Sosyal çekingen misiniz?
Sosyal içe dönüklük bir kişilik özelliğidir, kişi hayatını olumsuz etkilemiyorsa sorun yoktur. Ama 'sosyal çekingenlik' önemli bir problemdir. Sosyal çekinlik neden kaynaklanır ve nasıl tedavi edilebilir?

Psikolog Farika Teymur Artır, sosyal çekingenliğin bilhassa genç nüfus arasında sık rastlanılan bir problem olduğunu belirterek konu hakkında şu bilgileri verdi:
Asla hafife alınmayacak bu problemin, kişi hayatı üzerinde çok ciddi etkileri var. Herkes dışa dönük bir kişilik sahibi olmayabilir. Bazı insanlar içe dönüktür. Sosyal içe dönüklük bir kişilik özelliğidir. Kişi halinden şikayetçi değilse ve bunun hayatını olumsuz şekilde etkilemesine izin vermiyorsa, psikolojik bir problem sayılmayabilir. Bazıları ise sosyal hayatta içe dönük iken, ikili ilişkilerde rahat olabilirler.
Sosyal fobi ise topluluk içinde büyük bir korku ve daralma hissi, yüz kızarması, cümle kurmakta zorlanma gibi şikayetler ile ortaya çıkmaktadır. Bu yüzden kişi toplumdan gittikçe uzaklaşmakta, bu da kişinin hem bütün hayatını hem de ruh ve beden sağlığını olumsuz şekilde etkilemektedir. Sosyal kaygı ise bu iki durumdan daha farklı bir özellik taşıyor.
Sosyal kaygı her ortamda görülmez. Bazı kişiler toplum içinde rahattır. Sosyal yönden serbest davranmayı gerektiren konumlarda çok rahat davranabilirler. Bununla beraber bazı ortamlarda, kendilerini tanıtmaları gerektiğinde, kendilerinden konumca üstün olan kişilerle karşılaştıklarında, birden heyecanlanıp kalp çarpıntısı, kekeleme, nefes alamama gibi durumlarla karşılaşabilmektedirler. Kimisi bunun üzerine giderek sorunun azaldığını görmekte, kimisi tekrar olursa korkusunu bir türlü içinden atamamaktadır.
Sosyal çekingenliğin ve sosyal kaygıların pek çoğunun temelinde iki önemli neden bulunmaktadır. Bunlardan biri, kişiler arası duyarlılığın yüksek olmasıdır. Kişiler arası duyarlılık güzel bir özelliktir; ancak kişi insanlara olması gerekenden fazla önem veriyorsa, bu sosyal kaygı ve sosyal çekingenliğe yol açabilir. Diğer bir neden ise güven eksikliğidir. Her bireyin az çok güvensiz olduğu yönleri vardır. Bazı kişilerde ise güven duygusu yeteri kadar gelişmiş olmakla beraber, mükemmeliyetçilik duygusu vardır. Kendi özelliklerini hep başkalarında gördüğü en ideal özellikler ile kıyaslayarak hata yapma endişesi taşır. Hata yapma endişesi ile kişiler arası duyarlılık bir arada olduğundan kişi daha çok sosyal kaygı taşır.
Sosyal fobi: Sosyal çekingenlikler içinde bireyi sosyal hayatta en olumsuz şekilde etkileyenidir. Fobisi olan kişi korkusuyla başa çıkma ve üzerine gitme yerine sosyal hayattan kaçarsa, bu iş hayatın günlük aktivitelerdeki verimliliğini düşürerek ruh ve beden sağlığının bozulmasına yol açar. Çözüm için profesyonel yardımın yanı sıra kişinin kendisi de gayret göstermeli ve sosyal becerileri geliştirici çalışmalarda bulunmalı.
Sorunun temelinde ne var, neler yapılmalı?
Sorunun temelinde Tiroid problemleri, anemi, (demir eksikliği), diyabet, hipoglisemi, kazalar, fiziksel travmalar, aşırı stres gibi nedenler olabilir. Bunun için tıbbi ve psikolojik yardım alınmalı.
Sosyal beceriler zaman içinde tekrarlandıkça gelişir.
Heyecanlanmama yavaş yavaş olur. Küçük gruplardan başlayarak toplum içinde söz aldıkça heyecan azalır.
Toplum içine girmeden veya söz almadan önce olumlu düşünceler üretmek, kas gevşetme egzersizleri yapmak, derin ve yavaş nefes alıp vermek, fazla stresten uzak olmak veya stresi azaltıcı yöntemleri bilmek yararlı olmaktadır.