Sezer'i eleştirdi, Gül'ü övdü VİDEO

2008 Bütçe görüşmeleri her konu itibariyle çok sert tartışmalara neden oldu. Erdoğan, muhalefetin Cumhurbaşkanlığı makamını yıpratmaya çalışmaları için sert cevap verdi.

'Cumhurbaşkanı hiçbir zaman bu kadar ağırlığını kaybetmedi. Neymiş, hemen döner dönmez onaylamış. Değerli arkadaşlar kimse kusura bakmasın. Biz 15. günün son dakikasına kadar bu ülkede bekletildik. Bu ülkenin hizmetine olan bir ağırlaştırılmaydı. Şimdi de bu işin ne kadar hızlı olursa ülke için o kadar hayırlı olacağına inanıyoruz. Bundan dolayı Cumhurbaşkanımıza teşekkür ediyorum, sağ olsunlar, var olsunlar'

Cafesiyaset

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Antalya Zeytinköy'de 65 milyon TL'ye alınan bir alanda, daha sonra imar uygulaması yapıldığını, bu alanda bulunan CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın yaklaşık 10 bin metrekarelik imarlı arsasının bedelinin şu anda 5 trilyon TL'den aşağı olmadığını söyledi. Erdoğan, TBMM Genel Kurulunda görüşülen 2008 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı üzerindeki eleştirileri yanıtladı. İktidarları döneminde, 4 milyonu aşkın kişinin yoksulluk sınırının altında yaşamaktan kurtulduğunu ifade eden Erdoğan, toplam gelirden en az pay alan yüzde 20'lik kesimin payının 2002'de yüzde 5,3 olduğunu, 2005'te bunun yüzde 6,1'e yükseldiğini bildirdi.

Erdoğan, dar ve orta gelirliler ile üst gelir grupları arasındaki makasın, bu dönemde daraldığını kaydetti. Erdoğan, "her gün bir yenisi patlayan yolsuzluk, batık banka skandalları, çeteler, ihale mafyalarının sonuna, bu dönemde geldiklerini" belirtti. 57. Hükümet döneminde BDDK'dan TMSF'ye devredilen banka sayısının 18 olduğunu bildiren Erdoğan, "Bunların içinde 54. Hükümet dönemi var, 55. Hükümet döneminde 2 tane var. Bir tane de kucağımızda bulduğumuz İmar Bankası var" diye konuştu.

CHP'li milletvekillerinin laf etmesi üzerine Erdoğan, elindeki BDDK raporunu göstererek, kendisinin belge gösterdiğini, hamaset yapmadığını söyledi.

"GÖREV ZARARI, BİZİM KİTABIMIZDA YAZMIYOR"

 Bankaların görev zararlarına yönelik eleştirilere yanıt veren Erdoğan, Ziraat Bankasının 1999'da görev zararının 6,1 katrilyon, açıklanan karın 44 trilyon, 2000'de görev zararının 8,2 katrilyon, gösterilen karın 65 trilyon, Nisan 2001'de açıklanan görev zararının 12,1 katrilyon, karın ise 526 trilyon TL olduğunu bildirdi. Erdoğan, Ziraat Bankası, Halkbankası ve Vakıfbank'ın şu anda Balkanlar'da, Avrupa'da yarış halinde olduğunu kaydederek, "Görev zararı, bizim kitabımızda yazmıyor, inşallah da olmayacak" dedi.

"KARGAYI KILAVUZ YAPMAYACAKSIN"

 İstanbul Belediyesinde plan tadilleriyle ilgili ilginç bir haber aldığına dikkati çeken Erdoğan, "Her zaman söylüyorum, kargayı kılavuz yapmayacaksın, çok sıkıntıları oluyor" diye konuştu. Erdoğan, 5216 sayılı kanuna göre, İstanbul sınırlarının 3,5 kat büyüdüğünü dile getirerek, mülki sınırların, İstanbul'un sınırları haline geldiğini anımsattı.

Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bir belediyeci olarak konuşuyorum, damdan düştüm. Şu anda büyükşehirlerin tamamında, mülki sınırların, aslında belediye sınırı olarak ilan edilmesinin çok büyük yararı var. Diğerlerinde bu yarar yok. Belde belediyeleriyle, alt kademe belediyeleriyle, aslında şehirlerin kentsel dönüşümünde aynı şekilde medeni bir yapılanmayı, çevrecilik anlayışını göremiyorsunuz. Bakıyorsunuz bir tarafta farklı, öbür tarafta başka belediye... İstanbul Büyükşehir Belediyesine şu anda 5 binlik plan kapsamında, 5 binin üzerinde dosya gelmiş. Taleplerin 1342 tanesi karara bağlanmış, ulaşımla ilgili dosya sayısı 640. Bunlar fiili duruma da işlenmiş. Diğer dosyalar arasında okullar, özel hastaneler, konutlar, çeşitli sosyal donatı ve iş alanları var. 1342 dosyanın 343 tanesi CHP'li belediyelere ait. 5 binin içerisinde sadece Kadıköy Belediyesinden 400 tane plan değişikliği teklifi var. Kadıköy, İstanbul'un 10'da veya 12'de 1'ini oluşturuyor mu? Biz, gelen taleplerde doğru olanı yaparız. Daha önceki dönemlerde plan yapmaya gerek yoktu, arazi bol, gelen istediği yere binayı konduruyordu, plansız binalarla uğraştık."

BAYKAL'IN ARSASI...

 Gelen sataşmalara cevap veren Erdoğan, "14 ay sonra yerel seçimler yapılacak, halk bu işlerden rahatsızsa, belediyelerden AK Parti'yi defedip, CHP'yi seçer" karşılığını verdi. Erdoğan, şöyle devam etti: "14 Ocak 1987'de Zeytinköy'de (Antalya) imarsız bir alan, 701 ada 13 parselde 39 bin 873 metrekarelik bir alan, 65 milyon Türk Lirasına alınıyor. Bu arazinin tamamının 14 bin 950 metrekaresi, bir siyasetçiye ait. 16 Nisan 2001'de bu alanın imar uygulaması yapılıyor. O zaman buranın belediye başkanı DSP'li. Parselleri, ifrazlı hale getirdiler. Daha sonra CHP teşkilatının karşı çıkmasına rağmen, bu başkan CHP'ye geçti. Sayın Baykal'ın yaklaşık 10 bin metrekarelik imarlı arsası var orada. Şu anda da bedeli herhalde 5 trilyondan aşağı değil. Demek ki imar planı yapılabiliyormuş, herkese göre, talep edene göre yapılabiliyormuş ve yapılmış." Baykal'ın, "Ne kadar yazık" diyerek itiraz etmesi üzerine Erdoğan, "Sizler her şeyi söyleme hakkını kendinizde buluyorsunuz da sizlerle ilgili bir şeyler söylendiğinde, ta aileme varıncaya kadar her şeyi kurcalayan, karıştıran siz olacaksınız. Orada her şey meşru, sizin karanlık defterleriniz açıldığında hoplayacaksınız. Hoplama rahat ol, yerinde otur" dedi.

"UNAKITAN'IN OĞLUNUN DOKUNULMAZLIĞI YOK"

 Tokat Sigara Fabrikasına makine alımına ilişkin eleştirilere yanıt verirken de Erdoğan, "Sayın Unakıtan'ın oğlu, oradan şunu götürmüş, bunu götürmüş... Unakıtan'ın oğlunun dokunulmazlığı yok, suç duyurusu yapın, gereği yapılsın. Niye takip etmiyorsunuz, iddia sahibi sizsiniz" diye konuştu. Erdoğan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın GAP'a yönelik sözlerine de yer verdiği konuşmasında, "Türkiye'nin derdi GAP değil, CHP. Hayatınızda hiçbir zaman hayrınız olmadı ki" dedi. GAP'a yapılan yatırımların ortalamasının yıllık yüzde 7 olduğunu belirten Erdoğan, hükümetleri dönemindeki yatırımların, bu ortalamanın üzerinde bulunduğunu belirtti. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığında yolsuzlara yönelik olarak da Erdoğan, bu konuda yargı sürecini başlattıklarını anımsattı.

"SAYIN BAYKAL, HALA YORULMADINIZ"

 Hatay'daki "Ali Dibo" olayıyla ilgili iddialara değinen Erdoğan, "Sayın Baykal, hala yorulmadınız. Hataylı, size gereken dersi verdi. Hatay'da açık ara AK Parti 1. oldu. Halkımıza hakaret ediyoruz. Halkımız, yolsuzluğu yapana paye veriyor, öyle mi? Sizin Ali Dibo dedikleriniz yine seçildiler, üstelik oy sayısı artarak geldiler. Siz de aynı ilde öyle zannediyorum oylarınızı kaybettiniz" karşılığını verdi. Etik Kuruluna yönelik kullanılan ifadelerin "çok çirkin" olduğunu ifade eden Erdoğan, milletvekili adaylarının seçilememesi halinde tekrar göreve döndüğünü anımsattı. Etik Kurulda aylık huzur hakkının 450-500 YTL olduğunu, bunun, abartılmaması gerektiğini söyledi. Bu kurula, hukuk çerçevesinde görevlendirmeler olduğunu belirten Erdoğan, "Yasalar neye amirse, hukuk devletinde bunu yaparız. Sizden müsaade alacak değiliz" dedi.

"15. GÜNÜN SON DAKİKASINA KADAR BEKLETİLDİK"

 Hakim ve savcılar konusunda neden bu kadar rahatsızlık duyulduğu sorusunu yönelten Erdoğan, "1934'ten bugüne, hangi yöntemle yargıya eleman alınmışsa, mülakat noktasında, aynı yöntem kullanılıyor. Aynı yöntemle alınması, sizi niye rahatsız ediyor?" dedi.