Çin'in Sincan Bölgesi'nde görev yapan eski polisten Uygurlara işkence itirafı

Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde yaklaşık 10 yıl görev yaptıktan sonra ülkeyi terk eden Çinli eski polis memuru, tutukladıkları Uygur Türklerine "suçlarını" itiraf ettirene kadar işkence ettiklerini belirtti.

Çin'in Sincan Bölgesi'nde görev yapan eski polisten Uygurlara işkence itirafı
Çin'in Sincan Bölgesi'nde görev yapan eski polisten Uygurlara işkence itirafı
GİRİŞ 05.10.2021 18:58 GÜNCELLEME 05.10.2021 19:58
Bu Habere 37 Yorum Yapılmış

Sincan’da görev yapmış eski bir polis memuru ve Uygur Türkü eski tutuklu Abdulveli Eyüp, ABD yayın kuruluşu CNN’e verdikleri röportajda, Çin’in bölgedeki azınlıklara sistematik bir baskı uyguladığını ve işkence ettiğini anlattı.

Sincan’da 10 yıl görev yaptıktan sonra Çin’den kaçarak Avrupa’ya gelen eski polis memuru, görevinin Sincan’daki Uygurları tutuklamak ve "suçlarını" itiraf ettirmek olduğunu söyledi.

Çin’de yaşayan akrabaları ve kendisiyle ilgili duyduğu güvenlik endişesinden dolayı isminin saklı tutulmasını isteyen ve "Ciang" olarak adlandırılan eski polis "farklı farklı yöntemler uygulayarak Uygurlara işkence ettiklerini" anlattı.

Ciang, "Bazıları iyi polisi, bazıları kötü polisi oynuyordu. Onları dövdükten sonra sigara ikram ederdik." ifadesini kullandı.

Aralarında kadınlar, 14 yaşlarında çocukların da olduğu yüzlerce etnik kökenliye işkence ettiklerini belirten Ciang, bazen diğer mahkumlara tutuklanan Uygurlara tecavüz etme emri verdiklerini söyledi.

Diğer yandan Pekin yönetimi Sincan’da insan hakları ihlaline ilişkin hakkındaki suçlamaları reddediyor.

Ciang bazı durumlarda tutukluların cinsel organlarına elektrik vererek işkence ettiklerini de aktardı.

Bunun yanı sıra Sincan’da görev alan polislerin maaşlarının ikiye katlandığını söyleyen Ciang, tutukladığı kişilerin "aşırılık yanlısı olup olmadığına" ilişkin şunları söyledi:

"Hiçbiri. Sincan bir savaş bölgesi değil ve bu insanlar bizim yurttaşlarımız; yabancı, düşman değil."

Ciang "görevini" yapmasaydı Çin hükümetinin kendisini de "terörist" ilan ederek tutuklayacağını belirtti.

Kendisine, işkence ettiği tutuklulardan biri ile karşılaşması halinde ne yapacağı sorulan Ciang, “Korkuyorum. Oradan ayrılırdım. Bu insanlarla nasıl yüzleşeceğim? Kendimi suçlu hissederdim. Sadece asker de olsanız, olanlardan hâlâ sorumlusunuz. Evet emirleri yerine getirmeniz gerekiyor. Ama birçok insan bunu birlikte yaptı. Bundan biz sorumluyuz.”

Çalıştığı okulda Uygurca konuştuğu için 2013 yılında tutuklandığını söyleyen anaokulu öğretmeni Abdulveli Eyüp, ABD yayın kuruluşu CNN'le mülakatında, gözaltı merkezlerinde yaşadığı süreci anlattı.

Eyüp, tutuklandığında "kaplan sandalye" diye adlandırılan işkence araçları ile kendisine elektrik şoku uygulandığını ve coplarla dövüldüğünü söyledi. Polislerin kendisini casusluk ve ayrılıkçılık suçlaması ile gözaltına aldığını ve işkence yaparak "suçunu itiraf etmesini" istediklerini belirtti.

Eyüp, tutuklandığı ilk gece, polis memurlarının emriyle Çinli mahkumların etrafını çevreleyerek kendisine birçok kez tecavüz ettiğini söyledi.

Yeğeninin aralarında olduğu çok sayıda akrabasının da gözaltına alındığını aktaran Eyüp, "kızı gibi gördüğü" yeğeninin tutuklu bulunduğu merkezde öldüğünü ifade etti.

Çinli yetkililer ise, Eyüp’ün yeğeninin gözaltındayken ölmediğini, organ yetmezliği nedeniyle tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybettiğini açıkladı.

15 ay tutuklu kaldıktan sonra "suçunu" itiraf ederek serbest kalan ve Sincan’dan kaçan Eyüp, şu anda ailesi ile birlikte Norveç’te yaşıyor.

Kendisini tutuklayan polisleri ve işkencecileri affedebileceğini söyleyen Eyüp, "Onlardan nefret etmiyorum çünkü hepsi bu sistemin kurbanı." dedi.

ÇİN'İN SİNCAN UYGUR ÖZERK BÖLGESİ'NDEKİ UYGULAMALARI

Çin'de son yıllarda Uygur Türklerinin kimlik ve kültürlerine yönelik ihlaller insan hakları kuruluşları ve birçok devlet tarafından eleştiriliyor. Pekin'in "mesleki eğitim merkezleri" olarak adlandırdığı, uluslararası kamuoyunun ise "yeniden eğitim kampları" diye tanımladığı yerlerde, çok sayıda Uygur Türkü zorla tutuluyor.

Pekin yönetimi, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde kaç kamp bulunduğuna, buralarda kaç kişinin olduğuna ve söz konusu kişilerden ne kadarının sosyal hayata döndüğüne ilişkin bilgi vermiyor.

BM ve diğer uluslararası örgütler, kampların incelemeye açılması çağrılarını yinelerken Çin, şu ana kadar kendi belirlediği birkaç kampın az sayıda yabancı diplomat ve basın mensubu tarafından kısmen görülmesine izin verdi.

Çin makamları, BM yetkililerinin doğrudan bilgi almak amacıyla bölgede serbestçe inceleme yapma talebini ise geri çeviriyor.

Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Vang Vınbin, daha önce yaptığı açıklamada, Müslüman Uygur Türklerine yönelik keyfi gözaltı ve zorla çalıştırıldığına ilişkin haberleri, "Çin karşıtı güçlerce uydurulan yalan ve yanlış bilgiler" diye nitelemişti.

KAYNAK: AA
YORUMLAR 37
  • ahmet 2 yıl önce Şikayet Et
    ''Zulüm ile âbâd olanın akibeti berbad olur''
    Cevapla
  • oguz 2 yıl önce Şikayet Et
    hadi abd bm girsenize çine insanlık suçları işleniyor en ufaklarını bahane edip giriyorsunuz ya müslüman ülkelere :) ben uygurlara cok kzııyorum birlik beraberlik yokmu türk devlşetleri ayaktamı uyuyor nediye savaş açmıyorlar bu kabul edilebilir bi durum değillllllllllllll
    Cevapla
  • Rıza 2 yıl önce Şikayet Et
    Bu konuda Ingilzce kitap var: "You Will Be Assimilated: China's Plan to Sino-form the World" ! Aynı Tibetlileri Uygurları Moğoları Kirgızları asimile ettikleri gibi şimdi dünyayı çinleştirme peşindeler. Çin dünya üzerinde hegomoni kurma peşinde zaten bütün paralar çine akmakta o paralarla dünyada teknoloji şirketlerini ve Maden ocaklarını satın alıyorlar Digital RMB dünya para birimi yaptıkları zaman ABD Dolları ve Batı Hegomonisi Game Over olacak! Komunist çini tek karşı koyabilecek ülke ABD ne yazıkı onlar içeride o kadar kavagalılar ki Senatoda 3.5 Bilion ABD $ dollar değerindeki ABD ye acil ihtiyaç gerek altyapı yatırım teşfik paketine bile geçiremiyorlar anlaşamıyorlar!
    Cevapla
  • Kadir 2 yıl önce Şikayet Et
    Çin'den mal alanlar bir daha düşünmeli. Kahrolsun çin ve Çinliler .
    Cevapla
  • Mert 2 yıl önce Şikayet Et
    Hepimiz hangi mesepten ve dinden fark etmez yüce yaratıcıya duğada bulunalım ki bu dinsiz-komunist -faşist zalim çin rejimi bir an önce yıkılsın orada hapislerdeki çürüyen sözde eğitim kamplarındakı zulüm gören etnik Tibetliler, Uygurlar, Kazaklar, Kırgızlar, Moğolar, Hristiyanlar, Budistler, Müslümanlar ve demokrat ve doğrucu çinliler, Hong-Kong-lular özgürlüğüne kavuşsun aksi takdirde bu komunist çin bütün dünyanın ve insanlığın başına bela olacak! Bu komunist çin rejimi nazilerden hata zalim firavunun ve onun kavminden de beterler! Sözüm çin halkına değil çünkü Tayvan adasında yaşayan çin halkı başarıyla demokrasiyi savunuyor!
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Rekorları altüst etti! Mükafatı kaptı: Okan Buruk'a yüzde 150 zam
İBB'nin metro beceriksizliğinde yeni adres: Tam 5 gündür kapalı!