TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Fuat Oktay'dan önemli açıklamalar
TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Fuat Oktay; Türkiye-AB ilişkileri, terörsüz Türkiye, Suriye ve İsrail konularında gündeme dair açıklamalarda bulundu.
Kanal 7 Genel Yayın Yönetmeni ve Haber 7 Yazarı Mehmet Acet, bu hafta Başkent Kulisi programında TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Fuat Oktay'ı ağırladı.
Fuat Oktay'ın açıklamalarından satır başları:
ABD ve AB'yi aynı zemine oturtmak yerine iki ayrı zeminde görmek gerekir. Düne göre bugün Türkiye ABD ilişkilerine baktığımızda Biden yönetiminin değişmesi, Trump ile Sayın Cumhurbaşkanımız arasındaki dinamikler önemli. Trump ve Erdoğan arasındaki ilişkinin sağlıklı bir zemine gelmesi etkili. Türkiye artık dış politikasına göre yönlendirilebilen bir ülke değil. Savunma Sanayisi başta olmak üzere dış politikada elde ettiği kazanımlar bölgede etkin hale getirdi. Bu iki zemin Türkiye ve ABD ilişkilerinin geliştiğini gösteriyor. Hem Türkiye'nin çıkarlarına hem de ABD'nin çıkarlarına fayda sağlıyor.
"AB ARTIK İKİYÜZLÜLÜĞÜ BIRAKSIN!"
Türkiye'nin AB ile olan ilişkilerinde AB'nin ABD'ye olan güvensizliği de etkili. AB artık üzerinde bir koruyucu olmadığını görüyor. Bu belirsiz ilişki AB'yi savunmasız halde bıraktı. AB kendi içerisinde farklı arayışlara girdi. Güvenlik mimarisini yeniden oluşturmak için yeniden silahlanma için adım attılar. AB ile ilgili vizyonsuzluktan bahsediyorduk, kendisini o kadar kapatmışlardı ki kafayı kaldırdıklarında Türkiye'yi gördü. Güvenlik boyutunda "birlikte hareket edelim mi" dedi. AB artık ikiyüzlülüğü bıraksın, madem Türkiye'nin destek vermesini istiyorsunuz biz de yüzde 65'in içinde olalım. AB, Türkiye ile ilgili dış politikasında esir olmuş durumda. Bu onlar içinde test niteliği teşkil edecektir. Sadece AB-Türkiye ilişkileri güvenlik düzeyinde olmamalı, Türkiye'nin AB üyeliği konusunda yeniden bir süreç başlatılmalıdır. Türkiye 1959'da müracaat etmiş, o zamandan bu zamana baktığınızda darbelerin olduğu askeri yönetimler de dahildir. Kopenhag kriterlerine baktığımızda ekonomik kriterler var, siyasi kriterler var. 65-66 yıldır devam eden bir süreçten bahsediyoruz. Böyle bir şey olamaz. Türkiye ile AB arasındaki ilişkiye baktığımızda bu teknik bir sorun değildir, sorun siyasidir. Türkiye sınır ötesi operasyonları DEAŞ'a karşı PKK'ya karşı yaptı. Hani NATO'da aynı şemsiye altındaydık, bizim güvenlik sorunlarımız olduğunda ikiyüzlülük yapılıyor. AB yapısal anlamda baktığınızda aslında 35 tane fasıl vardır ve 19 tanesi hiç açılmamış. Sebeplerden biri de KKTC, blokaj koyan ise Güney Kıbrıs Rum Cumhuriyeti. Bahaneler oluşturmaktan çıkalım.
EUROFİGHTER'LARI VERMEYİ NASIL KABUL ETTİLER?
Merz'in açıklamalarında ilk defa Almanya'nın bu kadar net bir şekilde "Türkiye'yi AB içerisinde görmek istiyoruz" cümlesini duyduk. Türkiye stratejik ortaklığın geliştirilmesi gereken ülkelerin başında geliyor. Bunu İngiltere'de de gördük. Bu çerçevede Eurofighter'ı vermeyi kabul ettiler. Türkiye dünün Türkiye'si olsaydı, yani savunma sanayisinde dışa bağımlı bir ülke olsaydı. Bugün kendi savaş uçaklarını üretmeye çalışan bir ülke olarak geldiği seviye olmasaydı, bunlar olmazdı. Birlikte savunma sanayi anlamında stratejik ortaklık kurmak istiyoruz, karşılığında sizden faydalanmak istiyoruz diye düşünüyorlar. Eurofighter'ların bizde olması AB'nin de işine gelir, bu anlamda kazan kazan durumu oldu.
RUSYA-UKRAYNA SAVAŞI
Rusya-Ukrayna savaşında Türkiye bölgede bir denge unsuru. Türkiye bu dengeyi sağladı, Türkiye aslında bir anlamda kontrolsüz silahlanma yarışını ve bölgedeki stres seviyesini dengeleyen ülke. Taraflarla konuşabilecek ve sözü dinlenecek bir ülke olarak Türkiye çok önemlidir. Rusya'da Türkiye'yi kaybetmek isteyemeyecektir, AB'de Türkiye'yi kaybetmek istemeyecektir.
TERÖRSÜZ TÜRKİYE SÜRECİ
Bir çizelge içerisinde baktığımızda şurdayız demek zor olur ama bir süreç devam ediyor, bunun inişleri çıkışları olacaktır. Bütün bu risklere rağmen aslında son derecede pozitif giden bir süreç. Cumhur İttifakı'nın ne denli önemli olduğunu görüyoruz. Burada terörsüz Türkiye ile ilgili kendi göbeğimizi kendimiz kesmemiz gerekir. Kendi fay hatlarımızı kendimiz tamir etmemiz lazım. Halkın hem fikir olduğu, bu süreç bitmeli, anneler daha fazla ağlamamalı denildiği bir noktadayız. Terör örgütü dediğimizde süreci kırılgan hale getiren bu, PKK ile ilgili. "PKK, Türkiye'de bitirilme aşamasında gelmişti, neden böyle bir şey yapıldı" deniliyor. Cumhurbaşkanımızın bunu bir devlet aklıyla ve kararlı bir şekilde sürdürdüğü yapıya baktığımızda, Türkiye'nin içerisinde sayının azalması terörün bittiği anlamına gelmez. Diğer ülkelerin terör örgütlerini nasıl kullandıklarını görüyoruz. İleride nasıl kullanabileceklerini düşündüğümüzde zihinde bu işin bitirilmesi ve geriye dönüşü olmayacak şekilde terörün bitirilmesine ihtiyaç vardı. PKK'nın silah bıraktığını görüyoruz, ilgili birimlerimiz de bu süreci yakından takip ediyor. Bu söylemle devam etmiyor, bunun ne kadar gerçek olduğuna dair raporlar bulunuyor. Irak boyutuna baktığımızda Mahmur ve Kandil'in temizlenmesi, Süleymaniye'de dahil. Irak'ın bir terör örgütü olarak görmesi ciddi bir gelişme.
"TÜRKİYE OYUNA GELECEK BİR ÜLKE DEĞİL"
Suriye boyutuna geldiğimizde SDG-YPG ne derseniz deyin, biz bunları biliyoruz. Bunlar PKK'nın uzantılarıdır, dolayısıyla orada da ayrılıkçı bir yaklaşımdan ziyade tek devlet, tek yönetim, tek ordu çerçevesinde bu çözüme ulaşıldığı takdirde, terörsüz bölgeyi gerçekleştirmiş oluruz.
Suriye'nin toprak bütünlüğü bizim için olmazsa olmazımızdır. Şara'ya ve hükümetine her türlü desteği veriyoruz ve bunun karşılığı Türkiye'ye karşı tehdit oluşturabilecek hiçbir unsurun kalmamasıdır.
Türkiye olarak biz her hareketin farkındayız, dolayısıyla oyunlara gelebilecek bir ülke değiliz. Suriye'deki en büyük tehditlerden birisi İsrail'dir.
İsrail, Türkiye'nin Gazze'de görev gücünde olmasından endişeli. Kırılgan zeminden daha sürdürülebilir bir zemine geçilmesi tek arzumuz.
-
M.z. 1 saat önce Şikayet Etİsbilmez adamlar bolca konussa sallasaBeğen
-
Boz tilki 2 saat önce Şikayet EtBir şeyi sürüncemede bırakmak mi istiyorsun. Komisyona havale et( Napolyon) 100 yilik türkiye gercegiBeğen
-
vatandaş 2 saat önce Şikayet EtAb abd ingiliz dünde buğünde yarında Türkiyenin yani müslüman Türk Kürt diğer soydaşlarımızın her zaman düşmanı olmuşlardır ellerinden gelse bikaşık suda boğacsklar fakat ALLAH ın bu millet üzerindeki hesabı hiç hesap edemiyorlar sonunda kendi milletleride islam sancağı altına girerek bunlar kaybeddiklerini çok iyi biliyorlar son çırpınışlarıBeğen
-
Zafer 4 saat önce Şikayet EtHangi kriteri yerine getirdi de Bulgaristanı hemen şipşak aldınız. Yunanın, Bulgarın açlıktan nefesi kokuyordu . Bizim kimseye muhtaçlığımız yok çok şükür. Gele şu aleyhimize olan Gümrük birliği wnlaşmasını yenileyin başka bir şey istemez.Beğen Toplam 1 beğeni
-
Misafir mkoc 4 saat önce Şikayet EtAB Girmiyelim Çünkü Ab Rusyanin ratarinda ukraynaya AB cok Destek verdi bunu Rusya UnutmazBeğen Toplam 1 beğeni