İdam verilsin ama zihniyet de değişmeli

AK Parti İstanbul Milletvekili Dışişleri ve Avrupa Birliği Uyum Komisyonu Üyesi Dr. Kavakçı Kan: İdam verilsin ama zihniyet de değişmeli.

İdam verilsin ama zihniyet de değişmeli
İdam verilsin ama zihniyet de değişmeli
GİRİŞ 11.04.2016 10:01 GÜNCELLEME 11.04.2016 10:01

Kadına taciz ve şiddet olaylarından toplum olarak yakındığımız bir dönemde ana muhalefet partisi CHP'nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu'na yönelik çirkin sözler sarf ederek hakaret etti. Kılıçdaroğlu bir kadın bakana ettiği hakaretten ötürü birçok kesimden tepki alsa da muhalefetin ‘ama'cı tavrı yine değişmedi. AK Parti İstanbul Milletvekili Dışişleri ve Avrupa Birliği Uyum Komisyonu Üyesi Dr. Ravza Kavakçı Kan'la Kılıçdaroğlu'nun çirkin ifadeleriyle birlikte kadına ve çocuğa yönelik taciz ve şiddetin topluma yansımasını ve gündemin diğer ana başlıklarını konuştuk.

Kadına şiddetin en çirkin örneği

Kemal Kılıçdaroğlu'nun Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu'na yönelik çirkin hakareti kamuoyunda tepkilere neden oldu. Bir kadına yönelik sarf edilen bu ifadeler hakkında ne düşünüyorsunuz?

Kılıçdaroğlu'nun ifadeleri bir insana karşı söylenmesi kabul edilemeyecek bir hadise.  Bir kadına; halkın oylarıyla seçilmiş bir milletvekiline, bir bakana böyle bir söz saf edilmesi asla kabul edilemez. Bu kadına karşı ruhsal ve sözlü şiddetin en çirkin örneklerinden birine şahit olduk. CHP lideri ahlak sınırlarını zorlayan bir ifade kullandı.

Kadın haklarını savunduğunu iddia eden CHP'nin Sema Hanım'a yapılan saygısızlığa karşı pasif tavrının altında yatan neden nedir?

Hem Türkiye hem de CHP adına üzüldüm. Böyle bir hakaret devletin makamına saygısızlıktır. Kadını aşağı bir varlık gibi gören, ‘ben kadın haklarını savunuyorum' diyerek asıl oryantalist bakış açısına sahip olan düşüncesini örtbas etmeye çalışan bir anlayış. CHP'de eskiden beri gördüğümüz bir tutum. Başörtülü kadınlara karşı yaptıkları mücadeleyi de biliyoruz.

AK Parti olunca ‘ama' diyorlar

Sizce bir kadın ve bakan olan bir hanıma karşı yapılmış bu saygısızlığa yeteri kadar tepki gösterildi mi?

Konu bir AK Partili olunca hep ‘ama'ları var. Bu da onların çifte standardının göstergesi. Olaylar farklı ama zihniyet aynı: Kadına had bildirip akıl vermek isteyen bir bakış açısının tezahürü. Eleştiriyle hakaret arasında gayet net çizgiler var ve bunun bir siyaset eleştirisi olarak değerlendirilmesi mümkün değil. Her şeyden önce siyasi ahlaka aykırı. Kılıçdaroğlu mecliste karşılaştığında bakanın yüzüne nasıl bakacak merak ediyorum. 

Son dönemlerde öne çıkan cinsel taciz ve kadına şiddet olaylarını önlemek için neler yapılmalı?

Tecavüz insana karşı işlenen şiddetin en kötü örneklerin biri. Bu tip saldırılarda suçluya en ağır cezanın, gerekirse idamın verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Fakat toplum olarak sıkıntımız var. Bir siyasetçi, kadın bir bakana aşağılayıcı ifade kullanabiliyor. Bu durum topluma nasıl yansır bir düşünün.

Gerekli kanunları çıkardık

Bu vakalar üzerinden AK Parti'yi karalamaya çalışan kesime neler söylemek istersiniz?

Tecavüz vakaları AK Parti'den kaynaklanıyor olsaydı bu vakalar dünyada da yaşanıyor olmazdı. Tecavüz suçları dünyada da işleniyor. AK Parti bu suçun azalması için gerekli kanunları çıkarttı.

Bakış açısı değişmeli

Taciz ve şiddetin önüne geçilebilmesinde sadece kanunların değiştirilmesi yeterli olacak mı?

Yasalarda ağır hükümler var ancak bunu uygulayan zihniyetin değişmesi gerekiyor. Cezayı veren hâkimlerin karşısındaki mağduru daha da mağdur etmeyecek şekilde hareket etmesi lazım. Bunun için toplumumuzda çocuğa, kadına ve kız çocuğuna bakış açısı değişmeli. Biz toplum olarak karı koca arasına girilmez ya da küçük bir kız çocuğu tecavüze uğradığında ‘kendisi de istedi' sözüne göre karar verebilen bir zihniyeti kabul etmemeliyiz ve değiştirmeliyiz.

Tüm partilerin üzerinde anlaştığı çocuk istismarı iddialarının incelenmesi için kurulan Meclis Araştırma Komisyonu ne tür bir işleve sahip olacak?

Terör gibi hassas bir konuda dâhil olmak üzere hiçbir noktada anlaşamayan partiler bir araya gelerek çocuk istismarıyla ilgili bir komisyon kurulma kararı aldı. Yoğun bir şekilde çalışıp son dönemde gündemimizi işgal eden ve bizi çok üzen bu durum için kapsamlı bir rapor hazırlayacaklar.

Tüm gözler Türkiye'nin üzerinde

Son yıllarda bölgede ve dünyada söz sahibi olan Yeni Türkiye en çok kimleri rahatsız ediyor?

Ülkemiz artık eski Türkiye değil. Uluslararası sistemde söz sahibi olan, bölgesi için bir şeyler yapmak isteyen ve insani bir duruş sergileyen, yanı başındaki katliama kulak tıkamayan, mültecilere kalbini açan bir ülke konumunda. Ekonomik ve siyasi anlamda istikrar ve büyüme sergiliyor. Bölge ile alakalı birçok farklı ülkenin planları var. Hal böyle olunca gözler Türkiye'de oluyor.

Bahsettiğiniz bu gözler sanırım terörü de harekete geçiyor…

Çözüm Süreci akabinde PKK'nın terör olaylarını başlatmasıyla beraber yine terör gündemimize girdi. On yıllardır terörle mücadele eden Avrupa siyasi bir görüntüyle PKK'yı siyasi bir grupmuş gibi değerlendirmesi çok üzücü. Oysa DAEŞ neyse PKK/PYD'de de odur.

Teröristten dost olmaz

Dünyada terör örgütü ayrımcılığı var. Bunu Brüksel'deki PKK çadırından ve ABD'nin PYD'yi terör örgütü olarak görmemesinden anlayabiliyoruz. Bu çifte standardın önüne nasıl geçilebilir?

Terör şekil ve yer değiştirebiliyor. Kendini kamufle edebilen paralel bir yapılanma ile mücadele ediyoruz. Kendi memleketinin değil, örgütünün menfaatini öncelemiş hainlerle karşı karşıyayız. Hiçbir ülke kendine ait gizli bilgilerin başkalarıyla paylaşılmasını basın özgürlüğü çerçevesinde değerlendirmez ve en ağır cezalarla cezalandırılır. Mesele basın özgürlüğü değil, milli güvenlik meselesi. Ama olay Türkiye olduğunda Batı farklı değerlendiriyor ve çifte standart uyguluyor. Terör örgütü arasında ayrım yapılamaz çünkü teröristten dost olmaz.

RAVZA KAVAKÇI KAN KİMDİR

30 Mart 1972'de İstanbul'da doğan Ravza Kavakçı, Texas Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümünden mezun oldu. Boğaziçi Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesinde Avrupa Çalışmaları üzerine yüksek lisansını tamamladı. Washington, DC'de Howard Üniversitesi'nde Siyaset Bilimi bölümünde Türkiye'nin AB'ye giriş sürecinde “Rol Modellik” kavramı Üzerinden güç ilişkilerine bakışı konusunda doktorasını yaptı. AK Parti İstanbul Milletvekili Kavakçı, Halen PAMER'de yönetim kurulu üyesi olup evli ve bir çocuk annesidir.

***Tecavüz insana karşı işlenen şiddetin en kötü örneklerin biri. Bu tip saldırılarda suçluya en ağır cezanın, gerekirse idamın verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Fakat toplum olarak sıkıntımız var. Bir siyasetçi ülkemizde kadın bir bakana aşağılayıcı ifadeler kullanabiliyor. Bu durum topluma nasıl yansır bir düşünün. 

KAYNAK: MİLAT
YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Genel Başkanı Özel'i AK Parti Genel Merkezi'nde kabul edecek
İşte Türkiye'nin Gabar petrolü ve Karadeniz gazından kazancı