İçinde Allah geçen oyunların ünlü oyuncusu

Abdullah Kars 80'li yılların ünlü tiyatrocularından. Yıllar sonra bir konuştu, pir konuştu ve sanat dünyasını sarsacak iddialarda bulundu.

İçinde Allah geçen oyunların ünlü oyuncusu
İçinde Allah geçen oyunların ünlü oyuncusu
GİRİŞ 25.07.2009 06:50 GÜNCELLEME 25.07.2009 06:50
Bu Habere 5 Yorum Yapılmış

Hüseyin Sümer'in röportajı

Abdullah Kars 80'li yılların ünlü tiyatrocularından biriydi. 1938 doğumlu olan Kars, 1985'e kadar süren aktif tiyatroculuk hayatında Hz. Ömer'in Adaleti, Yunus Emre, Duaların Gölgesinde, Fedakâr Subaylar Kore'de, Ashab-ı Kehf, Şeyh Şamil, Onlar Böyleydi, Yazılamayan Eser ve Derman Dert Babası gibi oyunları 14 bin kez sahneledi.

Kendisinin yazdığı, yönettiği ve oynadığı Hz. Ömer'in Adaleti adlı oyunu Anadolu'nun neredeyse her ilinde 2 bin 55 kez sahneledi. 1984'te Almanya'nın farklı şehirlerinde 55 kez sahnelenen bu oyun için 20 bin kişilik boğa güreşlerinin yapıldığı arenalar dolup taştı.

Şöhretin bu şaşaalı günlerinde İslamî kesimin ünlü yazarı Şule Yüksel Şenler ile evlenen Kars'ın hayatı 5,5 yıl süren evliliğinin sonucunda değişti. Evliliği boşanma ile sonuçlanınca tiyatrodan uzaklaştı, kendi deyimiyle soğudu. Hayranları bu ayrılıktan büyük üzüntü duydu. Fatih Çarşamba'da boşandığını duyan bir kişi düşüp bayıldı mesela. Şule Yüksel'den ayrıldıktan sonra üzerindeki kamuoyu baskısı artan Kars, yavaş yavaş turneleri bıraktı. İstanbul kendisine dar gelince yeniden evlendi ve İzmir'in Torbalı ilçesi Ortaköy mevkiinde 24 yıl sürecek bir inzivaya çekildi. Kars, seyircilerinden gelen talep üzerine bu yıl tekrar tiyatroya dönmeye karar verdi. Şubat ayında İzmir'de ilk kez sahneye çıkan oyuncu, 17 kişiden oluşan İbret Sahnesi Tiyatro Grubu ile şimdi de Anadolu turnesine hazırlanıyor. Daha yola çıkmadan 118 yerden teklif almış. Konya, Ordu, Trabzon Erzincan, Erzurum'daki seyircileriyle buluşacağı için çok memnun olduğunu söyleyen Kars, Hz. Ömer'in Adaleti'ni yine yurtdışında da sahnelemeyi planlıyor.

Necip Fazıl Kısakürek'in çok sevdiği bu usta oyuncuyu hafta sonu Torbalı'daki evinde ziyaret ettik ve eskiye dair pek çok anıyı paylaştık. Kısakürek'in kendisine özel dört eser kaleme aldığını söyleyen Kars, "Ben 12 yıl Üstad ile çalıştım, o oyun yazdı ben sahneye koydum. Üstad'ın yazdığı oyunlara epey para verdim." diyor.

İşte Kars'ın 4 yaşında başlayan oyunculuk serüveninden kesitler...

Tiyatroya 4 yaşında başladı

1960, 70 ve 80'lerde star olmak kolay değildi. Çünkü o yılların Türkiye'si, sağ ve sol görüşlerin mücadelesine sahne oluyordu. Yaşamlar çok ucuzdu, insanlar olgunlaşamadan ölüp gidiyordu. O günlerde sol kendi liderlerini çıkartırken sağ da mevziini almakta gecikmedi. Toplum ikiye bölünürken her iki taraf kendi liderlerini sahneye sürdü. Sağın fikir önderlerinden biri de Necip Fazıl Kısakürek'ti. Muhafazakar kesim kendi kimliğini usta şairin şiirlerinde buldu. Bir de tiyatroda... Halkın tiyatroya gitmediği o dönemde öyle biri vardı ki, köydeki vatandaşı 30 km yürütüp tiyatro izletmeyi başardı.

Abdullah Kars, doğum yeri olan Kayseri'nin Güzelsu köyünde yapılan bir düğünde, henüz 4 yaşındayken ilk kez sahneye çıktı. Oynadığı rolde gözyaşlarını tutamayınca köy öğretmeni tarafından keşfedildi. O günden beri tiyatroya büyük aşk duyan Kars, Ankara İlahiyat ve Güzel Sanatlar Fakültesi olmak üzere iki üniversite bitirdi. Yıllarca kendi yazıp yönettiği 'Hz. Ömer'in Adaleti' adlı oyunu ile 'İslamî tiyatro' kavramını oluşturdu. Yaz tatillerinde arkadaşlarıyla kurduğu tiyatro ekibiyle turnelere çıktı. "İslam'da tiyatro olur mu, olmaz mı?" tartışmalarının çıkmasına neden oldu. Diyanet'ten fetva alınca 4 yıl boyunca bütün Türkiye'yi gezdi.

Türk tiyatrosunda rekor kırdı

Necip Fazıl'ın eserlerinin kabul görmediği bir ülkede onun oyunculuğu da akreditasyona kurban gitti. Muhsin Ertuğrul, Necip Fazıl'a, "Senin tiyatro eserlerinde Allah'tan, Peygamber'den başka bir şey geçmiyor, nasıl Devlet Tiyatroları'nda sahne verebilirim ki?" demesi üzerine Üstad, "Ben sana öyle bir eser yazacağım ki Allah ve Peygamber geçmeyecek. Ancak onları anlatacak." der ve Reis Bey'i kaleme alır. Tabii Muhsin Ertuğrul, oyunun yine Devlet Tiyatroları'nda sahne almasına izin vermez. İşte devir böyle bir devirdir.

Necip Fazıl oyunu çok beğendi

Abdullah Kars'ın, yazdığı eserlerle Türk tiyatrosuna büyük emek veren Necip Fazıl Kısakürek ile tanışması da ilginç olur. Milli Türk Talebe Birliği'nin Ankara'daki salonunda 'Hz. Ömer Adaleti'ni oynayacaktır, salon tıklım tıklımdır. O gün aynı salonda Necip Fazıl da bir konferans verecektir. Bu kalabalığın nedenini sorması ile Abdullah Kars'la tanışma süreci başlar. Üstad oyunu çok beğenir.

Necip Fazıl ile tanıştıkları gün, Üstad'ı Yunus Emre oyununu yazdırmaya ikna ettiğini söyleyen Kars, "Oyunun ardından beni çağırdı. 'Benden ne istersin?' dedi. Yunus Emre'yi yazmasını istedim. Daha sonra aradı, oyunu yazdığını söyleyip 'Piyesi, Neslihan'a (Kısakürek'in eşi) okudum, gözpınarları kurudu. Gel eseri al.' dedi. O gece benim için sabah bir türlü olmadı." diyor. Abdullah Kars, 4 bin liraya anlaştığı oyun için Fazıl'ın kendisinden 60 bin lira aldığını söylüyor.

Kadir Mısıroğlu, oyunuma engel oldu

Üstad'ın daha sonra 'İbrahim Ethem'i kaleme aldığını belirten Abdullah Bey, bu oyunu da 2 bin kez oynadığını anlatıyor. Üstad'dan tek sahnelik bir oyun yazmasını isteyen Kars, bu kez onun ilk komedi oyunu olan 'Püf Noktası'nı kaleme aldığını aktarıyor. Abdullah Kars, Püf Noktası'nı Necip Fazıl'dan telifini ödeyip almış. Ancak bu oyunu hiç sahneleyememiş. Sebep olarak ise Kadir Mısıroğlu'nun kendisine engel olmasını gösteriyor. Necip Fazıl, Abdullah Kars için Yunus Emre, Püf Noktası, İbrahim Ethem ve Mukaddes Emanet olmak üzere dört eser kaleme aldı.

Zeki Müren'in adını sildirdi

Zeki Müren'in sahneye çıktığı İzmir'deki ünlü Kazablanka Gazinosu'nu bir işadamının çocuğunun sünnet töreni sebebiyle kapatır. Kars, Hz. Ömer'in Adaleti'ni törende oynar. Büyük ilgi görür. "Gazinonun sahibi Yüksel Bey, oyunu burada sahnelemem için benimle anlaşmak istedi." diyen Kars, "Neon ışıklı tabeladan Zeki Müren'in adının silinip yerine Hz. Ömer'in Adaleti yazısını yazmalarını istedim." diyor. Teklifi gerçekleşir ve oyun burada 60 kez kapalı gişe oynar.

Tiyatro seyircisinden çiçekli çek

Devlet Tiyatroları'nın sinek avladığı dönemlerde o sahnesinde ilginç olaylara tanık olur. Anadolu turneleri o kadar etkili olur ki, Afyon'da ve birçok yerde bazı kişiler, Abdullah Kars'ın geleceğini söyleyerek piyasadan kapora toplamaya başlar. Bunun üzerine ünlü oyuncu, gazetelere ilan vererek bu sorunu çözer. Şöhretinin zirvesindeyken seyirciden çok farklı destekler aldığını söyleyen Kars, bakın neler aktarıyor: "Zonguldak Kilimli'deki bir oyundan sonra yanıma biri geldi. Elinde üzerinde çok büyük meblağ yazılı bir çek vardı. Vermek istedi, kabul etmedim. Ancak 22 ilde oynanacak oyuna sponsor olmasına razı ettim. Yine benzer olay başka bir turnede başıma geldi. Biri ben sahneden inmeden çiçek göndermiş. 'Bu parayı bu tür oyunlarda kullanın' yazısı vardı. Baktım notun yanında boş bir çek var. Hemen salonun kapılarını kapattırdım. Adamı bulup parayı iade ettim."

 

Allah'ım benim kalan ömrümü şu adama ver!

Bir defasında seyirci salondan ayrılmıyor. Oyun bitti ancak Akşehirliler hâlâ oturuyor. O zamanlar Hekimoğlu İsmail'in benim için kaleme aldığı Yazılamayan Eser adlı tek kişilik oyununu sahneliyorum. Sürekli şiir okumamı istiyorlar. Ben de gitmeleri için, "Var mısınız sabaha kadar oturmaya?" dedim. Birisi sahneye çıkmak istedi, kabul ettim. "Allah'ım benim kalan ömrümü şu adama ver." dedi. Hemen müdahale ettim: "Amin demeyin." dedim. Adam, ağır ceza reisiymiş.

 

Bursa'daki oyunda 27 kişi hastanelik oldu

Ekibime 'seyirciyi heyecanlandıralım' dedim. Oyunumuzu çok iyi bir performansla sergiledik. Sonra biz sahnedeyken insanlar bir bir bayılmaya başladı. Bursa hastanelerine kaldırıldılar. Doktorlar ve hemşireler, bunun sebebini öğrenmek için ertesi günü bizim oyunu izlemeye geldi.

 

Ayağımdan vurdular ama oyunu bırakmadım

Her oyunda farklı engellerle karşılaştık. Bir defasında Keçiborlu kaymakamı, bize izin vermedi. "Önce bana oynayacaksınız; uygun bulursam izin vereceğim." diye tutturdu. Bunun mümkün olmayacağını söylememe rağmen kabul ettiremedim. İzledikten sonra çok beğendi. Sonra kendisi vali olduktan sonra, "Solcular seni vuracak, oyun oynamayı bırak." dedi. 20 gün sonra Tavas'ta ayağımdan yaraladılar. Ben önemli bir şey yokmuş gibi sahneyi terk etmedim. Ayağımı önemseseydim, o salonda çok kan dökülecekti.

(Zaman)

YORUMLAR 5
  • mehmet can 15 yıl önce Şikayet Et
    KÜÇÜK ÇOCUKKEN ERZİNCANDA İZLEDİM VE HAFIZAMDA HEP YERİ VARDIR !!!. Evet Allah(C.Ş.) Ondan Razı Olsun. 1970 li yılların başları idi. 72-73-74 olabilir. Gündüz ERZİNCAN Ferah Sinemasında (Yıkılan,şimdi Kızılay Çarşısı var) Şule Hanımı Annem ile birlikte dinlemiştim. Hz.Ömerin Adaleti isimli oyunu ise Akşam izlemiştik. Hz.Ömer'in; aç ve açıkta kalan yetimlere sırtında un çuvalı taşıdığı sahnesi hala hafızamda canlı duruyor. ( Yaş 46 ) İslam Dinimiz'deki Adalet şuurunun bünyemizde ve gönlümüzde yerleşmesine neden olan hakiki etken realite...Paylaşalım dedik.Saygılar...M.C.
    Cevapla
  • mehmet demirkaynak 15 yıl önce Şikayet Et
    büyük adamsın abdullay beyefendi. SİVAS a da gelin.lütfen.Allah yolunuzu açık etsin.
    Cevapla
  • Hidayet Karazor 15 yıl önce Şikayet Et
    Üstad Necip Fazıl'ı duyunca duygulanırım. Allah kıymetli oyuncumuzdan razı olur inşallah. Ülkemizin böyle sanatçılara ihtiyacı var. son günlerde bizlere sanatçı denilince neredeyse ateist hatta onu bile beceremeyecek karakterde kişiliksiz tipler empoze edilmeye çalışılıyor. Allahım Abdullah Kars gibi sanatçılarımızın sayılarını arttır Ya Rabbim. Bizleri senin yolundan sapmışlardan değil, yoluna baş koymuşlardan eyle, Bu büyük milleti sana isyan edenlerden değil tarihinde olageldiği gibi hizmet edenlerden eyle.(Amin)
    Cevapla
  • ali candan 15 yıl önce Şikayet Et
    eksik olmasın... üstad sivasada bekleriz....
    Cevapla
  • Seyit KARA 15 yıl önce Şikayet Et
    NE HÜZÜNLÜ. Öncelikle bu gibi gerçek sanatçıların tiyatroda,sinemada bu şekilde topluma ulaşan dallar da olduğunu görmek beni mutlu ediyor,sanatda düşünce ayrımı olmaz,ama her elimizi attığımız eserde sürekli belli görüşleri görmek sanat adına beni üzüntüye uğratıyor bunun farklı bir görüş yönünde olmasını da istemem sanat,saygıdır herkes farklı görüşe saygısı içerisin de saygısı gösterecektir,şöyle açıklayım ki inşallah bir tiyatro insanı olursam kominizmi öven bir eser yazmam ancak oynamaktan da çekinmem.
    Cevapla
DİĞER HABERLER
Anadolu Ankası Tatbikatı'nda nefes kesen anlar! HÜRKUŞ ilk kez 1 tonluk bomba attı
Ticaret Bakanlığı'ndan son dakika İsrail açıklaması: İsrail ile ticaret sıfırdır