Ruhsal problemlerini sanatla aşıyorlar

Sağlık Bakanlığının 2011'de başlattığı "Toplum Ruh Sağlığı Modeli" kapsamında faaliyet gösteren Etimesgut Toplum Ruh Sağlığı Merkezinde tedavi gören hastalar, iş ve uğraş terapileri ile rehabilite edilerek topluma kazandırılıyor.

Tedavi gören hastalardan E.Ü, terapiler sayesinde sağlık sorunlarını önemli ölçüde giderdiğini belirterek "Kendimi eve kapatmış, dünya ile bağlantımı kesmiştim. Yaptığım el işi ve takı çalışmalarıyla hayata bağlandım. Daha mutlu ve düzenli bir yaşamım oldu" dedi.

Boncuklar bizi hayata bağladı

İlaçla tedavi görmeye başladığı sırada doktorunun yönlendirmesi sonucu Toplum Ruh Sağlığı Merkezi ile tanıştığını belirten E.Ü, burada katıldığı terapi ve etkinlikler sayesinde hayatında önemli değişiklikler olduğunu ifade etti. Yaptığı çalışmalarla kendisine duyduğu güveni yeniden kazandığını dile getiren E.Ü, şöyle devam etti:

"Eve kendimi kapatmaktansa yeni şeyler öğrenmek, kendimi biraz daha tanımak için toplum ruh sağlığı merkezine geldim. Buraya gelmeden önceki halim ile şimdiki arasında dağlar kadar fark var. Bir şeyler yapabileceğimi, üretebileceğimi fark edince kendime duyduğum güven arttı. Hayatı sevmeye başladım, yaşamaya biraz daha tutundum. İnanılmayacak gibi ama el işlerinde kullandığımız boncuklar bizi hayata bağladı. Şimdi hayatı daha çok seviyorum."

"Hayatımdaki boşluğu sanatla giderdim"

Bipolar bozukluk (manik depresif) teşhisi konulan E.T de merkezde el işi, ahşap boyama, tezhip ve müzik çalışmaları ile ilgilendiğini söyledi.

Bu uğraş sayesinde hastalığıyla mücadele ettiğini anlatan E.T, "Manik depresif bozukluk nedeniyle uzun süre mutlu ve mutsuz dönemlerim oluyor. Buraya gelmeye başladıktan sonra kendimi daha iyi hissediyorum. El işleri, ahşap boyama, tezhip ile kendimi daha iyi hissediyorum. Hayatımdaki bir boşluğu bu sanat çalışmalarıyla gideriyorum." diye konuştu.

"Göz teması kurmaktan kaçıyorlardı"

Etimesgut Toplum Ruh Sağlığı Merkezindeki hastalara el sanatları eğitimi veren usta öğretici Ebru Güldoğuş, hastaların el işi çalışmalarını yapmaya başladıktan sonra sosyalleşmeye başladıklarına işaret etti.

El sanatları için titiz bir çalışma ve özveri gerektiğini belirten Güldoğuş, "Buraya ilk geldiğinde konuşmak istemeyen, göz teması kurmaktan kaçınan hastalar, zamanla el işi gibi incelik ve dikkat isteyen çalışmaları yapmaya başlıyor. Bu çalışmaları arttırdıkça kendilerine duydukları güven de artıyor." dedi.

Güldoğuş, hastaların yaptıkları çalışmaları sergilediklerini de vurguladı.

"Olumlu gelişimleri sanat ürünlerine yansıyor"

Merkezde görev yapan Psikolog Mehtap Özdemir de grup ve uğraş terapilerinden sonra hastalarda olumlu gelişmeler yaşandığına dikkati çekerek sanat çalışmalarının hastaların sosyalleşmelerine ve kendilerini ifade edebilmelerine katkı sağladığını aktardı.

Özdemir, şunları kaydetti:

"Bir şeyler üretebilmek bütün insanlara iyi gelir. Hastalarımız da sanat çalışmaları ile kendilerine yeniden güven duyuyor. Böylece normalleşme süreci başlıyor ve gittikçe düzelme oluyor. Bu olumlu gelişme, yaptıkları ürünlere de yansıyor. Amaç onları gündelik yaşama adapte etmek."

145 merkezde 43 bin kişi hizmet aldı

Sağlık Bakanlığının 2011'de hayata geçirdiği "Toplum Ruh Sağlığı Modeli" kapsamında, Türkiye genelinde 145 Toplum Ruh Sağlığı Merkezi hizmet vermeye başladı.

Ruhsal hastalıkların kişilerde neden olduğu maddi ve manevi yıkımı önlemeyi hedefleyen Bakanlık, söz konusu kişileri yeniden sosyal yaşamaya kazandırmayı planlıyor.

Sağlık Bakanlığından alınan bilgiye göre psikososyal destek verilen bu merkezlerden bugüne kadar 43 bin 878 kişi yararlandı.