Bilim Kurulu üyesi Yavuz'dan İstanbul açıklaması: Daha erken

Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, “yerinde karar" döneminin başlamasıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Prof. Dr. Yavuz, İstanbul'daki son durumu da değerlendirdi ve “İstanbul, ilçeler arası nüfus geçişinin çok fazla olduğu bir il. Son bir haftadır test pozitiflik oranları ve vaka sayısında bir artış gözlüyoruz. Bu nedenle İstanbul'da tam açılma için henüz erken" dedi.

Bilim Kurulu üyesi Yavuz'dan İstanbul açıklaması: Daha erken
Bilim Kurulu üyesi Yavuz'dan İstanbul açıklaması: Daha erken
GİRİŞ 28.02.2021 16:34 GÜNCELLEME 28.02.2021 16:34
Bu Habere 6 Yorum Yapılmış

Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi ve İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, illere göre vaka oranlarının açıklanmasının ardından yerinde yönetim dönemine geçilen Türkiye'de, il pandemi kurullarının gözeteceği kriterleri anlattı. İl pandemi kurullarının birtakım eşik değerlere göre açılma ya da kısıtlama kararlarına gideceğini belirten Prof. Dr. Yavuz, “100 bin nüfusta son 7 günde görülen enfeksiyon insidansına (yeni olguların nüfusa oranı) bakılacak. Bu insidans belli eşik değerlerin altına düştüğü zaman açılmaya gittiğinizde riski de düşürmüş oluyorsunuz. Daha güvenli bir yöntem. Şu an Türkiye'de o eşik değerlerin altında olan 10-20 kadar il var mesela. Buralar hem okullar, hem diğer kapalı olan yerlerin açılması anlamında daha güvendeler. Yalnız sadece oranlardaki düşüş değil, bu düşüşün süreklilik göstermesi de gerekiyor. Yani il pandemi kurullarının bakması gereken bir diğer parametre de tabii ki infeksiyon hızının haftalar boyunca düşüş trendi içinde gitmesi, yani artmaması. Düşüş olmuş ama artışa geçtiği bir ortamda açılmalara giderseniz o da sıkıntı yaratabilir" dedi.

“SADECE NÜFUSA GÖRE ORANLAR DEĞİL, TEST POZİTİFLİK ORANLARI DA ÖNEMLİ"

Sadece nüfusa göre oranlar değil test pozitiflik oranlarının da önemli bir parametre olacağına işaret eden Prof. Dr. Yavuz, “Test pozitif oranlarının artması da istenmeyen bir durum. Yani salgının kontrolü açısından olumsuz bir durum. Ayrıca açılma olduğunda da (okul, kafeler vb), enfeksiyon kontrol önlemlerinin sıkı kurallarla belirlenmiş olması gerekiyor. İl pandemi kurulları bunların hepsini bir arada değerlendirerek kararlarını verecek" diye konuştu.

“YERİNDE YÖNETİMDE İSTANBUL FARKLI DEĞERLENDİRİLMELİ"

Yerinde yönetim kararlarında İstanbul gibi büyük şehirlerin farklı bir pozisyonda değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Yavuz, bunun nedenini ise şu şekilde açıkladı: “İstanbul gerçekten hem iş akışı açısından hem de nüfus hareketliliği açısından farklı bir durumda. İlçeler arası hareketliliği çok fazla olan bir il. Onun için İstanbul'da il bazında kararlar alınmalı. İl pandemi kurulu burada ilçe ilçe de tespit edebiliyor enfeksiyon oranlarını ama bu şekilde çok geçiş olduğu için il bazında değerlenmek daha sağlıklı olur. Küçük yerlerde belki il pandemi kurulları diyelim bir köyde çok düşük bir enfeksiyon oranına göre açılma ya da bir köyde çok yüksek oralar nedeniyle kapanma kararı alabilir ama İstanbul'un bu anlamda diğer illere göre gerçekten daha farklı değerlendirmesi gerekir."

“HASTANE KAPASİTELERİ DOLU DEĞİL AMA TEST POZİTİFLİK ORANLARI ARTIYOR"

İstanbul'daki oranların bir önceki haftaya göre yükselme eğiliminde olduğuna işaret eden Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, bu nedenle tam açılma için henüz erken olduğunu belirterek sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“Bir önceki haftaya göre artış var. Bizim kendi hastanemizde ya da arkadaşlarımızla konuştuğumuzda, hafif bir kıpırdanma olduğunu söyleyebiliriz hem test pozitifliği oranları hem de vaka sayısı anlamında. Bu da biraz alarmda olmamız gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor. Demin söylediğim o azalma trendinin görülmesi ve devam etmesi gerekiyor. Şu anda henüz bu durum yok, hatta biraz yukarı doğru gidiyor test pozitifliği olarak da vaka sayısı olarak da. Her ne kadar hastanelerde bir kapasite sıkıntısı, yoğun bakım kapasitesinde bir doluluk olmasa da ki açılma kararlarında bunlar da önemli kriterler arasında yer alıyor, ağır hasta sayısının çok fazla olmaması iyi bir şey ama test pozitifliği oranlarında ve vaka sayısındaki yukarı doğru gidiş düşündürüyor. Bence İstanbul için tam açılma konusu şu an biraz erken gibi duruyor."

“UMARIM BU ARTIŞ MUTANT SUŞA BAĞLI DEĞİLDİR"

İstanbul'daki artış eğiliminin mutant suşa bağlı olma riski olduğuna da değinen Prof. Dr. Yavuz, “Umarız ki bu artışın nedeni mutant suş değildir. Çünkü o zaman bu önlemler altında hız kesmemiz mümkün olmayacak ve önlemleri arttırmamız gerekebilecek demektir. Ama mutant suşun da özellikle V1'in (İngiltere varyantı) Türkiye'de yayıldığını biliyoruz. Bu nedenle temkinli olmakta çok fayda var.  Ayrıca aşı sırası gelen herkesin bir dakika bile kaybetmeden aşısını olması, burada kritik önem taşıyor. Mutant suşun yayılmasını engellemek açısından da bir an önce aşılanmak çok büyük önem taşıyor" dedi.

“ÇOCUKLARIN EĞİTİMSİZ KALMASI KOVİD'DEN DAHA TEHLİKELİ HALE GELDİ"

Okulların açılmasıyla ilgili de değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Yavuz, şu uyarılarda bulundu:

“Belli eşik değerlerin altına düşülse bile okullar açıldığında alınması gereken önlemlere dikkat edilmesi gerekiyor. Aileler çocuklarının maske kullanımına dikkat etmeli. Sınıfların kalabalık olmaması, öğrencilerin belli günler gitmesi, bu tip önlemlerin alınıp alınmadığını aileler de takip etmeli. Çocukların gerçekten artık eğitime dönmesi gerekiyor. Çok büyük öncelik haline geldi bu. Çünkü eğitimden eksik kalmaları, Kovid'in yarattığı tehlikelerden daha büyük bir hale geldi. Bu nedenle aslında her yerde eğitimi öncelemek gerekiyor. Çocukların da aileleri tarafından hem maske kullanımı, hem arkadaşlarıyla mesafelerini korumaları ve el temizliği ile hijyen konusunda eğitilmelerini tavsiye ediyorum. Ayrıca çocuk hastayken kesinlikle okula gönderilmemeli. Bu özellikle önemli. Çünkü çocuklar aslında hastalıktan çok etkilenmese de hastalığın yayılımı açısından risk yaratıyor bu. Ayrıca evde riskli biri varsa (komorbit hastalığı olan biri ya da risk grubu bir yaşlı), eğer mümkünse okula giden çocukla aynı evde kalmamalı. Ayırma şansı yoksa da aynı odada ikamet etmemeli."

“65 YAŞ ÜSTÜ İÇİN SERBESTLEŞMEYİ BİR AY SONRA DAHA NET SÖYLEYEBİLİRİZ"

Büyük çoğunluğu aşılanan 65 yaş üstü vatandaşlar için serbestleşmenin de işaretlerini veren Prof. Dr. Yavuz, sözlerini şöyle noktaladı:

“Hastalıktan koruduğu düşünülen aşıların ülkemizdeki Faz 3 sonuçlarını kısa bir sürede görmeyi umuyoruz. Eğer 65 yaş üstünde korunma oranları da beklediğimiz yönde çıkarsa, onlara da gevşetmeler getirilebilecek. Tabii ki gene maskelerini bırakmayacaklar. Ama onların aşı olduktan sonra ağır hastalık geçirmeyeceklerine tam olarak ikna olmamız gerekiyor. Önümüzdeki 1 ay içinde de bunları çok daha net bir şekilde görebileceğiz. Kısaca 1-2 ay daha temkinli davranıp aşı sonuçlarını da bekleyecek şekilde hareket etmekte fayda var."

KAYNAK: DHA
YORUMLAR 6
  • Beramy42 3 yıl önce Şikayet Et
    istanbulda hafta sonu bile yasak yok herkes üstüste dışarıda ama okullar açılmasın
    Cevapla
  • yorumsuz 3 yıl önce Şikayet Et
    yahu kardesim maske dediniz taktik kolonya dediniz onu yaptik,bilim kurulu olarak baska bir alternatif sunamadiniz kusura bakmayin hft.ici mesai hft.sonu evdeyiz akilli virus mu? bu hft.ici bulasmiyor.
    Cevapla
  • İstanbul 3 yıl önce Şikayet Et
    istanbul gibi kalabalık bir şehirde yaşayan biri olarak çocuklarımızın okula gönderilme taraftarı degiliz 1.sınıf çocugum var bu çocuklari derslerde her ne kadar maskeli tutsada oğretmenlerimiz teneffüslerde maskesiz kosuyorlar oynuyorlar bunun önüne geçmemiz mümkün degil çevremde bir cok öğrenci evine virüs taşıdı ve büyüklerinin ölümlerine bile yol açtılar önce sağlık diyoruz.
    Cevapla
  • Vatandaş 3 yıl önce Şikayet Et
    Biz cafe ve restorant sabipleri olarak virusten ölmesek bile açlıktan ölecez 4 aydir cafem kapalı
    Cevapla
  • ak genç 3 yıl önce Şikayet Et
    Çocuklar eğitimden eksik değiller sadece yöntem değişti,derslere katılanlar sınıftaki öğrenmeye engel problemlerden uzak,çok verimli öğrenme faaliyetindeler,liselerdeki bilinçli öğrencilerders geçmek için değil üniversite sınavı için öğrenmesi gerektiğinin farkında,diğerleride ailelerine kalmış,riske girmeye gerek yok,hastalanan ve bunu eve taşıyan her öğrencinin vebali çocukları okula zorlayandadır,böyle biline.
    Cevapla
  • başak 3 yıl önce Şikayet Et
    katılıyorum zaten uzaktan eğitimle 5 gün ders işliyorlar okula gidince 2 gün okula gidip 1 gün uzaktan eğitim.benim 2 çocuğum var.biri ilkokul 4 biri lise 2.sınıfta dersleri gayet iyi anlıyorlar.riske girmeye hiç gerek yok.anlamayan ya dersi dinlemiyor.sınıfın tamamı anlamıyorsa ögretmen anlatamıyor.sene sonunda bir sınav yapsınlar geçemeyen sınıf tekrarı yapsın.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Selçuk Bayraktar heyecanlandıran gelişmeyi duyurdu! Rekor üstüne rekor kırıldı
Gelibolu Yarımadası'ndaki Yeni Zelanda Anıtı'nda anma töreni düzenlendi