MHP Kürt federasyonuna evet dedi!
Bu iddia çok tartışma yaratacak: 'MHP lideri Devlet Bahçeli, eski MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun ile birlikte Türkiye'nin bölünüp federasyona dönüşmesine evet dediler.'

Aydınlık dergisinin bu hafta çıkan sayısında konuyla ilgili çıkan haber 'Atasagun-Bahçeli ikilisine özel görev' başlığıyla verildi.
Aydınlık dergisinin haberi....
Eski MlT Müsteşarı istifa etmeden bir süre önce MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye 'veda ziyareti' yaptı. 'Veda ziyareti' terimi, MHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Şandır'a ait. MHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Şandır, Aydınlık'ın konuyla ilgili sorusunu şöyle yanıtladı:
Sayın Atasagun'un görevden ayrılmadan kısa bir süre önce Sayın Bahçeli'yi ziyaret etitğini teyit edebilirim. İkisi aralarında ne konuştular bilmiyorum.Görev alıp almadı¬ğını da bilmiyorum. Bu ziyareti üst düzey bir bürokratın eskiden başbakan yardımcısı olan amirle¬rinden birini ziyareti olarak de¬ğerlendirmek gerekir.'
MİT'e veda eden Atasagun'un Bahçeli'ye veda ziyareti yapması, iş ve dava arkadaşı olmaları nedeniyle normal karşılanmıştı. Ancak Şenkal A t asa-gun'un MİT Müsteşarlığından ayrıldıktan sonra Bahçeli ile buluşmalarını sürdürmesi, çeşitli soruları aklya getirdi.
Bu veda ziyareti'nin mahiyetini anlamayı sağlayan bir başka bilgiyi, TBMM'de grubu bulunan bir partinin genel başkanı veriyor:'Evet. Biz de biliyoruz. Atasagun, iki aydır MHP'de. Milletvekili olmak istiyor.'Tabii Atasagun'un MHP'de karargâh kurması, milletvekili olmak gibi bir hevesten kaynaklanmıyor. Türkiye'yi federasyon yapma planında verilen rol çerçevesinde anlam kazanıyor.
'YENİMAHALLE'YE BAKIYOR'
CIA Başkanı Porter Goss'un ve FBI Başkanı Robert Muel-ler'in birbiri ardı sıra Türkiye'ye gelmeleri üzerine olay aydınlanıyor. Washington yönetimi, federasyon planının uygulanması İçin harekâtın düğmesine basmış bulunuyor. Şenkal Atasagun-Devlet Bahçeli ikilisine bu planın uygulanmasında özel görev verildiği, kesin bilgidir ve olaylar bu bilgiyi sürekli doğrulamaktadır.MHP'nin en üst düzey kurmaylarından biri, Bahçeli olayını Söyle açıklıyor: 'Bir hadise olduğunda,Tür-keş Genelkurmay'a bakardı, bu ise Yenimahalle'ye bakıyor.'
Yenimahalle, MiT'in Ankara'da bulunduğu ilçe. Yenimahalle denince MİT kastediliyor. Devlet Bahçeli'nin MHP Genel Merkezi'nden, ta Yenimahalle'ye bakmasına gerek kalmıyor. Yenimahalle, en üst düzeyde pratik bir çözüm bulmuş, Devlet Bahçe-li'nin karargâhına yerleşmişti. Zaten orada değil miydi Evet oradaydı ama şimdi en üst düzeyde orada.
Müjde: -PKK-YA YARASA BATTANİYESİ'
ABD gizli servis şeflerinin An¬kara'ya adeta baskın yapar gibi gelmeleri, elbette medyada çeşitli yorumlara neden oldu. Müjdeler veriliyordu, büyük müttefikimiz en nihayet harekete geçiyordu. PKK'nın tasfiyesi için işbirliği günleri gelmişti. PKK'ya yarasa battaniyesi' bitirilecekti (Hürri¬yet, 13 Aralık.
Oysa uygulanan plan, PKK'nın tasfiyesinden önce, An-kara'daki iktidar sahiplerine federasyon planındaki son talimatların bildirilmesiydi. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın 15 Şubat 2004 aksamı Teke Tekprogramında açıkladığı,'ABD'nin Büyük Ortadoğu Projesi içinde Diyarbakır'ı merkez yapma' görevi İçin harekete geçiliyordu. Basın işareti hemen aldı ve basında bîrden bire bir Devlet Bahçeli parlatması başladı. Bahçeli her zaman olduğu gibi içi boş konuşmalar yapıyor, basın ise gazetecilik görevini unutup, asıl görevini yaparak alkış çalıyordu.
MANZARAYI BÜTÜNLEŞTİREN OLAYLAR
Arkada kalan haftaların olayları gözlerimizin önünde... Şemdinli'de on binlerin eline federasyon bayrakları tutuşturuldu. Bismil'de işçi Partisi önderliğinde Türk bayraklarıyla mücadele eden köylü kitlesi kamuoyundan gizlendi. Federasyon planı Türk bayrağıyla yürütülemezdi.
MİT Müsteşarı Emre Taner, Barzani İle önemli bir görüşme yaptı. Ama daha önemlisi Müsteşar olmadan Önce, İmralı'ya gitmiş ve Öcalan İle görüşmüştü.
Bu görüşmeleri açıklama şerefi ise Ertuğrıü Özkök'e nasip oldu. Apo İle el ele fedarasyonun dikenli yollarında ilerliyorduk. Tayip Erdoğan alt kimlik üst kimlik tartışmasını başlatıyor ve federasyonun alt yapısını dö-şuyordu.
Genelkurmay Başkanı Öz-kök, sürecin hızlandığı bir dönemde Bush'un Barzani'ye 'Başkan' hitabını hakkıyla yorumlayarak, Barzani'nin Cumhurbaşkanlığını ilan ediyordu. Buna paralel olarak, Türkiye'nin yern' bir Irak politikası saptadığı, bunun talimatının da devletin tepesinden, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından verildiği basına yansıdı. Bir başka kritik seyahatin daha eli kulağındaydı. israil Genelkurmay Başkanı Dan Haluz 11 Aralık 2005 günü Ankara'da olacaktı. Ve en son gazeteler, yeni bir terörle mücadele planı hazırlandığını duyurdu. Plan, 19 Aralık 2005 günü toplanacak MGK gündeminin başköşesine oturtulmuştu.
ORG BÜYÜKANIT: 'İCAZET ALMAYA GELMEDİM'
Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Yaşar Büyükanıt'ın ABD ziiyaretinin bu yoğun gündemin en hararetli anma denk düşmesi, basında 'raslantı mı' sorularının yer almasına neden oldu. Acaba Org. Büyükanıt da federasyon planı içine alınabilecek miydi? Komutan, Cuma günü ABD'de yaptığı açıklamada, 'CIA Başkanının bu tarihlerde Türkiye'ye gideceğini' bilmediğini belirtti. Kendisi Enterprise Enstitüsü'nün çağrısı üzerine ABD'ye gelmişti. Başkası çağım ona da giderdi. Ancak ABD'ye icazet almak için gitmemişti. Yalnız Türk milletinden ve Atatürk'ten icazet alırdı.
Bu arada internet sitelerinde Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Büyükanıt'a karşı yoğun bir yıp¬ratma kampanyası başlatılmış ve ordunun terfi sistemine müdahale işaretleri veya tehditleri verilmişti. Bu psikolojik savaş kam¬panyasının Ülkücü ağızdan yapılması, dikkat çekiciydi. Merkez kendisini perdeleyerek sahte Milliyetçiliğe verilecek rollerin çeşitli cephelerini tanımlamaktaydı.
FEDERASYON'UN AKTÖRLERİ
Okurlarımızın kafasına takılan 'hangi federasyon' sorusunun çengelini görür gibiyiz. Tabii burada söz konusu olan, Türkiye'nin federasyon haline getirilmesi. Irak, çoktan federasyon oldu; şimdi sıra kuzeyde kurulan ikinci israil'in Irak'tan resmen koparılmasına geldi. Cengiz Çandar ve Yalçın Küçük gibi kulağı delikler, 'Türkiye büyümez, Musul'u almazsa, küçülecek' di¬ye yıllardır işliyorlar ya, oraya geldik. Musul'u alacaksınız de¬ken, Diyarbakır'ımızın elimizden alınması planlarıyla karşı karşı-yayız.
Hemen birkaç hafta öncesini hatırlayalım. Korkut Özal, Türkiye’nin fedarasyon haline getirilmesi tartışmasını başlatmıştı. Turgut Özal’ın ABD kaynaklı hülyasıydı bu.
AMERİKA'NIN 'MİLLİYETÇİLERİNE FEDERASYON GÖREVİ
ABD'nin federasyon planı, her plan gibi plandır. Başarı şan-sı ayrı bir konudur.Türk milletinin bu plan karşı sında en büyük engeli oluşturdu ğunu herkes bilmektedir, işte bu rada Şenkal Atasagun-Devle Bahçeli ikilisine özel bir görev düşüyor.ABD, görevleri en ters gözü kenlere yaptırıyor. Bu futbol ve hentbol gibi oyunlarda solakların rolüne benziyor. ABD, sizi zayıf kanadınızdan çalımlıyor. Bahçeli, MHP gibi PKK düş manlığmda en haşin çizgilerdi gözüken, hatta yer yer Kürt düş manı görüntüler sergileyen biı partinin genel başkanı.Apo'yu idamdan kurtarma işini de Devlet Bahçeli'ye ihale etmemişler miydi? Karşı koyacak güçleri eylemsizleştirmek için güzel bir buluştu.
ABD, Müslüman ve komşu Irak'a saldıracağı sırada iktidar koltuğuna sahte islamcıları getirdi. Muhalefette olsalar, yer yerinden oynardı. Haçlı seferinde piyonluğu onlara yaptırdı; ayrıca Türk Ordusunu irticayla kuşatarak yıprattı ve hizaya getirmek istedi. Şimdi 'federasyon olayı' gündeme geliyor. Şartlar hazı¬landı. ABD için milliyetçi görün¬tü verenlerden daha iyi ortak bulunmaz. AKP işini yaptı. Bundan son¬rası için ABD'nin AKP ile yürümesi zor. Çünkü AKP, Türk Or¬dusuna kumanda etme şansına sahip değil. Öyle bir iktidar ol¬malı ki, hem millicüerin direncini kırsın, hem daha laik görüntüler verip Ordunun federasyon tuzağına itilmesine katkıda bulunsun. Bush yönetiminin Tayyip Erdoğan'ın ipini çekeceği son gün¬lerde daha çok konuşuluyor. Türkiye'de millicilik yükselişte. ABD milliciliğin sırtına binmeyi deneyecektir.
Peki Bahçe-li'nin yanına kimler konacak?
- Mehmet Ağar bu senaryoda görev alır mı?
Bu soruya hakim güçleri ve Ağar'ı iyi tanıyan bir kaynağın verdiği cevap ilginçtir:
- Aldırılır.
-Peki CHP yönetimi?
- Göreceğiz.
MİLLİ CEPHEYİ ETKİSİZ HALE GETİRME TERTİPLERİ
Güvenilir kaynaklar, CIA ve FBI şeflerinin getirdikleri uygulama paketinde, 'ulusal güçlerin denetlenmesi ve etkisiz hale getirilmesi' konusunun altını çizdiler. Bu uygulamanın bir ayağı, Devlet Bahçeli'ye yüklenen rol ise diğer ayağı da İşçi Partisi'nin etkisiz hale getirilmesiydi. Tabii bu etkisiz hale getirmenin yöntemlerinde CIA usulleri mevcuttu.
Koç-Sabancı ve Ülker gruplarının dört ayda bir, ismini gizli tuttukları şirketlere yaptırdıkları ankette, Ağustos ayı sonuçları alarma yol açmıştı, işçi Partisi'nin oyları yüzde 5'in üzerine çıkmıştı. ABD'nin federasyon planına direnecek millî cephenin bölünmesi ve etkisiz kılınması için, işçi Partisi'rıin esas hedef alınması sonucuna varılmıştı.
FEDERASYONU TÜRK MİLLETİNE NASIL KABUL ETTİRECEKLER
Hiç kimse federasyonu, Türkiye'yi bölüp parçalıyoruz diye takdim etmeyecek elbette. Apo'nun teslim edildiği günleri hatırlayınız, zafer bandoları çalıyordu. Bir tek işçi Partisi, bunun bir CIA operasyonu olduğunu ve Türkiye'nin içine dinamitin konduğunu belirtmişti. Ne yazık ki, haklı çıktı. Bu kez de benzer bir uygulama sergilenecek. Önümüzdeki günlerin propaganda ve psikolojik savaş temaları kulaklarımıza gelmeye başladı bile:
*Şemdin’li görmüyor musunuz, terörü önlemek içinh başka çaremiz kalmadı: ABD nihayet dediğimize geldi, PKK’dan kurtuluyoruz.
*Kuzey Irak petrolmelrine doğru bir hamle yapıyoruz. Türkiye-Kürdistan fedarasyonu, Ortadoğu’nun elli yılını belirleyecek. ABD ve İsrail de Türkiye’yi destekleyecek.