Ünlü yönetmen Reha Erdem'e göre iyi film

Sanat filmi sözünden hoşlanmıyorum diyen ünlü yönetmen Reha Erdem, iyi filmi, asla sözlerle anlatılamayacak anlam bütünü olarak tarif ediyor.

Ünlü yönetmen Reha Erdem'e göre iyi film
Ünlü yönetmen Reha Erdem'e göre iyi film
GİRİŞ 21.04.2010 12:15 GÜNCELLEME 21.04.2010 12:15

Kosmos: "Reha Erdem Sineması: Aşk ve İsyan" adlı kitapta Fırat Yücel "Reha Erdem filmleri üzerine düşünmek, Türkiye'deki kültür hayatı ve eleştiri geleneği üzerine düşünmeyi de beraberinde getirir. Bu filmler üzerine yazı yazmaya başladığınız an, hiç alışkın olmadığınız bir dilin içine çekildiğinizi, kaleminizi bu dilin alfabesine sözcük dağarcığına göre tekrardan ayarlamanız gerektiğini hissedersiniz. Başka sinema vardır orada ve kaleminiz de onun peşine takılır. Sinemayı gerçek yaşam denen muğlâk kabulle kıyaslayan film eleştirisi anlayışını bir kenara bırakmak durumunda kalırsınız. Belki de bu yüzden Reha Erdem sineması ilgi uyandırsa bile, üzerinde çok fazla yazı üretilmiş, hakkıyla irdelenmiş bir sinema değildir" diyor. 

> Fırat Yücel editörlüğünde Reha Erdem Sineması Aşk ve İsyan kitabında "Taşra bir ayrı zaman benim hayalimde ve arzumda. O anlamda bir isyanın simge ismi. Beni ilgilendiren Taşra fikri " diyorsunuz. Taşra fikri tam olarak ne ifade ediyor sizin için?

> Bunu söz konusu yazıda elimden geldiğince tarif etmeye çalışmıştım.

> Ay, Kaç Para Kaç, Korkuyorum Anne, Beş Vakit, Hayat Var, Kosmos hepsi ödül aldı. Ödülsüz filminiz yok; çıta çok yükseklerde; beklentiler de yükseklerde bu sizi huzursuz ediyor mu?

-Benim içim, 'çıta', 'beklenti' gibi durumlarla pek haşır neşir değil. Kendi dertlerimin başkalarını da ilgilendirdiğini sandığım konularında, sinema sanatının geniş imkanlarını kullanmaya çalışarak düşünüyorum. Ödüller tabii ki motive edici, bazen seviniyor, hatta bazen şaşırıyorum.

Ayrıca ödül hak edilen bir şey değil, bir hediye!

> "Auteur yönetmen" diyorlar size; yönetmen sizsiniz; senaryosu, kurgusu, montajı, ses düzeni size ait. Bugüne dek otoriteler beğendi, her filminiz ödül aldı. Gönlünüz nereye götürüyorsa oraya gidiyorsunuz. Her şey sizde olup bitiyor; yalnızsınız biraz; hata yapmanız diğerlerinden daha kolay; kral çıplak diyecek çok kişi yok yakınlarınızda. İster istemez, acaba, demiyor musunuz?

> Hata, bir kurala, bir duruma uymama haliyle ortaya çıkar. Benim 'hata' dediğimi bir başkası 'hata' olarak görmeyebilir, ya da tam tersi. Özellikle yeni'ye yöneldiğinizde, eskinin kurallarını çiğneyebilirsiniz, eski o zaman sizi hatalı bulur... Benim filmlerimin tümünü bir hata olarak görmek de mümkün.

Benim için hata, sinema anlamında başkalarının yaptıklarını (bilerek ya da bilmeyerek) tekrarlamak. Bunun için de sinema sanatını elimden geldiğince yakından izlemeye çalışıyorum. 'Acaba' ise benim her ağzımı açtığımda söylediğim ilk söz. 

kullan> Kosmos aşk ararken inanç da arar gibi .

> Zaten aşk'sız inanç nasıl olabilir ki?!

> Aşksızlıktan yakınıyorsunuz. "Aşksızlığın olmadığı bir zaman bir yer" deyince hayalinizde ne canlanıyor ?

> Öyle bir yer ve zaman dışarıda yok diye düşünüyorum, ancak ruhumuz ve aklımızla, bu yoksunluğun tesellisine uğraşırken oluşturduğumuz koşularda, zaman zaman böyle vaatler sunan bahçelerden geçebiliyoruz.

> Kazların karlara değen ayak sesleri, karlar arasından süzülen ezan sesi, ıssız akan su sesi... Sesler hatırlatıyor Kosmos filmini. Filmin hazırlık aşamalarında bu sesleri duyar mısınız? Yoksa film çekilirken akış içerisinde mi yerleşir sesler.

> Sinemanın yarısı görüntüyse diğer yarısı ses. Filmi oluştururken, yani her aşamasında, her ikisine de aynı derecede önem veriyorum. Görüntüler gibi ses de öngörülen ve öngörülemeyenlerin karışımından oluşuyor. Her şey montajda yoğruluyor.

> Masumiyet Müzesi Orhan Pamuk'taki aşkın karşılığı, Kosmos için de Reha Erdem' deki aşkın karşılığı diyebilir miyiz? Kosmos aşkı aramaya devam edeceği için sizdeki arayışın da bitmediği hissine kapıldım. Başka filmlerde yeniden aynı duygunun peşine takılabilir misiniz?

> Evet herhalde. Ama bu duygu artık başka bir şekil almış olur.

> Sizi medyada sık sık göremiyoruz televizyon programlarına katılmıyorsunuz. Niçin?

> Filmlerim çıktığı zaman zorunluluklarımı (söyleşi, vs) elimden geldiğince yerine getirmeye çalışıyorum. TV bunların içinde beni en zorlayanı. Nedenini bilmiyorum ama zor geldiği için diyelim, kaçınıyorum.

> Yeni bir proje var mı şu an kafanızda?

> Düşündüğüm şeyler var tabii. Ama yarın ne olur, bilmiyorum...

> Yeni projeler yavaş yavaş mı oturur belleğinize ya da aniden şimşek hızıyla adını koyar mısınız?

> Genellikle yavaş yavaş, yani çalışarak oluyor.

Reha Erdem Sineması: Aşk ve İsyan> Hülya Avşar "En büyük hayalim bir Reha Erdem filminde oynamak" demişti ne dersiniz, hayali gerçekleşebilir mi?

> İnşallah. Daha önce bir proje üzerinde konuşmuş ve karşılıklı heveslenmiştik, ama o proje kaldı sonradan. Hülya Avşar sinema için çok değerli ve bence yetenekleri çok az kullanılmış bir oyuncu.

> Sizce sanat filmiyle sanattan yoksun filmi esas olarak ayıran ne? Kaleminiz sanatsızlığa kaçacak gibi olmaz mı hiç?

> Benim için iyi film (sanat filmi sözünden hoşlanmıyorum), anlamını sinemasıyla hazza çevirebilen, yeni şeyler söylerken özgür bırakan, hayaller kurdurtan bir anlam bütünü... İyi bir filmden aldığınız hazzı bence asla sözlerle anlatamazsınız.

Ben de iyi film yapmak için çabalıyorum.

> Dizilerde sanat yok deniyor ama genelde tiyatro sanatçıları rol alıyor.

> O konuda bir fikrim yok.

> Edebiyatçılar çok okuduklarını söylerler; siz sürekli film mi seyredersiniz? İçinize dönüp kendi derinliklerinizde mi dolaşırsınız?

> Evet ben çok film seyrediyorum. Hep iyi film peşindeyim, çünkü iyi bir filme rastladığımda, yaşama sevincim ve cesaretim artıyor. Huzur buluyorum. Tabii bu çok sık olabilen bir şey değil ne yazık ki. Öte yandan kendi içime hep dönüğüm zaten. 

> Her ne kadar elle tutulur gözle görünür söylemi olan bir film sanat filmi olmaz diyorsanız da operada uyuyoruz biz.

> Öyle bir şey söylediğimi zannetmiyorum. Ayrıca bazen insan çok huzur bulduğu şeyin karşısında uyuyabilir... 

> Olanı göstermek yerine hayata bir pencere mi açıyorsunuz?

> Bu sözlerle düşünmüyorum.

> Sanatın diğer kollarından beslenir misiniz? Aklıma öylesine geldi Operaya gider misiniz mesela?

-Tabii sinema dışında edebiyat, resim ve müzikle yaşıyorum. Hayatımın eğlencesi bunlar. Operaya gitme alışkanlığım yok ama dinlerim. 

> Kutluğ Ataman çocukluk arkadaşınızmış ara sıra paslaşır mısınız?

> Paslaşmak demeyelim de, ara sıra görüşürüz.

(Haber 7)

Reha Erdem sinemasıyla ilgili kitap hakkında ayrıntı bilgi almak için bu linki kullanabilirsiniz

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Trump'ın Gazze planı ortaya çıktı: Skandal iddia!
Beklenen anket geldi! Bu pazar seçim olsa hangi partiye oy verirsiniz?