Beyaz'ı bırakıp Meksika Sınırı'na koştular
ÜLKE TV'nin fenomen haline gelen Meksika Sınırı programı gittikçe kitleleri kendisine bağlıyor. Sırrı Süreyya Önder’in konuk olduğu porgramın tekrarı bile bakın nasıl rağbet gördü...

Asu Maro'nun (23 Aralık tarihli) yazısı
Zeka'nın zekatı
Geçen pazar sabahı ekrana kitlendim kaldım. Ülke TV’de yayınlanan Meksika Sınırı’na... Sırrı Süreyya Önder’di konuk. Senaryo yazarı, yönetmen, müthiş bir entelektüel olduğunu bildiğim, hatipliğine de bir kez daha hayran kaldığım...
O konuşurken kanal değiştirmek şöyle dursun, kağıt kalem alıp sürekli not tutmak istiyorsun. Her cümlesinden bir şey öğrendiğin yetmezmiş gibi çok da eğleniyorsun. Not tutarak bu keyfi kaçırmak istemediğim için kulağımı dört açtım, dinledim.
Sadece sinema değil sohbet konuları, edebiyat, müzik, mizah, hiçbir şey kurtulmuyor elinden Sırrı Süreyya Önder’in. Meksika Sınırı’nın üç sunucusu da (Selahattin Yusuf, Tarık Tufan, İsmail Kılıçarslan) konuklarının lafını hiç kesmeden, saygıyla ve yerinde paslarla yönetiyorlar programı. Zaten onların da gözlerinde aynı hayranlık okunuyor siyaseten hiç aynı yerde durmadıkları aşikar olan bu ‘usta’ya karşı.
Bühtan bühtan üstüne...
Sırrı Süreyya Önder çok da yürekli bir adam olduğu, dilinin kemiği bulunmadığı için kanalın çizgisiymiş, seyirci hassasiyetiymiş, hiç takılmadan gönlünden geçtiği gibi konuşuyor ve samimiyet her şeyin üstesinden geliyor sonuçta.
İki üç saati bir dolu altı çizilesi cümle, yeni sözcük, şiir, hikaye öğrenmiş olarak tamamlıyorum. “Sanat, mizah, bunlar zekanın zekatıdır. Bunlardan mümkün olduğunca nasiplenelim” diyor, artık dayanamayıp kağıda kaleme sarılıyorum. Rasih’ten okuduğu gazeli de kaçırmıyorum...
“Süzme çeşmin gelmesin müjgân müjgân üstüne / Urma zahm-ı sineme peykân peykân üstüne...” diye başlayıp “Hem mey içmez hem güzel sevmez demişler hakkına / Eylemişler Rasih’e bühtan bühtan üstüne...” diye bitiyordu. Önemli not: Müjgan kirpik, peykan ok, bühtan ise iftira demek...
Hikâyeleri olmak
Cumartesi programın tekrarına bu kez üç kız arkadaş rastgeldik, gene gözümüzü ayırmadan, ağzının içine bakarak izledik Sırrı Süreyya Önder’i. “Bazı insanlar nasıl konuştukça bir büyü oluşuyor etraflarında” dedik.
Aynı anda Beyaz Show’da dizilerden seçme bir yıldız karması mevcuttu; Bergüzar Korel’den Kıvanç Tatlıtuğ’a... Baktık baktık, ııh, gitmiyordu muhabbet bir türlü. Anlatacak hikayeleri olması insanın ve onları aktarmayı bilmesi, başka bir şeydi o. Nasiplenmek gerekti. Biz gene attık kendimizi Meksika sınırına.
-
Mimiga 16 yıl önce Şikayet Et*. Meksika Sınırı'nı izlediğimde mutlaka bir şeyleri not alıyorum. Özellikle kitapları ve müzikleri.Beğen
-
eyvahh eyvallah 16 yıl önce Şikayet Etbaşka şov mu biz meksika sınırına komşuyuz. enfes bir programdı 4 kere seyrettim aynı bölümü aşağıdaki şiirde programda geçmişti. başka şov mu biz meksika sınırına komşuyuz bizim orada o kanallar çekmiyopr. Zannederdim aşkımı bir şûha bağlarsam geçer, Yâr eliyle yâremi bir kerre dağlarsam geçer, Bitmiyor âh-ü figanım bülbül-i şeydâ gibi Geçmiyor gülmekle hüznüm, belki ağlarsam geçer! evet bu şiir için adam dövülür.Beğen
-
ismail öztürk 16 yıl önce Şikayet EtMeksika Sınırı. sürekli takip ettiğim güzel bir program.ke$ke diğer kanalların yapımcıları bu programı kendine örnek alsa...Beğen
-
hanif koray 16 yıl önce Şikayet Ethiç seyretmedim ama,. yukardaki övgü dolu yazı milliyette çıkmış. pek hayra alamet değil. ikincisi beyaz showla karşılaştırma yapılıyor, demek ki onun ayarında bir yapım. bu da eksi puan. fakat görenleri etkilediğine göre, bir albenisi var. ona da artı puan.Beğen
-
ibrahim ganidagli 16 yıl önce Şikayet Etcok guzel bir program. ilk olarak kanallari degistirirken gozume carpti ve biraz kaldim, gercekten cok ilginc konularda konusyorlardi ayrica genel kulturleri cok yuksek. beyaz showa reklam girdiginde meksika sinirini izlemeye basladim ama sonralari meksika sinirina reklam girdiginde beyaz showa gecmeye basladim:))Beğen