Osman Can'dan ilk yazısında ilginç teklif!
Star gazetesinden Akşam gazetesine geçen hukukçu yazar Osman Can, Akşam gazetesindeki ilk yazısında yargı ve anayasa ile ilgili ilginç bir teklifte bulundu.
Anayasa Mahkemesi eski rapörtörü olan ve 2012'de AK Parti'ye girerek partinin MYK'sında görev alan akademisyen gazeteci Osman Can yargı ile ilgili çarpıcı tespitlerde bulundu. Akşam gazetesinde yazmaya başlayan Can ilk yazısında yargıdaki sorunları çözmek için 'yargıyı lavedelim, Almanya, İsviçre ve İskandinav ülkeleriyle anlaşalım' teklifinde bulundu sonra da bunun olamayacağının nedenlerini sıraladı.
Son günlerde yaşanan HSYK tartışmalarına değinen Osman Can, yargıçların cübbeyi giyip 'filanca kanunun flanaca meddesine gör' diye söze başladığında 'hukuk devleti' ve 'hukukun üstünlüğü'nün bir kenara bırakılarak 'kanun konuşuyor'a dönüştürülmesinin sakıncalı olduğunu dile getirdi. Birşeylere abartılı değer atfedilmesinin sakıncalı olduğuna değinen Can şu tespitlerde bulundu:
"Cübbe giydi diye, kimse bilge olmuyor.
Çok iyi hukuk bilgisine sahip kanunun filanca maddesiyle söze başlamakla kimse “adalet tanrısı/tanrıçası” olmuyor.
Onu da biliyoruz.
Bir teklifim var:
Almanya, İsviçre veya Fransa, yahut İskandinav ülkeleriyle anlaşalım.
Anayasaları derseniz, hepsinin anayasaları demokratik, özgürlükçü ve katılımcı. Yani meşruiyetinde sorun yok. Meşru. Darbeler veya tek parti diktatörlükleri tarafından üretilmemiş.
Yasaları hakeza. Tamamı o ülkelerin tarihsel mirasından süzülerek gelmiş ve meclislerince yasaya dönüşmüş kurallardan oluşmakta. Böyle olduğu için de pek çok ülke, Türkiye dahil, tercüme edip kendi ülkelerinde uygulamaya çalışıyor.
Yani hukukun üstünlüğü ilkesi tam yerleşmiş vaziyette.
Peki yargı?"
Çözüm için "Berlin'de yargıçlar vardır" deyimini hatırlatan Osman Can, ayrıca dünya yargısının aldığı kararların internetten takip edilebileceğini belirtirken ilginç bir noktaya dikkat çekiyor
Yabancı yargının vereceği kararların vatandaşın derdine merhem olup olmayacağı konusuna değindi ve "Bana ne elin yargısından" ve Sömgürge Yargısı" yaftalarına dikkat çekti ve bu durumun doğuracağı sakıncalara dikkat çekti.
İşte Osman Can'ın 'Bir veda, bir merhaba ve bir teklif' başlıklı yazısında dikkat çektiği o noktalar:
