Yargıda yeni dönemde neler olacak?

Kanal 7 Ankara temsilcisi Mehmet Acet, Yeni Şafak'taki bugünkü köşesinde yargıda yeni dönemde neler olacağını yazdı.

Yargıda yeni dönemde neler olacak?
Yargıda yeni dönemde neler olacak?
GİRİŞ 07.01.2019 16:44 GÜNCELLEME 07.01.2019 16:44
Bu Habere 16 Yorum Yapılmış

Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, hukuk nosyonu güçlü, adalet duygusuna verdiği kıymeti söz ve eylemleriyle ortaya koyan/koymaya çalışan bir bakanlık performansı sergiliyor.

Geçen yıl bir sohbet sırasında Ankara’dan örnek verip, “İnsanların Sıhhiye’deki Adalet Sarayı’nın yanından geçerken “İşte burada adalet dağıtılıyor” duygusuna sahip olmaları en büyük hedefimiz” demişti.

‘Güçlü adalet’ arayışı içinde olan birisi için bu sözler iyi bir ‘Pusula’ niteliği taşıyor.

Bakan Gül ile, Cumartesi ve Pazar günleri iki ayrı vesileyle bir araya gelip, yargıyla ilgili konu ve sorunları etraflı bir şekilde konuşma imkanımız oldu.

Yargı ve hukuk alanına giren başlıklarda liste yapacak olursak işin içinden çıkamayız.

Ama kabaca, yapısal sorunlar ve güncel tartışmalar başlıkları üzerinden ilerlersek, neler olup bittiğini daha sağlıklı bir şekilde aktarabiliriz.

BİRİKEN DOSYALAR, GECİKEN ADALET…

Yapısal sorunlar başlığının altına, uzun süren yargılamalar, birikmiş dosyalar ve bu durumun ürettiği ‘güvensizlik/yılgınlık duygusu’ gibi sorun alanlarını yerleştirebiliriz.

İşte bu bağlamda bakan Gül’ün nezaret etmekte olduğu bir takım çalışmalar önem arz ediyor.

Mesela, 2019 itibarıyla hayata geçirilen ‘Hedef Süre Uygulaması’ bunlardan bir tanesi.

Bu uygulamayla hem yargılamaların makul bir süre içerisinde bitirilmesi, hem de davaların ne kadarlık bir süre içerisinde karara bağlanacağının ilk günden bilinmesi hedefleniyor.

Adalet Bakanı Gül modeli şöyle tarif ediyor:

“Bir kişi dava açtığında, verilen belgede davanın hedef süresi yer alacak. Mesela 150 günse vatandaş 150 gün bekleyeceğini bilecek. Herkes planını ona göre yapacak. Bu dava 100 günde ya da 90 günde de bitebilir. Bu çabuk yargılama veya hızlı yargılama değil, adil ve makul yargılamayı arıyoruz.”

Bir tane örnek verelim.

Ağır ceza yargılamalarının şu anki ortalaması 575 gün.

Hedef süre uygulamasıyla, bu türden dosyaların 175 gün içerisinde karara bağlanması amaçlanıyor.

Arabuluculuk ve ‘lekelenmeme hakkı’ gibi yeni geliştirilen yöntemleri de yapısal sorunların üzerine gitme çabasının ürünleri olarak görebiliriz.

2018’de ceza davalarının yüzde 82’sinde arabuluculuk mekanizması başarılı sonuçlar üretmiş.

Yani, taraflar arasındaki ‘davalık’ konular, mahkemenin önüne dava konusu olarak gelmeden anlaşmayla çözüm yoluna girmiş.

Arabuluculuk yöntemi, hem mahkemelerin iş yükünü düşürme, hem de aralarında ihtilaf yaşayan taraflara sorunu daha büyük bir mecraya taşımadan çözme imkanı sunuyor.

Lekelenmeme hakkı ise, insanların yok yere mağduriyet yaşamamaları için geliştirilmiş bir yöntem.

Buna, herhangi bir kişiyle ilgili herhangi bir kişinin asılsız ihbarda bulunması yüzünden ortaya çıkan mağduriyetleri giderme mekanizması da diyebiliriz.

Bu uygulamayla 32 binden fazla insanın genel ve soyut suçlamalarla töhmet altında kalmasının önüne geçilmiş.

2019 YARGIDA ‘İNŞA DÖNEMİ’

Yapısal sorunlar bağlamında bağımsız ve tarafsız yargı başlığının altına girebilecek çok bilindik anlayışlar da var.

Bunu kabaca ‘yargıyı ele geçirilecek mevzi’ olarak gören anlayış biçimi şeklinde tarif edebiliriz.

Darbeler, askeri vesayet dönemlerinde ele geçirilmiş yargı gücünün nasıl bir ‘giyotin aracına’ dönüştürüldüğünü bilmeyen, bunun acısını yaşamayan mı var?

Bugün birçok konuda karşımıza çıkan çığırtkan tutumların arka planını, bir yerde, ele geçirilmiş mevzilerin elden çıkmış olmasının getirdiği ‘boşluğa düşme halinin’ çıktısı olarak görmek de mümkün.

FETÖ için de bu böyle, arka bahçesinin duvarları yıkılan CHP ve 27 Mayısçılar için de…

Tabii bu cümleleri, adalet, hak, hukuk gibi kavramlar bağlamında kamu vicdanını yaralayan güncel birtakım yargı kararlarının ya da tutumların üstünü örtme niyetiyle kurduğum sanılmasın.

Aksine, geçmişe dönük ‘can yakıcı’ tutum ve yaklaşımları mahkum halde tutmanın en iyi yönteminin aynı hatalara düşmemek olduğunun farkındayım.

Adalet Bakanı Gül, yargıyla ilgili yeni hedeflerden söz ederken ‘inşa dönemi’ tabirini kullanıyor.

‘Yargı reformu belgesini’ çok farklı kesimlerden görüş alarak güncelleme çalışmaları yürütüyor.

Yargıya dönük, güven artırma amacına matuf, ideal olanı yakalama çabasını yansıtan bir arayış olarak nitelendirebiliriz bu durumu .

Bu çalışmanın mahiyetini de Bakan Gül’ün kendi cümleleri üzerinden aktaralım:

“Önümüzdeki 5 yıllık planda yargıya güven nasıl artırılacak, bağımsızlığı, tarafsızlığı güçlendirici ne gibi adımlar atılacak, hükümetimizin temel yaklaşımı bu şekilde olacak.”

Bu bilgileri Mehmet Acet Yeni Şafak gazetesindeki köşesinde paylaştı

YORUMLAR 16
  • chingiz abdullaev 5 yıl önce Şikayet Et
    kanuna aykiri yerlerin yikim karari olan yeri aldikdan sonra suclu satanmi yoksa alanmi,sayin adalet bakani? rusiyada ve azerbaycanda kimse sikintisi ve problemi olan yeri satamaz.azerbaycanda satisa cikarilan yere forma 1 deyilen bir senet verilir.bu senet alinan yerin hic bir borcunun olmadigini ve sikintisi olmadan satisa cikarilmagi demek.ayni senetleri rusyada da alirsin ki emlaki satisa cikarasin.turkiyede ise emlaki aldikdan sonra yasamak ve islemek evezi problemlerle ugrasiyorsun.
    Cevapla
  • yılmaz 5 yıl önce Şikayet Et
    öncelikle yasalarin değişmesi gerek şü an dolandiricilar hirzizlara caza yok denicek şekilde şirketler mileti dolandiryor ve ne yazik şirket ortaklarina şahsi malarina hiç bir işlem yapilmiyor
    Cevapla
  • chingiz abdullaev 5 yıl önce Şikayet Et
    kardesim antalyanin adalet sarayina tum senet kanit ses kaytlarini sundum.savci bir sey yapmadi.odasina girdikde agzinda sigara iciyor ve oturdugu sandaliyeden boyle kalkmiyor sanki bir kral.suclularin ifadelerinden suclu olduklari net gorukuyor.ama savci adaletsiz takibsizlik karari cikariyor.ama maasini aliyor.bu nasil bir adalet hala da anlamiyorum.
    Cevapla
  • Ahmet 5 yıl önce Şikayet Et
    Hakimlik, savcılık ve avukatlık gibi meslekler ortadan kalkmalı. Yapay zeka her işi görür.
    Cevapla
  • chingiz abdullaev 5 yıl önce Şikayet Et
    30 sene rusyanun buyuk sehri sankt-peterburgda yasadim.ben turkiyede olan cok sayda avokati hic bir zaman rusyada gormedim.sehir merkezinde binalarda ancak avokat yazisi goruyorsun.boyle seyi sankt-petersburgda hic gormezsiniz.demek ki kanunlar oyle yazilmis ki avokatsiz kendini koruyamazsin.kanun net ve anlasilan olmalidir ki vatandas kendini koruya bilsin.bu hakimlere savcilara avokatlara yanlis kararlara gore ceza verilse tez bir zamanda turkiyeye adalet geri doner.
    Cevapla
  • hulusi 5 yıl önce Şikayet Et
    nerede o yapay zeka...pazarda yok aradım...değil yapay...doğal zeka bile yok.
    Cevapla
  • TÜRK 5 yıl önce Şikayet Et
    her şeyi yıktınız harap ettiniz şimdi inşa edeceklermiş.yersen
    Cevapla
  • messut 5 yıl önce Şikayet Et
    tapu iptal davası 4 yıl sürermi? el insaf
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Arda Güler gol sevincinin anlamını açıkladı! İslam alemini gururlandıran mesaj
Mücahitlerden akıl dolu mücadele: ABD verdi, İsrail attı, Kassam 4. kez vurdu!