Vefatının 300. Yılında İsmail Hakkı Bursevî anıldı
Büyük İslam düşünürü, Celvetî şeyhi ve şair İsmail Hakkı Bursevî vefatının 300. yılında anılıyor. İZÜ’deki panele katılan Prof. Dr. Mahmut Erol Kılıç ile Doç. Dr. Ahmet Murat Özel, Bursevi’nin ilmi, tasavvufi ve edebi mirasını ele aldı.
İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Tasavvuf Araştırmaları Merkezinin (İSTAM) düzenlediği “Vefatının 300. Yılında İsmail Hakkı Bursevî” paneli Abdullah Tivnikli Konferans Salonunda gerçekleşti. Moderatörlüğünü İZÜ İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz’ın yaptığı panele İRCICA Genel Direktörü Prof. Dr. Mahmut Erol Kılıç ile İstanbul Medeniyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Murat Özel konuk oldu.
ACAR: BURSEVÎ BİR KUTUP YILDIZIDIR
Panelin açılışında konuşan İZÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Cevat Acar, İsmail Hakkı Bursevî’nin yaşadığımız dünyanın karanlığında “kutup yıldızı gibi yol gösteren bir şahsiyet” olduğunu dile getirdi. Acar şöyle dedi:
“İsmail Hakkı Bursevi eskilerin çift kanatlı dedikleri profilin temsilcisi bir zat. Hem aklî ilimlere vâkıf hem de manevî ilimler sahasının önemli isimleri arasında. Bu gibi isimleri tanımak, bıraktıkları manevî mirasa saygının bir gereğidir.”

YILMAZ: EN VELÛD OSMANLI MÜELLİFLERİNDEN BİRİ
İZÜ İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz da Bursevî’nin en velut Osmanlı müelliflerinden biri olduğuna dikkat çekti. “Bursevi bir denge insanı, derinlik sahibi büyük bir mutasavvıf” diyen Yılmaz, Arapça ve Türkçeyi büyük bir maharetle kullanan Bursevî’nin yazdığı Ruhü’l-Beyân tefsirinin Osmanlı uleması arasında mühim bir eser olduğunu ifade etti.

KILIÇ: İLİMLERİN TEMELİNDE TASAVVUF VAR
Sözlerine kadim dünyada ilimlerin temelinde tasavvufun bulunduğunu hatırlatarak başlayan Prof. Dr. Mahmut Erol Kılıç, bu esastan kopan modern dünyanın her ilmin kendi başına bir anlam ifade ettiği iddiasını ortaya attığına işaret etti. Bursevî’nin eserlerinde tafsilatlı şekilde ele aldığı içsel/bâtıni siyaset kavramına da değinen Kılıç, bu yaklaşımın Osmanlı devlet yapısına yönelik sûfî bir kavramsallaştırma sunduğunu kaydetti. Bursevî’nin farklı sahalarda eser kaleme almasının dağınıklık olarak algılanmaması gerektiğini belirten Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Onların anlam dünyasında tüm ilimler aynı şeye hizmet ediyor. Manasız bir hayat ve insan düşünülemez. Kavramlara, manevî ilimler mana kazandırır. Bizi biz yapan şey, bu manalardır. Peygamber ve velilerin gelme sebebi, kayan manayı ruhlara yeniden üflemek, ritüellerden ibaret kalan dinlerin gerçek anlamını hatırlatmaktır.”

ÖZEL: BURSEVÎ OSMANLI’NIN OLGUN BİR MEYVESİ
İsmail Hakkı Bursevî’nin şair yönünü ele alan Doç. Dr. Ahmet Murat Özel ise Bursevî’nin âlim, müfessir, sufi, gezgin ve şair kimliğiyle geniş bir külliyat bıraktığını ifade etti. “1600’lerin ortasında, İmparatorluğun duraklama devrinde dünyaya gelen Bursevi, Osmanlı’nın olgun bir meyvesidir” diyen Özel, Bursevî’nin şiirlerinde aşk ve irşat temalarının öne çıktığını, ayrıca şiirlerinde bulunan gündelik hayata dair malzemelerin biyografik açıdan önemli veriler sunduğunu belirtti.
Program, Bursevî’nin şiirlerinden bestelenen ilahilerin, İZÜ Müzik Öğretmenliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Öncel tarafından seslendirildiği dinleti ile sona erdi.
