Düşen gazete tirajlarına yeni çözüm

Her geçen gün satışları hızla dşen Avrupa basınının artık yeni bir paranoyası var : “Bedava Gazete”. Özellikle metrolarda dağıtılan ve medya devlerini tehdit eden bu uygulamanın yazılı basın tarihinin en büyük krizini yaşatacağı rivayet ediliyor.

Peki yerel medyadaki isimler ne diyor?

Tayfun Gökdeniz (Bugün Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni ) :

Biz şu anda aşağı yukarı 40 bin civarında gazetemizi ücretsiz dağıtıyoruz. Ama bunu tanıtım aktivitesi olarak değerlendiriyoruz. Bu biizm sürekli yapacağımız bir yayın politikası değil sadece bir tanıtım yolu. Buralarda gazete dağıtmayı da yine tanıtım amaçlı yapıyoruz. Bunun dışında 5 bin gazeteyi de sürekli değiştirdiğimiz noktalarda dağıtıyoruz ve sonra da bölgelerde okuyucu kitlemiz var mı diye kontrol ediyoruz. Bizim gibi televizyonu olmayan yayın evlerinin tanıtımları biraz sıkıntılı oluyor. TV’ye reklam verme maliyetini karşılayamıyorsanız başka pazarlama yollarını denmeniz gerekiyor, ki bedava dağıtım da bunlardan biri.

Ekrem Dumanlı (Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni) :
Dünya’da en değerli varlık bilgi. Yarın, bugün insanlar bedava gazete almalarına rağmen ücretli gazeteleri tercih edebilirler. Bana kalırsa bedava gazeteler yok etmeye değil, değiştirme ve dönüştürmeye sebep olacaktır. Ben yine klasik gazetelerin kendini bu durum karşısında ayakta kalacaklarını düşünüyorum. Çünkü bedava gazeteler evet ücretsiz ama reklam lelirlerinden besleniyorlar. Ancak Türkiye’de reklam pastası bukadar büyük değil. Bu reklam pastası mevcut grupları bile beslemiyor. Ekonomik açıdan maliyetleri çıkarmaları çok zor. Kağıt fiyatları çok yüksek ve mevcut gazeteler bile zati değerlerini satışlardan çıkaramıyorlar. Aradaki açığı reklam geliri ile kapatmaya çalışıyorlar ama buna rağmen çoğu kapatamıyor da.

İsmet Berkan (Radikal Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni)
Para kazanmak söz konusu olduğunda bedava dağıtılan bir gazetenin Türkiye’de para kazanma şansının çok fazla olmadığını düşünüyorum. O sebeple bedava dağıtılan gazetelerin arkasınada başka art niyetler ararım ben. Yani kimlikleri toplumu yönlendirmek için ceplerine para koyup da gazeteleri kulllanabilir. Bundan da endişe duyarım. Bizim patronlarımız alabildiğine şeffaf insanlar ve biz de editöryal bağımsızlığa sahip gazeteleriz. Ücretsiz bir gazetenin editörünün bağımsızlığının olup olmayacağı, bir görüşünün olup olmayacağı, bir fonksiyonun olup olmayacağı, hükümetleri denetleme fonksiyonun olup olmayacağı şüpheli.

Güntekin Uçkun (Turkish Daily News Genel Müdürü) :
Türkiye’deki reklam pastasının büyüklüğünün henüz New York şehrinin onda biri ya da Yunanistan’ın çeyreği civarında olduğunu düşündüğümüzde veya bu rakamların kişi başına düşen reklam harcamalarında daha da düşük olduğunu göz önününde bulundurduğumuzda bedava gazetelerin Türkiye’de kısa sürede yayılacağını düşünmüyorum. Ancak uzun vadede sanırım bu tartışmanın dinamikleri arasında interneti de almış olacağız. Belki de o zaman ücretsiz gazetenin internetteki gelişmeler karşısında basılı mecra kulvarında kuvvetli bir alternatif olarak tek başına kalaileceğini bile alternatifler arasında.

Tayfun Devecioğlu (Vatan Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni):
Bedava gazetelerin ortaya çıktığı şehirler daha çok iş bölgeleri ve gelir seviyesi yüksek aynı zamanda kalabalık şehirler. Özellikle zengin ve tüketimi yüksek olan ülkeler için başarılı bir reklam mecrası. Bugün İngiletre’de kişi başına gelir 30 bin doların üstündedir ama Londra’nın merkezinde çok daha fazladır. Böyle bir yerde bir kişinin eline reklam alan bir gazete tutuşturduğunuz zaman ortalama yıllık gelirinin 0 bin dolar olacağını düşünürseniz bu ciddi bir satış potansiyeli oluşturur. O adamın yüksek miktarlı bir alışveriş yapması çok yüksek olasılıktır. Bu oran İstanbul ya da Sofya’ya göre çok daha yüksektir.

Marketing Turkiye bu ay şu başlığı çekmiş : Gelecekte bütün gazeteler bedava olacak ! 4 Eylül 2006 tarihinde BBC News’in haberine göre bu ciddi bir tehdit mi? Avrupa’nın pek çok önde gelen gaztesi bu yeni bedava gazete çılgınlığını manşetlerine taşıdı ev tartıştı....

Şimdi Türkiye’de aynı tartışma için zaman geldi geçiyor...
Sizin fikriniz?