Bakan Tekin'den 12 yıllık zorunlu eğitim mesajı! Raporumuzu oluşturduk
Kanal 7 Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Acet’in sorularını yanıtlayan Bakan Tekin, değişmesi beklenen 12 yıllık zorunlu eğitim sistemine ilişkin, "Raporumuzu oluşturduk. Bunu Kabine Toplantısı'nda Cumhurbaşkanımızın da onayına sunacağız" dedi.
SON DAKİKA HABERİ: Kanal 7 Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Acet’in sunumuyla ekrana gelen Başkent Kulisi'nin bu haftaki konuğu Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin oldu.
Bakan Tekin, okullardaki temizlik konusu, eğitimde Türkiye'nin güncel karnesi, kaynak kitap sorunu, zorunlu eğitim, öğretmen atamaları gibi gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
Bakan Tekin'in gündeme ilişkin önemli açıklamaları şu şekilde:
OKULLARDA TEMİZLİK KONUSU ÇÖZÜLDÜ MÜ, NASIL BİR YOL İZLENDİ?
Eğitim öğretimde yapılan düzenlemeleri ziyaret ettikleri il ve ilçelerdeki öğretmenlerle yaptıkları istişarelerle karar verdiklerini, bu şekilde attıkları adımlarla eğitimde doğru sonuçlara varılabileceğine inandıklarını belirten Tekin, Bakanlık olarak sahada olmaya devam edeceklerini söyledi.
Bu yılın eğitim öğretim döneminin başlamasının ardından gelen geri dönüşlere ve okullardaki hijyen durumuna ilişkin soru üzerine Tekin, Türkiye genelinde 110 bin civarında okul binası bulunduğunu, dolayısıyla bu kadar büyük bir yapı stoku içerisinde bazı aksaklıkların çok doğal olduğunu kaydetti.
Herhangi bir aksaklık Bakanlığa ulaştığında anında müdahale ettiklerini, spesifik sorunlar dışında bir problem olmadan eğitim öğretim dönemini başlattıklarını aktaran Tekin, tüm öğretmen ve idarecilere teşekkür etti.
Bakanlık olarak, temizlik ve güvenlik ihtiyacını İŞKUR üzerinden temin ettiklerini anımsatan Tekin, şunları kaydetti:
"Çalışma Bakanlığının çağdaş istihdam politikalarına uygun olarak haftada 5 gün değil de kısmi çalışma programı, İş Gücü Uyum Programı adıyla bir program yaptı ve bizim okullarımızdaki temizlik ihtiyacımızı gidermek için daha önceki yıllarda çalıştırdığımız Toplum Yararına Çalışma Projesi'nde istihdam edilen kişinin iki katı kadar bize personel stoku ayırdı. Yani yaklaşık 130 bin kişi. Ama dediğim gibi bu haftada 3 gün çalışacak şekildeydi. Çalışma Bakanlığımızın da bu konudaki yaklaşımı çok pozitif. Fakat şunu gördük. Türkiye'nin toplumsal yapısı, istihdam anlayışı haftada 3 gün çalışmayı kaldıramadı.
Oturmayınca, Cumhurbaşkanı Yardımcımız Cevdet Bey'e ve Çalışma Bakanımıza da teşekkür ediyorum. Hemen müdahale ettik ve tekrar Toplum Yararına Çalışma Projesi ile devam ettik. Bu yıl da aynı şekilde devam ediyoruz. Oradaki tek sorun şu, bu projenin doğası gereği istihdam ettiğimiz kişiler bir defa çalışabiliyorlar. Yani önümüzdeki yıl aynı kişi bu projeden yararlanamıyor. Böyle olunca bazı küçük yerlerde insan kaynağı tükenmiş oluyor. Bu türden olağan dışı problem, durumlar için Çalışma Bakanlığı bir düzenleme yapacak. Biz, Bakanımızla da konuştuk. Onun dışında temizlik ve güvenlikle ilgili problem de çok şükür giderilmiş durumda."
"Eğitim öğretimin başlamasının üzerinde gerilim yaratıp yaratmadığına" ilişkin soru üzerine Tekin, tam tersine yeni dönemin başlamasıyla heyecanlandığını söyledi.
EĞİTİMDE TÜRKİYE'NİN GÜNCEL KARNESİ
Bakan Tekin, "Eğitimde şu anda hangi noktaya geldik?" sorusuna, 2002-2003 eğitim öğretim yılı başladığında, Türkiye'nin eğitim öğretiminde derslik başına düşen öğrenci sayısı, öğretmen başına düşen öğrenci sayısı, okullarda eğitim teknolojileri veya bilgisayar başta olmak üzere bilişim teknolojilerinin kullanılma oranları, fiziki kapasiteleri ve standartları bakımından çok kötü bir altyapıya sahip olduğunu hatırlattı.
Şu anda eğitim öğretimde çok farklı bir noktaya gelindiğine işaret eden Tekin, fiziki altyapı, derslik başına düşen öğrenci sayısı itibarıyla OECD ortalamalarını yakaladıklarını kaydetti.
Uluslararası standartlar noktasında fiziki anlamda, derslik kapasitesi, bir derslikte bulunması gereken öğrenci sayısı bakımından bir problemin bulunmadığının altını çizen Tekin, "Öğretmen başına düşen öğrenci sayısı itibarıyla dünyada örnek gösterilecek bir durumdayız. 13-15'lerle tanımlanabilecek bir düzeydeyiz. Bu da çok önemli bir gösterge. Bunu sadece ben söylemiyorum. Birleşmiş Milletler ve OECD dahil birçok raporda bununla ilgili tanımlamalar var." dedi.
AK Parti'nin 2001'de kurulduğunda Türkiye'deki eğitim öğretim altyapısıyla ilgili şikayetleri derlediğini anımsatan Tekin, şunları ifade etti:
"Yani derslik başına düşen öğrenci sayısı, öğretmen başına düşen öğrenci sayısı ve nihayetinde demiş ki biz iktidara gelirsek böyle bir Türkiye hayal ediyoruz. Hemen akabinde 3 Kasım 2002 seçimleri var. Yani AK Parti kurulduktan yaklaşık bir yıl sonra. 3 Kasım 2002 seçimlerinde de seçim beyannamemiz var. Seçim beyannamesinde de bunları söylüyoruz. Bugüne geldiğimizde, o gün AK Parti kurulduğunda Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde taahhüt edilen şeylerin hemen hemen tamamını bugün gerçekleştirilmiş olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Derslik başına öğrenci sayısını söyledik, öğretmen başına düşen öğrenci sayısını söyledik. Okul binalarımız Allah göstermesin 6 Şubat depremleri oldu, yıkılan okulumuz yok. Yani bu dönemde yapılan. Fiziksel standartlar anlamında, inşaat kalitesi anlamında söylüyorum. Yani yaptığımız binaların bu anlamda sadece görüntü olarak değil, aynı zamanda dayanıklılık anlamında da, inşaat kalitesi açısından çok pozitif bir yerde olduğunu gösteriyor."
KAYNAK KİTAP SORUNU
Türkiye'de resmi olarak 650 bin civarında dersliğin bulunduğunu aktaran Tekin, bu okulların tamamında internet erişiminin ve etkileşimli tahtaların olduğunu belirtti.
Bakan Tekin, PISA ve TIMSS değerlendirmelerine değinerek, buralarda Türkiye'nin eğrisinin sürekli yukarıya doğru çıktığını ifade etti.
OECD tarafından matematik ve fen bilimlerine ilişkin değerlendirmeyi içeren ve geçen yılın Aralık ayında açıklanan TIMSS sonuçlarında Türkiye'nin Avrupa ülkeleri arasında birinci, OECD ülkeleri arasında ilk beşte yer aldığını hatırlatan Tekin, kendilerini eleştiren muhalefetin bunları görmezden geldiğini dile getirdi.
Tekin, özel yayınevleri tarafından "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ile uyumlu" diye satılan bazı kaynak kitaplarla ilgili soru üzerine, Türkiye'de eğitim öğretimin sosyal devletin niteliği gereği ücretsiz olduğunu söyledi.
İsteyenlerin çocuklarını özel okullara gönderebileceğini ancak okullarda ilave hiçbir kaynağa ihtiyaç duymadan kademeler arası geçişteki sınavlara hazırlanmaları için gerekli tedbirleri aldıklarını belirten Tekin, şunları kaydetti:
"Bizim şu anda okullarımızda öğretmenlerimiz ders anlatıyorlar ve liselere geçiş sınavını bizim bakanlığımız yapıyor, biz yapıyoruz. Üniversiteye giriş sınavını ÖSYM yapıyor. ÖSYM ile de bizim LGS dediğimiz sınavı yapan kurullarımızla da konuştuğumuzda ortak noktamız şu, bir, bizim müfredatımızdan soru sorulacak. Yani bizim kitaplarımızdan ve bizim müfredatımızdan. İki, soruları kim hazırlıyor? Soruları bizim okullarımızdaki öğretmenler ve üniversiteye giriş sınavında yine hemen hemen yarısı bizim okullarımızdaki öğretmenlerden olmak üzere üniversitelerdeki akademisyenler ve bizim kitaplarımızdan hazırlıyorlar. ÖSYM Başkanımızla da bu konuda çok yakın görüşüyoruz, bu konuda çok hassasız.
Burada bir pasta var. Bu pastadan nemalanmak isteyen kişiler, dışarıda bir sürü yayınlar hazırlıyorlar. Merdiven altında illegal kurslar organize ediyorlar. Diyorlar ki 'Milli Eğitim Bakanlığının kitaplarından değil, buradan soru çıkıyor.' Ben de diyorum ki eğer öyle bir şey olursa, ilgili kişiler hakkında hemen gerekli işlemleri yaparız. Soruların tamamı bizim müfredatımızdan çıkacak. Velilerimiz müsterih olsunlar. Bizim kitaplarımız, okuldaki öğretmenlerimiz ve EBA'ya yüklediğimiz kaynaklar, öğretmenlerimiz tarafından hazırlanan kaynaklar, çocuklarımız için yeterlidir."
ZORUNLU EĞİTİME YENİ DÜZENLEME
Öğrencilerin ihtiyaç duyduğu dersi okullarda Destekleme ve Yetiştirme Kursları ile telafi edebileceğini aktaran Tekin, ayrıca ilave materyale gerek duyanların ise EBA, MEBİ ve OGM Materyal'den yararlanabileceğini söyledi.
Bakan Tekin, 4+4+4 zorunlu eğitim sisteminin değişip değişmeyeceğine ilişkin soru üzerine, dünya genelinde eğitim öğretim sürelerinin kısalmaya başladığına dikkati çekti.
Eğitim süresinde çağdaş gelişmelere ayak uyduracak, Türkiye'deki toplumsal beklentileri karşılamak üzere bir adım atabileceklerini belirten Tekin, "Geçtiğimiz yıl söyledik bunu. 'Kamuoyundaki tartışmaları izliyoruz' anlamında açıklamalar yaptık ve sürekli de izledik. Şu anda bir raporumuzu oluşturduk. Bunu Kabine Toplantısı'nda Sayın Cumhurbaşkanımızın da onayına sunacağız. Eğer siyasi anlamda da bu konuda karar verilirse, farklı alternatiflerimiz var. İlk Kabine Toplantısı'nda çok büyük bir ihtimalle bununla ilgili bir sunum yapmayı planlıyoruz. Bu yıl içerisinde karar verilir. Çünkü önümüzdeki yıl zaten eğitim öğretim takvimi ona göre dizayn edilecek demektir ama bunun bir de parlamento boyutu var. Sonuçta hazırlığımızın yasalaşması gerekecek." diye konuştu.
Bakan Tekin, "Beni ana tezim şu: Her ülke bir çağdaş gelişmeleri takip edecek, dünyadaki modern olanı takip edecek. Bunu alırken kendi toplumsal yapısındaki realiteleri de sürecin içerisine dahil etmesi lazım. Herhangi bir ülkeni herhangi bir modelini doğrudan transfer etmenin ülkenin toplumsal yapısı açısından yaratacağı problemleri de düşünmek lazım. O yüzden Almanya yada başka bir örnek, bizim arkadaşlarımız bunların hepsini inceliyorlar." açıklamasında bulundu.
Bakan Tekin'in açıklamaları şu şekilde:
ÖĞRETMEN ATAMALARI
"KPSS artı mülakat ile öğretmen atama dönemi bitti artık. Bunu son kez bu yıl uyguladık. Son KPSS'nin sonuçlarına göre mülakatlarımızı da yaptık. KPSS artı mülakatla öğretmen adayı arkadaşlarımızın puanlarını hesapladık, kendileriyle paylaştık. Şuan mevzuattaki itiraz ve itiraz sonrası süreç devam ediyor. Bu takvim devam ediyor.
O yasal süre dolduğundan sonra çok büyük ihtimalle geçen sene de böyle yaptık. 24 Kasım'da Cumhurbaşkanımızın risaletinde 15 bin öğretmen arkadaşımızın atamalarımızı yapacağız. O atamayı yaptıktan sonra tekrar hangi alanda ne kadar öğretmene ihtiyacımız olduğuna dair bize verilen 10 bin Akademik Giriş Sınavı'ndaki kadroyu orantılandıktan sonra AGS ile yani yeni yapılan MEB'in Akademik Giriş Sınavı'nda hangi branşlardan ne kadar öğretmen alacağını hesaplayıp onu da kamuoyuyla paylaşacağız.
Bir aksilik olmazsa yeni yılın başından itibaren Milli Eğitim Akademisi'nde o 10 bin öğretmen adayı arkadaşımızın eğitim süreçlerini de başlatmış olacağız.
ÖZGÜR ÖZEL'İN HAKARETLERİ
Benim yaklaşımım şu: Siyaset yapan kişiler hem eylemleri hem de söylemleriyle topluma örnek olması gerekiyor. Demokrasi dediğimiz şey eğer yurttaşların eğitimi ise bu demokrasiyi konsolide etmek isteyen demokrasiyi kurumsallaştırmakla mükellef olan siyasetçilerin de kullandıkları dile dikkat etmesi gerekir. Bülent Ecevit, Necmettin Erbakan, Süleyman Demirel gibi duayen siyasetçilerin kullandıkları siyaset dili maalesef Özgür Özel gibi siyasetçilerde yok.
FİKRET KIZILOK ŞARKISIYLA CEVAP VERDİ
Daha nezih bir dil kullanan siyasetçilerin kullandığı dili kullanmayı tercih ediyorum. Onlar hakaret ediyorlar çok ağır hakaretler kullanıyorlar ben de onlara cevap olarak Fikret Kızılok'un bir şarkısıyla cevap vermiştim.
Özgür Özel hakaret ediyor, ne cevap verirdiniz diye sorulduğunda ben de Alaturka Liberal şarkısıyla cevap vermiştim: Gözlerin keman çalardı, dudakların darbuka, Komünist görünümlü Liberal Alaturka diye bir şarkısı var. İdeolojik bir tutarsızlığı anlatıyor.
Ben öyle cevap veriyorum ama onların kullandığı dili kullanmak bir siyaset bilimci olarak bir devlet adamı olarak bana yakışmaz. Bence onlar siyasetin ve demokrasinin ne anlama geldiğini bilmiyorlar. İki toplumsal nezaket açıdan problemleri var. Üçüncüsü de bunları kullanarak sosyal medya üzerinden popüler hale gelmeye çalışıyorlar.
EĞİTİM POLİTİKALARI CHP'NİN NEDEN HEDEF TAHTASINDA?
Ben kendimi Anadolu'nun bağrından çıkmış, Anadolu'nun değerlerine sahip ve Anadolu'nun değerlerine sahip olmaktan dolayı kendini gururlu hisseden bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak tanımlıyorum.
Ben diyorum ki bu ülkeyi bu coğrafyayı bu insanları bir arada tutan asgari müşterek değerleri ben Milli Eğitim Bakanlığı olarak çocuklarımıza öğretmekle mükellefim.
Bunun Türkçe karşılığı yerli ve milli bir yaklaşımla bunu paylaşmak istiyorum.
Deprem olduğunda etnik, dini yada başka tür bir ayrıma bakmaksızın, ayrım gözetmeksizin hangi partiye oy verdiği -öyle konuşuluyor ya bu tür şeyler- bakmaksızın bu toplumsal birlikteliği sağlayan ruh neyse o ruhu biz çocuklarımıza öğretmekle mükellefiz. Ben bunu yapmaya çalışıyorum.
Birileri de gerek gündelik politik hırsları sebebiyle gerekse de ideolojik duruşları itibariyle bundan rahatsız oluyorlar. Ben bireysel olarak bu rahatsızlıklarından benim açımdan bir problem yok, eleştirebilirler. Hiç bir problem yok ben de cevaplarını veriyorum zaten.
Hepsiyle ilgili yasal süreci yürüyoruz.
Hakaret etmek ağır kelimeler kullanmak başka. Ben siyasi eleştiri yapıyorum.
"CHP'NİN İÇİNDE BULUNDUĞU DURUM İÇLER ACISI"
CHP'nin içinde bulunduğu durum gerçekten içler acısı. Ben CHP'li seçmenler adına çok üzülüyorum. CHP bu ülke için önemli bir siyasi parti ve bu halde bulunmasından gerçekten rahatsızım. Bu tartışmaların hem CHP açısından hem de siyasetin, demokrasinin demokratik işleyişi açısından rahatsızım. Bunun mutlaka çözülmesi lazım."
-
Levente 2 saat önce Şikayet EtPansiyonlu okullarda rapor alıp nöbet tutmayan ogretmenler var. Bu raporlar nasıl bu kadar kolay aliniyor. Her koşulda öğretmenlik yapabilir raporu atandıktan sonra yalan oluyor.Beğen Toplam 5 beğeni
-
Kiyas 2 saat önce Şikayet EtÖğretmen atamaları soruluyor. Konuşuluyor. Ancak ciddi bir öğretmen fazlalıligi var. Norm fazlası öğretmenler eritilmeden yeni atama yapılmamalı. En üst yıldan baslanarak önce 25 yıl aynı kurumda çalışan, sonra 20 yıl aynı kurumda çalışanla devam ederek rotasyon yapılmalı.Beğen Toplam 3 beğeni
-
Sezgin 2 saat önce Şikayet EtŞu anda devlet okulları öğrenci kulüpleri adı altında okulda kurs açıyor,öğrenciden yayın ücreti ve aylık ücret talep ediyorlar.Bakan bey de kaynak kitaplara izin vermiyoruz diyor.Ozel okullarda kaynak kitap denetlemesi yaptırıyor devlet okullarından haberi yok sanırım.Beğen Toplam 2 beğeni
-
Misafir 2 saat önce Şikayet EtOkullarda verilen eğitim yetersizBeğen Toplam 1 beğeni
-
Selim 2 saat önce Şikayet EtSınava tek kitapla hazırlanmak akıl kârı değilBeğen Toplam 1 beğeni