Çarpıcı 'Muharrem İnce' açıklaması: Onların istediği oldu!

Haber7 stüdyosuna konuk olan Tuzla Belediye Başkanı Şadi Yazıcı, Haber7 Genel Yayın Yönetmeni Osman Ateşli’ye önemli açıklamalarda bulundu.

GİRİŞ 13.05.2023 11:32 GÜNCELLEME 13.05.2023 15:55
Bu Habere 17 Yorum Yapılmış

Tuzla Belediye Başkanı Şadi Yazıcı, Haber7 Genel Yayın Yönetmeni Osman Ateşli’nin konuğu oldu. Haber7 stüdyosunda önemli açıklamalarda bulunan Başkan Şadi Yazıcı, Osman Ateşli’nin sorularını cevapladı.

İstanbul Mitingi'yle büyük bir sinerji olduğunu kaydeden Başkan Şadi Yazıcı, metropoldeki seçmenin en az yüzde 17'sinin mitinge iştirak ettiğini belirtti. Yazıcı, İstanbul'un sahipsiz bırakıldığını belirtirken, CHP'li İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun vaat ettiği projeleri yapmadığı gibi devam eden projeleri ise tamamlamadığını ifade etti. CHP'nin 'rantsal dönüşüm' diyerek kentsel dönüşüm projelerinin engellediğini kaydeden Yazıcı, buna rağmen 8500 bağımsız alanda dönüşüm yaptıklarını söyledi. İl il dolaşan İmamoğlu'na "Come to İstanbul" çağrısında bulunan Yazıcı, İstanbul'un sahipsiz bırakıldığını sözlerine ekledi. Ayrıca Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın disiplinli bir lider olduğunu belirten Yazıcı, 24 saat telefonlarını açık tutmak zorunda olduklarını kaydetti. Yazıcı, Erdoğan'ın günde 3-4 saat uyuduğunu da sözlerine ekledi.

"İSTANBUL MİTİNGİ MÜTHİŞ BİR SİNERJİ OLUŞTURDU"

Seçimlerle ilgili açıklamalarda bulunan Başkan Yazıcı, 1 milyon 700 bini aşkın vatandaşın katıldığı İstanbul mitingini değerlendirdi. Yazıcı, “Ben 5 seçim yaşadım, bu 16’ncı seçim olacak. Her seçimdeki o büyük mitinglere katıldım. Bu mitinge katıldığımda ve o kalabalığı gördüğümde şunu gördüm; artık seçimi milletimiz ele almış durumda. Sahaya hakim durumda. Bunu görünce gerçekten millet artık ‘Bu seçimin sonucu ben belirlerim’ dedi. Çok müthiş bir sinerji oluşturduğunu düşünüyorum.” dedi.

"ŞEHİRDEKİ SEÇMENİN YÜZDE 17’Sİ MİTİNGE GELDİ"

Milletin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a sahip çıktığını ve mitingden 2-3 saat öncesinden yolların tıkandığını vurgulayan Yazıcı, “10 milyon seçmeni olan bir ilde, 1 milyon 700 bin katılım demek zaten seçmenin nereden baksanız yüzde 17’si miting alanına gelmiş. Bu çok ciddi bir rakam. Bu dünya tarihinde de konuşulacak derecede de büyük bir miting.” ifadesinde bulundu.

"KİMİN İŞİNE YARADIĞINA BAKMAK LAZIM"

CHP’li İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Erzurum’da bulunduğu alanda yaşanan provokasyon ile ilgili konuşan Yazıcı, “Ben siyasi arenada da 22 yıldır siyaset yapıyorum şiddeti asla tasvip etmeyiz ve böyle bir şeyi kabul etmeyiz. Bir hadise olduktan sonra o hadisenin kimin işine geldiği, kimin işine yaradığına bakıp ona göre hadisenin anatomisini fizyolojisini detayını çözmeye yönelmek lazım. Böyle bir şeye niye tenezzül edilir? Ve bunun fayda sağlayanları bakılır. Burada miting yapmak öncelikle kendi taraftarınızı tehlikeye atmaktır. Bir siyasi sorumluluk açısından doğru bir karar olmadığını düşünüyorum.” diye konuştu.

Gaziantep’te CHP'li Meclis Üyesi Ersin Atar’ın da aralarında bulunduğu CHP’li grubun AK Partililere silahlı saldırı düzenlemesine tepki gösteren Yazıcı, “Bakış açınız çok önemli, her şeye adil ve adaletli bakmak lazım. Senin olayın benim olayım diye bir şey yoktur.” ifadesinde bulundu.

"YAŞADIĞIM EN KÖTÜ OLAYLARDAN BİRİSİYDİ"

Arıtma tesisinin üçüncü ünitesinin açılışına davet edildiğini ve orada yaptığı konuşma sırasında Ekrem İmamoğlu ile davetliler tarafından hakarete uğradığını belirten Yazıcı, şu ifadelerde bulundu:

“Tuzla'da en önemli problemlerden bir tanesi koku meselesiydi. Ve bu 3 tane arıtması olan organize sanayileri olan bir yerde çok önemli ve koku nedeni olan bir arıtmanın üçüncü ünitesinin açılış töreni... Dolayısıyla birinci ünitesi-ikinci ünitesi yapılmış, üçüncü ünitesinin açılışı yapılıyor. Ben aslında davet edildim. Tuzla’nın en önemli bir problemi konusunda böyle bir programa katılmazsam ilgisizlikle suçlanabilirdim. Ben gittiğimde bazı brifingler aldım. Yakma Tesis'in olmadığını öğrendik. Ama söz hakkı verildi. Konuşma yapacağım söylendi. Ben de tabi ki belediye başkanı olarak büyükşehir belediye başkanını yakaladığımız yerde bir şey talep ederiz.

Koku meselesi için üçüncü ünitesinin açılacak olan yerin birinci ünitesini, 1994'te belediye başkanı olan sayın Cumhurbaşkanımız temelini atmış ve açmış. İkinci ünitenin temeli atılmış, başlanmış, açılmış. Üçüncü ünitenin de rahmetli Kadir Topbaş döneminde temeli atılmış, yüzde 25'i bitirilmiş, gerisi tamamlanıyor. Dolayısıyla geçmişe yönelik bir teşekkürle başladım. Üçüncü ünitesinin başlangıcına kadar kadar emeği geçen liderlere teşekkür etmek, hem insani hem İslami bir tavırdır. Böyle bir tavır gösterince bir homurtular başlandı. Bununla beraber konuşmam sabote edilmeye başlandı.

Şu anda hala bitirilmeyen 2019'dan bu yana olan projelerden bahsettim. Bahsedince de işler iyice karıştı. Ama şahsıma, partime Sayın Cumhurbaşkanımıza hakarete varan ifadeler duyunca ben de bitirirken, ‘Unutmayın ki, şu anda Tuzla'da sayın Cumhurbaşkanımızın belediye başkanlığı döneminde yaptığı eserler ve hizmetler var. Hala bizim Tuzla halkımız kullanıyor’ dedim. ‘Bu yaptığınız tavrı kınıyorum, o isme karşı yapılan bu hakareti hiç doğru bulmuyorum. Söz ve kürsü özgürlüğümde böylesine hakaretvari ifadelerle kullanılan bir güruh tarafından kullanılmasını ben de protesto ediyorum’ tepkisinde bulundum. Siyasi hayatımda hiç görmediğim bir şey. Açılan tesiste emeği geçenlere teşekkür etmekten başka yaptığımız bir şey yoktu. Vatandaş üzerime yürüdü, kendisi benim provokasyon yapmakla suçladı. Davet ettiğiniz bir kişiye bu tavırların sergilenmesi özgürlük naraları atan bir kesime yakışmayan bir tavırdı. Benim hayatımda yaşadığım en kötü olaylardan bir tanesiydi.”

"NE SÖZLERİNİ TUTTULAR NE DE YAPILAN PROJELERİ TAMAMLADILAR"

İBB’de aksayan projelerle ilgili açıklamada bulunan Yazıcı, İmamoğlu'nun söz verdiği vaatleri yerine getirmediği, hatta devam eden projeleri ise tamamlamadığını söyledi.

Projelerle ilgili milim ilerleme olmadığını belirten Yazıcı, şunları söyledi:

“Hatırlarsanız kendileri İstanbul'un trafik problemini çözeceğiz diye geldi. Fakat ben bununla ilgili İstanbul'da bir projenin ortaya atıldığını görmedim. Tuzla'da hiç görmedim. Özellikle de geçmiş dönemden başlayan ulaşımla ilgili olan çok önemli problemlerden birisi 'yan yol' problemi. Aydıntepe'den Sabiha Gökçen bağlantı yolunun yapılmaması. Yine Kocaeli tarafından bizim sahilden gidip Tuzla’nın demiryolu altından üst tarafa geçen, Marmaray üzerinde üçüncü deşarj noktasının sadece ayakları dikilmiş bir köprü koyulacak. Onun yapılmamasına baktığımızda ulaşım noktasında Tuzla’da da, İstanbul'da da yapılan bir proje yok.

Rahmetli Kadir Topbaş Beyefendi zamanında projesi yapılan, Anadolu yakasında trafiği rahatlatacak bir hal projesi vardı, milim ilerlemedi. 4 yıl geçti... Tüm Ataşehirlileri etkileyen ama Anadolu Yakası'nın tamamına etkileyen bir yere her gün binlerce kamyon girip çıkıyor. 3-5 bin kamyonun günlük İstanbul'un merkezine girmesini engelleyeceksiniz. Ataşehir'e günde 5 bin kamyon girdiği zaman ciddi trafik problemi yaşanıyor. Bunun için bile bir adım atılmadı. ‘Ulaşım’ diye geldi. Hiçbir şey yapmadığı işlerden sadece üç tanesini saydım.

Bizim göl projesiyle ilgili başladığımız projeyi yüzde 20'sini tamamladı. Ondan sonra milimetre ilerlemedi.

Yine bizim Hacet Deresi Proje'miz vardı. Kamulaştırma yaptığımız bir alanda sadece yüzde 30-40'luk bir alan aceleye getirildi. Tamamlandı, ama diğer kısımlarıyla ilgili bir ilerleme olmadı. Hatta şu anda çok bakımsız durumda ve maalesef beklemekte.

Yan yollar bizim için çok kıymetli. Yan yollar da yok. Ve en önemli Tuzla'daki trafik problemini çözecek metro projesiyle ilgili 4 tören yaptılar. İlk önce 2022 dediler, 2023 dediler, 2024 dediler ve şu anda kendi kaynaklarında halka yayınladıkları bütün yazılı kaynaklarında 2029'da bitirilecek projeler kapsamına atıldı. Bunda da maalesef hiçbir şey olmadı.

Söz verdiklerinin hiçbir tanesi gerçekleşmediği gibi geçmişten gelen projeleri de tamamlamadı.

'Benim Köyüm, Çiftliğim Projesi' var. 250 bin metrekare rekreatif alan. İçerisinde yine Büyükşehir'le beraber ilk defa bir rehabilite ettiğimiz alan eski çöp alanıdır. 'Benim Köyüm, Çiftliğim Projesi'nin yüzde 95'i bitmişti, bir duvarı uçunca yüzde 90'ı bitmiş olan bir projeydi. Bugün aynen duruyor, açılmadı, 4 yıl geçti."

İL İL DOLAŞAN İMAMOĞLU’NA 'COME TO ISTANBUL' ÇAĞRISI

İmamoğlu’na 'Come To Istanbul' çağrısına dair konuşan Yazıcı, şu ifadelerde bulundu:

“16 milyon insan için şehremini olarak seçildiğiniz zaman artık geceniz gündüzünüz, zamanınınız bazen hobilerinizi bile halkla beraber yapmanız gerekiyor. Belediye Başkanı'nın bir kanuni yükümlülükleri vardır, bir de manevi yükümlülükleri vardır. Ecdat, 'şehreminidir bu şehrin emanet edildiği kişi' demiş. Ve bu emaneti taşırken çok daha bilinçli bir şekilde zamanınızı bu halk için ayırmanız gerekir.

Siz bu şehri bırakıp başka yerlerde gezerseniz, bu şehrin zamanını çalmış; bu şehre hizmet etmeniz gereken, ayırmanız gereken zamanı başka yerlerde harcamış oluyorsunuz. Dolayısıyla ben "Come To Istanbul" dedim. İstanbul istiyor sizi, hizmet etmek için geldiniz. Her harcadığınız zaman, İstanbul için bir kayıptır. İstanbul sınırları içerisinde de siyasi çalışmalarınızı yaparsınız. Yine seçim propagandası yapabilirsiniz.”

RANTSAL DÖNÜŞÜM DİYEREK PROJELERİMİZİ SEKTEYE UĞRATMAYA ÇALIŞTILAR

CHP’nin depreme karşı yapı stoğunun güçlendirilmesi için gerçekleştirilen kentsel dönüşüme engel olduğunu dile getiren Yazıcı, bu konuda çok çektiklerini söyledi. “Rantsal dönüşüm diyerek projelerimizi sekteye uğratmaya çalıştılar” diyen Yazıcı, şunları söyledi:

"Çok çektik. Bu benim kanayan yaram. 10 yıldır Tuzla'da herkes kentsel dönüşüm yapsın diye, herkese tek tek dedim. Yaptığımız her projede kentsel dönüşüm eşittir rantsal dönüşüm diyerek projelerimizi sekteye uğratmaya çalıştılar. Dava açtılar, açtırdılar. Çeşitli dedikodularla vatandaşlarımıza zaman kaybettirdiler. Buna rağmen 8500 bağımsız alanda dönüşüm yaptık. İBB bir daire dönüştürmedi Tuzla'da. Hiçbir dönüşüm projesi yapmadılar. Halbuki KİPTAŞ'ın asıl amacı budur. Özellikle 1980 öncesi yapılan konutların dönüşümü için gidip bizzat kendim görüştüm. İçmeler Köprüsü'nün orda bir dönüşüm yaptık, 288 konut sahibiyle gidip ben görüştüm. Bunların hepsinin yapılması gerekiyor.

Kentsel Dönüşüm, Cumhurbaşkanımızın her belediye başkanları toplantısında dile getirdiği bir husus. Tuzla'da kamu binaların neredeyse tamamı yenilendi. Deprem realitesini İstanbul'da hiç unutmadık. İBB ise her olaydan sonra "Hazırlanıyoruz." diyor ama hiçbir şey yapmıyorlar."

"DEPREM BÖLGESİNE 3 TANE KONTEYNER KENT KURDUK"

Deprem bölgesindeki faaliyetlerle ilgili açıklamada bulunan Yazıcı, ilk günden beri afet bölgesinde olduklarını kaydetti. Arama kurtarma çalışmalarının ardından 3 tane konteyner kent kurduklarını belirten Yazıcı şu ifadelerde bulundu:

“İlk günden itibaren deprem bölgesindeydik. 3 tane konteyner kent kurduk, arama kurtarma çalışmaları yaptık. Kalıcı konutlar yapılana dek hizmetimizi sürdüreceğiz.

Deprem bölgesinde temel atma konusunda bir polemik yaşandı. O polemiği görünce Türkiye'de son süreçte kaç tane hastane yapılmış? Sayıyı görünce dedim ki bu yarım saate bir saate sığmaz. Ben sayayım, siz hızlandırın dedim. 1250 tane hastane yapılmış. Birçok doktor arkadaşıma sordum. Ben 1250 deyince şok oldular. Sonra konut sayısına baktım, yollar, tüneller, demir yolu hatları vs. 100 ülkenin büyüklüğünden daha büyük ülke kuracak kadar yatırımlar olduğunu gördüm. Sadece 411 tane tünel yapılmış.”

"ALMANYA’DA 6 AY ELEKTRİK VERİLEMEZKEN ANTAKYA’DA 3 GÜNDE VERİLDİ"

Vatandaşların AK Parti projelerini bildiğini kaydeden Yazıcı, “Aslında vatandaşımız bunları yaşıyor. 20 yıldır hala birinci partiyseniz, en iddialı liderseniz, vatandaşlarımız bunlar biliyor demektir. Bu yapılanları yapmak için irade koymak lazım. Deprem bölgesindeydi bütün bakanlarımız, bu bir lider iradesidir. Yoksa lideri iradesi yoksa bürokratik oligarşiye takılırsınız. Almanya'da sel oldu 6 ay elektrik verilmedi. Antakya'da 3. gün elektrik verildi.” dedi.

"5-10 SENE SONRA YAPILANLARIN DEĞERİ ANLAŞILACAK"

Savunma sanayiinde yapılan projelerin muazzam olduğu belirten Yazıcı, “6 tane challenge videosu yaptım ama 16 başlıkta da yapılabilir. Tabi ki, TOGG ve özellikle nükleer santralin bugün gerçekleşiyor olması buruk bir sevinç olmalı. Çünkü bunların kararları çok yıllar önce alındı. Alternatif enerji ve ucuz enerjiyi elde etmek lazım. Nükleer santral, TOGG ve savunma sanayisindeki yapılanlar muazzam işler. Bazılarını para vererek dahi alamazsınız. Üretiyor olmak çok kıymetlidir. Dolayısıyla çok stratejik ürünler üretilmesi muhteşem. MİLGEM projesi hakeza. Bunları milletimiz görüyor ve kıymetini biliyor. 5-10 sene sonra şu anda laf edenler bile yapılanların değerini anlayacak.” diye konuştu.

"ERDOĞAN’IN ÜLKE ÇIKARLARI İÇİN VERDİĞİ KARARLAR BATI’NIN İŞİNE GELMİYOR"

Batı’nın 7’li koalisyonu desteklemesini yorumlayan Yazıcı, şu ifadelerde bulundu:

"Kubbealtı sohbetlerinde Üstad Cemil Meriç’in 1960’larda bir tespiti var. ‘İki kıta Avrupa’nın ve Amerika’nın refahı, iki kıta da Afrika ve Asya’nın sömürüsüne dayalıdır. Sömürü bittiği gün kendi içlerinde birbirlerine düşeceklerini bildikleri için sömürünün bitmesini asla istemezler. Bu sömürüyü bitirmek isteyen lider ve ülkeleri de Yunan tanrıları gibi kendilerine benzedikleri için yok ederler’ diyor. Bu müthiş bir tespittir. Hangi yolla ve metotla olursa olsun, kendileri gibi doğal kaynaklarına, insan kaynaklarına sahip çıkmış devletler batının işine gelmez. Dolayısıyla bizim bazı vermiş olduğumuz kararlar onların çıkarlarına dokunuyor. Amerikalı bir dış siyaset uzmanı, ‘Amerikan çıkarları için hareket eden her ülke, demokratik ülkedir’ diyor. Dolayısıyla Batı ülkeleri bu şekilde kendi çıkarlarını düşünüyor. Ülkeler arasında sempati yoktur, ülkeler arasında çıkarlar vardır. Eğer ki siz, Ukrayna – Rusya savaşında belli ilişkiler kurup dengeler tutmaya çalışıyorsanız ve bunu Batı’nın istemediği bir tarzda ama ülkemiz için faydalı bir politika güdüyorsanız, Kuzey Irakta, Akdeniz’de, Ermenistan’da veya Azerbaycan ilişkilerinde yaptığınız tüm hamleler ve attığınız tüm adımlar eğer birilerinin işine gelmiyorsa sizi istememesi çok normaldir. Bunu halkımız çok iyi değerlendirmelidir.

Halkımıza da buradan söylüyorum. ‘Düşmanın oku nereye hedef almışsa orada durun.’ Bu bizim ecdadımızın kullandığı metotlardan bir tanesidir.”

MUHARREM İNCE’Yİ ADAYLIKTAN ÇEKMEK İSTEYENLERİN DEDİĞİ OLDU

Muharrem İnce’nin adaylıktan çekilmesini değerlendiren Yazıcı, “Birileri Muharrem İnce’nin çekilmesini çok istiyordu, bu çok kesin. Üzerinde çok büyük baskı vardı. Yurtdışı baskısı bile vardı. Muharrem İnce çekilsin diyenler kimdi ise onların dediği oldu.” dedi.

TELEFONLARIMIZ 24 SAAT AÇIK OLMAK ZORUNDA

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın disiplinli bir çalışma tarzına sahip olduğunu dile getiren Başkan Yazıcı, şunları söyledi:

“Sayın Cumhurbaşkanımız ile 22 yıldır birlikte çalışıyoruz. 8 yıl kadar bir ilçe başkanlığı dönemim var, 14 yıldır da belediye başkanıyım. Başkanımız bir defa disiplinli bir çalışma yapar. İlkesi vatandaşa hizmetkar olmaktır. 24 saat telefonumuz açık olmak zorundadır. Geceleri 1.00-1.30’larda arandığımı çok bilirim. Her an hazır olmalısınız. Toplantılarda ve yaptığı çalışmalarda bunu hep dile getirir. 365 gün 24 saat esaslı bir şekilde çalışacaksınız. Kendi ilçenizde oturacak ve ilçenize sahip çıkacaksınız. ‘İlçenizin derdiyle dertleneceksiniz, o havayı soluyacaksınız’ der. Eğer bir şikayet geliyor ise kimse üzerinden talimat vermez, direk telefon açar ve söyler. ‘Bu konu nedir, ne değildir’ diye sorar. Fikrimizi sorar ve kararı verir. Eğer sıralayacak olursak; bir, çok disiplinlidir. İki, karar verirken mutlaka fikrinizi alır, mutlaka karşılıklı teyit eder ve ondan sonra karar neyse birlikte uygularız. Gerçekten böyle biri. Bu ülkenin milleti için gecesini gündüzüne katan, günde üç saat uyuyan ve hem dış politika ile hem de vatandaşının şikayetiyle ilgilenecek kadar ilgili bir liderdir. Ben bugüne kadar Sayın Cumhurbaşkanımız ile çalışmaktan onur ve gurur duydum. Bugünden sonrada inşallah hep beraber yine hizmet etmeye devam edeceğiz.”

BAŞKAN YAZICI'DAN 'SEÇİM' TAHMİNİ

Seçim tahmininde de bulunan Başkan Yazıcı, “Türkiye gibi heterojen bir toplumda seçimler genelde başa baş gider. Araştırmalara dayılı tahmini bir aralığım var. 50,6 ile 51,7 arasında bir oran bekliyorum. Bir programda da söylemiştim eğer vatandaşımız bir tavır gösterirse, özellikle de sahip çıkma konusunda oran yüzde 54’lere 55’lere bir anda çıkabilir ve ben buna asla şaşırmam. Ama daha realist baktığımda gördüğüm oranlar ve arazi araştırmalı az öncede belirttiğim gibi 50,6 ve 51,7 arasında bir rakam bekliyorum ilk turda.” ifadelerinde bulundu.

KAYNAK: HABER7
Nurullah Alpay Haber7.com - Özel Haber Editörü
Haber 7 - Nurullah Alpay

Editör Hakkında

2014 yılında Yeniakit.com.tr'de basın hayatına başladı. Çeşitli basın kuruluşlarında görev aldı. Son olarak Haber7 Özel Haber Biriminde editör olarak çalışmaktadır.
YORUMLAR 17
  • Misafir 11 ay önce Şikayet Et
    Ben gerçekten şüpelendim çünki memleket partisinin yalova teşkilatının açıklaması bana bir şüpe bıraktı zaten seçime iki gün kala adaylıktan çekilecekti diyor yalıva teşkilatı bu minval üzere chp ni destekleyeceğiz diyorlar yoksa bu pilanın bir parçasımıydı demek istiyorum.
    Cevapla
  • Oldubittiyok 11 ay önce Şikayet Et
    Tamam ince cok uzattın insanların işi var ortalıgı sana endexleyerek akibetini bozma ülkenin cekil bırak yada git reisi destekle uzatma artık.
    Cevapla
  • Vatandaş 11 ay önce Şikayet Et
    Daha ne , tantana ediyor ki. Bundan sonra buna kim oy vereçek.
    Cevapla
  • Misafir1 11 ay önce Şikayet Et
    Reis gunde uc saat uyusun. Didinsin dursun. Toplumdan yuzde 50 yi alacskmi mechul olsun. Yuzune tukureyim ben boyle toplumun. Baska ulkede olsa yuzde 90 oyla secilirdi. Utanin be ya utanin.
    Cevapla
  • fatih 11 ay önce Şikayet Et
    muharrem ince çekildi.sanki aradan çekildim oylarınızı erdoğana verin hebal olmayalım der gibi gitti
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Protestolara katılan Dekan Yardımcısı Elizabeth Dunn: Büyük ihtimal kovulacağım
İYİ Parti'de seçim günü: Akşener veda konuşmasını yaptı