Akif Beki: Attığım kahkahanın arkasındayım

Hürriyet gazetesi yazarı Akif Beki, Şubat ayındaki TRT'de geçen bir diyalogda attığı kahkahanın arkasında olduğunu yazdı.

Akif Beki: Attığım kahkahanın arkasındayım
Akif Beki: Attığım kahkahanın arkasındayım
GİRİŞ 27.10.2015 10:41 GÜNCELLEME 27.10.2015 10:42

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın danışmanı ve TÜRKSAT Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Varank'ın 2 Şubat'taki TRT'de Cumhurbaşkanı Erdoğan'a canlı yayında soru soracak gazetecilerle yaptığı sohbette gizlice çekilen görüntüler geçtiğimiz günlerde bazı gazetelere servis edilerek seçim öncesi propaganda olarak kullanılmaya çalışılmıştı.

Gizlice çekilmiş görüntüde, Varank'ın Beki'ye Paralel Yapı'nın kanallarını kastederek, "Bakan'a şunların kanalını TÜRKSAT'tan kaldıralım" dediği duyuluyor ve Beki'nin de bu konuşmaya gülerek yanıt verdiği görülüyordu. Beki, bu diyaloğu bugün köşesinde yazdı. "Attığımın kahkahanın arkasındayım" diyen Beki, Paralellerin özellikle sosyal medyadan kendisine yönelik küfür, hakaret ve tehdit yağdırdığını yazdı.

İŞTE O YAZI;

"Ben böyle idmanlı, böyle jilet gibi küfürbaz trolkanlılarla karşılaşmamıştım evvelce. 'Benim' diyen trol halt etmiş yanlarında. 'Yargılanacaksın' naralarına 'Bu kahkahanın hesabını vereceksin' diye başlayan küfürnameler eşlik etmiş yanlarında. Seçkin birer 'muhabbet fedaisi olmak üzere', güya 'vurana elsiz, sövene dilsiz' şiarıyla yetiştirilmiş 'altın nesil' mensupları bunlar. Bayramlık ağızlarını açmış, en sunturlusundan küfür, hakaret, tehdit yağdırıyorlar."

2 Şubat’taki o diyaloğu tamamen unutmuştum. Hiç yer etmemiş hafızamda.
Gün geldi, Cemaat kanallarının uydudan çıkarılması için savcı Türksat’a yazı yazdı,
konu Başbakan Davutoğlu’na soruldu, o da lehte-aleyhte kesinleşmiş yargı kararı
olmadan işlem yapılamayacağını söyledi...

"7 Haziran seçimlerinden önceydi. 21 Mayıs tarihli yazımda “Ben de Başbakan’la aynı
şeyi istiyorum” diye tavrımı koydum. Yani Paralel Yapı’yla mücadelede hukuki
süreçler tamamlanmadan adım atılmamalıydı.

5 ay sonra o kanallar Digiturk’ten çıkarıldı. Yine kayıtsız kalmadım. 21 Mayıs tarihli o
yazıma da referans vererek bu tasarrufu yanlış bulduğumu açıkça belirttim...

Paralel Yapı’yla mücadeleyi hayati görmekle beraber... Hukuktan milim sapılmasına,
prosedürün atlanmasına, usulün baypas edilmesine, kısacası yargının, vaktiyle
paralellerin kullandığı gibi kullanılıp aletleştirilmesine başından beri karşıyım.

Düzmece ihbarla, suç uydurularak, organize suç örgütü üyesi gibi gösterilerek sahte
isimle dinlenmiş ve paralel kulaklara takılan özel telefon konuşması cümle âleme
dinletilmiş binlerce mağdurdan biri olduğum halde üstelik...

Fakat Paralel hafiye teşkilatı uslanmıyor. Aynı kirli yöntem, aynı devlet içindeki
kadrolarını kötüye kullanma hasisliği, aynı ahlaksız metotla operasyon gazetecilikleri
devam ediyor.

Kameraların kayıtta olmaması gereken bir anda cereyan etmiş özel bir konuşma,
kayda alınıyor. Ve 8 ay sonra pişirilip servise konuyor. Bu ahlaksızlığın sorumluları ve taraftarları hesap vereceğine, hem suçlu hem güçlü tavrıyla üste çıkıp bir de mağdur ettiklerinden hesap sormaya kalkmazlar mı!...

KAYNAK: HABER7
YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Bayraktar TB3 bir rekoru daha kırdı!
Çekmeköy’de sahte taksi ile kanlı tuzak! Çantayı da toprağa gömmüş…