlak ve maneviyat temelli bir sanat anlayışını kazandırmayı hedefliyor.

BİR ÇİZGİDE DUA BİR KALEMDE SABIR
-
Etkinlikte öğrenciler, yıl boyunca üzerinde çalıştıkları çizgi roman eserlerini sanatseverlerle buluşturdu.
-
Programın en dikkat çekici bölümlerinden biri, 280 sayfalık özel bir çizgi roman kitabının tanıtımı oldu.
-
Genç sanatçıların sabır, gayret ve inançla oluşturduğu bu eser, yalnızca bir kitap değil; niyetle çizilmiş bir dua niteliği taşıyor.
Fehmi Demirbağ, sanatın ruh boyutuna vurgu yaparak, “Bir çizgi bile, niyetle çizildiğinde ibadet olur.” dedi.
Demirbağ’a göre çizim, yalnızca bir teknik değil, ruhun kalemle buluştuğu bir manevî eylem olarak tanımlanıyor.

“SANAT GÖZLE DEĞİL GÖNÜLLE GÖRÜLÜR”
Açılış konuşmasında sanatın özündeki maneviyata dikkat çeken Fehmi Demirbağ, şu sözlerle salondaki herkesi duygulandırdı:
-
“Sanat, sadece gözle değil, gönülle görülür. Biz bu okulda çizgiyi değil, gönül izini öğretmeye çalışıyoruz.”
“Çizgi Roman Okulu”, yalnızca genç sanatçılar yetiştiren bir eğitim çalışması değil; aynı zamanda sabır, tevazu ve ihlasla üretmeyi öğreten bir gönül mektebi olarak tanımlanıyor.
Projede eğitmen olarak yer alan Mehmet Nedim Polat ve Ahmet Ziya Sekendiz, öğrencilere çizginin teknik sınırlarının ötesinde, sanatın ahlakını ve tevazusunu aktardıklarını belirtti.

ÖĞRENCİNİN ESERİ ÇİZGİ FİLM OLDU
Etkinlikte heyecan yaratan bir diğer gelişme, öğrenci Ahsennur Yazıcı’nın “Sırlar Kütüphanesi” adlı çizgi romanının çizgi filme uyarlanması oldu.
Yönetmen Murat İslam Demirbağ, projeyle ilgili şu açıklamayı yaptı:
-
“Her dönem, Çizgi Roman Okulu’ndan bir öğrencimizin eseri çizgi filme dönüştürülecek. Bu, genç sanatçılar için yeni ufuklar açacak.”
Bu adım, Türkiye’de genç sanatçıların üretimlerinin görsel medyaya taşınması bakımından önemli bir örnek olarak değerlendirildi.

RAMİ KÜTÜFHANESİ KÜLTÜRÜN VE RUHUN BULUŞMA NOKTASI OLDU
Rami Kütüphanesi Müdürü Ali Çelik, projenin kültürel değerine vurgu yaparak şunları söyledi:
-
“Bu gençlerin ellerindeki kalem, sadece çizgiler değil; bir medeniyetin ruhunu da taşıyor.”
Etkinlik süresince Rami Kütüphanesi, yalnızca bir sergi alanı değil; sanatın dua ile buluştuğu bir kültürel mekâna dönüştü.
Kitap kokusuna çizgilerin heyecanı, gençlerin sevinci ve gönüllerin huzuru eşlik etti.
SANATIN GÖNÜL DİLİNE DİKKAT ÇEKİLDİ
“Çizgi Roman Okulu Projesi” yalnızca ulusal ölçekte değil; evrensel anlamda da dikkat çeken bir sanat anlayışını temsil ediyor.
Bu yaklaşım, modern sanatın yüzeysel hızına karşı derinliği, sabrı ve maneviyatı merkeze alıyor.
Fehmi Demirbağ’ın öncülüğünde filizlenen bu hareket, sanatı bir değer, çizgiyi bir dua, estetiği ise bir ahlak biçimi olarak gören yeni bir sanat dili inşa ediyor.
Rami Kütüphanesi'nde 3. Bilim Şenliği heyecanı başladı
"2. Uluslararası Çocuk Kitap Fuarı" Rami Kütüphanesi'nde başlıyor
Tam Ay tutulması Rami Kütüphanesi'nden izlenecek
“SANAT BİR RUH İŞİDİR”
Demirbağ, konuşmasının sonunda sanatın özünü şu sözlerle özetledi:
-
“Sanat, bir ruh işidir. Eğer ruh yoksa çizgi donuktur, kelime suskundur. Biz burada ruhu uyandırmaya, gönülleri diriltmeye gayret ediyoruz.”
“Çizgi Roman Okulu”, Türkiye’nin zengin kültür mirasından beslenerek geleceğe uzanan bir sanat dili kuruyor.
Her çizgi bir gencin kalbinden doğuyor; her renk, bir inancın ışığıyla parlıyor.
Bu yönüyle proje, Türkiye’nin genç sanatçılarını sadece teknik olarak değil, merhamet ve insanlık bilinciyle donanmış bireyler olarak yetiştiriyor.