Kartalkaya davasında 3. duruşma! Karar bugün çıkabilir
Son dakika haberi: Bolu Kartalkaya'daki 78 kişinin hayatını kaybettiği, 137 kişinin yaralandığı Grand Kartal Otel yangınına ilişkin, 20'si tutuklu 32 sanığın yargılandığı davanın 3. duruşması 2. gününde de devam ediyor.
Kartalkaya'daki facianın üzerinden 280 gün geçti. Olaya ilişkin yürütülen soruşturma sürerken, bugün aralarında otel yöneticileri ve belediye yetkililerinin de bulunduğu sanıkların yargılanmasına devam edilecek. Duruşmanın ikinci gününde kararın açıklanması bekleniyor. İşte detaylar...

İKİNCİ GÜNÜNDE DURUŞMA BAŞLADI
Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesince, Bolu Sosyal Bilimler Lisesi'nin spor salonundaki özel olarak oluşturulan alanda yapılan duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, yangında yaralananlar ile hayatını kaybedenlerin yakınları ve taraf avukatları katıldı.
Salonun içi ve çevresinde kolluk kuvvetlerince geniş güvenlik önlemi alındı, yerleşke etrafındaki cadde ve sokaklar araç trafiğine kapatıldı.
Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi'yle (SEGBİS) kaydedilen duruşmanın ikinci gününde, taraflar esasa ilişkin savunmalarını yapıyor.

'SABAH ÖLÜYORUZ, AKŞAM ÖLÜYORUZ'
Bolu Kartalkaya'da 78 kişinin yaşamını yitirdiği Grand Kartal Otel yangınına ilişkin 20'si tutuklu 32 sanığın yargılandığı davanın 3'üncü duruşmasının 2'nci günü, müştekilerin dinlenilmesi ile sürüyor. Yangında 9 yaşındaki torunu Alya Altın ile kızı Kübra Altın'ı kaybeden Ahmet Altın'a söz verildi. Sanıklara tepki gösteren Ahmet Altın, "Katillerin ihmali ve para hırsı yüzünden benim yavrum cayır cayır yandı. Benim ciğerim yanıyor. Biz yorulmadık, biz öldük. Sabah ölüyoruz, akşam ölüyoruz” dedi. Altın, yangındah Bolu Belediyesi ve ilgili bakanlıkların da sorumlu olduğunu söyledi.
'BU OTELİN AÇILMASINA VE AÇIK KALMASINA GÖZ YUMAN HERKES KATİLDİR'
Yangında eşi Kübra Altın ile kızı Alya'yı kaybeden Hilmi Altın ise "Bu acıyı hiçbir psikolog taşıyamıyor. Dumanların içerisinde nefes alamazken, kimse bize el uzatmadı. Sizin yalanlarınızın aksine hiçbir şey yoktu, tesadüfen çıktık. Ben 10 metreden kendimi aşağı bıraktım, eşim ve kızım aşağıda diye düşündüm ama yapayalnız kaldım. Siz o otelin tabut olduğunu biliyordunuz. Şu an hiçbir yetkisi olmayan insanlara dönüştüler. Bu otelin açılmasına ve açık kalmasına göz yuman herkes katildir. Bu insanlar başlarına hiçbir şey gelmeyeceğine inandığı için böyle davrandılar. Cezasızlık devam ederse, kimse bu ülkede adalete güvenmeyecek. Bu insan suretindeki mahluklar, başka otelde yemeklerini yiyordu, utanmıyorlardı. Yüzüne tükürseniz şükredecek mahluklar. Bu karar duruşmasında artık suçunuzu itiraf edin" diye konuştu.

'EMSAL BİR KARAR İSTİYORUZ'
Yangında eşi Atakan Yalçın ve kızı Derin Yalçın'ı kaybeden Yaprak Yeşilada Yalçın da mahkemede, "Biz günah keçisi bulmak istemiyoruz. Emsal bir karar istiyoruz. Bu çürümüş düzen yeni bir şey değil. Vicdani değerler diyoruz, biz böyle büyüdük. Ben evladını kaybetmiş bir anne olarak evdeki çiçekte, bahçede oynayan çocukta onu yaşatmaya çalışıyoruz. Benim bir çocuğum var ve ülkesine olan güveni azalmak üzere ve onun azalmaması bu mahkemeden çıkacak karara bağlı. Sizden hakkaniyetli bir karar vermenizi bekliyorum" dedi.
DÜNKÜ DURUŞMADAN KESİTLER
YANGINDA OĞLUNU KAYBEDEN İDARE MAHKEMESİ BAŞKANI: HERŞEYİ SAKLIYORLAR
Bolu’da 78 kişinin hayatını kaybettiği Grand Kartal Otel yangınının 3’üncü duruşmasında söz verilen, yangında oğlu Yiğit Gençbay’ı kaybeden Ankara 11’inci İdare Mahkemesi Başkanı Serpil Gençbay, otelin sahibi Halit Ergül’ün yönetim kurulu üyesi olan eşi ve kızlarının her şeyi gizlemeye çalıştığını söyledi. Gençbay, “Yangın sırasında kapıları çaldılar da mı hafifletici neden oldu ve suç vasfı değişti Emine Mürtezaoğlu, Ceyda Hacıbekiroğlu ve Elif Aras için? Burada herhangi bir yargılama sürecine yardımları da olmadı. Bırakın yardımı, üstüne her şeyi gizliyorlar. Adaletin yerine gelmesini engelliyorlar. Suç vasfının düşürülmesini bırakın, ağırlaştırılması gerekiyor. Emir Aras olası kasttan yargılanıyor ama yönetim kurulu üyesi eşi Elif Hanım bilinçli taksir. Acaba Emir Aras odadan kaçarken Elif Hanım kapıları çaldı da ben mi görmedim de cezası hafifliyor? Acaba burada etkin pişmanlıktan faydalanma durumu mu var diye düşünüyorum. Suçlama olası kasttan bilinçli taksire düştüğüne göre... Ama savcının, sizin ve bizim çabalarımız olmasa dosya bu aşamaya bile gelmezdi. Her şeyi saklıyorlar, ağızlarını bıçak açmıyor” dedi.
‘EMİNE ERGÜL, TORUNUN TABLETİ VE ELBİSELERİ YANDI ÇOK ÜZÜLÜYOR ÇOCUK DEMİŞ’
- Gençbay, yaşanan acıyı anlatırken, otelin yönetim kurulu üyesi Emine Ergül ile ilgili çarpıcı bir iddiada bulunarak, “Biz otele vardığımızda TIR dorselerinin içerisinde 60-70 cenaze vardı. Ben bakamadım içlerine. Emine Hanımlara geçmiş olsuna gidenler anlattı. Emine Hanım demiş ki ‘Sorma, bizim torunun tableti ve elbiseleri yandı. Çok üzülüyor çocuk.’ Düşünün ki bir insanın bir tablet, bir elbise kadar değeri yok” diye konuştu.
8 YAKININI KAYBEDEN AVUKAT: LİYAKAT OLMADAN OLMAZ
Yangında 8 yakınını kaybeden avukat Yüksel Gültekin ise davanın ‘arınma davaları’ olduğunu belirtti. Ülkede liyakatsizlere prim verilmemesi gerektiğini ifade eden Gültekin, “Bizim silkelenmeye ihtiyacımız var ve bu liyakat olmadan olmaz” dedi. Sanıklara da seslenen Gültekin, “78 kişinin canı yakanızda olacak. Ölüm var, ölüm. Hayatınız boyunca hayat süren leş olarak kalacaksınız” diye konuştu. Gültekin, yangının araştırılması amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonu üyelerinin davayı takip etmediğini belirterek, tepki gösterdi.
Savcının mütalaasına katılmadıklarını belirten Gültekin, “Bugün şehri pankartla donattım. Gerçek adalet yerini bulsun, gerekirse kıyamet kopsun. Göz göre göre 78 kişiyi yaktı bu katiller. Kimseyi kurtarmak için bir şey yapmadılar. Hepsi eksiklikleri nasıl kapatırız düşüncesi peşine düşmüşlerdir. Belediye ve İl Özel İdaredeki denetimleri yapanlarla nasıl iş birliği yaparız düşüncesi içerisine girmişlerdir. Savcının esas hakkındaki mütalaasına asla katılmıyoruz. Bu heyet çok iyi yapsın da kötüler bir daha böyle işler yapmasınlar. Böyle çapulcuları bu görevlere getirmesinler. Hukuka örnek teşkil edecek bir karar bekliyoruz” diye konuştu.
NE OLMUŞTU?
- Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi'ndeki Grand Kartal Otel'de 21 Ocak'ta çıkan yangında 78 kişi hayatını kaybetmiş, 137 kişi yaralanmıştı.
Bolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ve 1. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen 98 sayfalık iddianamede, otel sahipleri, şirket yönetim kurulu üyeleri ve yöneticileri Halit Ergül, Emine Murtezaoğlu Ergül, Ceyda Hacıbekiroğlu, Elif Aras, Emir Aras, Zeki Yılmaz, Ahmet Demir, Kadir Özdemir, Cemal Özer, Mehmet Salun ile Bolu Belediyesi Başkan Yardımcısı Sedat Gülener, İtfaiye Müdür Vekili Kenan Coşkun ve itfaiye eri İrfan Acar hakkında 78 kez "olası kastla öldürme" ile "olası kastla kasten yaralama" suçlarından toplam 1998'er yıla kadar hapis cezası isteniyor.

Otelin teknik görevlileri Tahsin Pekcan, Hüseyin Özer ve Bayram Ütkü, mutfak personeli Reşat Bölük, Enver Öztürk ve Faysal Yaver, iş güvenliği uzmanları Kübra Demir ile Ece Kayacan, resepsiyon görevlisi Yiğithan Burak Çetin, Mudurnu Enerji Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi yetkilileri İbrahim Polat ile İsmail Karagöz, FQC Global Sertifikasyon Anonim Şirketi yetkilisi Ali Ağaoğlu ile çalışanı Aleyna Beşinci, LPG tesisatı bakım görevlileri Doğan Aydın ve Muharrem Şen, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Sırrı Köstereli, İl Özel İdaresi Genel Sekreter Yardımcısı Bünyamin Bal, İl Özel İdaresi Ruhsat ve Denetim Müdürü Yeliz Erdoğan ile eski İl Özel İdaresi Ruhsat ve Denetim Müdürü Mehmet Özel'in de "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 22 yıl 6'şar aya kadar hapsi talep ediliyor.

MÜTALAADAN
Bolu Cumhuriyet Başsavcılığınca ilk celsenin ardından mahkemeye gönderilen mütalaada, otel sahibi Ergül, şirketin genel müdürü Aras, Gazelle Otel Genel Müdürü Ahmet Demir ve otelin muhasebe müdürü Özdemir hakkında 78 kez "olası kastla öldürme" suçundan 1950'şer yıla, "olası kastla kasten yaralama" ve "olası kastla nitelikli mala zarar verme" suçlarından 178 yıl 582'şer aya kadar hapis cezası istendi.
Belediye Başkan Yardımcısı Sedat Gülener ve İtfaiye Müdür Vekili Kenan Coşkun için aynı suçlardan 1950'şer yıl ile 176 yıl 570'şer aya kadar, itfaiye eri İrfan Acar için ise 1950 yıl ile 172 yıl 546 aya kadar hapis cezası talep edildi.

Mütalaada, şirket yönetim kurulu üyeleri Emine Murtezaoğlu Ergül, Ceyda Hacıbekiroğlu ve Elif Aras, otel müdürü Zeki Yılmaz, muhasebe görevlileri Cemal Özer ve Mehmet Salun, teknik personeller Tahsin Pekcan, Hüseyin Özer, Bayram Ütkü, mutfak personelleri Faysal Yaver ve Reşat Bölük, iş güvenliği uzmanları Kübra Demir ve Ece Kayacan, resepsiyon görevlisi Yiğithan Burak Çetin, Mudurnu Enerji Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi yetkilileri İbrahim Polat ve İsmail Karagöz, FQC Global Sertifikasyon Anonim Şirketi yetkilisi Ali Ağaoğlu ile çalışanı Aleyna Beşinci, LPG tesisatı bakım görevlileri Doğan Aydın ve Muharrem Şen'in "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 22 yıl 6'şar aya kadar hapis talebinde bulunuldu.
İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Sırrı Köstereli, İl Özel İdaresi Genel Sekreter Yardımcısı Bünyamin Bal, İl Özel İdaresi Ruhsat ve Denetim Müdürü Yeliz Erdoğan ile eski İl Özel İdaresi Ruhsat ve Denetim Müdürü Mehmet Özel'in "taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 2 yıldan 15'er yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edilen mütalaada, tutuksuz sanık mutfak görevlisi Enver Öztürk'ün beraati istendi.

DAVAYA İLİŞKİN BİLİNENLER
Davanın ilk duruşmasının ardından 18 Temmuz'da Kültür ve Turizm Bakanlığınca, yangının olduğu tarihte Kontrolörler Kurulu Başkanvekili Levent Kırcan ile otelin son denetimini yapan kontrolörler Barış Başayvaz ve Abdülkadir Eren hakkında konunun yargı tarafından da incelenmesinin sağlanması amacıyla, 4 Ağustos'ta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca da eski Ankara Rehberlik ve Teftiş Grup Başkanı İş Başmüfettişi Cemal Can Ayanoğlu hakkında soruşturma izni verilmişti.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı ve bazı müştekiler, soruşturma izniyle ilgili konuyu Danıştaya taşımıştı.

Danıştay 1. Dairesi, 26 Eylül'de isnat edilen eylemlerin haklarında soruşturma yapılmasını gerektirecek nitelikte bulunduğuna karar verdiği Kültür ve Turizm Bakanlığı Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürü Neşe Çıldık, önceki Genel Müdür Şennur Aldemir Doğan ile bakanlık bürokratları ve genel müdürlük personelinden Levent Kırcan, Elçin Şimşek Öncü, Bülent Çınar Çavuş, Ramazan Alkan, Melda Araz, Şule Aktürk Alkan, Barış Başayvaz için soruşturma izni vermişti.
Daire, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan ile bakanlık personeli Ezgi Dener ve Abdülkadir Eren hakkında ise soruşturma izni vermemişti.

-
Vanlı 1 saat önce Şikayet EtVerin 50 yıl indirimsiz atın içeriBeğen Toplam 1 beğeni
-
ADALET 3 saat önce Şikayet Etotel sahibine ve akrabalarına 72 kez ağırlaştırılmış müebbet + ölenlerin ailesine ödenmek üzere 50 şer milyon para cezası ve mal varlılarına el konulmalıBeğen Toplam 1 beğeni
-
SAİD 20 saat önce Şikayet Et6 yıldır mahkeme oluyorum bana atılmayan iftira kalmadı dosya saklama dosya kapatma kanunsuz karar ne ararsan var MASUMUN VE MAZLUMUN DA ALLAHI cc var.Beğen Toplam 2 beğeni
-
reşo 23 saat önce Şikayet EtKatiller sürüsü en agır ceza verilmeli insanların hayatını bitirdilerBeğen Toplam 2 beğeni
-
Zafer 23 saat önce Şikayet EtAvukatlara ders olsun menfaat uğruna suçlu insanları savunmayın. Ölüm sizin de kapınızı çalabiliyor.Beğen Toplam 1 beğeni
-
ADALET 3 saat önce Şikayet Etsuçlu veya suçsuz herkes savunma hakkına sahip eğer ilk baştan avukat tutma hakkını elinden alırsan o kişiye dava başlamadan suçlu olduğuna sen kararı veriyorsunBeğen
