Hababam sınıfı'nın bilinmeyen öyküsü...

Yarım asırdır popülerliğini yitirmeyen Hababam Sınıfı'nın anıları şimdi de bir kitaba konu oldu. Eserin yazarı Rıfat Ilgaz'ın oğlu Aydın Ilgaz, Hababam'ın gerçek kahramanlarını yazdı. Gerçek kahramanlar bakın kimlermiş..

Hababam sınıfı'nın bilinmeyen öyküsü...
Hababam sınıfı'nın bilinmeyen öyküsü...
GİRİŞ 08.08.2004 17:13 GÜNCELLEME 08.08.2004 17:13

Dolmuş dergisinin sütunlarında, 1956 yılında tefrika olarak başlayan Hababam Sınıfı bugün herkesin bildiği bir efsane. 78 haftalık tefrikadan sonra romana dönüşen, oyunları sahneye konan ve dokuz ayrı filmi çekilen Hababam Sınıfı'nın öyküsünde pek çok bilinmeyen var. Yazarı Rıfat Ilgaz'ın oğlu Aydın Ilgaz 'Sınıf'ın Efsanesi' adlı kitabında bu edebiyat klasiğimizin kimi zaman hüzünlü, kimi zaman komik hikayesini anlattı.



KABATAŞ İLHAM VERDİ

Kabataş Lisesi'nin ünlü hocalarından biri olan Sallabaş Kemal romandaki yerini başka bir isimle aldı. Hababam Sınıfı sansür kurulunun 'Bir öğretmene Kel Mahmut dedirtmeyiz' diyen üyeleri yüzünden uzun süre filme çekilemedi. Kel Mahmut'a ilham veren Rıfat Ilgaz'ın Kastamonu'daki öğretmeni Nihat Dicle'ydi. Nihat Dicle yıllar sonra Hababam Sınıfı filmini izledikten sonra Ilgaz'a yazdığı bir mektupta 'Bana verdiğiniz Kel Mahmut rolünden dolayı size minnettarlığımı, takdirlerimi, gurur ve iftihar duygularımı iletmektir amacım' diyecekti. Aydın Ilgaz





***



Habamam Sınıfı'nın bilinmeyen öyküsü



Aydın Ilgaz babası Rıfat Ilgaz'ın 'Artık beni aştı' dediği eseri Hababam Sınıfı'nın öyküsünü, bilinmeyen yanları, hiç konuşulmayan anılarıyla yazdı.



Yetmiş yaşında bir adam... Elleri kelepçeli, gözleri bağlı, Cide sokaklarında otuz-kırk mavi bereli jandarma erinin arasında üç kilometre boyunca yürütülüyor. Ciğerlerinin üçte ikisi yok, bacakları ağırıyor, öksürüyor... Fakat bütün bunlara rağmen beyaz saçlarıyla dimdik yürüyor. Takvimler 1980 yılını gösteriyor. 'Cide'nin papazını yakaladık' diyorlar. Yirmi yıl önce, sıkıyönetim altındaki Kastamonu'nun Cide ilçesinde bu yaşlı adamı böyle yürüten ilçenin doğa harikası sahilindeki kereste fabrikadan yükselen pis koku ve duman üzerine yerel bir gazeteye yazdığı yazı... Bu yaşlı adamı fabrikanın kafeteryasında, içki eşliğindeki bir yemekte sıkıyönetim komutanına 'komünist' diye ihbar eden fabrika sahibinin de, sıkıyönetim komutanının da bu yaşlı adamın iflah olmaz bir muhalif olduğundan haberi yok... Çünkü yerel gazetedeki o yazının altındaki Rıfat Ilgaz imzası vardı. Oğlu Aydın Ilgaz, hep inatla muhalif kalan, iyimserliğini hiç yitirmeyen Rıfat Ilgaz'la yaşadıklarını, Hababam Sınıfı'nın öyküsünü 'Sınıf'ın Efsanesi' adlı kitapta bu güne kadar anlatılmayan, konuşulmayan yanlarıyla yazdı. Rıfat Ilgaz'ın öğrencilerini ve eğitim sistemini anlattığı ilk kitabı 1944 yılında yayınlanan ve 25 gün sonra toplatılan Sınıf'tı. Sınıf yüzünden altı ay hapis yatan Rıfat Ilgaz 12 yıl sonra, 1956'da bu defa İlhan Selçuk'un Dolmuş'unda bir tefrika olarak Hababam Sınıfı'na başladı. Böyle bir tefrika için İlhan Selçuk 'Adı ne olsun?' diye sordu. Rıfat Ilgaz 'Sözgelimi... Haytalar Sınıfı... Hababam Sınıfı... Daha...' 'Hababam Sınıfı güzel' dedi İlhan Selçuk ve 78 haftalık yazı dizisinden sonra yarım asır ötesine uzanacak efsane de başladı. Engeller sürüyordu. Kitap 1961 yılında dini kitaplar yayınlayan bir yayınevi tarafından basılabildi. Ancak Rıfat Ilgaz 1984 yılına kadar telif alamadı. İlk kez Ulvi Uraz tarafından sahneye konan Hababam Sınıfı filmin çekildiği 1974 yılına kadar hep kapalı gişeydi. Oğuz Aral'ın yönettiği 'Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı' Elhamra sinemasında 130 hafta oynamış ve 50 binden fazla seyirciye ulaşmıştı. Filmleri ise milyonlarca kişi tarafından hala izleniyor.



Rıfat Ilgaz'ın da gözleri maviydi diyen polis



Aydın Ilgaz, dört yaşında hapishane ziyaretleriyle hatırladığı babası için 'Başınızı belaya sokan vazgeçemediğiniz bir arkadaş gibiydi. Hani içkiye alıştırmıştır seni, bilirsin ama adamla oturup içki içmek de çok hoştur. Vaz geçemezsin. Sabah da kalkamazsın' diyor. En çok da hangi yaşta olursa olsun hiç pes etmemesi, hep inatçı ve umutlu olması etkilemiş Aydın Ilgaz'ı: 'Bir insanın 71 yaşında yediği darbelere rağmen hala ayakta olması şaşırtıcı bir şey. Devlet sanki bir prototip gibi seçmiş. Örneklemiş. 'Bu adam gibi olmayın, yoksa başınıza bunlar gelir' diye. Babam 'aslında Nazım Hikmet'in düşüncelerinde olup da Nazım gibi yazmamaya dikkat ettim' diyor.Bir sivil polis de bir toplantıda 'biz onun Nazım gibi meşhur olacağını düşünerek önceden tedbir aldık. Nazım'da bunu atlamıştık. Rıfat Ilgaz'ın da gözleri maviydi diyor'.



HER YERDE BİRİ TANIYORDU

Rıfat Ilgaz'ın halka malolması oğlu Aydın Ilgaz için her zaman sürprizlere yol açmış 'Diyelim bir devlet dairesi, bir problem var, biri çıkıyor Rıfat Ilgaz'ı tanıyor, senin işin kolaylıkla oluyor. Bu bizim yukarıdan beklediğimiz büyük torpiller falan değil, küçük torpilcikler. Daha çok halkın onu tanımış olması. Mesela hiç tanımadığım bir taksi şöforu bana Rıfat Ilgaz'dan 'böyle insanlar da var' diye bahsederdi... Elektrik idaresinden bir çocuk gelmişti yayınevine. 'Kimin kitaplarını basıyorsunuz' diye sordu. Rıfat Ilgaz'ın deyince 'Sarı Yazma romanında Fikriye diye bir sevgilisi vardı, ne oldu o kadın' dedi... İnanamadım, 'Sen gerçekten Sarı Yazma'yı okudun mu' diye sordum. 'Ben bütün kitaplarını okudum' dedi. Geçenlerde Gerede'de bir yerde balık yemiştik. Aramızda konuşuyoruz, Rıfat Ilgaz falan deyince garson çocuk 'Ben Rıfat Ilgaz'ı tanırım' dedi, 'Oğluyum' dememle hiç ilgilenmedi. Başladı kitaplarını anlatmaya. Ve bulamadığı bir kitabınan söz etti. Buna benzer yüzlerce hadise var.'



Kel Mahmut teşekkür etti



Osırada Kabataş Lisesi'nde yatılı okuyan oğlu Aydın Ilgaz, Hababam Sınıfı'nın pek çok tiplemesi için babası Rıfat Ilgaz'a malzeme taşıdı. Kabataş'ın 'Bacak İsmail' i ünlü Şener Şen'in canlandırdığı Badi Ekrem'in bir parçasını oluşturdu. Yine Lisenin ünlü hocalarından Sallabaş Kemal de romandaki yerini başka bir isimle aldı. Fakat en önemlisi Kel Mahmut'tu. Hababam Sınıfı sansür kurulunun 'Bir öğretmene Kel Mahmut dedirtmeyiz' diyen üyeleri yüzünden uzun süre filme çekilemedi. Ancak 1974 yılında 'Kel Mahmut' Mahmut Hoca olarak değiştirildi ve sansürü aşabildi. Kel Mahmut'a ilham veren Rıfat Ilgaz'ın Kastamonu'daki öğretmeni Nihat Dicle'ydi. Nihat Dicle sansürcülerin aksine yıllar sonra Hababam Sınıfı filmini izledikten sonra Ilgaz'a yazdığı bir mektupta 'Bana verdiğiniz Kel Mahmut rolünden dolayı size minnettarlığımı, takdirlerimi, gurur ve iftihar duygularımı iletmektir amacım. Ne yapacağımı bilemiyorum. Yalnız televizyon gibi bir yayın aracında, eserinizi tüm memleket bireylerinin iftiharla seyretmesi kafidir. Sağolunuz, var olunuz' diyecekti.



HABABAM sınıfının sırrı ne? Aydın Ilgaz bu soruya 'Hababam Sınıfı kendini üreten bir eleştiri. Bir gün Hababam Sınıfı'na gülmezsek o zaman anlayacağız ki Türkiye'de eğitim sistemi düzelmiştir' cevabını veriyor.



Gençler için filmlere bir şey demedi



Hababam Sınıfı filmlerinin her biri ayrı zamanlarda aynı coşkuyla karşılanmıştı; ama bizim açımızdan durum biraz farklıydı. Bazılarının yapıldığından babamın haberi dahi olmadı. Filmlerin gişesi iyi oldukça bir yıl sonraya yeni bir film sipariş edilir olmuştu; senaryolar gerekli özen gösterilmeden hazırlandı Kıza zamana sıkıştırılmaya ve yetiştirilmeye çalışıyan bu filmlerden babam da hoşnut olmamaya başlamıştı. Çok soruldu 'O halde Rıfat Ilgaz bu filmlere neden izin verdi?' diye... O filmlerle birçok genç oyuncu kendini gösterme fırsatı yakaladı. Bugünkü ününü bu filmlere borçu olan birçok sanatçı var; ki onlar bugün meslek yaşamlarının zirvesindeler. Hababam Sınıfı onlar için bir okul olmuştu. Bir kuşaktan oyuncuları saymaya başladığımız zaman, hani neredeyse Hababam Sınıfı filminde rol almayan çok az ada rastlıyoruz. Bugün, televizyonda defalarca gösterilirken bu filmler; bütün bu oyuncuları sık sık anıyor ve anımsıyoruz. Yani yetenekli gencecik oyuncuların bir araya gelip, gelecekte oynayacakları birçok filmin kapılarını kendi elleriyle aralarken, babam filmlere izin vermemezlik edemezdi'.

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Döner kesen Steinmeier'a eleştiri: Erdoğan'ın bizi ciddiye almaması normal
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı duygulandıran hediye!